GENEL - 25 Ekim 2018 Perşembe 23:35

Bartın Üniversitesi ve Pakistan GCU’nun biyoetanol üreteceği proje devam ediyor

A
A
A
Bartın Üniversitesi ve Pakistan GCU’nun biyoetanol üreteceği proje devam ediyor

Bartın Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı Prof.

Bartın Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Karadağ, Pakistan Goverment College Lahore Üniversitesi (GCU) iş birliğiyle gerçekleştirilen proje kapsamında yeni bir yöntemle üretilmesi hedeflenen biyoetanol çalışmalarına katılmak üzere 15 günlüğüne Pakistan’a gitti.


Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) uygulamaya koyduğu proje tabanlı Mevlana Değişim Programı kapsamında Bartın Üniversitesi ile Pakistan GCU işbirliğinde sürdürülen “Biyoetanolün Maliyet Etkin Pilot Ölçekli Üretimi” başlıklı proje devam ediyor. Karadeniz Bölgesi’nin bitkisel atıklarından orman gülü, fındık kabuğu ve fındık zurufunun (koçanı) kullanılacağı projenin tanıtımı amaçlı GCU’nun Bukhari Konferans Salonunda Endüstriyel Biyoteknoloji Enstitüsü bir konferans düzenlendi. Türkiye Lahore Başkonsolosu Emir Özbay, Türkiye Cumhuriyeti Fahri Başkonsolosu Rashid Mansur, GCU’nun Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hassan Amir Shah, akademisyenler ve öğrencilerin katıldığı konferansta proje hakkında geniş bilgiler sunulurken, araştırma faaliyetlerinde iki ülkenin yapabileceği iş birliğine yönelik görüş alışverişinde bulunuldu.


Toplantıda konuşan Bartın Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı ve Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Ahmet Karadağ, sürdürülebilir enerji üretiminin önemine vurgu yaparak, “Dünyada enerji ihtiyacının katlanarak arttığı ve enerji tüketimine bağlı çevre kirliliğinin ileri düzeylere ulaşıldığı dikkate alınırsa, dünyanın sürdürülebilir ve çevreci enerji kaynaklarına yönelmesi zorunluluk arz etmektedir. 2050’li yıllarda petrol kaynakları tamamen tükeneceği bilindiğinden birçok ülke alternatif enerji kaynaklarını devreye sokmuş durumda. Enerji ihtiyaçlarını büyük ölçüde dışarıdan karşılayan Türkiye ve Pakistan’ın bir an önce alternatif enerji kaynaklarına yönelmesi gerekmektedir.” dedi.


“Dördüncü nesil biyoetanol üretimi için bir süreç geliştiriliyor”


Prof. Dr. Karadağ, ABD’de yıllık biyoetanol üretiminin 45 milyar ton, Brezilya’da 26 milyar ton iken Türkiye’de ise sadece yıllık 150 milyon ton biyoetanol üretildiğini aktararak, hem Türkiye hem de Pakistan’ın bu konunun üzerinde durması gerektiğini vurguladı.


Karadağ, “Yeni nesil biyoetanol üretiminin bir fırsat olarak görülmesi gerekmektedir. Bu proje tamamlandığında dördüncü biyoetanol üretim merkezinin Bartın Bölgesinde kurulmasının mümkün olacaktır. Yıllık biyoetanol üretimimizin milyar tonlara çıkarılması hayal değildir.” diye konuştu.


“İki ülke için de önemli bir proje”


GCU Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hassan Amir Shah ise Pakistan’ın önemli bir enerji ihtiyacı yaşadığını ve fosil yakıtlara acilen bir alternatif bulmak için harekete geçmeleri gerektiğini kaydetti. Prof. Dr. Shah ayrıca bu projenin başarı ile tamamlanmasının her iki ülkenin ekonomisine büyük katkı yapmasını temenni ettiğini ifade etti.


“Yenilebilir enerji üretimine odaklanmamızın tam zamanı”


Projenin Pakistan ayağının yürütücüsü olan Doç. Dr. M. Nauman Aftab ise Pakistan gibi bir ülke için ağır donanım ve büyük depolama cihazları gerektiren güneş ve rüzgâr enerjisi temelli projelerin uygulanabilir olmadığını, dolayısıyla da “Biyoyakıt formunda büyük ölçekli yenilebilir enerji üretimine odaklanmamızın tam zamanı” olduğunu, bu projenin bu amaçlı hayata geçirildiğinin vurgusunu yaptı.


“Yapılan iş birliği çok önemli”


Türkiye’nin Lahore Başkonsolosu Emir Özbay ise yapılan iş birliğinden dolayı mutluluğunu dile getirerek, Pakistan ve Türk Üniversiteleri arasında daha fazla araştırma projeleri ile karşılıklı iş birliklerinin artırılması temennisinde bulundu.


“İki ülkenin ekonomisine önemli katkılar sunulacak”


Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, Bartın Üniversitesi’ni uluslararası düzeye ulaşma çabalarının öğretim üyesi ve öğrenci düzeyinde de devam ettirildiğini belirterek, yürürlüğe giren bu projeyle; bölgesel kalkınma ve ihtisaslaşma konusunda önemli bir adım atılmış olduğunu ifade etti.


Rektör Uzun, “Yükseköğretim Kurulumuzun uygulamaya koyduğu ‘Proje Tabanlı Mevlana Değişim Programı’ kapsamında Pakistan GCU ile Öğretim Üyesi ve Öğrenci değişimi anlaşması imzaladık. İki Ülkenin karşılıklı proje çağrıları ile YÖK’e sunulan yaklaşık 30 proje arasından ilk 10 girerek desteklenmeye değer bulunan bu projenin; başta bölgemiz olmak üzere Ülkemizin kalkınmasına katkı sunacaktır. Bu bağlamda desteklerinden dolayı Tarım ve Orman Bakanımız Doktor Sayın Bekir Pakdemirli’ye ve Orman Bölge Müdürlüğüne, YÖK Başkanımız Prof. Dr. Sayın M. A. Yekta Saraç’a, şahsında tüm YÖK üyelerimize, katkıları dolayısıyla Bartın Valimiz Nusret Dirim’e ve projenin yürütücüsü olan Fen Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Ahmet Karadağ nezdinde projede emeği geçen tüm akademisyenlere teşekkür ederim.” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.