YEREL HABERLER - 27 Ağustos 2016 Cumartesi 14:31

ADSYB Tarım Bakanlığı’na ‘desetkeleme’ sistemindeki endişelerini dile getirdi

A
A
A
ADSYB Tarım Bakanlığı’na ‘desetkeleme’ sistemindeki endişelerini dile getirdi

Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından hayvancılık desteklemelerinden destekleme modelinin değiştirilmesi nedeniyle açıklama yapan Aydın Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mehmet Sedat Güngör, uygulanan sitemin sektöre ciddi zarar vereceğini belirtti. Başkan Güngör“Eğer desteklemeler bu sisteme göre yapılırsa yaklaşık çeyrek asırlık ıslah projesi kapsamında alınan ciddi sonuçlar 5 yıl içinde kaybolup Türkiye’de damızlık safkan sığır sayısında ciddi bir azalma olur” diyerek sektör için ciddi sıkıntı olacak uygulamanın eski haline getirilmesini istedi.
Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren gerçekleştirilen çalışmalarda Türkiye’de yetiştirilmekte olan sığır ırklarının verim düzeylerinin ve ırk kalitelerinin iyileştirilmesinin amaçlandığını belirten Aydın Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mehmet Sedat Güngör, “Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından uzun yıllardır suni tohumlamanın yaygınlaştırılması amacıyla veterinerlik ve suni tohumlama hizmetlerinde yapılan değişikliklere önemli bir destekleme bütçesi harcanmıştır. Diğer taraftan Bakanlığımız ile Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği ve 81 İl Birlikleri tarafından 20 yıldır müşterek olarak Soy kütüğü, Ön Soykütüğü, ve Döl Kontrolü projeleri sayesinde damızlık belgeli safkan dişi sığır sayısı artmış, verim düzeyi ve kalitesi yükselmiştir. Bu çalışmalar doğrultusunda Aydın’da Birliğimiz bünyesinde 2 veteriner hekim tarafından yürütülen ve 2010 yılında Aydın Veteriner Hekimler Odası ile bir protokol imzalanarak, serbest veteriner hekimler tarafından da tüm il bazında yaptığımız suni tohumlama çalışmaları neticesinde ıslah ve ırkı sürekli iyileştirme faaliyetleri yapılmıştır. Ayrıca, Birliğimiz tarafından üyelerimize ve veteriner hekimlere, işletmelerin ihtiyacı olan sperma temini, yapılmış ve kaliteli saf ırk dişi sığırlar elde edilmiştir” dedi.
“Yönetmelik değişikliği milli ekonomiyi de olumsuz etkiler”
Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından “ Suni Tohumlama, Tabii Tohumlama ve Embriyo Transferi Faaliyetleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Değişikliği” ile farklı ırklar arasında melezlemenin serbest bırakıldığını ve bu durumun hem yetiştirici hem de milli ekonomiye ileride olumsuz etkileyeceğini kaydeden Başkan Güngör, “2016 yılı için uygulanacak hayvancılık desteklemelerinde, destekleme modeli değişmiştir. Yeni uygulamaya göre buzağı desteklemelerinde sistemlerde kayıtlı annelerden doğan her buzağı için verilecek desteklemede suni tohumlamadan doğma şartı kaldırılmıştır. Bu nedenle farklı ırktan doğan buzağılar ve baba kaydı bulunmayan melez ırkların sayısı artarken, sertifikalı saf ırklarımızın sayısı azalmaya başlamıştır. Bu eğilimin devam etmesi halinde, gelecek beş yıl içerisinde Türkiye’de damızlık belgeli safkan sığır sayısında ciddi bir azalma beklenmektedir. Daha da önemlisi Siyah Alaca, Holstein, Esmer ve Simental ırklarında yakalanmış olan ıslah seviyesinin gerilemesinden ve ırk ıslahı çalışmalarının zarar görmesinden endişe duymaktayız” diye konuştu.
“20 yıldır yürütülen ıslah çalışması zarar görecek”
Aydın Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mehmet Sedat Güngör açıklamasının devamında; “Bakanlığımız ile birlikte Islah amaçlı kurulan birlikler olarak bizler, her ne kadar yetiştiricileri bilgilendirip bilinçlendirmesini sağlasak da, suni tohumlamadan doğmamış buzağıların da hayvan bilgi sistemlerine kayıt edilmelerinde herhangi bir sorun olmaması ve bu durumda farklı ırkların ve suni tohumlamadan doğma şartı aranmadan her doğan buzağının destekleme almasını sağlayıcı bir sistemin, 20 yıldır yapılan ıslah çalışmaları köreltip, zarar verici olacağını düşünüyoruz. Bu nedenle desteklemelerin soy kütüğüne dahil olarak, suni tohumlama yapılmış buzağılara verilmesini, yetiştiricilerimizin de aynı ırktan sperma kullanmalarını ve yaklaşık 20 yıllık çalışmanın sonlandırılmamasını tavsiye ediyoruz. Bu zararı engelleyici bir çalışma yapılmasını temenni ediyoruz” ifadelerine yer verdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.