ASAYİŞ - 16 Ekim 2018 Salı 10:13

Araçlarla kente dağıtılıp, duyguları suistimal ediyorlar

A
A
A
Araçlarla kente dağıtılıp, duyguları suistimal ediyorlar

Batman’da bazı dilenciler, her gün kentin çeşitli noktalarına araçla bırakıldıktan bir süre sonra yine araçla toplanıyor.

Batman’da bazı dilenciler, her gün kentin çeşitli noktalarına araçla bırakıldıktan bir süre sonra yine araçla toplanıyor. Kentte dilenmeyi meslek haline getirdiği ve çete olabileceği düşünülen şahısların peşine düşen İhlas Haber Ajansı (İHA), dilenen bazı şahısların araçla alınmalarını anbean görüntüledi. Özellikle trafik ışıklarında her durduklarında karşılarına çıkan dilencilerden bıktıklarını belirten vatandaşlar, yetkilileri göreve çağırdı.


Batman’da dilenen şahısların sayısının her geçen arttığı gözlenirken, kente adeta dadanan dilencilerden bazılarının, çeşitli noktalara araçlarla bırakılıp, belli bir süre dilendikten sonra, yine araçlarla alınmaları dikkat çekti. Söz konusu durum akıllara şahısların dilenciliği meslek edindiği ve çete oldukları düşüncelerini getirdi. Dilencilerin peşine düşen İHA, şahısların getirildikleri trafik ışıklarında, vatandaşların duygularını suistimal edip dilendikten sonra kendilerini almaya gelen araca binerek bölgeden uzaklaşmalarını anbean görüntüledi. Görüntülerde, şahısların profesyonel tavırları da dikkatlerden kaçmadı. Vatandaşlar, kendilerini bıktıran dilencilere yönelik çalışma yapılması için yetkililere seslendi. İlahiyatçı ve hukukçular da dilenmeye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.



“Vatandaşları rahatsız ediyorlar”


Vatandaş Mahsun Kartal, dilencilerin haksız kazanç elde ettiklerini belirterek, yetkililerin gerekeni yapmasını istedi. Dilencilerin tüm vatandaşları rahatsız ettiğini anlatan Kartal, yardım etmeyi seven bir millet olduklarını ancak bunun kullanılarak haksız kazanç elde edilmesini istemediklerini vurguladı.



“Kimin ihtiyacının olduğunu bilmiyoruz”


Songül Algan adlı vatandaş, dilencilerden çok rahatsız olduğunu belirterek, her durduğu trafik ışığında önlerinin kesildiğini, kendilerinden para istendiğini ve vermediklerinde kötü sözlere maruz kaldıklarını dile getirdi. Şahısların dilenmeyi meslek haline getirdiğini ifade eden Algan, kimin ihtiyacının olup olmadığını artık bilmediklerini vurguladı.



“Artık dilencilere para vermekten bıktım”


Dilencilerden bezdiğini anlatan Yusuf Bulut, evden çarşıya gidene kadar günde 10 dilenciyle karşılaştığını, artık para vermekten bıktığını aktardı.



“Gerçek ihtiyaç sahipleri dilenmezler”


Dilenciliğin İslam dinindeki durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan BTÜ İslami İlimler Anabilim Dalı Başkanı Dr. Davut Okçu ise, bu durumun İslam’da yasaklanan bir fiil olduğuna işaret etti. Kur’an-ı Kerim’de ve Hadis-i Şerifler’in Müslümanlara sosyal hayatla ilgili pek çok fiil önerdiğine dikkat çeken Okçu, “Kurban kesin, oruç tutun, sadaka verin, zekat verin deniyor. Bütün bunlar sosyal hayatı düzenlemeye yönelik ibadetler ve eylemlerdir. Buna rağmen toplumda ihtiyacı olan insanlar çıkabiliyor. Kur’an-ı Kerim bunlara da işaret ediyor. ‘Gerçek ihtiyaç sahipleri istemezler, dilenmezler. Siz Müslümanlar olarak onları bulup onların ihtiyacını gidermek durumundasınız’ diye bir ayet vardır. Peygamber Efendimiz dilenciliğe hiç sıcak bakmamıştır. Kendisine, ‘Ben açım’ diyen delikanlıya bir ip veriyor, ‘Git dağdan odun topla, pazar da sat geçimini öyle temin et’ demiştir” dedi.



“Dilencilik psikolojik bir hastalıktır”


Sağlıklı insanların dilenme hakkına sahip olmadığını vurgulayan Okçu, “Dilencilik bir yönüyle psikolojik bir hastalıktır. Çünkü dilenen insanların gözü sürekli dışarda olur, çalışmaya yeltenmez ve sürekli bedavadan geçinmeye alışmışlardır. Çocuk yaşlarda dilenciliği öğretmeleri çocuğun geleceğini karartır. İslam dini dilenmeyi hiç hoş karşılamamıştır. Buna rağmen dileniyorsa bunlara sert bir tepki vermekte doğru değildir. Kur’an-ı Kerim’de, ‘Dilencileri azarlamayın’ diye bir ayeti kerime vardır. Biri karşımıza geçip, ‘Allah rızası için bana bir şeyler ver’ derse onu azarlamak gibi bir hakkımız da yoktur. Sözle güzel bir şekilde baştan salma hakkına sahip olabiliriz” diye konuştu.



“Dilenmek değil, dilendirmek suç”


Avukat Nesrin Bilge ise, TCK’nın 229’uncu maddesinde, çocukların, fiziksel veya zihinsel engellilerin dilencilikte araç olarak kullanılmasının, suç olarak tanımlandığını anlatarak, şunları kaydetti:


“Araç olarak kullanan kişilerin, kan kısmı olan kişilerden üçüncü dereceye kadar olan kişilerin daha fazla cezalandırılma durumu söz konusudur. Örgütsel çapta yaptırılması cezası biraz daha arttırılmaktadır. Dilencilik, TCK‘da bu şekilde değerlendirilmiş olmakla beraber, kişinin kendisinin bizzat gidip sokakta dileniyor olması bir suç değildir. Ancak birilerinin kullanarak dilendiriciliğe zorlaması bir suç ifade etmektedir.”



“Kabahatler Kanununda para cezası var”


Dilenciliğin Kabahatler Kanunu 33’üncü maddesinde de para cezasına çarptırılma şeklinde değerlendirildiğini vurgulayan Bilge, şu ifadelerde bulundu:


“Ceza yıldan yıla değişiyor. 2017’de 109 lira olan para cezası, 2018 yılında 124 lira. Dilenen kişinin bizzat gidip başka bir şahıstan para istemesi suç değildir. Ancak Kabahatler Kanunu çerçevesinde değerlendirildiğini de bir para cezasına mahkumiyeti söz konusudur. Niye suç değildir. Çünkü fiilin ve kastın aynı anda bir şeye yönelmesi şeklinde değerlendirilmiştir. Sokakta bir dilencinin herhangi bir kişiden para istiyor olması, karşıdaki kişinin de kabulüne bağlı olduğu için bir suç teşkil etmiyor. Özgür iradeyle para verilme söz konusudur.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Zabıta denetimlerini sürdürüyor Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) zabıta ekipleri, kentin dört bir yanını denetlemeye devam ediyor. Halkın huzuru, güvenliği ve sağlığının korunması amacıyla 7 gün 24 saat görevini sürdüren Büyükşehir Zabıtası, zincir marketlerden hafriyat kamyonlarına, restoranlardan şehir içi ulaşımın sağlandığı minibüslere kadar birçok alanda denetimler gerçekleştirdi. Ankara Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığı ekipleri, kentin düzeni, halkın huzuru, güvenliği ve sağlığını korumak amacıyla denetimlerine devam ediyor. Kafe, pastane, lokanta, kasap, manav ve restoranlardaki gıda kontrollerini sürdüren Büyükşehir Zabıtası, kent genelindeki mezarlıklar, büfeler, zincir marketler, AŞTİ ve şehir içi ulaşımın sağlandığı minibüslerde de denetimlerini sıklaştırdı. Gıda sektörüne yönelik denetimlerle halk sağlığı korunuyor Denetim Merkez Amirliği’ne bağlı ekipler tarafından halk sağlığını korumak amacıyla gıda sektörüne yönelik gerçekleştirilen denetimlerde, kafe, pastane, lokanta, kasap, balıkçı, manav ve restoranlarda teftiş defteri, izin belgesi, vergi levhası, yangın söndürme cihazı, hijyen ile genel kılık-kıyafete uygunluk kriterlerinin karşılanıp karşılanmadığı kontrol edildi. Vatandaş bilinçli alışveriş yapması için uyarıldı Tüketici Hakları Amirliği tarafından yapılan zincir marketler denetiminde, ürünlerin etiket ile kasa fiyatları karşılaştırılarak, vatandaşlar bilinçli alışveriş yapmaları konusunda uyarıldı. Başkentliler ulaşımını rahat ve konforlu sağlasın diye Ulaşım Trafik Merkez Amirliği ekipleri de Başkentlilerin şehir içi ulaşımda rahat ve konforlu seyahat edebilmesi için minibüslere yönelik yoğun bir çalışma gerçekleştirdi. Minibüs duraklarındaki araçlara ait çalışma izin belgesi, hat bilgisi, protokol numarası, aksesuarların orijinalliği, ücret tarifesi, koltuk sayısı, yolcu sayısı, yangın söndürme cihazı ve ilk yardım çantaları tek tek denetlendi. AŞTİ’de bagajlar ve yolcu listeleri incelendi Terminal Denetim Amirliği’ne bağlı ekipler tarafından AŞTİ’de yer alan otobüs firmaları, kafe, büfe ve restoranlarda gerçekleştirilen denetimlerde peronlardaki otobüslerin bagajları ve yolcu listeleri de tek tek incelendi. Başkentin gürültü kirliliği denetlendi Mezarlık Karakolu Amirliği tarafından mezarlıkların girişindeki çiçekçi ve mermercilere yönelik denetimler yapılırken; Çevre Denetim Merkezi Amirliği ekipleri de beton mikserlerinde bulunması zorunlu olan ekolojik kapak ile hafriyat kamyonlarını kontrol etti. Çevresel Gürültü Amirliği ekipleri ise vatandaşların kentteki konforu için Başkentin gürültü kirliliğini denetledi. Kentin farklı noktalarındaki eğlence mekanlarında hassas cihazlarla ses ölçümü gerçekleştirildi.
Van Van’da etkili olan dolu kışı aratmadı Van’da öğle saatlerinde etkili olan sağanak, hava sıcaklığının aniden düşmesiyle yerini doluya bırakırken, kısa süre içinde kent merkezi beyaza büründü. Kentte aniden bastıran dolu yağışı hayatı olumsuz etkilerken, ortaya çıkan görüntü ise kışı aratmadı. Meteoroloji Müdürlüğünün yaptığı uyarıların ardından öğle saatlerinde aniden dolu etkili oldu. Kısa sürede şehir merkezini beyaza bürüyen dolu, hayatı da olumsuz etkiledi. Meteoroloji Müdürlüğünden yapılan açıklamada, yağışların öğle ve akşam saatleri arasında Muş, Bitlis ve Hakkari illeri ile Van’ın güney ve doğu ilçelerinde zaman zaman kuvvetli olması beklendiği belirtilerek, “2000 metre üzeri rakımlı yerlerde yağışların karla karışık yağmur ve kar şeklinde görüleceği tahmin ediliyor. Hava sıcaklıklarının mevsim normalleri altında seyretmesi tahmin edilmektedir. Rüzgarın güneyli ve batılı yönlerden orta kuvvette, yağış anında yer yer kuvvetli (30-50 km/sa) şekilde esmesi beklenmektedir. Muş, Bitlis, Hakkari illeri ile Van’ın güney ve doğu ilçelerinde öğle ve akşam saatleri arasında yağışların yerel olarak kuvvetli (21-50 kg/m2) sağanak ve gök gürültülü sağanak şeklinde olması bekleniyor. Ani sel, su baskını, yıldırım, ulaşımda aksamalar, yağış anında kuvvetli rüzgar ve yerel küçük çaplı dolu yağışı, yüksek kesimlerde buzlanma ve don olayı gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır” denildi. Vatandaşlar, Van’da bu yıl yağış açısından bereketli olduğunu belirtirken, barajlardaki doluluk oranının ise arttığını söyledi.