YEREL HABERLER - 09 Kasım 2012 Cuma 12:42

YÜZLERCE HAYAT KURTARDI ORGAN YETMEZLİОİNE YENİLDİ

A
A
A
YÜZLERCE HAYAT KURTARDI ORGAN YETMEZLİОİNE YENİLDİ

Organ bağışı çalışmalarıyla yüzlerce kişinin hayatını kurtaran ve kendisi de 11 yıl önce böbrek nakli ile hayata tutunan Aydın Organ Nakli İl Koordinatörü Dr. Mehmet Nuri Oğan, yıllardır mücadelesini verdiği organ bağışının kurbanı oldu. Birçok başarı ödülü sahibi olan Oğan, böbrek yetmezliği sonucu hayatını kaybetti.
Kronik böbrek yetmezliği rahatsızlığı nedeniyle uzun yıllardır tedavi gören ve 2001 yılında gerçekleşen böbrek nakli ile yeniden hayata tutunan Aydın Organ Nakli İl Koordinatörü Dr. Mehmet Nuri Oğan (51), rahatsızlığının nüksetmesi sonucu Aydın Devlet Hastanesi`nde tedavi altına alındı. Serviste rutin tedavisi süren Oğan, durumu ağırlaşınca önceki gün Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi`ne sevk edildi. Yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan Oğan, doktorların tüm müdahalelerine rağmen dün gece saat 23.30 sıralarında hayatını kaybetti. Ani ölüm haberi Aydın`da büyük üzüntüye neden olan Oğan`ın cenazesi, bugün memleketi Manisa`nın Salihli ilçesinde toprağa verilecek.
Oğan`ın ölümü nedeniyle büyük bir üzüntü yaşadıklarını ifade eden Aydın Devler Hastanesi Başhekimi Dr. Niyazi Kocakaplan, ``Meslektaşımız 2004 yılından bu yana yürüttüğü Aydın Devlet Hastanesi Organ Bağışı Koordinatörlüğü görevinde bir çok ödüle layık görülmüştü. Organ Nakil Hizmetlerinde eğitim ve nakil aşamalarında başarıları bulunan Oğan, 2005 yılında Aydın Organ Nakli İl Koordinatörü olmuştu. Meslektaşımız Genel Cerrahi Uzmanlığının yanında bu görevi de başarıyla yürütüyordu`` dedi.
HASTALARININ YERİNE KENDİNİ KOYDU
Kendiside böbrek yetmezliği nedeniyle 2001 yılında geçirdiği organ nakli operasyonuyla hayata tutan Aydın Organ Nakli İl Koordinatörü Dr. Mehmet Nuri Oğan, son olarak organ bağışı konusunda ilk sıralarda yer almasına rağmen organ nakli ameliyatı yapılmayan Aydın`da ADÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesi`nde bu ameliyatların gerçekleşmesi için çaba harcıyordu.
Organ bağışı beklediği günleri hatırlayarak organ bağışını artırmak için daha çok çalıştığını ifade eden Oğan; şu sözlerle organ bağışının önemine dikkat çekmişti: ``Yaşadığım acı tecrübe nedeniyle organ bekleyen hastaların penceresinden hayata bakabiliyorum. Özveri ile yaptığımız çalışmaların sonuçlarını tam olarak alabilmek, olayda emeği geçen tüm ekibin motive olabilmesi ve en önemlisi de organ bağışının artabilmesi için organ naklinin Aydın`da da yapılması gerektiğini düşünüyorum. Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesinin organ nakil ameliyatlarına başlaması ile Aydın`da organ bağışı yapanların sayısının Avrupa rakamları ile yarışır hale gelebileceğine inanıyorum``
TÜRKİYE VE DÜNYADA İLKLERE İMZA ATMIŞTI
Organ bağılı konusunda Türkiye`de milyon nüfus başına yüzde 2,2 kadavra donör bulunurken Aydın`da bu rakamının 8`e çıkarılmasında büyük payı olan Dr. Mehmet Nuri Oğan, Aydın Devlet Hastanesi`nin organ nakli yapılmayan hastaneler arasında kadavra donör temininde birinci olması sağlamıştı.
199 bin nüfuslu bir Aydın`ın Ankara, İstanbul gibi çok nüfuslu şehirlerdeki hastaneleri geride bırakarak başarıyı yakalamasına katkı sağlayan Oğan, dünyada görüşülen her 100 hasta yakınından 40`ını ikna edilebilirken; Aydın`da bu rakamı yüzde 80`lere taşımıştı.
MEHMET NURİ OОAN KİMDİR?
08 Şubat 1961 tarihinde Manisa`nın Salihli ilçesinde doğan Mehmet Nuri Oğan, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi`ni 1985 yılında bitirdikten sonra 1992 yılında da Erciyes Üniversitesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalında ihtisasını bitirerek mesleğe başladı. 2004 yılında Aydın Devlet Hastanesi Organ Bağışı Koordinatörü olarak göreve başlayan Oğan, elde ettiği başarılar ve aldığı ödüllerin ardından 26 Mart 2005 tarihinde Aydın Organ Nakli İl Koordinatörlüğü görevine getirildi. Oğan; Genel Cerrahi Uzmanlığının yanında bu görevi de başarıyla yürütüyordu. Oğan, evli ve 2 çocuk babasıydı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Çameli’nin titrek kavak ormanları bulutların arasında görsel şölen sunuyor Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarı, kızıl, turuncu ve yeşilin tonlarıyla oluşan renk cümbüşü havadan görüntülendi. Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. Yaklaşık 750 ile 2 bin 300 metre rakımda yer alan ilçe; vadileri, meraları ve yüksek dağlarıyla çok sayıda bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Çameli florasında 200’a yakın endemik bitki türünün bulunması, bölgenin coğrafi yapısının sağladığı doğal zenginlikten kaynaklanıyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle sonbahar ve kış aylarında ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarıdan kahverengiye uzanan tonların hâkim olduğu bölgede yüksek ağaçların oluşturduğu renk cümbüşü doğaseverler tarafından yoğun ilgi görüyor. Türkiye’de bu denli yoğunlukta görülen titrek kavak topluluklarına nadiren rastlandığını belirten uzmanlar, Çameli’nin bu açıdan önemli bir ekolojik değere sahip olduğuna dikkat çekiyor. Bölge hem biyolojik çeşitlilik hem de doğal güzellik açısından eşsiz bir zenginlik sunuyor. "Bu orman Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır" Titrek kavak ağaçlarının titizlikle korunduğunu ifade eden Endemik Bitkiler Araştırmacısı Rıfat Özdemir, "Bu gördüğünüz titrek kavak ormanları sonbahar ve kış aylarında renk cümbüşü oluşturuyor. Bütün renkleri hemen hemen görürsünüz. Türkiye’deki dağılımı oldukça seyrektir. Bu saha, Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır. Çameli ilçemiz flora açısından çok zengindir" dedi. "Yapılan çalışmalar sonucunda 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildi" Çameli’de 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildiğini ve çalışmaların devam edeceğini belirten Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan ise, "Çameli ilçemiz endemik türler bakımından en zengin bölgelerden bir tanesi. Özellikle Gargın Yaylası bölge dediğimiz rakamı 2 binin üzerinde olan bir bölgemiz var. Bu bölgemizde şu anda Hasan Hocamızla beraber yapmış olduğumuz çalışmalarla 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespitini yaptık. İnşallah yakın bir zamanda da bunların kitap basımını açıklamasını yapmış olacağız. Şu anda özellikle Fethiye-Çameli arasında Akta bölgesi dediğimiz bölgede bir Akkavak orman bölgemiz var. Gerçekten doğanın bir harikası, güzel bir şekilde orada yetişmiş çoğalmış bu ormanımız özellikle sonbahar ve kış aylarında trekking yapmak isteyen yürüyüş yapmak isteyen gruplar için çok güzel bir görsel şölen sunuyor" ifadelerini kullandı. "Vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" Vatandaşları bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet eden Başkan Cengiz Arslan, "Orman İşletme ile beraber bu bölgenin korunması ile ilgili yerel yönetimler belirli olarak elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz. İnşallah buranın doğa turizmine kazandırılması ile ilgili de güzel düşüncemiz projemiz var. Bu bölge bizim yürüyüş rotalarımız alanında en güzel rotalarımız bir tanesi. Bütün bizi izleyen vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" dedi.
Düzce Fındıkta verim ve kalite artırılıyor DÜZCE(İHA) – Düzce’de Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından fındık budama eğitimleri, merkez ve ilçelerde devam ediyor. Düzce’de fındıkta verim ve kaliteyi artırmaya yönelik çalışmalar aralıksız devam ediyor. Düzce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülen Fındık Budama Eğitimleri, merkez ve 7 ilçede, 90 köy ve mahallede toplam bin 200 üreticiye ulaşması hedefleniyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Düzce İl Tarım ve Orman Müdürü Esra Uzun, fındığın Düzce için stratejik bir ürün olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "İlimizde yaklaşık 75 bin hektar tarım arazisi bulunmakta olup, bunun yüzde 85’i, yani yaklaşık 63 bin hektarı fındık alanlarından oluşmaktadır. Fındık, Düzce’nin ana ürünüdür. Bu nedenle verim ve kaliteyi artırmaya yönelik eğitim çalışmalarımıza büyük önem veriyoruz. Merkez ve 7 ilçemizde yürüttüğümüz budama eğitimleriyle bir budama seferberliği başlattık ve bugüne kadar yaklaşık 1.000 üreticimize eğitim verdik. Amacımız, üreticilerimizin daha kaliteli ve daha yüksek verim elde etmesini sağlamak ve bu yolla gelirlerini artırmaktır." Fındığın dünya markası bir ürün olduğunu da belirten Uzun, Düzce’den yıllık yaklaşık 20 bin ton fındık ihracatı gerçekleştirildiğini ifade ederek, "Üreticilerimizin bol ve bereketli bir üretim sezonu geçirmesini istiyoruz. İl Müdürlüğü olarak teknik ekibimizle birlikte fındık verimini artırmaya yönelik çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz" dedi. Eğitim programları kapsamında üreticilere doğru budama teknikleri uygulamalı olarak anlatılarak, fındık bahçelerinde verim ve kalite artışının sağlanması hedefleniyor.
Düzce Avrupa’daki okullar arasında işbirliği DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi’nde "ELT Days: Mesleki Gelişim ve Farkındalık Eğitimleri" atölye çalışması gerçekleştirildi. Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Eğitimi Bölümü, Kariyer Geliştirme ve Mezun İzleme Uygulama Araştırma Merkezi ile İngilizce Topluluğu iş birliğinde, Gençlik ve Spor Bakanlığı Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) tarafından desteklenen "ELT Days" projesi kapsamında düzenlenen "ELT Days: Mesleki Gelişim ve Farkındalık Eğitimleri" başlıklı atölye çalışması İstiklal Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. "eTwinning: Fikirden Projeye" başlığıyla düzenlenen programa; Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Eğitimi Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Osman Dülger, Dr. Öğr. Üyesi Ammar Tekin ile çok sayıda öğrenci katılım sağlarken; programda YEĞİTEK Düzce eTwinning Proje Koordinatörü İngilizce Öğretmeni Elif Fergane ile 15 Temmuz Şehitler Ortaokulu İngilizce Öğretmeni Serdar Karadağ eğitmen olarak yer aldı. Programın ilk bölümünde konuşan Elif Fergane, eTwinning platformunun temel yapısı, amaçları ve sunduğu imkanlar hakkında katılımcılara kapsamlı bilgiler aktardı. eTwinning’in, Avrupa’daki okullar arasında iş birliğini teşvik eden, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı Ulusal Destek Servisi tarafından denetlenen güvenli bir çevrim içi öğrenme platformu olduğunu ifade eden Elif Fergane, proje tabanlı öğrenme yaklaşımıyla öğretmen ve öğrencilerin aktif etkileşim içinde üretim yapabildiğini ifade etti. Başarılı bir eTwinning projesinin; pedagojik yaklaşım, iş birliği, dijital araçların etkili kullanımı üzerine inşa edildiğini belirten Fergane, bu süreçlerin öğrencilerin dijital yetkinlik, kültürler arası farkındalık ve girişimcilik gibi temel beceriler kazanmasına katkı sunduğunu dile getirerek eTwinning proje yazım sürecini uygulamalı olarak katılımcılara anlattı. Programın ikinci konuşmacısı Serdar Karadağ ise, öğretmenlik kariyerine dair deneyimlerini paylaşarak, kendi öğrencileriyle birlikte hayata geçirdiği "Friends Forever" isimli eTwinning projesini anlattı. Proje sürecinde farklı ülkelerden öğrencilerle yürütülen iş birlikleri, gerçekleştirilen etkinlikler ve elde edilen kazanımlar hakkında bilgiler veren Karadağ, öğrencilerinin proje sürecinde hem akademik hem de sosyal becerilerinin geliştiğini vurguladı. Program, plaket takdimi ve fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.