GENEL - 24 Kasım 2015 Salı 10:16

(Özel Haber) Tüp Mide Ameliyatıyla Sağlığına Kavuştu

A
A
A
(Özel Haber) Tüp Mide Ameliyatıyla Sağlığına Kavuştu

Balıkesirli Özkan Özbay, şişmanlıktan dolayı çektiği hastalıklarından tüp mide ameliyatı sonrası kurtuldu. 43 yaşındaki Özbay, ameliyat sonrası 6 ayda 160 kilodan 95 kiloya düştü.
Aslen Balıkesirli olan ve Sakarya Karasu’da ikamet eden Özkan Özbay’ın hayatı Balıkesir Devlet Hastanesi’nde olduğu tüp mide ameliyatı sonrası tamamen değişti. Kilolarından dolayı bir çok hastalığı olan ve ameliyat sonrası sağlık sorunu kalmayan Özbay, kendisi gibi eşini ve kayın biraderini de tip mide ameliyatına ikna etti. Rutin sağlık kontrolleri için Balıkesir’e gelen ve İHA muhabirine konuşan Özbay, "160 kiloydum 95 kiloya düştüm. 6 ay gibi kısa bir sürede 65 kilo verdim. Şu an rutin bir kilo gidiyor, bir kilo geliyor. Tam boyuma uygun dengede gidiyorum. Boyum 1.96’ idi. Bu ameliyattan sonra 1.98 oldu" dedi.
Şişmanlığın sağlık açısından çok zararlı olduğunu söyleyen Özbay, "Ben de nefes darlığı vardı. Şekerim vardı. Verdiğim kiloları tekrar geri alıyordum. Uyku apnesi vardı. Ayağımda uzun yıllardır çektiğim varisten kaynaklanan venöz yetmezliği hastalığı vardı. O venöz yetmezliği sürekli nüksediyordu. Şişmanlıktan dolayı ayaklarım bu hastalığı kaldıramıyordu. Süreli patlamalar yaşıyordum, sürekli ameliyat olma ihtiyacım oluyordu. Ameliyatlara çözüm bulmak ve rahatlamak amacıyla Balıkesir Devlet Hastanesi’nde Op. Dr. Vedat Sağır tarafından mide ameliyatı oldum. Şu an da çok iyiyim" dedi.
Şişmanlıktan dolayı bedenine uygun elbise bulamadığını söyleyen Özkan Özbay, "Eskiden 6 XL’a kadar bir elbise arıyordum, bulamıyordum. Bulursam da çok yüksek maliyetlerde oluyordu. Şimdi large beden pantolon ve gömleklere kadar düştüm. İstediğimi giyiyorum. Rahatça gezebiliyorum, yiyebiliyorum, içebiliyorum sıkıntı olmuyor" dedi.
EŞİ VE KAYINBİRADERİNİ DE AMELİYAT ETTİRDİ
Kendisi gibi aşırı kiloları olan eşi ve kayın biraderini de tüp mide ameliyatına ikna ettirdiğini söyleyen Özbay, "Benim ameliyatımdan sonra kayın biraderimi de ameliyat ettirdim. Eşimi yaptırdım. Bir çok arkadaşıma da bu ameliyatı yaptırmasını söyledim. Eşim ve kayın biraderim de Balıkesir’de ameliyat oldu. Kayın biraderim 160 kiloydu 78 kiloya düştü. Eşim de 145 kiloydu o da 73 kiloya düştü" şeklinde konuştu.
Ameliyat sonrası herhangi bir diyet uygulamadığını söyleyen Özbay, "Şu an uyguladığım bir diyetim yok. Herkes ne yiyorsa ben de aynısını yiyorum. Eskiden mesela iki öğünde, üç öğünde karnımı doyuruyorsam şimdi altı öğünde karnımı doyuruyorum. Üç ana öğün, üç ara öğün yemek yemeye çalışıyorum. Elimden suyumu ve meyve suyumu eksik etmiyorum. Az az yiyorum sık sık yiyorum" dedi.
AMELİYAT SONRASI SAĞLIK SORUNU KALMADI
160 kiloda iken bir çok sağlık sorunu çektiğini söyleyen Özbay, ameliyat sonrası bu sorunların bir çoğundan kurtulduğunu söyledi. Özbay, "Önceden çok horluyordum ve eşim bundan çok rahatsız oluyordu. Uyku apnem geçti. Venöz yetmezliğinden dolayı bacağım çok şişmişti ama şimdi normale döndü. Yürüyüşüm iyi oldu. Eskiden 10 adım atınca nefes darlığı çekiyordum şimdi her yeri yürüyerek geziyorum. Eskiden mesela MR’ye bile giremiyordum. 100 kilonun üstünde MR’ye almıyorlardı. Şimdi rahat rahat MR çektirebiliyorum" şeklinde konuştu.
KİLOLU VATANDAŞLARA TAVSİYELERDE BULUNDU
Kilolu erkek ve bayanlara tavsiyelerde bulunan Özkan Özbay, "Gördüğümüz her kilolu bayan ve beyefendiyi de tüp mide ameliyatına ikna etmeye çalışıyoruz. Biz faydalandık bu konudan. Kilolu olmak doğuştan gelen bir şey olabilir ama kalıcı bir şey değil. Şu an çözümü bu tüp mide ameliyatı. O yüzden eski hallerine, gençlik hallerine ya da benim gibi 160 kiloyken şu an 16 yaşındaki oğlumun kıyafetlerini giyebilecek duruma gelebilirler" dedi.
MİDE AMELİYATI ÖLDÜRMÜYOR
Mide ameliyatından dolayı masada kalma korkusunun yaşanmaması gerektiğini söyleyen Özbay, "Mide ameliyatından korkmasınlar. Mide ameliyatı olup da su içmeyen insanlar var. ’Midem tekrar büyür’ diye diyetine uymayan insanlar var. Suyunu içmeyen insanın da böbrekleri israf ediyor. Böbrekler israf edince bu bütün organlara sıçrıyor. Ve buna bağlı olarak hastalar hayatını kaybediyor. Tüp mide ameliyatı olurken ameliyat sırasında ölen varsa bu da Allah’ın bir tecellisidir" şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara HÜRJET’in Test Pilotu Orhan Boran, Dünya Pilotlar Günü dolayısıyla konuştu HÜRJET’in Test Pilotu Orhan Boran Dünya Pilotlar Günü dolayısıyla konuştu. Boran, “HÜRJET’in ilk uçuşunu yaptığım zaman bacaklarımın heyecandan titrediğini hatırlıyorum” dedi. Türkiye’nin ilk jet motorlu uçağı olan HÜRJET’in test pilotlarından Orhan Boran, 26 Nisan Dünya Pilotlar günü kapsamında İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine özel açıklamalarda bulundu. HÜRJET’in ilk uçuş anlarında neler yaşadığını aktaran Boran, test pilotluğunun önemine de dikkati çekti. “Şimdi bu sonuçları biz yazıyoruz” Test pilotluğuna geçiş sürecini anlatan Orhan Boran 2021 yılından bu yana TUSAŞ’ta test pilotu olarak görev yaptığını belirterek, “Pilotluk mesleği genel olarak disiplin isteyen bir meslek. Sürekli konsantre olmak zorundasınız, dikkatli olmak zorundasınız. Hata yapma şansınız çok fazla olmayabiliyor. Test pilotluğu özelinde ayrı bir eğitim gerektiriyor. Yıllarca operasyonel pilot olarak görev yaptık. Fakat TUSAŞ’ta ilk test pilotu olarak görev yapmaya başladığımızda ön şartlardan bir tanesi test pilotluğu eğitimi almamızdı. Bunun için şirketimiz 1 yıl süren kategori 1 test pilotluğu kursuna gönderdi. Oradaki eğitimimizi tamamladıktan sonra 2022 yılında tekrar döndükten sonra HÜRJET’e geliştirme safhasında yerdeki işlerinde, simülatörlerinde, motor çalıştırma ve taksi faaliyetlerinde görev aldım. Test pilotu olarak aslında daha önce hiç uçmamış bir uçağın, neler yapacağını bilmediğiniz bir uçağın, farklı dinamikleri olan bir uçağı test ediyorsunuz. Biz yıllarca bize hangi uçak geldiyse, hangi uçakla uçmamız istendiyse o uçaklarla uçtuk. Bunların hepsinin testleri yapılmıştı, sonuçları biliniyordu. Şimdi bu sonuçları biz yazıyoruz. İnşallah Hava Kuvvetleri envanterine de sonuçlarından emin olarak vermeyi planlıyoruz” ifadelerini kullandı. “HÜRJET’in ilk uçuşunu yaptığım zaman bacaklarımın heyecandan titrediğini hatırlıyorum” HÜRJET’in ile gerçekleştirdiği ilk uçuştan bahseden Boran, “HÜRJET’i takip uçağındayken gördüm. Tabi ayrı bir gurur. Şirketteki herkesin gözleri doldu. Çünkü Türkiye’nin ilk milli jet uçağıydı. Onun bu denli stabil uçması görmek, yer testleriyle birebir örtüştüğünü görmek çok güzeldi. Daha sonra kendim ilk uçuşu yaptığımda o bambaşka bir heyecan. 2000 yılında ilk yaptığım uçuşu hatırlarım. Bir de HÜRJET’in ilk uçuşunu yaptığım zaman bacaklarımın heyecandan titrediğini hatırlıyorum. Büyük bir sorumluluğun üzerimizde olduğunu biliyorum. Gerçekten Türkiye’nin ürettiği ilk milli jetle uçmanın apayrı bir gurur olduğunu söyleyebilirim. Bununla alakalı söylenecek en güzel söz ‘İstikbal göklerdedir’ sözü” diye konuştu.
Ankara GÖKBEY’in Test Pilotu Arif Ateş, Dünya Pilotlar Günü dolayısıyla konuştu GÖKBEY’in Test Pilotu Arif Ateş, Dünya Pilotlar Günü dolayısıyla konuştu. Ateş, “Helikopter uçaktan çok farklı, size çok daha fazla keyif verir” dedi. Türkiye’nin pek çok alanda helikopter ihtiyacını karşılamak amacıyla üretilen GÖKBEY’in test pilotu Arif Ateş, 26 Nisan Dünya Pilotlar günü kapsamında İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine özel açıklamalarda bulundu. Helikopter pilotluğunun detaylarını aktaran Bayram, helikopterle uçmanın uçağa göre daha keyif verdiğini söyledi. “Tasarıma uygun şekilde oldukça iyi bir platform olduğunu gördük” TUSAŞ’da Döner Kanat Uçuş Test ve Eğitim Müdürü olarak görev yapan test pilot Arif Ateş, GÖKBEY’in ilk uçuşunu 6 Eylül 2018’de gerçekleştirdiğini belirterek, “Bütün dünyada hava araçlarının ilk uçuşları çok önemlidir, çok kritiktir. Çünkü tasarlanan ve üretilen hava aracının gerçek çevresel koşullarda tasarlandırıldığı ve üretildiği gibi uçuyor mu, uçabiliyor mu, uçamıyor mu? Bunun testini gerçekleştiriyoruz. Oldukça heyecan vericiydi ve çok başarılı, son derece beklendiği gibi tasarıma uygun şekilde oldukça iyi bir platform olduğunu gördük” ifadelerini kullandı. “Yakın zamanda teslimatlara başlayacağız” İlk uçuşun öncesinde simülatör üzerinde testler gerçekleştirildiğini belirten GÖKBEY’in Test Pilotu Arif Ateş, “Çok çeşitli bölgelerde 4 tane helikopterimizle; Adana, Erzurum en Kocaeli’nde ve TUSAŞ’ta burada olmak üzere testler gerçekleştirdik. En kritik testleri tamamladık. Şu ana kadar bin saatin üzerine bir uçuş gerçekleştirdik. Yakın zamanda da kısmetse ilk olarak Jandarma Genel Komutanlığımız olmak üzere teslimatlara başlayacağız” diye konuştu. “Benim hayalim helikopter pilotu olmaktı” Helikopter pilotluğuna nasıl başladığını anlatan GÖKBEY test pilotu Arif Ateş, “Benim hayalim helikopter pilotu olmaktı. Gerçi pilot ve hava aracı denince uçak akla geliyor ama ben 1991 yılında Kara Harp okulundan mezun olduktan sonra Kara Havacılık okulunda ilk sınıf okuluna başladığımda normalde kura ile yapılan uçak ve helikopter ayrımı o dönem isteğe göre yapılmıştı ve ben de helikopteri tercih etmiştim. Bu isteğim ve bu arzum doğrultusunda olacak ki kursu da birinci bitirmiştim. Dolayısıyla helikopteri olan sevgim beni bu noktalara getirdi” açıklamasında bulundu “Helikopter uçaktan çok farklı, size çok daha fazla keyif verir” Ateş konuşmasını şöyle sürdürdü: “Dolayısıyla helikopter uçaktan çok farklı, size çok daha fazla keyif verir. Alçak uçarsınız, arazinin yükseltilerine uyarak uçarsınız. Kendince farklı teknikleri vardır. Uzun yıllar silahlı kuvvetlerde de görev yapmış olmamdan dolayı hem genel maksat helikopterlerimiz hem de taarruz helikopterimiz halen de silahlı kuvvetlerimizin en önemli unsurlarıdır. Uçaklar nispeten çok daha yüksek irtifalarda uçarlar. Uçakların öncelikli görevi düşman uçaklarına, tehditlerine karşı veya uzak diğer sınır dışı daha uzak hedeflere angajman olurlarken helikopter çok daha yer birliklerinin yakınında onlara destek sağlamak maksadıyla kullanılır. Dolayısıyla bizler çok daha kara unsurlarımızla birlikte operasyon yaptığımız için onlarla birlikte daha iş birliği çerçevesinde görevlerimizi icra ediyoruz.” “Dünya Pilotlar Günü’nü kutluyorum” Tüm pilotların Dünya Pilotlar Günü’nü kutlayan Arif Ateş, “26 Nisan Dünya Pilotlar Günü bu çerçevede öncelikle Silahlı Kuvvetlerde vatan görevlerini icra eden pilotlarımız, hem helikopter hem uçak pilotlarımız aynı zamanda sivil camiada uçan, gerek özel uçan pilotlarımız ya da ticari olarak Airline’da, ulaştırmada, kargoda bir çok alanda havada görev yapan tüm pilotların Dünya Pilotlar Günü’nü kutluyorum" diye konuştu.