ASAYİŞ - 22 Mart 2017 Çarşamba 20:39

Mahkeme Başkanından sözde imama Ergenekon tepkisi

A
A
A
Mahkeme Başkanından sözde imama Ergenekon tepkisi

Aydın’da yargılanan FETÖ’nün sözde Didim imamı Muharrem Sever’in, “Fetullah Gülen suçlu bulunursa, cezalandırılacaktır.

Aydın’da yargılanan FETÖ’nün sözde Didim imamı Muharrem Sever’in, “Fetullah Gülen suçlu bulunursa, cezalandırılacaktır. Ergenekon sürecinde Genelkurmay Başkanı da terörist ilan edilmişti. Sonrasında masum olduğu ortaya çıktı” sözleri üzerine mahkeme başkanı, “Onu, cemaat terörist ilan etti” diye çıkıştı.


Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY silahlı terör örgütü soruşturması kapsamında 9’u tutuklu 44 sanığın yargılandığı Didim yapılanması davasında ilk gün tamamlandı. Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk gününde 12 sanığın ifade işlemi tamamlandı.


FETÖ’nün Didim’deki kasası olduğu iddia edilen Ayvaz Kocabaş, “Irmak A.Ş’de 2011 yılında muhasebesi olarak çalışmaya başladım. Çalıştığım kurumun terör örgütü olduğunu bilmiyordum. Evimden çıkan Fetullah Gülen’in CD’lerini kabul etmiyorum. Çünkü arama olduğu sırada evde yoktum. Üzerime atılan iddiaları kabul etmiyorum” dedi.



Sözde imam Didim’e iş kurmak için gelmiş


Davanın 1 numaralı sanığı olan FETÖ’nün 2015 yılından sonraki sözde Didim imamı Muharrem Sever, tutuklu bulunduğu Düzce T Tipi Kapalı Cezaevi’nden canlı bağlantıyla ifade verdi. Mahkeme Başkanı Erhan Yıldırım, Sever’e “Sen Didim’in son imamı mısın?”diye sordu. İddiaları ret eden Sever, “Didim’e atamayla gelmedim. Didim’e 2015 yılında iş kurmak için geldim. Didim’e gelmeden önce Gaziantep’te GAYEDER’de memur olarak çalışıyordum. Maaşımı dernekten alıyordum. Didim’e emlakçılık yapmak üzere geldim. Çocuklar ve eşim alışamayınca geri döndüler. Ben Didim’de kaldım. Irmak A.Ş’ye bağlı şirketler ve kurumlarla ilgim yoktur. Resmi olarak çalışmışlığım yoktur. FETÖ’ye bir sempatim yok, üyesi değilim. Sohbetlerine de katılmadım. Bu süreçte kararı yargı verecek. Fetullah Gülen suçlu bulunursa, cezalandırılacaktır. Ergenekon sürecinde Genelkurmay Başkanı da terörist ilan edilmişti. Sonrasında masum olduğu ortaya çıktı. Bu nedenle yargılama sonuçlarını beklemekte fayda görüyorum” dedi.


Sever’i Ergenekon süreciyle ilgili beyanlarını nedeniyle uyaran Mahkeme Başkanı Yıldırım, “Onu, cemaat terörist ilan etti” diye çıkıştı.



FETÖ’ye ziyarete giden ekibi açıkladı


Tutuksuz yargılanan Didimli mimar Eyüp Sabri Ekiz de, hakkındaki iddiaları kabul etmedi. Ekiz, “Paralel yapıya dahil değilim. 17-25 Aralık’tan sonra hiçbir toplantıya katılmadım. 2014 yılında Irmak A.Ş’deki hisselerimi kardeşime devir ettim. Benim zamanımda yapılanmanın başında Nurullah Topçu vardı. Sohbetlere genelde öğretmen arkadaşlar katılıyordu. 2012 yılında Nurullah Topçu’nun önerisiyle ABD’ye gidip, Fetullah Gülen’i ziyaret ettik. Ben, Ufuk Döver, Abdurrahim Öztürk, Hilmi Yıldırım ve Mustafa Mutlu, Nurulllah Topçu’yla birlikte New York Havaalanından karayoluyla Pensilvanya’ya gittik. İlk 3 gün Gülen’in misafirhanesinde kaldık. Bir çalışan bizi Fetullah Gülen’in yanına götürdü. Bize ‘Hoş geldiniz’ dedi, nereli olduğumuzu sordu. Toplam 2 dakika sohbet ettik” dedi.


Mahkeme Başkanı, Ekiz’e “Klasik raconu yerine getirip el öptünüz mü?” diye sordu. El öpmediklerini söyleyen Ekiz, firari kardeşi Ömer Faruk Ekiz’in nerede olduğuyla ilgili soruya ise şu şekilde cevap verdi:


“Kardeşim Avrupa’da ama hangi ülkede olduğunu bilmiyorum”



Traktördeki kitaplar proje için toplanmış


Sohbet imamlığı yaptığı ileri sürülen Hüseyin Metin ise, yakılmak için traktörle götürülürken yakalanan kitap ve evrakların bir projeye destek vermek amacıyla toplandığını savundu. Metin, “Ben imam değilim, dini eğitimim yok. Bu kitap ve evraklar çalıştığım devlet okulunda Kaymakam ve İlçe Milli Eğitim Müdürünün onayıyla hazırlanan‘Bugün Atık Kağıt, Yarın Kitap’ projesi kapsamında toplandı. Annem Zekiye Metin’in 80 yaşında ve dört darbe görmüş. Benim zarar görmemem için panikleyip, evinin bahçesindeki ağaçların altında bulunan bu atıkları traktörle bölgeden uzaklaştırmak istemiş olabilir” şeklinde ifade verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.