YEREL HABERLER - 07 Ocak 2013 Pazartesi 16:17

ZORLU ENERJİ`NİN DEV YATIRIMINDA GERİ SAYIM BAŞLADI

A
A
A
ZORLU ENERJİ`NİN DEV YATIRIMINDA GERİ SAYIM BAŞLADI

Denizli`nin Sarayköy ilçesine Zorlu Enerji tarafından yapılan Türkiye`nin en büyük Jeotermal Santrali`nin bu yılın Haziran ayında faaliyete geçeceği ve 400 bin konutun elektrik ihtiyacını karşılayacağı açıklandı.
Sarayköy ilçesine kurulan Türkiye`nin en büyük jeotermal tesisini Denizli Valisi Abdülkadir Demir, Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer ve Ticaret Borsası Başkanı İbrahim Tefenlili ziyaret etti. Devam eden inşaat çalışmaları hakkında Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak`tan bilgi alan Vali Demir ve beraberindekiler daha sonra tesisi gezdi. Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, yeni dönemde büyüme stratejisini yenilebilir yatırımlar üzerine kurduklarını belirterek, ``2012 yılının Mart ayında, 80 MW kapasiteye sahip olacak olan Türkiye`nin en büyük jeotermal santralinin temelini attık. Santralimiz Haziran ayında faaliyete geçecek. İlk etapta 60 MW elektrik üreteceğiz. Eylül ayında bu kapasite 80 MW`e çıkacak. Eylül ayından itibaren 400 bin konuta yetecek katar elektrik enerjisi üreteceğiz. Elektrik enerjisinin yanı sıra 30 MW`ı sera ısıtmasında, 20 MW`ı Sarayköy ilçesindeki konutların ısıtılmasında kullanılmak üzere 50 MW ısı üreteceğiz. 86 milyon dolar yıllık dış kaynaklı enerji giderini ikame ederek ülke ekonomisine katkı sağlayacağız`` dedi.
Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, Kızıldere`nin yanı sıra Türkiye`nin jeotermal potansiyelinin yüzde 87`sini barındıran Ege Bölgesi`nden Manisa`nın Alaşehir ve Kütahya`nın Simav ilçesindeki sahalarda da yatırım projeleri olduğunu belirterek, ``2017 yılına kadar Kızıldere, Alaşehir ve Simav sahalarında yatırımlarımız aşamalı olarak faaliyete geçecek. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde jeotermal enerji alanında ulaşacağımız güç ile ülkemizin 2023 yılına kadar jeotermalde hedeflediği 800 MW kurulu gücün yarısını biz Zorlu Enerji Grubu olarak hayata geçireceğiz`` diye konuştu.
Denizli Valisi Abdülkadir Demir ise, Türkiye`nin elektrik enerjisinde dışa bağımlı olduğunu bu nedenle Zorlu Enerji`nin yaptığı yatırımın kendileri için çok önemli olduğunu belirterek, ``Zorlu Enerji, elektrik üretip ülke ekonomisine katkı verirken, bölgedeki sera ve otellerin ısınmasını da sağlayacak. Organize Sera Bölgesi faaliyete geçtiğinde, Kızıldere`den alacağı ısı ile ısınacak. Santral, bölge tarımı ve turizminin gelişmesine de çok önemli destek verecek. Buradan alınan enerji ile 400 bin konuta elektrik verilecek. Yıllık da 86 milyon dolar ülke ekonomisine katkıları olacak. Bu konuda bizler de Denizli olarak elimizden gelen yardımı yaparak bu tip projelerin daha da fazlalaşmasını sağlayacağız`` diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AFAD’dan gönüllülerine sertifika ve kimlik teslim töreni Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından Akreditasyon Sertifika ve Destek AFAD Gönüllüleri Kimlik Töreni düzenlendi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından 5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü kapsamında akreditasyon sürecini başarıyla tamamlayan ekiplerin ve 81 ilden gelen Destek AFAD Gönüllülerinin katılımıyla AFAD Başkanlığında ‘Akreditasyon Sertifika ve Destek AFAD Gönüllüleri Kimlik Teslim Töreni’ düzenlendi. Programa, İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Sevim Sayım Madak, AFAD Başkanı Ali Hamza Pehlivan ve gönüllüler katıldı. "Gönüllülük kavramıyla çerçeve daha da genişlemiştir" Akreditasyon Sertifika ve Destek AFAD Gönüllüleri kimlik kartlarını takdim etmek üzere bir araya geldiklerini belirten AFAD Başkanı Ali Hamza Pehlivan, "4 kavramdan bahsetmek isterim. Aslında belki de bu süreci özetleyen temel kelimeler, temel kavramlar arasında yer alan bu kavramlardan birisi; imece, diğeri gönül kelimesi gönül kavramı ve bu kavramlardan doğmuş olan gönüllü kavramı ve en nihayet akreditasyon kavramı. İmece; bizim kadim kültürümüzde, geleneğimizde yeri olan, insanlarımızın hiçbir karşılık beklemeden birbirlerinin yardımına koştuğu süreçleri ifade eder. Bir insanın, bir ailenin ihtiyacı olduğunda diğer komşuları o mahallede köyde yaşayanlar hiçbir teklif beklemeden bazen haberli bazen habersiz bu vatandaşlarımızın yardımına koşarlar ve belki de günlerce sürecek bir iş, 1 gün içerisinde bitirilir. Bunun hep birlikte mutluluğu yaşanır. Gönül kavramı; diğer insanlarda tek bir kelimeyle karşılığı olmayan, birçok anlamı içinde barındıran bir kelimedir. Kalp, ruh, duygu, arzu, istek gibi birçok anlamlı kelimeyi bünyesinde barındırır. Bu da aslında bizim sahip olduğumuz kültür ve medeniyet değerlerinin doğurduğu bir kelimedir, kavramdır. Bir işe gerçekten içtenlikle ve arzu, istekle ve kalben, ruhen katılım sağlamak, isteklilik göstermek anlamına gelir. Bu kelimeden doğmuş olan gönüllük kavramı hem imeceyle hem gönül kavramıyla bir bütünlük arz edecek şekilde hiçbir karşılık beklemeden insanların birbirinin yardımlarına kavuşmasıdır. Hatta gönüllülük kavramıyla çerçeve daha da genişlemiştir" diye konuştu. "Salondaki bütün gönüllere, bütün gönüllülere ihtiyacımız var" 5 Aralık Dünya Gönüllüler günü vesilesiyle tüm gönüllüleri tebrik eden İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, şöyle konuştu: "AFAD bir koordinasyon kurumu. AFAD, afet yönetimiyle ilgili bir işi kendisi yapacak diye bir şey yok. Dünyaya baktığımızda afet yönetiminin büyük çoğunlukla gönüllüler üzerinden yürüdüğünü de görüyoruz zaten. Şu ana kadar akredite ettiğimiz ekip sayısı 16 bini geçti. Benim resmi olarak şu anda AFAD’daki arama kurtarma eleman sayım kaç? Sadece 3 bin 500. Bin 200 daha alacağız. İşte 4 bin 500, 5 bine yaklaşacağız 5 bin bile olmayacağız. Bu bize yeter mi arkadaşlar? Yetmediğini 6 Şubat depreminde Rabbim hepimize öğretti. Bu sayıların yetmediğini, yetmeyeceğini sadece bu hizmeti kamu eliyle, kamu görevlisi eliyle yapamayacağımızı en büyük delili, ispatı 6 Şubat depremleriydi. Az önce sayı verildi. Dendi ki 6 Şubat depremlerinde 32 bin 500 arama kurtarma görevlisi sahada çalıştı. Doğru mu? Doğru. AFAD’ın elinde resmi çalışan kaç tane arama kurtarma elemanı vardı? 2 bin 200-2 bin 500. Gerisi, bir kısmı diğer kamu kuruluşlarından, emniyetin PAK’ı, Milli Eğitim’in arama kurtarma, cezaevlerinin arama kurtarma ekipleri. Diğeri de 14 bini de dünyanın çeşitli ülkelerinden bizim yardımımıza koşan dost ve kardeş ülkelerin gönüllüleri ve sivil toplum kuruluşları. Bizim bir hesabımız var. 6 Şubat depreminde 30 bin bina enkaz oldu. 25 kişidir bizim ekipler. Ekipler 25 kişi 8 saat çalıştı biz dinlenelim sonra 16 saat sonra gelip mesaiye devam ederiz diye bir kavram yok. Orada kesintisiz bir hizmete ihtiyaç var. Yani aynı enkazın başında 3 ayrı ekibe ihtiyacınız var. 75 kişi enkaz başına 30 binle çarparsanız 1 milyon 900 bin küsur arama kurtarmacıya aynı anda bütün enkazlara ulaşıp çalışma yapabilmeniz için ihtiyacınız var. Bu kadar insanı resmi olarak istihdam etme şansınız var mı? Yok. İşte o zaman salondaki bütün gönüllere, bütün gönüllülere ihtiyacımız var." Konuşmaların ardından AFAD gönüllülerine kimlikleri ve sertifikaları teslim edildi.
İstanbul Fenerbahçe’den açıklama Fenerbahçe Kulübü, Galatasaray-Samsunspor maçının son dakikalarında yaşanan penaltı pozisyonuyla ilgili bir açıklama yayımladı. Sarı-lacivertli kulüp konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: "Bugün oynanan Galatasaray-Samsunspor karşılaşmasının son dakikalarında yaşanan ve tüm kamuoyunun açık biçimde gördüğü penaltı pozisyonunun, hem sahadaki hakem hem de VAR tarafından değerlendirilmemiş olması, Türk futbolu adına ciddi bir soru işaretidir. Göreve geldiğimiz günden bugüne kadar hakem tartışmalarının içine girmemeyi, odağımızı sahaya ve oyuna vermeyi özellikle tercih ettik. Ancak bu tercihimiz, açık hataların görmezden gelinmesini kabullendiğimiz anlamına gelmez. Hakemlerin ve VAR’ın standardının, ligin kaderini doğrudan etkileyen bu denli belirleyici anlarda dahi sağlanamaması; sadece bir kulübün değil, Türk futbolunun tamamının problemidir. Bizim tek beklentimiz, herkes için adil, şeffaf ve eşit uygulanan bir yönetim anlayışıdır. Fenerbahçe, hiç kimsenin lehine ayrıcalık istemez; ama kimsenin de aleyhine oluşabilecek bir düzenin parçası olmayı kabul etmez. Türkiye Futbol Federasyonu’nun ve ilgili kurullarının bu konuda acil bir açıklama yapması, yaşanan pozisyonun gerekçesini kamuoyuna şeffaf biçimde sunması Türk futbolu adına zorunluluktur. Fenerbahçe Spor Kulübü, rekabetin saha içinde kazanıldığı bir lig için gereken her adımın takipçisi olacaktır."