EKONOMİ - 11 Ağustos 2023 Cuma 11:44

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek: “Eylülün başında orta vadeli programı açıklayacağız”

A
A
A

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bir taraftan mali disiplini yeniden tesis ederken, bir taraftan da enflasyonu tek haneye düşürecek bir çaba içerisine girdiklerini belirterek, “Eylülün başında orta vadeli programı açıklayacağız” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, memleketi Batman’da Organize Sanayi Bölgesi’ndeki bir fabrikanın Ar-Ge merkezinin açılışına katıldı.

Burada yaptığı konuşmada para politikasında bir rasyonelleşmeye doğru gittiklerini belirten Şimşek, “Yeni dönemde bizim en büyük önceliğimiz tabii ki makro finansal istikrarın pekiştirilmesi. Onun için bildiğiniz gibi para politikasında bir rasyonelleşmeye doğru gidiyoruz. Maliye politikasında deprem etkisi, ki bir kerelik bir etkidir, onun dışında kalan alanda yine Türkiye’nin bütçe dengelerini maksim kriterleri ölçüsünde şekillendiriyoruz. Dolayısıyla bir taraftan mali disiplini tekrar tesis ediyoruz, bir taraftan para politikasında enflasyonu tek haneye düşürecek bir çaba içerisine girmiş bulunmaktayız. Bunları destekleyecek bir de yapısal reform gündemimiz var. Eylülün başında orta vadeli programı açıklayacağız. Orta vadeli programda biz yapısal reformlar noktasında da yol haritamızı paylaşacağız. Dolayısıyla orta vadeli program hem özel sektör için hem kamu için önemli bir rehber, bir yol haritasını ifa edecek. Enflasyon politikasını Merkez Bankası paylaştı. 2024 ve sonrasında gerek para politikasını, gerek maliye politikasını, gerekse gelirler politikasını biz bu çerçevede şekillendireceğiz. Dolayısıyla enflasyonu tekrar tek hanelere düşürmek için bütün politika araçlarını kullanacağız” dedi.

“Reeskont kredilerini şimdi günlük 5 katına çıkartma kararı aldık”

Bakan Şimşek, fiyat istikrarının sağlanması ile Türkiye’nin büyüme yönünde ivme kazanabileceğini kaydetti. İhracatın artırılmasına yönelik ihracatçının finansmana erişim sorununu çözmek için reeskont kredilerini 5 katına çıkardıklarının altını çizen Şimşek, “Fiyat istikrarı sağlandığında ülkemizin çok daha hızlı büyüyeceğini geçmişte gösterdik. 1923-2002 arası ortalama büyümeye oranla son 20 yıldaki ortalama büyüme oranını karşılaştırdığınız zaman 1 puan daha yukarıdayız. Çünkü uzun bir süre enflasyonu tek hanede tutabildik. O büyüme potansiyelimizi, performansımızı artırdı. 1 puan diye geçiştirip durmayın, 100 yıllık bir perspektifle baktığınız zaman Türkiye ekonomisi ölçeğinde 1 puan 1 trilyon dolara denk geliyor. Dolayısıyla eğer biz fiyat istikrarını sağlayabilirsek, ki bu konuda kararlıyız, büyüme ivmemizi yukarıya çekebiliriz. Bu Türkiye’nin gelişmiş ülkelerle arayı daha hızlı kapatmasını sağlayacaktır. Bizim en büyük önceliğimiz ihracat. İhracatı önceliklendirdiğimizi nereden anlayacaksınız? İhracat reeskont kredilerini biz şimdi günlük 5 katına çıkartma kararı aldık. Yani günlük 350 milyon lira civarında bir kaynak tahsis edilmişti, şimdi biz onu günlük 1.5 milyara çıkartma kararı aldık. Dolayısıyla ihracatçının finansmana erişim sorununu önemli ölçüde çözeceğiz" diye konuştu.

“Körfez’den çok önemli imkanlar Türkiye’ye tahsis edilecek”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde Körfez ülkelerine gerçekleştirilen ziyareti hatırlatan Şimşek, bunun önemli bir ziyaret olduğunu söyledi. Buradan gelecek kaynakları ihracatçıların finansman erişimine ulaşmasındaki engellerin kaldırılmasına kanalize edeceklerini vurgulayan Şimşek, “Körfez’e yaptığımız ziyaretlerde biz özellikle ihracatın finansmanını ön planda tuttuk. İnanıyorum ki Körfez merkezli finans kuruluşlarından da ihracatın finansmanına yönelik Körfez’den çok önemli imkanlar Türkiye’ye tahsis edilecek. Dolayısıyla ihracatçımızın finansmana erişim sorununu büyük ölçüde çözmüş olacağız. Tabii ihracat yapmak için üretim lazım, üretim için de yatırım lazım. Dolayısıyla bizim esas önceliğimiz yatırım. Üreten kapasiteye biz imkanları oraya kanalize edeceğiz. Teşviki oraya vereceğiz, kredi imkanlarını, sınırlı imkanları yatırımlara yönlendireceğiz” şeklinde konuştu.

“Yatırım ve üretim için istihdam ve ihracat lazım” diyen Bakan Şimşek, şöyle devam etti:

"Bu döngü Türkiye’yi müreffeh yapacaktır. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde iç talebi yeniden dengelememiz gerekiyor. Sadece krediyle, sadece iş taleple büyüye bir ekonomi sürdürülebilir bir yüksek büyümeyi yakalayamaz. Sürdürülebilir yüksek büyüme için mutlaka yatırım, istihdam, üretim ve ihracat döngüsünün öncelikle dirilmesi lazım. Bu konuda son derece kararlıyız. Vergi politikalarını, kredi politikalarını, teşvik politikalarını bütün bu hususları ona göre şekillendireceğiz.”

“Üretimin önünde, ihracatın önünde bir darboğaz yok”

Doğu ve Güneydoğu’da yatırımcılara büyük destekler verildiğini belirten Şimşek, “Bugün biz bir merkezin açılışı için bir aradayız. Düşük, orta, düşük teknolojiden bahsetmiyoruz. Aslında ürün niteliği ön planda olan, bunu geliştirmeye yönelik bir Ar-Ge merkezinin açılışında beraberiz. Burada bütün bu sıçramayı yapmak için tüm koşullar var. Genç bir nüfus var, üniversitemiz var. Eğitime çok büyük yatırımlar yaptık. Beşeri sermaye anlamında Batman’ın potansiyeli büyük, alt yapıda eksiklik yok. Havayolundan karayolu bağlantısına kadar demiryolu anlamında bütün altyapıya da ciddi yatırımlar yaptık. Önümüzdeki dönemde de bu yatırımlar devam edecek. Beşeri sermaye var ve eğitimli insan noktasında dışarıdan nitelikli insan da çekmemiz gerekiyor. Nitelikli yöneticiler, Ar-Ge elemanları çekmek gerekiyor. Şuan buraya Almanya’dan gelen bile var. Dolayısıyla altyapıda bir darboğazımız yok. Üretimin önünde, ihracatın önünde bir darboğaz yok. Yetişmiş eleman noktasında üniversitemiz buranın ihtiyaçlarına göre bölümlerini önceliklendiriyor. Teşvikte var, Ar-Ge merkezlerine çok ciddi teşvikler veriyoruz ama burada 100 lira yatırım yapana 6. bölge olması hasebiyle 118 liralık destek veriyoruz. Kurumlar vergisinden gelir vergisine kadar, faiz teşvikinden KDV muafiyetine kadar bütün 6. bölgedeki illerimize 12 yıla kadar teşvikler veriyoruz. Şimdi de vizyon sahibi insanlara, girişimcilere ihtiyacımız var. Batman’da da bu girişimcilik ruhunu görüyoruz” ifadelerini kullandı.

“Gaziantep’te bir ekip ruhu var”

Gaziantep’te yıllarca milletvekilliği görevinde bulunduğuna dikkat çeken Bakan Şimşek, kentte bir ekip ruhu olduğunu ve bunun da bölgeye kazandırdığını söyledi. Birbirine güvenen, birlikte çalışan, beşeri menfaatini önceliklendiren bir ekip ruhu olduğunu ifade eden Şimşek, “Bugün çok şükür valimizle, milletvekillerimizle, STK’larımızla, iş adamlarımızla bu ekip ruhunu, birbirine güvenen ve birlikte çalışan, belli bir amaç doğrultusunda ülkemize katma değer oluşturmak, istihdam oluşturmak, ihracat yapmak yani ülkemizin ve Batman’ımızın refahını artırmak başka hiçbir gündemimiz yok. Dolayısıyla bu ekip ruhunu da pekiştirdiğimiz zaman bu potansiyeli gerçekleştirebiliriz. İleride bugün tohumlarını attığımız bu çabalar sayesinde belki sadece Türkiye’nin güneydoğusu, doğusu değil daha geniş bir coğrafyada birçok ilin yöneticisi, girişimcisi için Batman ilham kaynağı olacak” dedi.

Bireysel konulardan ziyade ülke ekonomisine katkı sunacak her konuyu ve projeyi destekleyeceklerinin altını çizen Şimşek, şöyle devam etti:

“Ben Batman’ımızın kendi bölgesinde Türkiye’nin önemli bir büyüme motoru olacağına inanıyorum. Burada bir ekip ruhuyla bu potansiyelin gerçekleşmesi için ne gerekiyorsa yapacağız. Ben ve ekibim Ankara’da bütün Türkiye’nin hizmetindeyiz. Sorunların çözümünde her zaman sizlerin hizmetindeyiz. Makro konularda yanınızdayız. Benden bireysel sorunların çözümünü istiyorsanız zor, tam aksine eğer organize sanayi bölgesini ikiye üçe katlarsak, ilave 500 fabrika devreye girerse o zaman belki ilave 50 bin istihdam ihtiyacı olacak. Belki Batman’da istihdam anlamında yeterli eleman bile bulunamayacak. Size hayal gibi gelebilir ama her şey hayallerle gerçekleşir. Bu söylediklerimizin hiçbiri de hayal değil. Çünkü şu anda sırada bekleyenler var. Yapacağımız tek şey valimiz işi gücü bırakacak, hangi bölgede OSB kurulacaksa onun takibini yapacağız. En önemli konumuz iş, aş. Çünkü biz hizmet siyaseti yapıyoruz. Hizmet siyaseti esastır. Öbürleri sadece yapıcı olmayan eleştirel bir yaklaşımla sürekli bir şekilde olumsuzlukları ön plana çıkartıyor. Tabii ki eksikliklerimiz olabilir, tabii ki eleştiriye açığız. Yapıcı eleştirinin başımızın üstünde yeri var ama önemli olan ortaya çözüm koyabilmektir. Ortaya çözüm koyabildiğimiz ölçüde biz başarılı oluruz.”

Yapılan konuşmaların ardından Ar-Ge merkezinin açılışı gerçekleştirildi. Açılış kurdelesini Bakan Şimşek ile Bakan Yardımcısı Zekeriya Kaya, Batman Valisi Ekrem Canalp, AK Parti Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu ve il protokolü birlikte kesti.

Mehmet Barış Zerooğlu - Osman Arslan - Selman Tür


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır DTSO Başkanı Kaya: "2026’da en büyük beklenti kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması" Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 2025 yılının hem ticaret hem de imalat ve sanayi sektörü açısından istedikleri düzeyde geçmediğini ifade ederek, 2026’ya yönelik en büyük beklentilerinin kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması olduğunu belirtti. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 2025 yılını değerlendirdi. Kaya, "Doğrusu 2025 yılı, hem ticaret hem de imalat ve sanayi sektörü açısından istediğimiz düzeyde geçti diyemeyiz. Bu süreci olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden biri, banka faiz oranlarının oldukça yüksek olmasıdır. Yüksek faiz oranları, işletmelerin büyümesini neredeyse imkansız hale getirmiştir. Burada iki durumu birlikte değerlendirmek gerekir. Birincisi, kredi kullanmış olan işletmeler, faiz oranlarının yüksekliği nedeniyle büyüme hedeflerinden vazgeçerek kredilerini kapatma yoluna gitmişlerdir. Bu durum, işletmelerin öz kaynaklarını nakde çevirmelerine ve dolayısıyla faaliyetlerini yavaşlatmalarına, hatta durma noktasına getirmelerine neden olmuştur. İkinci olarak ise büyümeyi hedefleyen işletmelerin, yalnızca öz kaynaklarıyla büyümelerinin mümkün olmaması ve krediye erişimde yaşanan zorluklar öne çıkmaktadır. Krediye ulaşabilen işletmeler ise yüksek faiz oranları ve düşük karlılık nedeniyle bu yoldan vazgeçmiş, bu da büyümeyi engellemiştir. Bu sürecin sonucu olarak özellikle istihdam kaybı yaşanmıştır. Diyarbakır için istihdam açısından büyük önem taşıyan, yoğun bir sektör olan hazır giyim ve tekstil sektöründe yaklaşık yüzde 30’a varan istihdam kaybı meydana gelmiştir. Bununla birlikte yalnızca istihdam değil, işletmelerin yaklaşık yüzde 30’unun faaliyetlerini durdurması gibi ciddi sonuçlar da ortaya çıkmıştır" dedi. 2026’da beklenti kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye kolay erişim 2026 yılına yönelik en büyük beklentilerinin kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması olduğunu ifade eden Kaya, şu ifadeleri kullandı: "Kredi oranlarının düşmesi, bölgede sektörlerin hızlı bir şekilde gelişmesini sağlayacaktır. İlimizin sanayi altyapısı bu açıdan güçlüdür. Her türlü sanayi ürününü üretebilecek kapasitemiz, alanlarımız, altyapımız, beşeri sermayemiz ve genç nüfusumuz bulunmaktadır. Gelişmiş ülkelerin en önemli özelliklerinden biri, komşularıyla yaptıkları ticaretin yüksekliğidir. Barış süreci de tam olarak bunu etkileyecek bir unsurdur. Türkiye’nin güney komşularıyla yakalayacağı bir barış ortamı, en fazla sınır ve komşu illerin ticaretini ve ekonomisini olumlu yönde etkileyecektir. İhracat rakamlarına baktığımızda Irak’ın bu anlamda önemli bir örnek olduğunu görüyoruz. Irak, en çok ticaret yaptığımız ülkeler arasında hızla üst sıralara çıkmıştır. Aynı süreci Suriye için de yakalayabiliriz. Suriye’nin yeniden imarı ve kalkınmasında itici güç Türkiye, özellikle de bölge illeri olacaktır. Bu nedenle barış sürecinin en olumlu etkileyeceği alan ekonomidir. Bu süreç, hem Türkiye hem de güney komşularımız için önemli bir kalkınma modeli oluşturacaktır." 2026 yılı özellikle tüccarların, sanayicilerin ve imalatçıların arzu ettiği performansın yakalandığı bir yıl olmasını dileyen Kaya, "Barış sürecinin gelişmesi ve güney komşularımızla ilişkilerin güçlenmesi, hem ekonomimizin gelişmesine hem de yaşam kalitemizin artmasına katkı sağlayacaktır. Bu vesileyle hem üyelerimizin hem de halkımızın yeni yıla barış, huzur ve mutluluk içinde girmesini temenni ediyorum" diye konuştu.
Gaziantep Baba-oğul kalaycılık mesleğini yaşatmaya çalışıyor Gaziantep’te kalaycılık mesleğinin son temsilcilerinden Ömer Çetinkaya, oğlu Halil İbrahim Çetinkaya ile birlikte mesleğini yaşatmaya çalışıyor. Kentte yaşayan 59 yaşındaki Ömer Çetinkaya, son yıllarda az sayıda ustanın ayakta tutmaya çalıştığı kalaycılık mesleğini 23 yaşındaki oğlu Halil İbrahim Çetinkaya ile birlikte sürdürüyor. Çelik mutfak eşyalarının kullanımının yaygınlaşması ve teknolojik yenilikler karşısında çok az kişinin yaptığı meslekler arasında yer alan kalaycılığa çocuk yaşında 45 yıl önce Şahinbey ilçesindeki tarihi Bakırcılar Çarşısı’nda çırak olarak adım atan Ömer Çetinkaya, kalfalık ve ustalık sürecinin ardından kendi iş yerini açtı. Mesleğini oğlu Halil İbrahim Çetinkaya’ya öğreten Ömer Çetinkaya, oğlu ile birlikte kale altındaki iş yerinde mesleğini yaşatmaya çalışıyor. İlkokul öğrencisi olduğu dönemden bu yana babasına destek olan ve okuldan arta kalan zamanlarda da iş yerinde çıraklık yapan Halil İbrahim Çetinkaya, babasından mesleğin tüm inceliklerini öğrendi. Oğluna mesleği yaşatmaları için nasihatler veren ve aynı zamanda da mesleği her yönüyle uygulamalı olarak öğreten Çetinkaya, oğlu ile birlikte müşterilerden gelen bakır eşyaları kalaylıyor. Unutulmaya yüz tutmuş mesleklerini yaşatmaya çalışan baba-oğul, birlikte hem ekmek paralarını kazanıyor hem de mesleklerini ayakta tutup gelecek nesillere aktarmanın mücadelesini veriyor. Yıllardır aynı çatı altında omuz omuza ocak başında bakır eşyaları kalaylayan baba-oğul, mesleklerini geleceğe taşımak için adeta bir köprü görevi görüyor. 45 yıldır mesleğini severek yapan Çetinkaya, çocuğuna adeta miras olarak bıraktığı mesleğini 15 yıldır oğluyla beraber devam ettiriyor. Mesleğinde çırak bulamazken oğluyla aynı işi yapıyor olmanın mutluluğunu yaşadığını belirten Ömer Çetinkaya, başkalarının çocuklarına miras olarak para bıraktığı bir devirde kendisinin oğluna meslek bıraktığını söyledi. 45 yıl önce kendi iş yerini açtığı mesleğe aralıksız devam ettiğini belirten Ömer Çetinkaya, "1980’de bu mesleğe başladım. Bu meslekte çok değerli bir ustam vardı, mesleğimi ustamdan öğrendim. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun, nur içinde yatsın. Ustamın benim üzerimde büyük emeği var. Mesleğimiz kalaycılık ve bakır eşyaları kalaylıyoruz. Meslekte 40-45 yıl geride kaldı. İlkokulu bitirdim, 1980 yılında başladığım mesleğimi yıllardır severek yapıyorum. 1980 yılından beri Allah’a çok şükür başka bir meslek yapmadım. Bu meslekte bir çırağın yetişmesi için 15-20 yıl geçmesi lazım. Eleman sıkıntısı olduğundan dolayı ben de oğlumu getiriyordum. Yıllardan beri oğlumla beri beraber çalışıp mesleğimize devam ediyoruz" dedi. Babasının yetiştirdiği Halil İbrahim Çetinkaya da ilkokul öğrencisi olduğu dönemden beri babasının yanında çalıştığını belirterek, "Ben 8-9 yaşından beri bu meslekteyim. Okuldan sonra gelir babamın yanında çalışırdım. Tatillerde babamın yanında çalışırdım. Mesleği babamdan öğrendim. Babamın bana öğrettiği mesleği devam ettiriyorum. Eleman yoktu. Bende babamı yalnız bırakmak istemedim. Liseye kadar okudum. Lisedeyken okulu bıraktım. Babamla birlikte mesleğimize devam ediyoruz. Çok şükür bir ekmeğimizi yiyoruz. Kalay yapıyoruz. Çaydanlık, sürahi ve eski bakırları kalaylıyoruz. Baba mesleğini yapmak güzel. Babama yardımcı olduğum için çok mutluyum. Babamla birlikte güzel bir şekilde çalışıyoruz. Mesleğimiz çok güzel" diye konuştu.
Eskişehir Huzurevinde kalan yaşlılar için etkinlik Eskişehir’deki Fethi Yılmaz Sezer Huzurevi’nde kalan yaşlı bireylerin keyifli vakit geçirebilmeleri adına bir etkinlik düzenlendi. Odunpazarı ilçesi Orhangazi Mahallesi’nde bulunan Fethi Yılmaz Sezer Huzurevi’nde kalan yaşlı bireyler için etkinlik düzenlendi, Huzurevi sakinlerinin keyifli vakit geçirebilmesi adına düzenlenen program kapsamında sanatçı Yaşar Aydın huzurevinde sahne aldı. Söylenen şarkılar esliğinde dans edip vakit geçiren yaşlı bireyler bir yandan sosyalleşirken bir yandan ise stres attı. Ayrıca etkinliğe Orhangazi Mahalle Muhtarı Hüseyin Erdemir ve mahalle sakinleri de katılım gösterdi. "İnşallah bunun devamı gelir" Orhangazi Mahalle Muhtarı Hüseyin Erdemir etkinlikle ilgili şunları söyledi: "Yaşlı Çınarlarımız da burada sevinçlidir. Hepsi güzel, vakti güzel seviniyorlar. İnşallah bunun devamı gelir." "Her ay bir mahallemizi buraya getireceğiz" Sanatçı Yaşar Aydın, "İlk programımızda demiştik ki Orhan Gazi mahallemizin sakinleri, muhtarımız bugün Fethi Yılmaz Sezer Huzurevi bütün Huzurevleri bir yerde toplandı efendim. Çok da güzel bir bina oldu. Her şeyiyle mükemmel. Her ay bir mahallemizi buraya getireceğiz. Derneklerimiz, sivil toplum kuruluşları, organizedeki büyük fabrika sahiplerimiz ve çalışanları, ilçelerimiz, büyük köylerimiz örnek veriyorum; Ayvalı, Bardakçı, Cevizi gibi köylerimiz de buraya otobüslerle getirip bu güzel insanlarla buluşturacağız" dedi.
Erzurum ER-VAK Başkanı Güzel; "Sarıkamış Harekâtı yüce Türk milletinin hafızasında hüzünlü bir sayfadır" Erzurum Kalkınma Vakfı (Er-Vak) Başkanı Erdal Güzel, Sarıkamış Harekatı’nın 111. yıl dönümü münasebetiyle yaptığı açıklamada Türk tarihinin en trajik sahnelerinin yaşandığı bu savaş sırasında, beyaz karları kefenleri yapan Allahuekber şehitlerini unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını ifade etti. Güzel, çok uzun yıllar ülke gündeminden uzak tutulan ve karlar altında saklı kalan Allahuekber Şehitlerini 2003 yılında yaptıkları "Allahuekber şehitleri torunlarıyla buluşuyor" etkinliği ile gündeme taşıdıklarını ve uzun yıllar konunun takipçileri olduklarını belirterek ER-VAK’ın bu konuda büyük bir tarihi sorumluluğu yerine getirmenin haklı gururunu yaşadığını ifade etti. Sarıkamış Harekatı anma proğramlarıyla ilgili açıklamalarda da bulununan Güzel, tarihin seyri ve gerçekliği içerisinde bu proğramların yapılması gerektiğine dikkat çekerek Sarıkamış’ın o tarihlerde düşman işgalinde olduğınu, harekatın Erzurum’da planlandığını ve başlatıldığını, 3.Ordu Komutanı Hafız Hakkı Paşa’nın mezarının Erzurum’da bulunduğunu hatırlatarak anma merasimlernin Kars Kapı Şehitliğin’den başlatılmasını arzu ettiklerini söyledi. Güzel onbinlerce Mehmetçiğin, toprağı vatan yapmak uğruna soğuğa, tifüse ve Ruslara karşı vermiş olduğu ve sonu hüzünle biten şanlı mücadelenin yıl dönümünde Allahuekber ve Soğanlı dağlarında bir hilal uğruna canlarını veren şühedayı saygı, rahmet ve minnetle andıklarını ifade etti.