ASAYİŞ - 21 Nisan 2021 Çarşamba 10:36

15 yıllık korkunç cinayeti sigara izmariti çözdü

A
A
A
15 yıllık korkunç cinayeti sigara izmariti çözdü

İzmir’de 2005 yılında ortadan kaybolup, 2020 yılında öldüğü tespit edilen Orhan Karaoğlan’ın cinayet zanlılarını, 15 yıl sonra yanmış bir cesetle birlikte olay yerinde bulunan sigara izmaritleri ele verdi. Zanlıların, Karaoğlan’ı önce aracın emniyet kemeri ile boğdukları daha sonra da benzin döküp yaktıkları ortaya çıktı.

İzmir’de, 2005 yılında ailesi tarafından kayıp başvurusunda bulunulan ancak o dönem yapılan araştırmalarda izine rastlanılmayan Orhan Karaoğlan’ın boğularak öldürüldükten sonra cesedinin yakıldığı belirlenmişti. Karaoğlan’ın öldürülmesine ilişkin şüphelilerin yargılanması devam ederken, kan donduran cinayetle ilgili yeni ayrıntılar da ortaya çıktı.

Ortadan kaybolduğu tarihte henüz 24 yaşında olan Orhan Karaoğlan, Denizli’de erkek kuaförü olarak çalışırken, bu işi isteksiz yapması üzerine babası kendine ait aracı Orhan Karaoğlan’a vererek satmasını ve iş kurmak için sermaye yapmasını söyledi. Babasının aracını 13 bin TL’ye satarak İzmir’de H.R.Ş.’ye ait oto galeride Serkan Oğuz (45), Mehmet Yüksel (48) ve Yakup Aldemir (44) ile birlikte gayri resmi oto alım satım işi yapmaya başladı. Bu, Karaoğlan için adeta sonun başlangıcı oldu.

Serkan Oğuz, Mehmet Yüksel ve Yakup Aldemir ile birlikte yaklaşık 3 ay daha oto alım satım işi yapan Orhan Karaoğlan, 2005 yılının Ramazan Bayramı'ndan birkaç gün önce babasına, İstanbul’dan bir araba alıp en geç bayram arifesinde döneceğini söyledi. Oğlundan bir daha haber alamayan baba Karaoğlan, polise kayıp başvurusunda bulundu.

Yaklaşık 15 sene boyunca kayıp olan Orhan Karaoğlan’dan bir iz bulunamazken, 2020 yılının başlarında İzmir Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Kayıp Şahıslar Büro Amirliğinde kurulan özel ekip, dosyayı raftan indirerek adeta iğneyle kuyu kazdı. Karaoğlan’ın son görüştüğü kişiler olan Serkan Oğuz, Yakup Aldemir ve Mehmet Yüksel’in 15 Eylül 2005 ve 15 Kasım 2005 tarihli telefon kayıtlarını ve baz istasyonu bilgilerini Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan (BTK) isteyen İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, gelen raporla soruşturmayı bu 4 şüphelinin üzerinde yoğunlaştırdı.

Telefonun son sinyali şüphelilerle aynı yerden

BTK’dan gelen raporda, Orhan Karaoğlan’a ait telefonun 26 Ekim 2005 tarihinde kapandığı ve telefonun kapanmadan önce Serkan Oğuz’un telefonu ile birlikte Bornova 2. Sanayi Bölgesinden sinyal verdiği tespit edildi. Aynı saatlerde Yakup Aldemir ve Mehmet Yüksel’in telefonlarının da aynı yerde sinyal verdiği raporu üzerine Oğuz, Yüksel ve Aldemir’i gözaltına alan ekipler, soruşturmayı çok yönlü genişletti.
Mehmet Yüksel’in olayı anlatarak cesedi attıkları yeri tarif etmesi üzerine, Manisa’nın Salihli ilçesi Kumdere mevkiinde yapılan aramada yanmış ve tanınmaz halde bir erkek cesedi bulundu. Mehmet Yüksel, cesedin kolundaki bileklik ve parmağındaki yüzükten cesedin Orhan Karaoğlan’a ait olabileceğini söyledi.

Kömürleşme derecesinde yanmış

Yanmış cesedin kimliği ise İzmir Adli Tıp Kurumu tarafından belirlendi. Orhan Karaoğlan’ın babasından alınan kan örneği, yanmış cesetten alınan DNA örnekleri ile karşılaştırıldı. Yapılan ‘moleküler genetik inceleme’ sonucunda yanmış erkek cesedinin yüzde 99,99 ihtimalle Karaoğlan’a ait olduğu belirlendi.
Karaoğlan’ın cesedinin yer yer kömürleşme derecesinde yandığı ifade edilen Adli Tıp Kurumu raporunda, ölüm nedeninin saptanamadığı ancak solunum yollarında is bulaşığı görülmediğinden ve kanda karbonmonoksit tespit edilmediğinden dolayı yanma olayının şahsın ölümünden sonra meydana geldiği ifade edildi.
Adli Tıp Kurumu raporunda, cesette 1.50 promil etil alkol bulunduğu, zehirleyici veya uyuşturucu bir madde bulunmadığı belirtildi.

15 yıllık sigara izmaritleri ele verdi

Olay yerinde yapılan arama sonucu elde edilen 2 adet sigara izmariti de DNA araştırması için Ankara Kriminal Polis Laboratuvar Müdürlüğüne gönderildi. Sigara izmariti üzerine bulaşmış tükürük örneğinin erkek genotip özellikte olduğu, sarma sigara izmariti üzerine bulaşmış tükürük örneğinde ise 2 farklı erkeğin genotip özelliğin karışık olarak bulunduğu belirlendi. Şüpheliler Yüksel, Oğuz ve Aldemir’den alınan DNA örnekleri, sigara izmaritlerinden alınan örneklerle uyuşunca İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 3 şüpheli hakkında “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan iddianame hazırlandı.

15 yıllık korkunç cinayeti sigara izmariti çözdü

Emniyet kemeri ile boğmuşlar

İtirafıyla 15 yıl önce işlenen cinayetin aydınlanmasını sağlayan Mehmet Yüksel olay gününü, “Ben, Orhan, Serkan ve Yakup ile birlikte araçla oto galeriden çıkarak Buca Atatürk Mahallesi’nin alt tarafında bulunan ormanlık yere gittik. Orhan, kullandığı uyuşturucu haplardan dolayı kendini kaybetmeye başlamıştı. Orhan ayrıca hapın üzerine esrar ve bira da içmişti. Bir ara Serkan, Orhan’a ‘Sen nasıl benim karıma sarkarsın’ diye küfrederek elinde bulunan emniyet kemerini Orhan’ın boğazına dolayıp sıkmaya başladı. Bu sırada Yakup Aldemir de Orhan’ın ellerini tutuyordu. Bu şekilde Orhan’ı öldürdüler” diye anlattı.

Serkan Oğuz’un kendisini tehdit ederek “Seni yakarım artık bu işin içindesin” dediğini öne süren Mehmet Yüksel, “Daha sonra aynı araçla hep birlikte cesedi Salihli istikametine götürdük. Aracın direksiyonunda ben vardım. Serkan, yolda bir benzin istasyonundan 1-1.5 litre benzin aldı. Turgutlu ile Salihli arasında toprak bir yola döndük ve 3-4 kilometre bu yolu devam ettik. Issız bir yerde Serkan ve Yakup Orhan’ın cesedini tutarak araçtan indirip 5 metre kadar taşıyarak dere kenarı ile yol arasındaki boşluğa bıraktı. Serkan, aldığı benzini cesedin üzerine döktü ve çakmakla tutuşturarak cesedi yaktı. Daha sonra araçla İzmir'e döndük” yönünde ifade verdi.

Ali Gözeten
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Selçuklu mirası bin 100 yıllık tarihi kale turizme kazandırılıyor Tarihi eserlerin ihyası ve restorasyonu konusunda önemli çalışmalar yürüten Çorum Belediyesi, tarihi kalenin restorasyon çalışmalarına devam ediyor. Çalışma kapsamında kalenin bedenlerinin restorasyonu, aydınlatma çalışması ve kale etrafının drenaj hattı yapılacak. Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın’ın Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yaptığı görüşmeler neticesinde hazırlanan protokol, geçtiğimiz temmuz ayında Çorum Valiliği ve Çorum Belediyesi arasında imzalanmıştı. Protokole göre restorasyon maliyetinin yarısı bakanlık, yarısı da Çorum Belediyesi tarafından karşılanacak. Şehrin en önemli tarihi yapıları arasında yer alan Çorum Kalesi’nin restorasyon ihalesini kazanan yüklenici firma çalışmalarına devam ediyor. Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, şehrimizin kültürel varlıklarının korunması adına çok önemli bir adımı attıklarını belirterek, Selçuklu mirası olan 1100 yıllık Çorum Kalesi’nin şehrimizin en önemli tarihi eserlerinden birisi oldu olduğuna vurgu yaptı. Tarihi kalenin Çorum’un kimliği ve geleceği açısından son derece önemli bir yapı olduğunu ifade eden Başkan Aşgın, “Şu anda beden yüzeylerinde derz temizliği yapılıyor, özgün derz içeriği ve görseline ulaşmak için numuneler hazırlandı. Danışman hoca ile 1 numune üzerinde mutabık kalındı, derzi temizlenen yerlerde taşlarda eksiklik yok ise derz imalatı yapılacak. Eksiklik olan yerlerde taş onarımı yapılacak.” dedi. Başkan Aşgın, restorasyonunun yüzde 50’sinin Çorum Belediyesi, yüzde 50’sinin ise Kültür ve Turizm Bakanlığı hibesiyle karşılanacağını sözlerine ekledi.
Manisa Özgür Özel’e 9 yaşındaki adaşından sürpriz Manisa’nın Alaşehir ilçesinde vatandaşlarla bir araya gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kalabalığın içinde ulaşan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı hayatının en mutlu gününü yaşadı. Doğum öncesi kan uyuşmazlığı tespit edilen ve Özgür Özel’in girişimleriyle kan değişimi sağlanan minik bebeği 9 yıl sonra karşısında adaşı olarak gören Özel, çocukla yakından ilgilendi. Manisa’nın Alaşehir ilçesi Şahyar Mahallesi’nde oturan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı, kalabalığa rağmen, Özgür Özel’e ulaşıp ’hoş geldin’ demeyi başardı. Özgür Özel’in milletvekili olduğu dönem olan 31 Aralık 2015 yılında doğan Özgür Sarı, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde dünyaya geldi. Kan uyuşmazlığı nedeniyle, doğar doğmaz kanının değişmesi gereken ve 31 Aralık Yılbaşı tatili nedeniyle doktorların tatilde olabileceğini düşünen anne Raziye ve baba Serkan Sarı’nın, Özgür Özel’e ulaşıp yardım istemesiyle sağlıklı bir şekilde dünyaya gelen ve Özgür adını verdikleri evlatları 9 yıl sonra kendisinin hayata bağlanmasına vesile olan adaşıyla buluşmanın mutluluğunu yaşadı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Alaşehir’e geleceğini duyan anne Raziye ve dede Osman Sarı, tüm kalabalığı delerek, Özgür Özel’e ulaşmayı başardı. Özgür Özel de adaşıyla yakından ilgilenerek sevdi. Anne Raziye Sarı, "Oğlum karnımdayken kan uyuşmazlığı tespit edildi. Çocuk doğar doğmaz kanının değişmesi gerekiyordu. Doğum 31 Aralı gününe denk geldi. 31 Aralık yılbaşı olduğu için doktor bulamayacağız diye korktuğumuz için eşim Serkan ve dedemiz Osman Sarı, Özgür Özel’e telefon ederek yardım istedi. Özgür Özel bize hemen hastaneye gitmemizi ve danışmanının yardımcı olacağını söylemiş. Bizde hemen yola çıktık. Doktorlar bizi kapıda karşıladı. Hemen hastaneye yatırdılar ve öğlen üzeri doğum oldu. Çocuğumun kanı değişti. Eğer kanı değişmeseydi, bu gün belki hayatta olmayacaktı. Biz telefonla konuştuktan sonra yolda giderken, çocuğumuzun adını ’eli bol, ikram’ anlamına gelen Kerem adını verecektik. Özgür Özel’in ilgisi ve yardımlarından dolayı, çocuğumun sağlıklı bir şekilde doğması üzerine adını Özgür koymaya karar verdik. Çocuğumuz sağlıklı doğdu, kanı değişti, hayata tutundu, bizde adını Özgür koyduk. Bu günde Özgür Özel’le buluşturduk." dedi. Özgür Sarı da adını aldığı CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kavuştuğu ve konuştuğu için çok mutlu olduğunu söyledi.