GENEL - 14 Eylül 2018 Cuma 10:00

Amatör telsizciler yeni binalarına kavuştu

A
A
A
Amatör telsizciler yeni binalarına kavuştu

Aydın’ın Nazilli İlçesinde geçtiğimiz yıllarda kurulan Türkiye Radyo Amatörleri Cemiyeti Nazilli Şubesi Sümerpark Rekreasyon alanı içerisinde bulunan Nazilli Arama ve Kurtarma, Afet ve Koordinasyon Merkezi’nin bulunduğu binaya konuşlandı.

Aydın’ın Nazilli İlçesinde geçtiğimiz yıllarda kurulan Türkiye Radyo Amatörleri Cemiyeti Nazilli Şubesi Sümerpark Rekreasyon alanı içerisinde bulunan Nazilli Arama ve Kurtarma, Afet ve Koordinasyon Merkezi’nin bulunduğu binaya konuşlandı.


Aydın’ın Nazilli ilçesinde Belediye tarafından kurulan Nazilli Arama Kurtarma (NAKUD) ekibinin ardından Türkiye genelinde 55 şubeye ulaşan Türkiye Radyo Amatörleri Derneği’nin Nazilli şubesi olarak faaliyete geçen TRAC Nazilli Şubesi, bundan böyle yaşanabilecek bir afet sırasında haberleşmeyi sağlamak amacıyla Arama Kurtarma Afet Koordinasyon Merkezi ‘ne kavuştu. Binanın aynı zamanda evde düşme ve kazaları önlemek için tasarlanmış Türkiye’nin ilk model evi olma özelliği de bulunuyor.


Aydın Vali Yardımcısı Dr.Ömer Faruk Günay başta olmak üzere Nazilli Kaymakamı İbrahim Küçük, Belediye Başkanı Haluk Alıcık, İlçe Garnizon Komutanı Ahmet Dicle, MHP İlçe Başkanı Cüneyt Korkmaz, TRAC Genel Başkanı Aziz Şasa, Genel Sekreter Muhsin Bozkurt, Telekom Ekip Lideri Fatih Öğürdür, Aydın UMUT Arama Kurtarma Başkanı Veli Tiryaki, TRAC Aydın, Adana, Muğla, Denizli Şube Başkanları ve üyelerinin katıldığı açılışta Nazilli belediyesi Mehter Takımı da gösterileri ile açılışı renklendirdi.



Açılışta konuşan TRAC Nazilli Şube Başkanı Uzay Tok; “Türkiye Radyo Amatörleri Cemiyeti, afetsel durumlarda haberleşme altyapısını kamu kurumların hizmetine sunan Meclis kararıyla da kamu yararına hizmet sağlayan dernekler statüsündedir. Bugün devletimizin tüm imkanları afetler için yeterli gelse de amatör telsizciler kendi bölgelerindeki deprem, felaket, yangın, heyelan gibi bilgileri hızlı bir şekilde haber merkezimize bilgi verir. Bu bilgiler de buradaki cihazlarla kriz masalarına AFAD yetkilerine bildirilerek hızlı bir şekilde müdahale yapılması sağlanır. Bu konudaki kritik noktada iletişim kaçınılmaz şekilde aksamaya giriyor. Şu an mevcut teknoloji de çok güzel iletişim araçlarımız olabilir ama afetsel bir durumda hiçbiri aktif halde olmuyor. Bizim sistemlerimiz ek güç kaynakları ile bataryalarıyla, güneş panelleriyle afetsel bir durumda 24 saat, 48 saat ve 72 saat dediğimiz dilimlerle hizmet vermeye devam ediyor. Bugün burada açılışını yaptığımız Dernek binasında Aydın Doğu Bölgesi olan Nazilli’de ve çevresine hizmet vermek maksadıyla kurulan cemiyetimize hibe edilen bir şubedir. Unutmamanız gereken bir noktada doğal afetlerde haberleşme çok önemlidir. Haberleşmenin olmadığı hiçbir yerde kurtarma faaliyeti yürütülemez. Hayat iletişim ile başlıyor” dedi.



Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık’da; “Sel felaketi olsun, deprem felaketi olsun, yangınlarda, kazalarda, her türlü felaketlerde görev alacak olan kurtarma ekibimiz, Nazilli Belediyemiz ve Nazilli’deki gönüllü kardeşlerimizden oluşuyor. Nazilimiz deprem kuşağında olduğundan dolayı özellikle de biz depreme nasıl hazırlıklı olabiliriz ve vatandaşlarımıza en kısa yolla nasıl ulaşabiliriz noktasında belediye olarak duyarlılık gösterdik. Ve bundan dolayı da kardeşlerimizle beraber ortaklaşa yaptığımız bir çalışma. Bu mekanı da kendilerine tahsis ettik. Biz bunun gerekli altyapılarını yapmaya çalışıyoruz. Bizler afetlere karşı yüzde 100 hazır olmadığımızı da biliyoruz. Ama en azından ekiplerimizle beraber müdahaleleri çok rahat şekilde yapabiliriz” dedi.



“Türkiye’de ilkler Nazilli’de yaşanıyor”


UMUT Aydın Başkanı Veli Tiryaki ise; “1999 Marmara depreminden sonra Türkiye hızlı bir yapılanmaya girdi. Öncelikle devlet yeni afet yasasıyla AFAD’ı kurdu ve ardından yerel yönetimlerde elini taşın altına soktu. Bunun en güzel örneklerinden birini Türkiye’de ilk defa büyük şehirlerin dışında Yerel Yönetim olarak Nazilli NAKUT arama kurtarma ekibini, 25 kişilik oluşturarak Türkiye’de afetlerde hazır bir belediye ve afetlere hazır bir Nazilli sağladı. Nazilli Türkiye’de büyük depremler yaşamış ve afetlerde de bedel ödemiş bir ilçemiz. Bunun farkında olan Nazilli, ilçenin afete hazır bir kent olarak hazırlarını tamamlamış afet toplanma yerlerini işaretlemelerini yapmış ve bölgede ciddi bir ekip oluşturmuştur. Günümüzde diğer illerde oluşturulan gönüllü ekiplerle beraber bir koordinasyon sağlayarak mevcut Aydın’daki AFAD ve gönüllü kuruluşlarla işbirliğini geliştirerek afetlere hazır bir kent için 2 defa da tatbikat gerçekleştirmiştir. Bu konuda Nazilli Belediyesi’nin çalışmalarını öncelikle kutluyor ve tebrik ediyorum. Bunun dışında Türkiye’de afete hazırlıklı olmak anlamında tüm devlet ve sivil toplum ve kamu kuruluşlarının işbirliğiyle bir uluslararası afet tatbikatına da Aydın’daki gönüllü kuruşlarla katılım sağlanacak. Bu da Türkiye’de afetlerde tüm kuruluşların işbirliği yapmasını imkânını ve nasıl bir birliktelik sağlayacağını ortaya çıkaracak. Afetlerde sadece kamunun tek başına olması mümkün değil. Çıkarabileceği ekip sayısı belli. Kamunun yanında gönüllü kuruluşların ve özellikle haberleşme konusunda Türkiye’de çok geniş bir alana sahip olan 54 ilde örgütlenmiş Radyo haberleşmesini sağlayan TRAC gibi örgütlerin bu afet haberleşmesinde çok büyük fonksiyonu var. Bunun farkında olarak Türkiye’deki AFAD, Gönüllü Kuruluşlar, STK’lar, Arama Kurtarma Dernekleri Federasyonu ve belediyelerin oluşturduğu NAKD, EFAK gibi diğer Belediyelerde de yeni yeni oluşmaya başlayan ekiplerin koordinasyon ve işbirliği içinde çalışması bizim afetlerden başarılı bir şekilde çıkmamızı sağlayacak ve bunun için bu tür yapılan etkinlikler ve birliktelikler ortak yapılan tatbikatlar çok önemli. Bizim afetlerde kamu, Sivil Toplum örgütleriyle elbirliğiyle bu işin altından çıkabiliriz. Bu konuda da AFAD’ın öncülük etmesi ve bununla ilgili bir gönüllülük birimi oluşturulması Türkiye’de örnek ve çalışmadır. Bu konuda da AFAD’ın yaptığı bu çalışmayı kutluyorum” dedi.



“Türkiye genelinde 55 şubemiz, 24 tane temsilciliğimiz, 2 bin 100 civarında da üyemiz var”


TRAC Genel Başkanı Aziz Şasa’da; “Bu bina aynı zamanda Nazilli’deki kriz merkezi, yönetim merkezi olarak ve işlev görecek. Bizim için diğer kurumlarla bir araya gelip koordine olup haberleşme hizmetini yürütebileceğimiz bir mekan oldu. Geçmişte bütün dünyada yaşanan örnekler şunu gösteriyor ki büyük yerlere, çok geniş alanları, çok geniş kesimleri etkileyen olaylarda maalesef telefonlar kullanılmaz hale geliyor ya da hasar gördüğü için afette kullanılmaz hale geliyor. Sonuç itibariyle halkın kurumlarla olan ve Acil Yardım kanalları ile olan ilişkisi kesiliyor. Biz onu gidermeye yönelik olarak çalışıyoruz. Haberleşme Hizmet Kurumu Türkiye afet müdahale planının da çözüm ortağıyız. Buranın güzel bir özelliği de burası engellilere göre yapılmış bir bina. Olayın içinde olarak haberleşme hizmetinde görev olarak hem çok değerli katkılar verebileceğini umuyoruz. Türkiye genelinde 55 şubemiz, 24 tane temsilciliğimiz var. 2 bin 100 civarında da üyemiz var. Türkiye’nin aşağı yukarı Güneydoğu’daki bazı vilayetler hariç her yerde altyapımız var. Bu arada Türkiye’nin internetten bağımsız bir Coğrafi bilgi sistemi de çalıştırıyoruz. Deprem Rasatları, Kandilli Rasathanesinden kesintisiz olarak Türkiye’nin aşağıya yukarı yüzde seksenine şu anda ulaşabilir durumdayız. Böyle bir takım özellikli hizmetleri yürütüyoruz. Her gönüllümüz aslında yetişmiş ve donanımlı haberleşme personeli. Dolayısıyla en kötü şartlarda bile her altyapı çökse bile biz insan gücüyle deneyimli ve donanımlı insan gücüyle bu muhabere sağlıyoruz. Türkiye afet müdahale planı çok önemli. 28 tane hizmet grubunu 24’ünde gönüllü katılım öngörülmüş. Maalesef sadece iki tanesinde veya en fazla üç tanesinde gönüllü katılım var. Bunun arttırılması gerekiyor. Ve de hizmet grupları birbirine olan interaktif ilişkisinin geliştirilmesi gerekiyor. Türkiye afet müdahale planı dünyanın en gelişmiş afet müdahale planlama sistemi. Bunun içini doldurursak bu ülke için çok hayırlı olacaktır. Ve dünyada her türlü altyapı çöker her muhabere çöker, ama bizimki çökmez. Amatör telsizcilerinki çökmez” dedi.



“Afet olduğunda müdahale sırasında en büyük sorun iletişim”


Aydın Vali Yardımcısı Dr. Ömer Faruk Günay ise; “Ama bu bina sadece dernek binası gibi değil aynı zamanda engelsizlerin yaşam alanını hepimize gösterecek güzel örnek olarak yapılmış bir bina. Afet olduğunda müdahale sırasında en büyük sorun iletişim. Böyle bir anda bütün iletişim alanları kilitleniyor. Hiç bir şey yapamıyorsun. Kimse kimseye ulaşamıyor. Biz birde bunu krizi yönetmek zorunda olan, insanları kurtarmak için ekipleri yönlendirmek zorunda olan yöneticileriz. Bu sırada bizim en önemli ihtiyaçlarımızdan biri haberleşme. Haberleşme konusunda elimizde uydu telefonları var. Pek çok şeye hakimiz ama sayısı sınırlı. İşte bu sivil toplum kuruluşları bu kuruluşlar bize bu konuda destek olacak. Yani benim elimde 10 tane iletişim olanağı varsa uydu telefonunu açıp ben kaymakamla irtibat kurabiliyorum, belediye başkanıyla irtibat kurabiliyorum. Ama sahaya sevk ettiğim 100 tane ekiple irtibat kuramayabilirim. İtfaiyesiyle, sağlıkçısıyla, bina yıkıntısını kurtaran insanla haberleşemem. O yüzden bunlar bizim için çok önemli. Şu anda biz 100 tane haberleşme cihazına sahip değilsek eğer o 90 tane işte sizden bekliyoruz. Sivil toplumdan bekliyoruz. Bu konuda destek verdikleri için onları kutluyorum. Gönüllü olarak yapılan iş her zaman bizim için çok daha kıymetlidir. Bugün burada oluşumuzun sebebi de bu konuda herkesin duyarlılığını artırmak” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Yabancı uyruklu kadınları zorla çalıştırma ve fuhşa sürükleyenlere operasyon: 3 gözaltı Samsun’da göçmen polisi tarafından, yabancı uyruklu kadınları zorla çalıştırıp fuhşa sürükleyenlere yönelik yapılan operasyonda Kırgız uyruklu kadın ile birlikte 2’si erkek 3 kişi yakalandı, 6 kadın da kurtarıldı. Edinilen bilgiye göre, Samsun Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü ekipleri, alınan istihbari bilgiler doğrultusunda yaptıkları çalışma sonucu Kırgız uyruklu Türk vatandaşı M.A. adlı kadının, Özbekistan ve Azerbaycan’dan yasal yollardan kadın getirdiği, Türkiye’de kalış süresi dolan kadınları hasta bakıcılık işinde çalıştırdığı, bu kadınlardan komisyon adı altında para aldığı ve yine söz konusu kadınlara fuhuş yaptırdığını tespit etti. Göçmen polisi, H.G. adlı şahsın M.A. adlı kadının getirdiği kadınlara fuhuş yaptırdığını ve E.Y. adlı şahsın da M.A. ile birlikte kadınları zorla çalıştırdığını ortaya çıkardı. Polis yaptığı operasyon sonucu Kırgız uyruklu M.A. ile Türk vatandaşı E.Y. ve H.G.’yi yakalayarak gözaltına aldı. Polisin operasyonunda 6 kadın kurtarıldı. Kurtarılan 6 mağdur kadının da sınır dışı edilmesi için çalışma başlatıldı. Samsun Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğündeki sorguları tamamlanan M.A. adlı kadın ile E.Y. ve H.G. bugün Samsun Adliyesine sevk edildi.
Bursa Yazar Özlüoğlu: "Edebiyat, unutulanları yaşanır kılıyor" Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği Edebi Kazılar söyleşilerinin yeni dönemdeki ilk konuğu olan Polat Özlüoğlu, ödüllü kitabı “Annem, Kovboylar ve Sarhoş Atlar” üzerine okurlarla keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi. Özlüoğlu, “Edebiyat, unutulanları yaşanır kılıyor” dedi. Nilüferli okurları edebiyatın büyülü dünyasında yolculuğa çıkaran “Edebi Kazılar” söyleşileri, yeni dönemin ilk buluşmasını gerçekleştirdi. Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü tarafından Akkılıç Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen buluşmayı, okurlar ilgiyle takip etti. Yasemin Sungur’un moderatörlüğünü yaptığı söyleşide Polat Özlüoğlu, 2022 yılında 7. Antalya Edebiyat Günleri “Yılın En İyi Öykü Ödülü”ne, 2023 yılında da “34. Haldun Taner Öykü Ödülü”ne değer görülen “Annem, Kovboylar ve Sarhoş Atlar” adlı kitabı üzerine keyifli, bir o kadar da samimi bir söyleşi gerçekleştirdi. Yazdığı öykülerin içeriğine değinen Polat Özlüoğlu, “Yazdıklarım, benim de canımı acıtan hikayeler. Benim üzüldüğüm, dertlendiğim, sırtımda yük gibi taşıdığım, vicdanımı sızlatan bazı olaylar var. Herkesin okuyabileceği, bir solukta bitirebileceği meseleler değil. Öykü yazmak çok keyifli. Bir üzüntüyü, kederi kelimelerle anlatabilmek beni mutlu ediyor. İnsanlarında bir şekilde bunları okuyunca onlarla bağ kuracağını düşünüp mutlu oluyorum” şeklinde konuştu. Yaşadığımız çağda insanların kederlerini, sıkıntılarını unuttuğunu ifade eden Polat Özlüoğlu, edebiyatın bu unutulanları yaşanır kıldığını söyledi. Özlüoğlu, “Bir sürü derdimiz, kederimiz var ama bir şekilde bunları unutuyoruz. Çünkü hız çağında yaşıyoruz. Birkaç gün konuşuluyor, sosyal medyada birkaç beğeniden sonra unutuluyor. Unutma çağında yaşıyoruz. Edebiyat, bu unutulanları yaşanır kalıyor. Ben bunun farkında vardım. Kitap sayfalarında o hikayeler bir şekilde insanlara ulaştığında, kalıcılığını sağlıyor. O yüzden de elimden gelen en iyi şekilde, dili de çok iyi kullanarak severek yazıyorum” diye konuştu. Meraklanmanın, hayal kurmanın ve iyi bir dinleyici olmanın yazarlığın en güzel yanlarından birkaçı olduğuna dikkat çeken Polat Özlüoğlu, “Ben, bu üçünü kendimde barındırmaya çalışıyorum. Çocukların ve kadınların ağzından hikayeler anlatmayı, onların yaşadıklarını aktarmayı seviyorum. Çocukluk güzel zamanlardı. Çocuklukta kaybettiğimiz en önemli şeylerden biri hayal kurmaktı. Yazarken bunun farkında vardım. Yazarken çocukluğumu, kurduğum hayalleri hatırlıyorum” dedi. Yazarlık serüvenine de değinen Özlüoğlu, “Ben yazmak istedim, yazar olmak gibi amacım yoktu. Yazı üretmenin verdiği keyfi seviyorum. Kitap okumayı ve yazmayı kaçış olarak görüyorum. Bir atölyeye katıldım İzmir’de. Çok sevdiğim bir hocayla çalıştım. Orada öykü yazdığımı anladım” ifadelerini kullandı. Söyleşinin son bölümünde okurların sorularını yanıtlayan yazar Polat Özlüoğlu, “Annem, Kovboylar ve Sarhoş Atlar” öykü kitabını da Nilüferli edebiyat tutkunları için imzaladı.
Muğla Budama eğitimlerinin sertifikaları törenle verildi Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün “Ata Tohumları Toprakla Buluşuyor Projesi” çerçevesinde üreticilere “Meyve Ağaçlarında Budama” eğitimi verildi. Menteşe İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından Mart ayı içerisinde verilen eğitimi tamamlayarak sertifikaya hak kazanan 20 çiftçi, belgelerini bugün düzenlenen törenle İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak’tan aldı. Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Konferans Salonu’nda düzenlenen sertifika töreninde konuşan İl Müdürü Barış Saylak, proje desteklerinden faydalanan sebze yetiştiricisi çiftçilerden çok olumlu geri dönüşler aldıklarını ve özellikle de kadın üreticilere bu alanda istihdam ve gelir imkanı oluşturmaktan büyük bir mutluluk duyduklarını söyledi. Muğla’da sürdürdükleri projelerle çiftçilere hibe ve desteklerini artıracaklarını ve bitkisel üretime güç katmaya devam edeceklerini kaydeden Saylak, özellikle Ata Tohumlarının korunması, üretimi ve yaygınlaştırılması konusuna büyük önem verdiklerini ifade etti. Barış Saylak, Türkiye’de kullanılan tohumların yüzde 97’sinin yurt içinde üretildiğini ve aynı zamanda 97 ülkeye de tohum ihracatı yapıldığını kaydederek, Ata Tohumlarının ülke ekonomisine 233 milyon doların üzerinde katkı sağladığını belirtti. Muğla çiftçisinin üretim gücü artıyor Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün 2021 yılında Bakanlık Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü’nün desteği ve Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nün işbirliği ile başlattığı “Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi” Projesi çerçevesinde Muğla çiftçilerinin üretim gücünün günden güne artmasından büyük memnuniyet duyduklarını kaydeden Saylak bu yıl içerişinde verilecek tohum ve fide destekleri ile ilgili olarak şunları söyledi: “TAKE projesi çerçevesinde 2023 yılına kadar toplam 4 milyon 560 bin adet fideyi üreticilerimize dağıttık. “Ata Sebzeleri Projelerine” toplamda 3 milyon 500 bin TL kaynak ayırdık. 2024 yılında bu kaynak 2 milyon 180 bin TL olarak belirlendi. Bu çerçevede, yıl boyunca Muğla il genelindeki 1.200 üreticimize; 150 bin adet domates, 250 bin adet biber ve 100 bin adet patlıcan fidesi ile 20 kg kavun, 20 kg kınalı bamya tohumu olmak üzere toplamda 500 bin adet ata sebze fidesi ve 40 kg ata tohumu temin edeceğiz. Muğla çiftçisinin ürettiklerinin kıymet bulması ve ekonomik refahının gelişmesi için daha fazla ve bilinçli üretmemiz gerekiyor”
Bursa Gazeteciler Vakfı’ndan Vali Demirtaş’a ziyaret Bursa Gazeteciler Cemiyeti Sosyal Hizmetler Vakfı Başkanı Ahmet Emin Yılmaz ve Yönetim Kurulu üyeleri, Bursa Valisi Mahmut Demirtaş’ı makamında ziyaret etti. Ziyarette, genel kurulu geçtiğimiz ay yapılan vakfın çalışmalarına ilişkin bilgi veren Bursa Gazeteciler Cemiyeti Sosyal Hizmetler Vakfı Başkanı Ahmet Emin Yılmaz, vakfın Bursa gazeteciler Cemiyeti’nin desteğinde üye gazetecilerin çocuklarına öğrenci bursu verdiğini, evlenen veya çocuğu dünyaya gelen üyelere de sosyal yardımlar yapıldığını söyledi. Vakıf çalışmalarının, Bursa’nın sosyal ve kültürel yaşamına katkıda bulunduğunu kaydeden Ahmet Emin Yılmaz, “Bursa Gazeteciler Cemiyeti üyeleri, Vakıf Senedimiz gereği aynı zamanda Vakfımızın da üyeleri oluyor. Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı ve daha önce size arz ettiğimiz gibi Bursa Valisi de, yine Vakıf Senedi gereği yönetim kurulumuzda yer alıyor. Sizin de desteğinizle önümüzdeki 3 yıllık süreçte hizmetlerimizi arttırarak sürdürmek istiyoruz” dedi. Ziyarette konuşan Bursa Valisi Mahmut Demirtaş da, basın sektöründe mesleki dayanışmanın büyük önem taşıdığını söyledi. Bursa Valisi Demirtaş, “Hem daha önceki Valilik görevlerimde hem de Bursa’da, basınımızla işbirliği içinde çalışarak Bursa’ya hizmet etmekten büyük mutluluk duyuyorum. Halkımızın doğru ve hızlı haber alma özgürlüğü yönünde kamu görevi üstlenen basın mensubu arkadaşlarımızla birlikte vatandaşımıza hizmet için elimizden geleni yapacağız” dedi. Ziyarete Bursa Gazeteciler Cemiyeti Sosyal Hizmetler Vakfı Başkanı Ahmet Emin Yılmaz ve Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı’nın yanı sıra Vakıf Yönetim Kurulu Üyeleri İhlas Haber Ajansı Bölge Müdürü İhsan Altıkardeş ve Demirören Haber Ajansı Bölge Müdürü Fuat Kars ile BGC Genel Sekreteri Sinan Tunç katıldı.