GENEL - 16 Eylül 2018 Pazar 12:13

Teröristlerin 26 yıl önce katlettiği 9 şehit anıldı

A
A
A
Teröristlerin 26 yıl önce katlettiği 9 şehit anıldı

Batman’ın Kozluk ilçesinde bulunan Değirmendere köprüsünde 26 yıl önce terör örgütü PKK tarafından şehit edilen 9 kişi, şehit edildikleri köprü ve mezarları başında anıldı.

Batman’ın Kozluk ilçesinde bulunan Değirmendere köprüsünde 26 yıl önce terör örgütü PKK tarafından şehit edilen 9 kişi, şehit edildikleri köprü ve mezarları başında anıldı.


15 Eylül 1992’de Batman’ın Kozluk ilçesinden Geçitaltı köyüne gitmekte olan minibüs Değirmendere mevkiinde köprüde yol kesen PKK’lı teröristler tarafından durdurulmuş ve içinde sivillerin ve güvenlik korucularının olduğu minibüs taranmıştı. Minibüsü tarayan eli kanlı teröristler daha sonra minibüsü ateşe vermişti. Hain saldırıda 9 kişi hayatını kaybetmiş, 5 kişi de yaralanmıştı. PKK’lı teröristler tarafından şehit edilenler 26 yıl sonra aynı yerde ve mezarları başında Batman, Sason ve Kozluk ilçelerinde faaliyet gösteren şehit dernekleri tarafından düzenlenen programlarla anıldı.



"Güvenlik korucularımız esir olmayı değil şehadete yürümeyi tercih etti"


Olayın meydana geldiği Kozluk ilçe çıkışında bulunan Değirmendere köprüsü üzerinde basın açıklaması yapan Batman Şehit Aileleri ile İnsan Hakları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (YURT-SAV) Başkanı Hasan Demir, bulundukları köprüde PKK terör örgütü tarafından 26 yıl önce pusu kurulduğunu ve evlerine gitmekte olan güvenlik korucularını ve masum vatandaşların şehit edildiğini dile getirdi. Demir, “Köprüde çıkan çatışma sonucunda 9 güvenlik korucumuz esir olmaya değil, şerefli olarak şehadete yürümeyi tercih etmiştir. Eminiz ki; geride bıraktıkları çocuklarının da böyle bir durumda asla teslim olmayacakları ve şehadete uğurladıkları babaları gibi mert ve cesurca çatışacaklarına inanıyoruz” dedi.



Katliamın canlı şahitleri konuştu


26 yıl önceki olayda yaralanan güvenlik korucusu Abdurrezzak Çelik ise kendilerine hain bir pusu kurulduğunu fakat bu pusuda asla teslim olmayıp imkanları ölçüsünde çatışmaya devam ettiklerini söyledi.


Olayda akrabalarını kaybeden Kozluk Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Hikmet Gülşen, şehit edilen güvenlik korucularının kabirlerinin bulunduğu Değirmendere köprüsünde ve Geçitaltı köyünde anma programı yaptıklarını, olayda hayatını kaybedenlere tekrar Cenab-ı Allah’tan rahmet dilediklerini söyledi.


Babaları olay yerinde şehit olan Mülük ve Fikret Demir olaydan duydukları üzüntülerini dile getirirken, eli kanlı teröristlere lanet okudu.


Değirmendere köprüsünde basın açıklaması yaparak PKK terör örgütünü kınayan, sloganlar atan STK üyeleri ve vatandaşlar daha sonra şehitlerin kabirlerinin bulunduğu Kozluk-Geçitaltı köyündeki mezarlıkta mevlit okuyarak dua etti.


15 Eylül 1992’de Batman’ın Kozluk ilçesi Değirmendere köyüne giden köprüde yol kesen PKK’lı teröristler köy dolmuşu içerisinde bulunan sivilleri taramış, ardından araç içerisinde bulunanları ateşe vermişti. 9 kişinin hayatını kaybettiği, 5 kişinin yaralı ve 10 kişinin de kaçarak kurtulduğu katliamda Cemal Demir, Razzo Demir, Cuma Demir, Hasan Demir, Nazmi Çelik, Halit Güldü, Ceyhan Karataş, Emin Yurdakul ve Ahmet Durmaz şehit olmuştu. Abdullah Yıldız, Abdurrezzak Çelik, Reşat Saygı, Sabri Gülşen ve Zeki Pınar da yaralanmıştı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Fidan: “Irak’ın bölge ülkeleri ile entegre bir ülke olmasını arzu ediyoruz” Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters ile bir araya geldi. Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde yapılan görüşme sonrası gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Irak’ın yıllardır çatışmalarla, istikrarsızlıkla anılan bir ülke değil, kalkınma hamleleriyle, elindeki potansiyeli kullanan siyasal istikrar ve bölge ülkeleri ile entegre bir şekilde barışçıl Komşuluk ilişkileri içerisinde olan bir ülke olmasını bir her zaman için arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı.Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters ile görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası ikili düzenlenen toplantıda gündeme ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı.“Terörle mücadele gibi tehditlerin olduğu alanlarda işbirliğimizi ilerletecek”Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak ziyareti ile ilgili sorulan soruya cevap veren Fidan, “Cumhurbaşkanımızın 22 Nisan’da yaptığı Bağdat ve Erbil ziyaretleri gerçekten Türkiye Cumhuriyeti Irak İlişkileri açısından tarihi öneme haiz olmuştur. Bu ziyaret öncesinde çok sistemli ve yoğun bir çalışma gerçekleştirmiştir. Bizim, özellikle Cumhurbaşkanımızın Irak vizyonunda belli parametreler var. Bunların başında Irak’ın yıllardır çatışmalarla, istikrarsızlıkla anılan bir ülke değil, kalkınma hamleleriyle, elindeki potansiyeli kullanan siyasal istikrar ve bölge ülkeleri ile entegre bir şekilde barışçıl Komşuluk ilişkileri içerisinde olan ir ülke olmasını bir her zaman için arzu ediyoruz. Bu vizyon doğrultusunda, bizler neler yapabiliriz, hep bunun arayışı içerisinde olduk. Bu ziyarette ve öncesinde yapılan çalışmalar, hem tehditleri hem fırsatları aynı anda masaya yatıran her ikisine de sistemli, kurumsal, kalıcı çözümler getirme amacı taşıyan bir ziyaretti. Öncesinde yapılan çalışmalarda başta terörle mücadele olmak üzere su konusu, enerji konusu ve kalkınma yolu konusunda temel anlaşma metinlerinin prensipte karara bağlanması konusu fevkalade önemliydi. Cumhurbaşkanımızın ziyareti esnasında 26 anlaşma imzalandı. Bunlar; ekonomi, enerji, terörle mücadele, su, gümrük ticareti gibi çok çeşitli alanlarda imzalanan anlaşmalardı. Biz bundan sonra hem terörle mücadele gibi tehditlerin olduğu alanlarda işbirliğimizi ilerletecek, hem de kalkınma yolu gibi çok somut projelerle 2 ülke arasındaki ilişkileri daha iyi bir noktaya taşıyacağız. Erbil ziyaretinde Cumhurbaşkanımız bölgesel yönetime destek mesajını yenilemiştir. Orayla olan komşuluk ve dostluk ilişkimiz fevkalade önemlidir. Aynı zamanda Cumhurbaşkanımız Erbil ve Bağdat arasındaki iyi istikamette seyretmesi konusunda önem vermektedir. Bu iki şehir arasındaki ilişkinin iyi olması federal başkentte bölgesel yönetimin ilişkilerinin iyi olması hem ülke istikrarı için hem de bölge güvenliği için önemli” dedi.Filistin’in devlet olarak tanınması konusunda Türkiye ve ortakları arasında yoğun bir işbirliği olduğunu belirten Bakan Fidan, “Diğer taraftan Gazze ile ilgili soruya cevaben şunları söyleyebilirim bu konudaki çalışmalarımız kesintisiz devam ediyor. Hem Türkiye olarak hem de uluslararası toplum da bölgesel ortaklarımızla yaptığımız çalışmalar her geçen gün diplomatik mevzi insani mevzi kazanarak savaşımıza, mücadelemize devam ediyoruz. Bunların bir kısmı kamuoyunda görünüyor bir kısmı görülmüyor. Özellikle devlet aktörleriyle yaptığımız çalışmalar gerçekten önemli bir yer tutuyor. Filistin’in devlet olarak tanınması konusunda Türkiye ve ortakları arasında yoğun bir iş birliği var. Hafta sonu Riyad’a yapacağımız ziyarette de işbirliği teşkilatı Arap ligi tarafından oluşturulan temas grubunun diğer üyeleriyle bir araya geleceğiz. Başka ülkelerle de bir araya gelip özellikle Filistin devletinin tanınması konusunda başka neler yapılabilir onunla ilgili çalışmalarımıza devam edeceğiz. Daha önce de söyledim eğer biz Filistin devleti başta olmak üzere önemli siyasal adımlar atmada uluslararası toplumu harekete geçirmekte başarısız olursak bu yaşadığımız 3. Gazze savaşı, ki en vahşi olanı, ne son olacak? Dolayısıyla bizim kalıcı çözüm getirmek için var gücümüzle çalışmamız gerekiyor. Diğer taraftan mevcut vahşetin durması insani yardımların sağlanması için de mevcut dostlarımızla, müttefiklerimizle, uluslararası toplumla çok alanda çalışıyoruz. Birleşmiş milletlerde arkadaşlarımız gece gündüz çalışıyorlar, siyasi açıdan inanılmaz insanı bir çaba var. Sizin de gördüğünüz gibi dünya başkentleri ayağa kalkmış durumda. Bir önceki basın toplantısı vesilesiyle söylediğim gibi artık İsrail’in Gazze’ye işgali ve oradaki insanları öldürmesi, şehit etmesi, 35 bin insanın kanına girmesi meselesi ve işgale olan direniş artık İsrail ve Filistin arasındaki savaş olmaktan çıkmış dünyada ezenle ezilenlerin mücadelesi haline dönmüştür. Uluslararası sistemin kurucularıyla uluslararası sistem tarafından ezilen ve dışlanan aktörler arasındaki mücadeleye everilmiştir” şeklinde konuştu.“iki devletli bir çözümü desteklemeye devam ediyoruz”Filistin konusunda 2 devletli bir çözümü desteklediklerini ifade eden Winston Peters ise,“Çanakkale ve bu 100 yıldan daha uzun bir süre önce gerçekleşen olaylar genç bir ülke için felaketti. Bu felaket, şu anda bir ulus devlete dönüştü. Çok güçlü bir siyasi politika, dış politikayı da takip etti. Bu bize tek bir mesaj veriyor. Bu bölgedeki cömertlik, Mustafa Kemal Atatürk’ün bize göstermiş olduğu cömertlik çok takdir ediliyor Yeni Zelanda halkı tarafında. Filistin Devleti ile ilgili olarak biz çok uzun zamandır iki devletli bir çözümü desteklemeye devam ediyoruz. Ancak bunu savaşın bugün sona ermesi çağrısını da tekrar ediyoruz. Bunu kalıcı bir barış için gerçekleştirmek istiyoruz. Geçici bir şey değil, 5-6 ay sonra tekrar gerçekleşecek bir çatışma değil, kalıcı bir çözüm olması gerektiğini düşünüyoruz. Filistin Devleti ile ilgili olarak ülkelerin büyük bir kısmından farklı düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.