SAĞLIK - 15 Haziran 2017 Perşembe 11:07

Sıcaklar artıyor, uzmanlar uyarıyor

A
A
A
Sıcaklar artıyor, uzmanlar uyarıyor

Uzmanlar, Güneydoğu’da artan sıcaklarla ilgili uyarılarda bulundu.

Uzmanlar, Güneydoğu’da artan sıcaklarla ilgili uyarılarda bulundu. Başta kronik hastalıkları bulunanlar olmak üzere vatandaşlara en sıcak saatlerde dışarı çıkmamaları uyarısında bulunan uzmanlar, sağlık problemleri yaşanmaması için güneşin zararlı ışınlarından korunması gerektiğini vurguladı.


Kurak iklime sahip Güneydoğu’da hava sıcaklıkları her geçen gün biraz daha artmaya başladı. Uzmanlar, şuanda 35-36 derecelerde seyreden ve yaz ortalarında 40 derecenin üzerine çıkması beklenen sıcaklarla ilgili uyarılarda bulundu. Cilt Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Enver Turan, güneşin belli saatlerde zararlı ışınlarını yeryüzüne daha yoğun bir şekilde aktardığını belirterek, bu ışınlara maruz kalanların cilt kanserine yakalanabileceğine dikkat çekti. Deri kanserinden korunmak için zararlı güneş ışınlarından uzak durmak gerektiğini vurgulayan Turan, “Güneş ısı, ışık, fotosentez ve D vitamini sentezi için çok önemli bir kaynak olmakla birlikte, aşırı maruz kaldığımızda istenmeyen bazı durumlara yol açabilir. Ultraviyole ışınları, güneş yanığının yanı sıra deri yaşlanması ve cilt kanserleri gibi pek çok istenmeyen durumun kaynağı olabilmektedir. Bunlara karşı alınabilecek bazı basit önlemler var. Sıkı kıyafetlerle vücudun kapatılması, geniş kenarlı bir şapka ve şemsiye kullanılması gerekir. Güneş ışınlarından korunmak için dışarı çıkmama ve gölgeleri tercih etme, güneş gözlüğü kullanma ve güneşe karşı bariyer görevi gören bazı koruyucu kremlerin kullanılması en temel yöntemlerdendir” dedi.



“2 saatte bir güneş kremi sürülmesi gerekir”


Güneşin zararlı ışınlarından korunmak için güneş kremlerinin kullanılabileceğini ifade eden Doç. Dr. Turan, “Kullanılacak kremler suya, terlemeye, ısıya karşı dirençli olmalı, yüksek koruma faktörü içermeli, tahriş edici özelliği olmamalı. Güneş korucuyu kullanırken dikkat etmemiz gereken bir kaç nokta var. Koruyucu krem en az 30 faktör, tercihen 50 faktör olmalı. Güneş gören tüm alanlara dışarı çıkmadan 15-20 dakika önce sürülmeli. En az 2 saatte bir tekrarlanmalı. Yüzme, terleme, yıkama gibi durumlarda tekrar sürülmelidir” diye konuştu.



“Deri kanserinde en riskli gruplar çocuklar”


Deri kanserinin her yaşta ve herkeste görülebileceğine de işaret eden Doç. Dr. Turan, şunları kaydetti:


“Deri kanseri 50 yaş üzerinde ve güneşe yoğun maruz kalan kişilerde daha sık görülmektedir. Bu nedenle özellikle risk gruplarında daha sıkı korunması gerekiyor. En riskli gruplar koruyucu kullanımdan güneşe maruz kalan çocuklardır. Çocukların dışarıda oynamalarına izin verilmeli. Ancak kesinlikle güneş koruyucu kullanmadan yanmalarına izin verilmemelidir. Bunun dışında açık tenli ve güneşte yanmaya yatkın bireyler, çocukken güneş yanığı geçirenler, tatil veya iş amaçlı güneş altında yoğun zaman geçirenler, 50’den fazla beni olanlar, ailede deri kanseri olanlar, 50 yaşın üzerinde organ nakli geçirenler risk grubunda olan diğer bireylerdir. Cilt kanseri, en az görülen ancak en tehlikeli kanserdir. Koyu ve düzensiz kenarlı farklı renkler taşıyan hızlı büyüyen leke veya şişlik şeklinde karşımıza çıkar. Cilt kanserinin işaretleri iyi bilinmeli ve şüphe durumunda mutlaka bir dermatoloji uzmanına başvurulmalı. Risk grubunda olalım veya olmayalım. Basit kontrollerle kendimizi ve ailemizi deri kanserinden korumak için yapabileceğimiz çok basit testler var. Deri kanserlerinin belirtilerini öğrenerek ve kendimizi düzenli olarak kontrol ederek şüpheli deri lezyonlarının ciddi bir hastalığa dönüşümünden önüne geçilebilir.”



“Bol bol su içilmeli”


Dahiliye Uzmanı Dr. Ahmet Nas ise, özellikle şeker, tansiyon ve kalp hastalıkları bulunanların güneşe karşı dikkatli olması gerektiğini vurguladı. Hastaların dikkatli olmaması halinde sıkıntı yaşayabileceklerini anlatan Nas, günde15-20 dakika güneşe çıkıp onun özellikle D vitamini üzerindeki etkisinden faydalanıp, kemik üzerinde kemik metabolizması üzerinde faydalanılması gerektiğini aktardı. Sıcak havada özellikle kronik hastalıkları bulunan vatandaşların sıkıntı yaşayabileceğini anlatan Dr. Nas, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Bu sıcak aylarda özellikle kronik hastalıkları olan vatandaşlar çok ciddi sıkıntılar yaşayabilirler. Özellikle şu anda Ramazan ayında bulunmamız bu sıcaklıkların emniyetini daha da arttırmaktadır. Güneş ışınlarının dik vurduğu öğle vakitlerinde dışarıya çıkmamak çok önem arz ediyor. Şeker hastaları, tansiyon ve kalp rahatsızlığı bulunan hastalarda sıcak saatlerde ve sıcak mevsimlerde büyük sıkıntılı dönem yaşayabilirler. Tavsiyemiz, hastalarımızın özellikle en sıcak saatlerde dışarıya çıkmamalarıdır. Güneş ışınlarının zararı olduğu kadar faydasının da olduğu unutulmamalıdır. O yüzden güneşten tamamen mahrum olmak uygun olmaz. O yüzden güneşin yakıcı olmadığı saatlerde günlük minimum 15-20 dakika güneşe çıkılmalı. Ayrıca bol bol su içmek gerekir. Bu sıcaklığın etkisini azaltmakta faydalı olacaktır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Enkaz altından şampiyonluğa Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü Halter takımında yer alan Büşra Kayadibi, 6 Şubat depremlerinde 3 gün boyunca enkaz altında kaldı ama azminden hiçbir şey kaybetmedi, kısa süre içinde hem Türkiye Halter Şampiyonasında 3’üncü oldu hem de madalya kazandı. Büşra Kayadibi, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlere Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde ablasının evinde yakalandı. 3 gün boyunca enkaz altında kalan ve yeğenlerini kaybeden Kayadibi, azimle, hırsla halter sporuna devam etti. Çok değil kısa süre içerisinde 2016’da başladığı halter sporunda derece almayı sürdüren Kayadibi, Türkiye Halter Şampiyonasında 3’üncülük elde etti ve madalyalar kazandı. Büşra Kayadibi, depremde Nurdağı’nda ablanın evinde olduğunu belirterek, “3 gün enkazda kaldık. Yeğenlerimi kaybettim. Ablam için bizim için çok ağır bir şeydi bu. Tam olarak atlatabilir miyiz, bu atlatılabilir bir şey mi? Onu da bilmiyorum. Vali Mehmet Lütfullah Bilgin Spor Salonu benim ilk spor salonumdu. Yıkılan yerler arasında antrenman salonum da var” dedi. “Yaşadıklarım atlatılması zor şeyler” Halterin hayatının odak noktasında olduğunu dile getiren Kayadibi, “Yaşanan felaket nedeniyle haltere biraz ara vermek zorunda kaldım. Odaklanmamda, hayatımın akışında birazcık sıkıntı oluyor benim için. İster istemez tabi, yaşadıklarım kolay şeyler değil. Atlatılması zor şeyler. Şu an toparlanma aşamasındayım. Tekrardan hayatımın merkezine kendimi koymak için çabalıyorum" diye konuştu. Halterde 55 kiloda yarıştığını belirten Kayadibi, “2016’da haltere başladım. Büyükler Türkiye Şampiyonasında ikinciliğim, Ay Yıldızlarda ve gençlerde madalyalarım var. Haftada 5 gün antrenmanlara geliyorum. Ortalama 3’er saat antrenman yapıyorum” dedi. Ablasının uzuv kayıpları olduğunu anlatan Kayadibi, “Sol kol, sol bacak, kol tamamen omuzdan, bacak dizin biraz altından. Şu an toparlanma aşamasında. Hala onunla ilgileniyoruz. Tam olarak hayat normale geçmiş sayılamaz bizim için” şeklinde konuştu. “Azimle hırsla kaldığım yerden devam edeceğim” Halter sporunun biraz nankör bir spor olduğunu aktaran Kayadibi, “Ara verince çok çabuk geriliyoruz. Derecelerimizde çok çabuk düşüş oluyor. Azimle, hırsla kaldığım yerden devam edeceğimi düşünüyorum” diye konuştu. Ankara’da madalya almasının kendisi için çok güzel bir his olduğunu söyleyen Kayadibi, “Tarifi yok. Antrenmanlara gidiyorum. Bir şeyleri başarmak amacıyla gayret sarf ediyorum. Antrenörlerimle birlikte emek veriyorum. Bu yüzden emeklerimin sonucunu almak beni çok mutlu ediyor” ifadelerini kullandı.
İstanbul Trendyol, The Retail Summit’te yerini aldı E-ticaret platformu Trendyol, küresel perakende ekosisteminin liderlerini buluşturan ve bu sene 23-24 Nisan tarihlerinde Dubai’de düzenlenen The Retail Summit’te yerini aldı. Zirve kapsamında Körfez pazarını mercek altına alan panelde konuşan Trendyol Grubu Başkanı Çağlayan Çetin, şirketin bölgedeki hedeflerini anlattı. Dünyanın önde gelen perakende liderlerini bir araya getiren The Retail Summit Dubai’de gerçekleştirildi. Sektörden önde gelen 1000’e yakın katılımcıya ev sahipliği yapan zirvede, perakende dünyasındaki fırsat ve zorluklar masaya yatırıldı. Küresel perakende ekosistemine yön veren en büyük buluşmalardan biri olan The Retail Summit’te “Orta Doğu’ya Açılmak - Bölgeye Girmek İçin Kazandıran Reçete Nedir?” panelinde Trendyol Grubu Başkanı Çağlayan Çetin bölgedeki deneyimlerini katılımcılarla paylaştı. Liminal Retail Kurucusu ve CEO’su John Scott’un moderatörlüğünü üstlendiği panele Çetin’in yanı sıra; Estater Genel Müdürü Sanjay Goyal ve Majid Al Futtaim Lifestyle CEO’su Fahed Ghanim de katıldı. “Binlerce Türk markasını Körfez’e taşıdık” Çetin, şirketin Körfez açılımını ve hedeflerini şu ifadelerle değerlendirdi: “Geçtiğimiz yıl giriş yaptığımız Körfez pazarında, yerel ve uluslararası yatırımcıların desteğiyle kısa sürede 1,5 milyon müşteriye ulaştık. 2024 yılı sonu için hedefimiz ise 6 milyon müşteriye ulaşmak. Özellikle pandemi öncesinde fiziksel alışverişin öne çıktığı bu pazarda, her ne kadar alışveriş merkezindeki ziyaretçi sayıları canlı kalsa da bu alışkanlık değişiyor. Bu manada, Türkiye ve Avrupa ile kıyaslandığında da Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) iyi durumda. Türkiye’de yüzde 84 olan internet penetrasyonu örneğin BAE’de yüzde 98 düzeyinde. Ayda en az bir kez online alışveriş yapanların oranı Türkiye ve Almanya’da yüzde 70-75 iken, BAE’de bu oran yüzde 86 seviyesinde. Bu durum bölgeyi bizim açımızdan heyecan verici kılıyor. Müşteri davranışları açısından baktığımızda bulunduğumuz diğer pazarlardaki genel beklentinin değişmediğini görüyoruz. Alım gücünün yüksek olduğu pazarlarda online alışverişi tercih edenlerin, uygulamaları ziyaret sıklığı oldukça yüksek. Ancak online alışveriş penetrasyonu, bu alandaki en olgun iki pazar olan ABD ve Çin’e göre geride kalıyor. Fiziksel perakende anlamında global markaların büyük ilgisini çeken bu pazarda büyüme potansiyeli görüyoruz. Şirket olarak, Körfez bölgesinde bulunduğumuz 6 ay içerisinde 150’si büyük üreticiler olmak üzere binlerce Türk markasını bu pazara taşıdık. Öte yandan online ve fiziksel perakendenin birbirini desteklediğini düşünüyoruz. Daha önce farklı yerlerde örneğini gördüğümüz gibi şu an sadece dijitalde bulunan markaların bu bölgede mağazalarını açmasını bekliyoruz. Alışveriş deneyimini artıran teknolojilerimiz ve oluışturduğumuz trafikten, her birini iş ortağımız olarak gördüğümüz, bölgedeki tüm perakendecilerin ve markaların yararlandığını gözlemliyoruz. Bu anlamda, müşterilerimize ve satıcılarımıza yaşattığımız alışveriş deneyimiyle bölgenin yeni dijital AVM’siyiz diyebiliriz.” “Bölgede Türkiye’ye ilgi büyük” Körfez’de Türk ürünlerine ve Türk kültürüne büyük ilgi olduğunu belirten Çetin şunları söyledi: “Müşteriler uygun fiyatlarla en son trend ürünlere, uçtan uca iyi bir alışveriş deneyimiyle ulaşmak istiyor. Bunu sağlamak da Trendyol olarak işimizin ana odağını oluşturuyor. Küresel markaların yanı sıra çok sayıda Türk üretici ve satıcısına ev sahipliği yapan bir platform olarak, bölgede Türk ürünlerine büyük talep olduğunu görüyoruz. Bu durum bölgede, Türk kültürüne ve Türk modasına duyulan yakınlıktan kaynaklanıyor ve bu da bize olan ilgiyi de artırıyor. Ülkemize olan ilgiyi gördüğümüz bir başka alan da popüler kültür. Bölgede en çok Türk dizileri takip ediliyor. Geçtiğimiz günlerde bölgede açtığımız ilk pop-up mağazamızda bize eşlik eden Türk oyuncularına yoğun bir ilgi oldu. Körfez ülkelerinde bilinen ve sevilen, halihazırda uzun süredir iş birliği yürüttüğümüz Türk oyuncularını ve influencer’ları bölgeye taşıyoruz. Bölgede influencer-takipçi ilişkisi güven, bağlılık ve hayranlık üzerine kurulu. BAE’de Instagram kullanımı, Türkiye’ye kıyasla yüzde 28 daha az. Ancak Türkiye’de yüzde 74, Almanya’da yüzde 44 olan influencerlara güven, BAE’de yüzde 80 oranında. Bu verileri çok önemsiyoruz, Körfez’de 6 binin üzerinde influencer ile çalışıyoruz” dedi. Girişimciliğe yatırım, ticaret hacmine destek Özellikle BAE’deki girişimcilik ekosisteminin çok dinamik olduğunu belirten Çetin, bu bölgede çok sayıda start-up’ın yeni perakende teknolojileri üzerine çalıştığını söyledi. Çetin şu ifadeleri kullandı: “Faaliyette bulunduğumuz tüm ülkelerde dijital ekosistemi ve ekonomiyi büyütme vizyonumuz doğrultusunda, bölgedeki start-up’larla yakın çalışmayı ve onlara destek olmayı önceliklendiriyoruz. Bunun aynı zamanda halihazırda 20 milyar doların üzerinde olan Türkiye ve BAE arasındaki ticaret hacmi üzerinde de olumlu bir etki oluşturacağını düşünüyoruz. Körfez ülkelerindeki müşterilerimize, 50 bin yerli üreticimizin ürettiği, 1600 alt kategoride 15 milyon ürün seçeneği sunuyoruz. Bu, bölgedeki en yüksek ürün yelpazelerinden biri demek. Türkiye perakende sektörünün büyük oyuncularının ve aynı zamanda KOBİ’lerin işlerini büyütmelerine olanak tanıyan pazaryeri modelimizi bu bölgeye de taşıyarak, geniş ürün yelpazesini Körfez bölgesindeki müşterilerimizle buluşturuyoruz.”