EKONOMİ - 16 Temmuz 2018 Pazartesi 10:02

Taze incirin başkentinde hasat erken başladı

A
A
A
Taze incirin başkentinde hasat erken başladı

Aydın’ın Buharkent ilçesinde taze incir hasadına başlandı.

Aydın’ın Buharkent ilçesinde taze incir hasadına başlandı. Türkiye’de ilk taze incirin hasat edildiği ve sarı lop cinsi ile aranılan lezzet olan Taze İncir’deki hasat çiftçinin de yüzünü güldürdü. Bu yıl havaların da sıcak gitmesi nedeniyle geçen yıla göre yaklaşık 15 gün öncesine denk gelen hasat işlemleri geçtiğimiz pazartesi gününden itibaren devam ediyor.



Aydın’ın batıdaki en uzak ilçesi olan Buharkent’te 5 gün önce başlayan taze incir hasadı bütün hızıyla devam ediyor. Türkiye’deki ilk taze incir hasadının yapıldığı yer olan Buharkent’teki incir bahçelerinde de hummalı çalışmalar devam ediyor. Yediden yetmişe herkesin sabahın erken saatlerinde başladığı zor hasat işi de kiminin okul harçlığı kiminin de geçim kaynağı oluyor. İlçenin neredeyse arazilerinin tamamına yakınında bulunan incir ağaçlarından elle tek tek toplanan şifa deposu taze incirler albenisi ile de insanın iştahını kabartıyor.



Türkiye incirinin yüzde 80’inin üretildiği Aydın’da 30 bin ton taze incir üretimi le ilde ilk sıralarda yer alan Erkenci Buharkent inciri, başta İzmir, İstanbul ve Ankara olmak üzere büyük illerden rağbet görürken bir hafta sonrasında da ilk ihracat için de hazırlıklar yapılıyor. Aydın İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Fuat Fikret Aktaş, Buharkent Belediye Başkanı Mehmet Erol ile birlikte çalışmaları yerinde inceledi.


Üretici ve tüccarlardan hijyen ve düzenli sevkıyat dikkatli davranmalarını isteyen Fuat Fikret Aktaş; “ Ülkemiz kurutmalık incir üretiminde dünyada birinci sırada bulunmakta olup, toplam kuru incir üretimin yüzde 80’i Aydın ilimizde yapılmaktadır. Dünyada incir denince akla Türkiye, Türkiye’de ise Aydın ili ve Sarılop çeşidi ile Buharkent İlçesi gelmektedir. İlimiz 361 bin 562 dekar alanı kaplayan 180 bin ton incir üretimiyle önemli bir yer teşkil etmektedir. Görüldüğü gibi Aydın ve İncir kelimeleri özdeşleşmiştir. Zaten coğrafi işaretle de tescil edilmiştir. Kuru incir Aydın ekonomisi için oldukça önemli bir ürün olup, ülkemiz dünya kuru incir üretiminde yüzde 55-60’lık payla birinci sırada yer almaktadır. 2017 yılında ilimizden yaklaşık 38 bin ton kuru incir ihracatı gerçekleştirilmiştir. Özellikle Buharkent İlçemizde taze incir üretilmekte olup genellikle iç piyasaya arz edilmekle birlikte ihracatı da gerçekleşmektedir. Taze incir Buharkent ilçemizin ekonomisine önemli katkıda bulunmaktadır. Buharkent İlçemizde 13 bin 700 dekar incir alanı mevcut olup yaklaşık 900 çiftçi ve 35 tüccar incir tarımı ile 30 bin ton taze incir üretimi ile uğraşmakta geçimlerini tamamen bu üründen elde ettikleri gelirle karşılamaktadır. Aydın’da her yıl ilk hasadın yapıldığı Buharkent’teki arazilerde yapılan inceleme sonucunda Sarılop İncirin hasat tarihi 12 Temmuz, siyah incirin hasat tarihini de 17 Temmuz olarak belirlenmiştir. Bu yıl hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinden dolayı hasat tarihi geçen yıla göre 15 gün önceye alınmıştır” dedi.



“Organik ve iyi tarım uygulamaları”


Son yıllarda ülkemizin en önemli sektörü konumundaki tarımın daha iyi yerlere getirilebilmesi, dış pazarlarda rekabet edebilmesi; ancak tekniğine uygun olarak sağlıklı ve kaliteli ürünler yetiştirilebilmesi ile mümkün olabileceğini ifade eden Aktaş, “Bu amaçla Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY), İyi Tarım Uygulamaları ve Organik Tarım büyük önem arz etmektedir. 361 bin 562 dekar alanı kaplayan incir üretim alanının yüzde 40’ında organik, iyi tarım uygulamaları ve entegre ve kontrollü ürün yönetimi gibi üretim modeli uygulanmaktadır. Bu çerçevede üreticilerin yetiştiricilik, zirai mücadele ve aflatoksine karşı alınabilecek önlemler konusunda bilinçlendirilmeleri amacıyla bir dizi gece ve gündüz eğitimleri gerçekleştirilmiş olup çalışmalara devam edilmektedir. 2017 itibariyle 38 bin ton, bugün aldığım değere göre de yaklaşık 58 bin tona yaklaşan kuru incir ihracatı var. Burada da, değerde de bir artış var. Tondaki satış rakamı geçen yıl 4 bin dolar iken bu yıl 4 bin 700 dolar civarındadır. Yani bu da ihracat değerlerinde yaklaşık yüzde 18’lik bir artış var demektir. Her geçen gün biz kaliteyi artırdığımız sürece piyasalardan da aynı şekilde bu ürünün talep edileceğini biliyoruz. Yani felsefemiz şu; yemediğimiz, ihracatçılarımızdan ricamız da bu; yemediğimiz ürünü asla piyasalara sunmamak gibi bir çabamız var. Bu sene havaların ısınması dolayısıyla yaklaşık 15 gün daha öne geldi. Rekolte tahminlerimiz de bu manada kuru incir bazında 70 bin ton civarlarında olacağı hesabını yapıyoruz. Bu sezonun üreticilerimize hayırlı ve bereketli olmasını, ülkemize hayırlı ve bereketli geçmesini, çiftçilerimize bol kazançlar getirmesini diliyorum” diye konuştu.




44 yaşındaki incir üreticisi İsmail Ekin’de, taze incir sezonunun hayırlara vesile olmasını dileyerek “Allahtan bereketli bir yıl olmasını diliyoruz. Bu sene sezonumuz çok güzel geçiyor. Kırk dekar arazimde 650-700 civarında incir ağacımız var. Hakikaten de bu sene incirlerimiz çok kaliteli. Yiyenlere de afiyet olsun. Bereketli bir yıl olur inşallah” dedi.



“Türkiye’nin en kaliteli taze inciri Buharkent’te yetişir”


Türkiye’nin en kaliteli taze incirinin Buharkent’te yetiştiğini ifade eden Buharkent Belediye Başkanı Mehmet Erol ise, şöyle konuştu; “Buharkent’te taze İncir hasadımız geçen yıla göre 12 gün erken başladı. 4 Temmuzda ilk hasadımızı gerçekleştirdik. Bu sene yaklaşık 25-30 bin ton taze incir hasadı bekliyoruz. Çiftçilerimize hayırlı uğurlu olsun. Bereketli bir yıl olsun inşallah. Biz incirin tüketiciyle en iyi şekilde buluşmasını istiyoruz. Umarım güzel bir şekilde pazarlara, sofralara ulaşır inşallah. İncir denince akla Aydın geliyor, taze incir deyince de Buharkent geliyor. Biz de bunun tanıtımını önemsiyoruz. Her yıl geleneksel hale gelmiş taze incir festivallerimiz var. Bu sene de 4 Ağustosta başlayacak. 4-5 Ağustosta devam edecek. Ben bütün vatandaşlarımızı taze incir festivalimize davet ediyorum. Hayırlı uğurlu olsun. Önümüzdeki günlerde ihracat da başlayacak. Taze incir Buharkent açısından önemli bir gelir kaynağı. Türkiye’nin en kaliteli taze inciri Buharkent’tedir ve taze incirin başkenti Buharkent’tir”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Fidan: “Irak’ın bölge ülkeleri ile entegre bir ülke olmasını arzu ediyoruz” Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters ile bir araya geldi. Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde yapılan görüşme sonrası gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Irak’ın yıllardır çatışmalarla, istikrarsızlıkla anılan bir ülke değil, kalkınma hamleleriyle, elindeki potansiyeli kullanan siyasal istikrar ve bölge ülkeleri ile entegre bir şekilde barışçıl Komşuluk ilişkileri içerisinde olan bir ülke olmasını bir her zaman için arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı.Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters ile görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası ikili düzenlenen toplantıda gündeme ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı.“Terörle mücadele gibi tehditlerin olduğu alanlarda işbirliğimizi ilerletecek”Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak ziyareti ile ilgili sorulan soruya cevap veren Fidan, “Cumhurbaşkanımızın 22 Nisan’da yaptığı Bağdat ve Erbil ziyaretleri gerçekten Türkiye Cumhuriyeti Irak İlişkileri açısından tarihi öneme haiz olmuştur. Bu ziyaret öncesinde çok sistemli ve yoğun bir çalışma gerçekleştirmiştir. Bizim, özellikle Cumhurbaşkanımızın Irak vizyonunda belli parametreler var. Bunların başında Irak’ın yıllardır çatışmalarla, istikrarsızlıkla anılan bir ülke değil, kalkınma hamleleriyle, elindeki potansiyeli kullanan siyasal istikrar ve bölge ülkeleri ile entegre bir şekilde barışçıl Komşuluk ilişkileri içerisinde olan ir ülke olmasını bir her zaman için arzu ediyoruz. Bu vizyon doğrultusunda, bizler neler yapabiliriz, hep bunun arayışı içerisinde olduk. Bu ziyarette ve öncesinde yapılan çalışmalar, hem tehditleri hem fırsatları aynı anda masaya yatıran her ikisine de sistemli, kurumsal, kalıcı çözümler getirme amacı taşıyan bir ziyaretti. Öncesinde yapılan çalışmalarda başta terörle mücadele olmak üzere su konusu, enerji konusu ve kalkınma yolu konusunda temel anlaşma metinlerinin prensipte karara bağlanması konusu fevkalade önemliydi. Cumhurbaşkanımızın ziyareti esnasında 26 anlaşma imzalandı. Bunlar; ekonomi, enerji, terörle mücadele, su, gümrük ticareti gibi çok çeşitli alanlarda imzalanan anlaşmalardı. Biz bundan sonra hem terörle mücadele gibi tehditlerin olduğu alanlarda işbirliğimizi ilerletecek, hem de kalkınma yolu gibi çok somut projelerle 2 ülke arasındaki ilişkileri daha iyi bir noktaya taşıyacağız. Erbil ziyaretinde Cumhurbaşkanımız bölgesel yönetime destek mesajını yenilemiştir. Orayla olan komşuluk ve dostluk ilişkimiz fevkalade önemlidir. Aynı zamanda Cumhurbaşkanımız Erbil ve Bağdat arasındaki iyi istikamette seyretmesi konusunda önem vermektedir. Bu iki şehir arasındaki ilişkinin iyi olması federal başkentte bölgesel yönetimin ilişkilerinin iyi olması hem ülke istikrarı için hem de bölge güvenliği için önemli” dedi.Filistin’in devlet olarak tanınması konusunda Türkiye ve ortakları arasında yoğun bir işbirliği olduğunu belirten Bakan Fidan, “Diğer taraftan Gazze ile ilgili soruya cevaben şunları söyleyebilirim bu konudaki çalışmalarımız kesintisiz devam ediyor. Hem Türkiye olarak hem de uluslararası toplum da bölgesel ortaklarımızla yaptığımız çalışmalar her geçen gün diplomatik mevzi insani mevzi kazanarak savaşımıza, mücadelemize devam ediyoruz. Bunların bir kısmı kamuoyunda görünüyor bir kısmı görülmüyor. Özellikle devlet aktörleriyle yaptığımız çalışmalar gerçekten önemli bir yer tutuyor. Filistin’in devlet olarak tanınması konusunda Türkiye ve ortakları arasında yoğun bir iş birliği var. Hafta sonu Riyad’a yapacağımız ziyarette de işbirliği teşkilatı Arap ligi tarafından oluşturulan temas grubunun diğer üyeleriyle bir araya geleceğiz. Başka ülkelerle de bir araya gelip özellikle Filistin devletinin tanınması konusunda başka neler yapılabilir onunla ilgili çalışmalarımıza devam edeceğiz. Daha önce de söyledim eğer biz Filistin devleti başta olmak üzere önemli siyasal adımlar atmada uluslararası toplumu harekete geçirmekte başarısız olursak bu yaşadığımız 3. Gazze savaşı, ki en vahşi olanı, ne son olacak? Dolayısıyla bizim kalıcı çözüm getirmek için var gücümüzle çalışmamız gerekiyor. Diğer taraftan mevcut vahşetin durması insani yardımların sağlanması için de mevcut dostlarımızla, müttefiklerimizle, uluslararası toplumla çok alanda çalışıyoruz. Birleşmiş milletlerde arkadaşlarımız gece gündüz çalışıyorlar, siyasi açıdan inanılmaz insanı bir çaba var. Sizin de gördüğünüz gibi dünya başkentleri ayağa kalkmış durumda. Bir önceki basın toplantısı vesilesiyle söylediğim gibi artık İsrail’in Gazze’ye işgali ve oradaki insanları öldürmesi, şehit etmesi, 35 bin insanın kanına girmesi meselesi ve işgale olan direniş artık İsrail ve Filistin arasındaki savaş olmaktan çıkmış dünyada ezenle ezilenlerin mücadelesi haline dönmüştür. Uluslararası sistemin kurucularıyla uluslararası sistem tarafından ezilen ve dışlanan aktörler arasındaki mücadeleye everilmiştir” şeklinde konuştu.“iki devletli bir çözümü desteklemeye devam ediyoruz”Filistin konusunda 2 devletli bir çözümü desteklediklerini ifade eden Winston Peters ise,“Çanakkale ve bu 100 yıldan daha uzun bir süre önce gerçekleşen olaylar genç bir ülke için felaketti. Bu felaket, şu anda bir ulus devlete dönüştü. Çok güçlü bir siyasi politika, dış politikayı da takip etti. Bu bize tek bir mesaj veriyor. Bu bölgedeki cömertlik, Mustafa Kemal Atatürk’ün bize göstermiş olduğu cömertlik çok takdir ediliyor Yeni Zelanda halkı tarafında. Filistin Devleti ile ilgili olarak biz çok uzun zamandır iki devletli bir çözümü desteklemeye devam ediyoruz. Ancak bunu savaşın bugün sona ermesi çağrısını da tekrar ediyoruz. Bunu kalıcı bir barış için gerçekleştirmek istiyoruz. Geçici bir şey değil, 5-6 ay sonra tekrar gerçekleşecek bir çatışma değil, kalıcı bir çözüm olması gerektiğini düşünüyoruz. Filistin Devleti ile ilgili olarak ülkelerin büyük bir kısmından farklı düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.