SAĞLIK - 20 Temmuz 2018 Cuma 08:14

Karaer; “Yıpranma payının Meclis’e gelmesi sendikacılık açısından tarihi bir kazanımdır”

A
A
A
Karaer; “Yıpranma payının Meclis’e gelmesi sendikacılık açısından tarihi bir kazanımdır”

Sen Aydın Şube Başkanı A.

Sen Aydın Şube Başkanı A. Baki Karaer, “Sağlık-Sen kazanımı olarak sağlık çalışanları için yıpranma payının hayata geçecek olması, sendikacılık tarihi açısından da ezberlerin bozulması açısından da büyük bir başarıdır” dedi.



Sağlık çalışanlarının sağlık hizmetlerinde dönüşümün kahramanı olduğunu ifade eden Sağlık-Sen Şube Başkanı Baki Karaer, “Fedakar emekleriyle, milletimizin umudu, devletimizin gururu olmuşlardır. Hayatını ortaya koyarak, her türlü riski göze alarak sağlık hizmetlerini bugünlere taşıyan sağlık çalışanlarımız, kendi geleceklerini ilgilendiren düzenlemelerde haklı olarak, adil davranılmasını beklemektedir. Mevzuatımızda işyeri tehlike sınıfları içinde sağlık hizmetlerinin büyük bir kısmı çok tehlikeli risk sınıfında yer almakta, bu riskler fiziksel, biyolojik, kimyasal ve radyolojik riskler şeklinde tanımlanmaktadır. Öte yandan güncel bilimsel araştırmalarımız, sağlık çalışanlarımızın insanüstü çalışma koşullarına bağlı olarak; duygusal tükenme ve duyarsızlaşma boyutu açısından orta düzeye, kişisel başarı boyutu açısından yüksek düzeyde tükenmişlik yaşadıklarını ortaya koymaktadır. Diğer çalışma ortamlarına göre sağlık işyerinde şiddete uğrama riski ise 16 kat fazladır.


Hal böyle iken, yıpranma payı gibi son derece haklı bir talebin sahanın gerçeklerini karşılayan bir hakkaniyetle hayata geçirilmesi değişmez önceliğimiz olmaya devam edecektir. Sağlık hizmeti taşıdığı riskler de dahil bütün boyutlarıyla bir ekip işidir. Bu nedenle yıpranma payı, ek ödeme tavan oranları, emeklilik düzenlemeleri gibi, sağlık hizmeti için ter akıtan bütün sağlık kadrolarını ilgilendiren düzenlemeler, ayrıştıran değil, birleştiren olmalıdır. Ekip ruhunu güçlendirmeyi ve sisteme güveni artırmayı esas almalıdır” diye konuştu.



"Sağlıkçıların hakları için mücadelemizi sürdüreceğiz"


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2014 yılında Başbakanlığı döneminde katıldığı Sağlık-Sen buluşmasında tüm sağlık çalışanlarına 5 yıla 1 yıl yıpranma payı sözü verdiğini anımsatan Karaer, "4 yılı aşkın süredir hantal bir bürokratik anlayışla engel olunan yıpranma payı hakkının Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ilk torba kanunu içinde yer alıyor olması, yeni dönemin farkını ortaya koyması açısından son derece olumludur. Bir Sağlık-Sen kazanımı olarak sağlık çalışanları için yıpranma payının hayata geçecek olması, sendikacılık tarihi açısından da ezberlerin bozulması açısından da büyük bir başarıdır. Yeni Türkiye’nin hedeflerine inancımız ve bağlığımızdan aldığımız güçle, temsil etmekten onur duyduğumuz sağlık çalışanlarımızın haklarını korumak ve geliştirmek için etkin şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 2014 yılında Başbakanlığı döneminde katıldığı Sağlık-Sen buluşmamızda bu hakkaniyeti gözeterek, tüm sağlık çalışanlarına 5 yıla bir yıl yıpranma payı sözü vermiştir" şeklinde konuştu.



“Başkaları hayal bile edemedi”


Sağlıkçılara yıpranma payının bazı kesimler tarafından hayal olarak görüldüğünün altını çizen Karaer, açıklamasını şu ifadelerle tamamladı: "Bu amaçla yıpranma payı konusundaki nihai hedefimiz, yıpranma payının sağlık hizmetlerinde çalışan bütün kadrolardaki kamu görevlilerini kapsaması, yıpranma payının geriye dönük olarak hesaplanması ve daha önce Cumhurbaşkanımızdan sözünü aldığımız şekliyle 5 yıla 1 yıl şeklinde düzenlemenin hayata geçmesi olacaktır. Özellikle önümüzdeki süreçte politika belirleyicilere, kanun koyuculara, uygulayıcılara; kısacası tüm ilgili taraflara raporlarımız, çalışmalarımız, maliyet analizlerimiz ve alternatif önerilerimizle birlikte belirttiğimiz şekilde katkılar sunmaya devam ederek yıpranma payının daha da kapsayıcı şekilde ileri bir aşamaya götürülmesini sağlayacağız. Şimdilik son söz olarak tekrar etmek gerekirse başkalarının hayal bile edemediği, gündeme getirmediği ve hatta gündeme geldiği andan itibaren ‘çıkmaz, çıkmayacak göreceksiniz’ şeklinde olumsuz propagandalarla baltalamak istediği ‘Yıpranma Payı’ hakkının elde ediliyor olması sendikacılık açısından tarihi bir kazanımdır”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beşiktaş, Tayyip Talha Sanuç ile 3 genç futbolcusunun sözleşmesini yeniledi Beşiktaş, savunma oyuncusu Tayyip Talha Sanuç’un sözleşmesini 2026-2027 sezonu sonuna kadar sözleşme uzattı. Siyah-beyazlılar ayrıca Beşiktaş Futbol Akademisi’nden yetişen Serkan Emrecan Terzi, Göktuğ Baytekin ve Yakup Arda Kılıç’ın da sözleşmesini yeniledi. Yeni sezon planlaması kapsamında Beşiktaş ilk olarak iç transfere yöneldi. Siyah-beyazlılar bu kapsamda savunma oyuncusu Tayyip Talha Sanuç’un sözleşmesinin 2026-2027 sezonu sonuna kadar uzatıldığını açıkladı. Siyah-beyazlıların resmi internet sitesinden konuyla ilgili yapılan açıklamada, "Kulübümüz, 2022-2023 sezonundan bu yana Futbol A Takımımızın kadrosunda bulunan profesyonel futbolcumuz Tayyip Talha Sanuç’la 2026-2027 sezonu sonuna kadar sözleşme uzattı. BJK Nevzat Demir Tesisleri’nde Futbol Takımları Genel Koordinatörümüz Samet Aybaba ile bir araya gelen futbolcumuz Tayyip Talha Sanuç, yeni sözleşmeyi imzaladı. Samet Aybaba, yeni dönemde Kulübümüze önemli hizmetlerde bulunacağına inandığımız Tayyip Talha Sanuç’a başarılar diledi" ifadeleri kullanıldı. Serdar Topraktepe ile yeniden forma şansı bulmaya başladı 2022-2023 sezonu başında Adana Demirspor’dan transfer olan Tayyip Talha Sanuç, siyah-beyazlı forma ile oynadığı 2 sezonda 27 maçta görev aldı ve 2 gol kaydetti. Tayyip Talha, yaşadığı uzun süreli sakatlığın ardından Teknik Sorumlu Serdar Topraktepe ile birlikte yeniden forma şansı bulmaya başladı. Genç futbolcuların da sözleşmeleri yenilendi Beşiktaş, Futbol Akademisi’nden yetişen genç futbolcuların sözleşmelerini de yeniledi. Siyah-beyazlılar, Serkan Emrecan Terzi ve Göktuğ Baytekin ile 2026-2027 sezon sonuna, Yakup Arda Kılıç ile de 2027-2028 sezonu sonuna kadar sözleşme imzaladı. BJK Nevzat Demir Tesisleri’nde düzenlenen imza törenine Beşiktaş Futbol Takımları Genel Koordinatörü Samet Aybaba katıldı.
İstanbul Sarıyer’de öğretmeni yumruklayan velinin ifadesi ortaya çıktı: ‘’Çocuğumun da yanımda ağlamasından dolayı bir anlık ebeveynlik duygusuyla vurdum’’ Sarıyer’deki bir ortaokulda oğlunun okul davranışlarıyla ilgili olarak görüşmeye davet ettiği öğretmenini, yüzüne yumruk atmak suretiyle darp eden ve tutuklanarak cezaevine gönderilen şüpheli velinin ifadesine ulaşıldı. İfadesinde, okul yönetiminden ve veliden olaydan 1 ay önce şikayetçi olduğunu belirten şüpheli, ‘’Bir anda istem dışı, çocuğumun da yanımda ağlamasından dolayı bir anlık kızgınlık ve ebeveynlik duygusuyla hocaya vurdum’’ dediği öğrenildi. Sarıyer’deki bir ortaokulda 25 Nisan 2024’de iddiaya göre Türkçe öğretmeni olarak görev yapan Necla Ö., öğrencisi E.S.Ç.’nin okul davranışlarıyla ilgili olarak velisi olan şüpheli Ali Ç.’yi (51) görüşmeye davet etmiş, okula gelen şüpheli veli Ali Ç. ise müşteki öğretmeni okul koridorunda görerek herhangi bir diyaloğa girmeden öğretmenin yüzüne yumruk atmıştı. Olayın ardından gözaltına alınan şüpheli, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Şüpheli veli Ali Ç., Savcılık işlemlerinin ardından çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe ‘kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralama’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. ‘’Oğlum ‘baba çabuk gel, beni bir odaya kapattılar kaçtım, bana bir şeyler imzalatmaya çalışıyorlar’ dedi’’ Öte yandan şüphelinin ifadesine ulaşıldı. Kimlik tespitinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İSBAK A.Ş.’de dijital arşiv personeli olarak çalıştığını söyleyen şüpheli Ali Ç. ifadesinde, "Okul yönetimi ve sınıf öğretmeni Necla Ö.’den 26 Mart 2024’de Sarıyer Çocuk Büro Amirliği’nde ’kötü muamele’ konusundan adli olarak şikayetçi olmuştuk. 25 Nisan günü Kaymakamlık müfettişleri ile konuyla ilgili görüşmedeydim. Bu sırada eşim Neslihan Ç. beni aradı, kendisini okulun bir hizmetlisinin aradığını ve oğlumuzla ilgili bir sıkıntının olduğunu söyledi. Ardından eşimden hizmetlinin numarasını alarak durumun ne olduğunu sordum. Bana oğlumun atak geçirdiğini, öğretmenlerin yukarı almaya çalıştığını ancak oğlumun çıkmak istemediğini söyledi. Oğlumu telefona isteyince, ‘baba çabuk gel, beni bir odaya kapattılar kaçtım, bana bir şeyler imzalatmaya çalışıyorlar’ dedi. Sonrasında hizmetli ‘müdür bey geliyor’ diyerek telefonu yüzüme kapattı’’ dedi. ‘’Dalga geçer gibi ‘beni şikayet etmenin bedelini ödeyeceksin’ dedi, bir anlık sinir harbi ile vurdum’’ İfadesinin devamında, okula gittiğinde hizmetliye çocuğunun nerede olduğunu sorduğunu söyleyen şüpheli, ‘’Hizmetli bana, müdür beyin oğlumu yukarı çıkardığını söyledi. Ben de müdürün odasına çıktım. Bu sırada oğlum yanıma panik halinde ağlayarak geldi. Bana ‘baba buradan çabuk çıkalım, eve gidelim’ dedi. Korkusundan sürekli aynı şeyleri tekrarlıyordu. Müdür beyi odasına doğru yürürken Necla hocanın elinde çay bardağı ile gülerek bize doğru geldiğini gördüm. Dalga geçer gibi ‘beni şikayet etmenin bedelini ödeyeceksin’ dedi. Ben de o anda istem dışı çocuğumun da yanımda ağlamasından dolayı bir anlık kızgınlık ve ebeveynlik duygusuyla hocaya vurdum. Sonra okulun dışına çıktım, çok pişmanım. Bir anlık sinir harbi ile vurdum, bu sinir harbini ise hem şahsın tahrik edici eylemlerinden hem de babalık içgüdüsünden dolayı yaşadım’’ şeklinde konuştu.
Sakarya Kaldırımda yürüdüğü esnada otomobilin çarptığı adliye personeline acı tören Sakarya’nın Karasu ilçesinde kaldırımda yürüdüğü esnada otomobilin çarpması neticesinde hayatını kaybeden Karasu Adliyesi personeli Zahide Saatçi (58) için adliye önünde tören düzenlendi. Saatçi’nin ayakta durmakta zorluk çeken yakınları Türk bayrağına sarılı tabutuna sarılarak gözyaşı döktü. Kaza, sabah saat 08.49’da Kocaali-Karasu D-010 duble yolu Aşağı Aziziye Mahallesi mevkiinde meydana geldi. Yolun kenarında bulunan kaldırımda yürüyen ve adliye personeli olduğu öğrenilen 58 yaşındaki Zahide Saatçi’ye, yolda hızla ilerlediği esnada lastiği patlayarak kontrolden çıkan E.E. idaresindeki 54 AGG 236 plakalı Tofaş marka otomobil çarptı. Çarpmanın etkisi ile metrelerce savrulan talihsiz kadın, olay yerinde hayatını kaybetti. Taklalar atarak durabilen ve hurdaya dönen otomobilin sürücüsü de kazada yaralandı. Adliyede düzenlenen törende gözyaşları sel oldu: Cenazesi Sinop’a gönderildi Hayatını kaybeden talihsiz kadın için Karasu Adliyesi’nde bir tören düzenlendi. Törene; Sakarya Cumhuriyet Başsavcısı Osman Köse, Karasu Cumhuriyet Başsavcısı Eba Nevfel Uçar, hakimler, savcılar ve adliye personeli ile Saatçi’nin yakınları katıldı. Saatçi’nin yakınları, Türk bayrağına sarılı tabuta sarılarak gözyaşı döktü. Karasu Cumhuriyet Başsavcısı Eba Nevfel Uçar, törende yaptığı konuşmada, “Kıymetli mesai arkadaşımız Zahide Saatçi’ye Allah’tan rahmet, kederli ailesine, Karasu Adliyemize ve tüm yargı camiasına başsağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı. Zahide Saatçi’nin cenazesi, yapılan duaların ardından toprağa verilmek üzere memleketi olan Sinop’a gönderildi. Şehit edilen kardeşinin ardından adliyede göreve başlamış Zahide Saatçi’nin, kardeşi Cevdet Özdemir’in teröristlerce şehit edilmesinin ardından 2015 yılında İstanbul Adliyesi’nde göreve başladığı ve 2022 yılından itibaren de Karasu Adliyesi’ne atanarak görevine devam ettiği öğrenildi. Öte yandan, feci kazanın araç içi kamerası görüntüleri de ortaya çıkmıştı. Görüntüde, kontrolden çıkarak savrulan otomobilin kadına çarparak takla attığı anlar yer aldı.