ÇEVRE - 26 Ekim 2017 Perşembe 16:53

Prof. Dr. Sevgi Kolaylı : "Dünyada tıbbi değeri en yüksek ballar Türkiye’de"

A
A
A
Prof. Dr. Sevgi Kolaylı : "Dünyada tıbbi değeri en yüksek ballar Türkiye’de"

4 kat yüksek buluyoruz.

4 kat yüksek buluyoruz. Kestane balı karın doyurmak için yenecek bir bal değil. Tamamen bağışıklık sistemimizi güçlendirmek adına öksürük, gribal enfeksiyonlar, yaraların iyileşmesinde ve birçok hastaneliğin iyileşmesinde yüksek potansiyele sahip bir bal" dedi.


Artvin’de Artvin Valiliği ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü işbirliği ile ’Arı Ürünleri ve Organik Arıcılık’ ve konulu bir konferans düzenlendi. Ahmet Hamdi Tanpınar Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferansa konuşmacı olarak Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Fen Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevgi Kolaylı, Doç. Dr. Oktay Yıldız ve Ziraat Mühendisi Tunay Kılıçin katıldı.


Programın açılış konuşmasını yapan İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Dursun Okur, Artvin’in sadece yüzde 9’unda tarım yapıldığı için bitkisel üretimin son derece az olduğunu ve bundan dolayı da topraksız üretim olduğu arıcılığın önem taşıdığını dile getirdi. Artvin’in 2 bin 720 adet bitki çeşidiyle Türkiye’nin bitki çeşitliliği bakımından en zengin ili olduğunu kaydeden Okur “Allah’ın bu lütfunu var olan arıcılığı geliştirmek adına en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. Arıcılık dendiği zaman ülkemizde bal üretimi akla geliyor. Oysa dünya bu konuda propolis, arı zehri, arı sütü, ana arı gibi farklı türevleriyle üretim yapabiliyor. Bunlar dünya ülkelerinde önemli bir sektör. Bizde Artvin’de arıcılık sektöründe balın dışında da üretim yapılabileceğini ispatlamak adına bu konferansı düzenledik” dedi.


Artvin Vali Yardımcısı Adem Başoğlu da Artvin’deki arıcılığın 114 bin 120 koloni ile Türkiye ortalamasının 1,65’ine tekamül ettiğini söyledi. Artvin’in 19 anaarı üreticisi ve 18 bin 200 ana arı üretim kapasitesi ile Türkiye birincisi olduğunu belirten Başoğlu, “Ana vatanı orta Kafkasya olan Kafkas arı ırkı, Artvin ve Ardahan illerinden bölgenin coğrafi yapısına adapte olmuştur. İlimizde 1 adet temel petek üretim tesisi ve 7 adet bal süzme dölüm tesis mevcut olup pazarlama sorunu yaşanmamaktadır” diye konuştu. Arıcılığının Artvin ekonomisinde önemli bir yerinin olduğunu belirten Başoğlu, yıllık bal üretiminin bin 260 kilogram olduğunu söyledi.



Türkiye bal üretiminde dünya üçüncüsü


Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Fen Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevgi Kolaylı Türkiye’de yılın üç mevsimi arıcılık yapıldığını söyledi. Kolaylı, Türkiye’nin Avrupa’dan daha fazla bitki çeşitliliğine sahip olduğunu ve bal üretimi açısından dünyada üçüncü sırada olduğunu dile getirdi.


Bal çeşitliliği bakımından dünyada bu kadar zengin başka bir ülke görmediğini belirten Kolaylı “Arı çeşitliliği bakımından da ülkemiz zengin bir ülke. Her bölgenin kendine özgü bir arası var. Türkiye aslında arı ürünleri cenneti bir ülke, ama pek çok şeyin kıymetini bilmediğimiz gibi bununda kıymetini bilemiyoruz. Bu imkanlar başka bir ülkenin elinde olsa tüm dünyaya bal ve bal ürünleri o ülkeden satılırdı. Maalesef biz doğru düzgün bal ihraç edemiyoruz. Ürettiğimiz balların çoğunu biz kendimiz tüketiyoruz. Artık dünyaya da bunu pazarlamalıyız” diye konuştu.


Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde Arı Ürünleri Araştırma Grubu olarak araştırmalar yaptıklarını belirten Kolaylı, tıbbı değeri en yüksek balların Türkiye’de olduğunu söyledi. Kolaylı, “Yaptığımız araştırmalarda kestane balının antioksidan özelliğini diğer ballara göre 3-4 kat yüksek buluyoruz. Kestane balı karın doyurmak için yenecek bir bal değil. Tamamen bağışıklık sistemimizi güçlendirmek adına öksürük, gribal enfeksiyonlar, yaraların iyileşmesinde ve birçok hastaneliğin iyileşmesinde yüksek potansiyele sahip bir bal. Antimikrobiyal aktivitesi yüksek ballardan bir tanesi. Koyu renkli balların antioksidan kapasitesi her daim daha yüksek oluyor. Kestane balı da Türkiye’deki en koyu renkli ballardan bir tanesi. Meşe balı da en az kestane balı kadar değerli, kestane balıyla aynı değerlere sahip. Meşe balının kıymeti gelecekte daha da artacaktır çünkü meşe balının tüketimi daha kolay” şeklinde konuştu.



"Propolis enfeksiyon hastalıklarına karşı bağışıklık sistemini güçlendirecek bir iksir"


Arıcılık sektöründeki arı sütü, polen, propolis gibi alternatif ürünleri de tıbben ve ekonomik olarak ciddi bir değer taşıdığını belirten Kolaylı, “Türkiye propolis üretecek potansiyele sahipken yurt dışından alıyoruz. Brezilya’da üretilen kırmızı ve yeşil propolisin antioksidan kapasitesi ile diğer özellikleri antitümeral yapıda. Yani kanser hücrelerini temizliyor. Bu propolisler çok değerli. Bizim ülkemizdeki kestane propolisi Brezilya’nın kırmızı propolisi ile aynı özelliklere sahip. Propolis enfeksiyon hastalıklarına karşı bağışıklık sistemini güçlendirecek bir iksir” ifadelerini kullandı.


Arı sütününde gençlik iksiri olduğunu belirten Kolaylı “Bu konuda yaptığımız araştırmalara göre arı sütünün hücre çoğalmasını kolaylaştırıyor. Yumurtlamayı hızlandırıcı etkisi var. Bu yüzden arı sütünü kullanırken çok kontrollü kullanmak lazım. Buluğ çağına girmemiş çocuklarda fazla tüketilmemeli. Çocuk sahibi olmak isteyecek insanların kullanabileceği ürünlerden bir tanesi. Bu kadar önemli bir ürünü ne yazık ki biz yurt dışından alıyoruz. Bizim var. Biz neden üretmiyoruz. Biz sadece bala odaklanmışız. Diğer arı ürünlerini maalesef önemsemiyoruz. Bu konuda üreticilerimiz bilinçlendirilmeliyiz" açıklamasında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan EBYÜ’de “Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü ev sahipliğinde “Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3-Multidisiplinler Bakış Açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Türkiye Diyestisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, Rektör Yardımcıları A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, sağlık çalışanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan sempozyum programı, açılış konuşmaları ile devam etti. İlk olarak konuşma yapan EBYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3- Multidisiplinler bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ifade etti. Beslenmenin bir yaşam aktivitesi olduğunu ve hastalık durumunda bu aktivitenin sürdürülmesinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Özer, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin bu konuda en güzel örneklerden biri olduğunu söyledi. Programa Erzurum, Sivas, Bayburt, Gümüşhane, Malatya, Van, Bingöl, Trabzon, Tokat ve Samsun gibi illerden gelen öğrenci, mezun hekim, hemşire, diyetisyen ve eczacılardan oluşan 750 katılımcıyı ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Özer, sempozyumun hayata geçirilmesinde katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye gelen Prof. Dr. Mutlu Doğanay, organizasyon için teşekkürlerini ileterek bu sempozyumun bilgileri güncellemek adına önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ ise sempozyumun gerçekleşmesindeki çabalar için üniversite ve diyetetik bölümüne teşekkürlerini iletti. Son olarak nütrisyon tedavisinin önemine vurgu yapan Dağ, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, beslenme ve diyetetiğin önemine vurgu yaparak bu tür bilimsel sempozyumların sağlık alanlarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Sağlık alanında yapılan bilimsel etkinliklerin, sağlık hizmetlerinin gelişimine ve toplumun bilinçlenmesine büyük faydalar sağladığına değinen Dr. Tekin, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun bu anlamda önemli bir platform olduğunu ekledi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent ise konuşmasında nütrisyonun, malnütrisyonun tedavisi yani yetersiz beslenme tedavisi olduğuna değinerek kötü beslenmenin hayatı olumsuz etkilediğini ve bilinçlenme adına bu tür programların düzenlendiğini söyledi. Günümüzde beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazandığına değinen Rektör Levent, son zamanlarda özellikle hanımların beslenmeye özen göstermelerine dikkat çekti. Son olarak Rektör Levent, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun katılımcılara çok yönlü bir perspektif sunarak değerli bilgiler aktaracağını belirtti. Protokol konuşmalarının ardından Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay’ a katkılarından dolayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye özer tarafından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum programında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Taner Uluçay önderliğinde öğrenciler tarafından Erzincan yöresine ait türkülerden oluşan müzik dinletisi gerçekleştirildi. Program dört oturum şeklinde devam etti ve panelistlere program sonunda teşekkür belgeleri takdim edildi.
Erzincan Jandarmadan üniversitede fidan dikimi etkinliği Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde fidan dikimi etkinliği gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi’nde düzenlenen etkinliğe Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Erzincan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ile başlayan programa ilişkin günün anlam ve önemini belirten konuşma Jandarma Üsteğmen Buğra Kocaş tarafından yapıldı. Kocaş, ağaçlandırmanın ve fidan dikmenin önemine değindiği konuşmasında, “İklim değişikliği ve erozyonu önlemek gibi fidan dikmenin birçok önemi var. Burada yetişecek her bir fidan bizlere en büyük miras olacaktır. Yeşil görmeyen gözler zevkten mahrumdur. Erzincan Jandarma İl Komutanlığı olarak şehrimizin yeşiline katkı sunmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Erzincan İl Jandarma Komutanlığına bağlı eğitim köpekleri ile bomba arama gösterisi ve itaat eğitimi gösterileri yapıldı. Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı tarafından hazırlanan tüfekli hareketler gösterisi katılımcılardan büyük beğeni topladı. Gösterinin ardından konuşmasını icra eden Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, “Kültürümüz, tüm bitkiler ve hayvanlar dâhil canlıların tamamına karşı sevgi ve şefkatle yaklaşmamızı öğütler. Atalarımızdan, babalarımızdan devraldığımız ağaç, çevre, yeşil sevgisini yeni nesillere aktarmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Orman varlığımızın arttırılması hususunda dün olduğu gibi bugün de, yarın da Jandarma Teşkilatı olarak daima yerimizi alacağız” dedi. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yılı münasebetiyle üniversitemizde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Akın Levent, “Bu etkinliğin Jandarma tarafından okulumuzda düzenlenmesinden mutluluk duyduk. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yıl dönümünü kutluyorum. Bu vesile ile başta Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehitlerimize rahmet, gazilerimizi de hayırlı uzun ömür diliyorum” ifadelerini kullandı. Fidan dikimi etkinliğinde konuşan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, “Jandarma Genel Komutanlığının 185. yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen fidan dikimi etkinliği, kurumumuzun köklü tarihine ve doğaya olan saygısını simgelemektedir. Bugün dikilecek fidanlarla hem geçmişimizi onurlandıracak hem de geleceğe sağlam bir miras bırakmış olacağız” dedi. Etkinliklerin icra edilmesinin ardından fidan dikim faaliyeti gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından mavi ladin, Avrupa ladin, dişbudak; akağaç, akasya, yapraklı ve ibreli türlerinden fidanlarla ağaçlandırıldı. Rektör Prof. Dr. Akın Levent, ağaç dikim alanında öğrencilerle sohbet edip fotoğraf çektirdi. Ağaç dikim alanından sonra Rektör Levent Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen sergiyi Jandarma Alay Komutanı Veysel Yanık ve öğrenciler eşliğinde gezdi.
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.