GENEL - 23 Ekim 2016 Pazar 17:40

Şehit polisler, memleketlerine uğurlandı

A
A
A
Şehit polisler, memleketlerine uğurlandı

Bingöl’ün Genç ilçesinde terör örgütü PKK tarafından düzenlenen saldırılarda şehit olan polis memurları Hakan Akdere ve Murat Yıldırım’ın naaşları, düzenlenen törenin ardından memleketlerine uğurlandı.
Genç ilçesinde, terör örgütü PKK mensupları tarafından bomba yüklü araç, roketatar ve uzun namlulu silahlarla düzenlenen eş zamanlı saldırılarda şehit olan polis memurları Hakan Akdere ve Murat Yıldırım için Bingöl Havalimanı’nda tören düzenlendi. Törene, Vali Yavuz Selim Köşger, 49. Komando Tugay Komutanı Piyade Albay Ersin Altay, İl Jandarma Komutanı Albay Hakan Bayer, Belediye Başkanvekili Halim Sugü, AK Parti İl Başkanı Yılmaz Seven, Anadolu Köy Korucuları Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen, Şehit Aileleri Derneği Başkanı Naim Tan, şehit yakınları ve vatandaşlar katıldı.
Şehitlerin Türk bayrağına sarılı naaşlarının katafalka konulmasıyla başlayan törende, saygı duruşunda bulunulup, öz geçmişleri okundu.
Şehit yakınları fenalık geçirdi
Tören alanına gelen şehit yakınları, ayakta durmakta güçlük çekti. Fenalaşan şehit Hakan Akdere’in eşi Alev Akdere’ye sağlık ekiplerince müdahale edildi. Şehit Annesi Zekiye Akdere’nin, “Yandı kuzum ciğerim” diyerek feryat yakması yürekleri dağlarken, Şehit Murat Yıldırım’ın annesi Besra Yıldırım ise Kürtçe ağıtlar yakarak evladına ağladı.
Törende konuşan İl Emniyet Müdürü Süleyman Pamuk, kentin güvenliğini sağlamak için canla başla çalışacaklarını söyledi.
“Kafirler topluluğu bizleri yıkamayacak”
İl Müftüsü Mecit Can tarafından okunan duanın ardından konuşan şehit Hakan Akdere’in babası Hüseyin Akdere, “Asla yıkılmadık ayaktayız. Bu kafirler topluluğu, bu müşrikler topluluğu, bu bölücüler topluluğu bizi asla ve asla yıkamayacaktır. Ne kadar çabalarlarsa çabalasınlar, ne kadar hain planlar yaparlarsa yapsınlar, biz asla yıkılmayacağız. Biz bir Hakan’ı şehit veririz arkasından bin Hakan getiririz. Biz bir Murat’ı şehit veririz, arkasından bin Murat daha şehit olarak göndeririz. Onun için o kafirler topluluğu, o alçaklar topluluğu asla şunu unutmasınlar biz bu dünyada geçici olarak yaşıyoruz. Bizim yurdumuz ahirettir. Varacağımız yer, Cenab-ı Allah’ın emrettiği yerdir ve orada elbette sizlerden hesap soracağız. Şunu asla unutmayın, müminler her zaman kâfirlere karşı üstün gelecektir” dedi.
“Bir Murat ölür, bin Murat doğar”
Diyarbakır Ergani nüfusuna kayıtlı şehit Murat Yıldırım’ın eniştesi İsa Tekindağ ise “Ben bir Kürdüm. Eğer şu hainler bizim hakkımızı böyle savunuyorlarsa biz Kürt değiliz. Şunu unutmayın onların son çırpınışlarıdır, ilelebet bir gün bunların kökü kazılacaktır. Bir Murat bir Hakan ölür, bin Murat, bin Hakan doğar” diye konuştu.
Konuşmaların ardından şehitlerden Hakan Akdere’nin naaşı Kahramanmaraş’a, Murat Yıldırım ise Diyarbakır’ın Ergani ilçesine gönderildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Kazada ölen Sefa’nın acılı ailesi: "Bu davanın sonunu bırakmayacağız" Samsun’da meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 23 yaşındaki Sefa Şerif Efe’nin ailesi ve arkadaşları, Efe’ye çarpan 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücüye ev hapsi cezası verilmesine tepki göstererek, hukuki mücadelelerini sonuna kadar sürdüreceklerini söyledi. Samsun’da geçtiğimiz hafta 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücü M.B.’nin kullandığı otomobilin motosiklete çarpması sonucu hayatını kaybeden motokurye Sefa Şerif Efe (23) için Tokat’ın Niksar ilçesinde mevlit okutuldu. Mevlit programına Efe’nin ailesinin yanı sıra Samsun Motosikletli Kuryeler Derneği üyeleri katıldı. "Yavrum toprak altında, o ise annesinin yanında" Motokuryeleri kimsenin önemsemediğini söyleyen anne Songül Maraşlı Efe, "Acı çok büyük, ölene kadar yavrumun acısı içimde ama üzüldüğüm nokta çarpan kişi hapiste değil evde, benim yavrum kara toprağın altında. Bu adalet mi? Kuryeleri kimse önemsemiyor. Ben Allah’ın adaletine havale ettim. Bana dayanma gücü versin, yavrumu cennetine alsın. Oğlum toprak altında, o ise annesinin yanında. Hukuki olarak mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz yıllar da sürse. Sonuna kadar yavrumun davasının peşindeyiz. İnşallah davayı kazanırsak içim belki biraz rahatlayacak. Yavrumun da bugün mevlidini okuturuyoruz. Diyeceğim şu ki her ne kadar oğluma çarpan çocuk tabii ki bilerek yapmamıştır, o annenin de yüreği yanmasın, kötü bişey söylemiyorum. Ama yine de adalet yerini bulsun. Sonuna kadar da bu davamızın peşindeyiz” dedi. "Benim kardeşim ölmedi, öldürüldü" Ölen gencin ağabeyi Can Efe ise, "Bu kaza değil, tamamen bir cinayet. Benim kardeşim ölmedi, öldürüldü. 17 yaşında ehliyetsiz bir sürücü tarafından öldürüldü. Benim dahi yıllardır ehliyet tecrübem olduğu halde yüksek hızlara çıkmadım. Yüksek hıza çıkarak, hatalı sollama yaparak kardeşimle kafa kafaya çarpışma gerçekleşiyor. Benim kardeşim olay yerinde vefat etti. Biz bu işin peşini bırakmayacağız. Ben 25 yaşındayım, 23 yıldır kardeşimle beraberdik. 23 yıldır ikiz gibi yaşayıp, her gün konuşup görüşürdük. Ben kendi ellerimle kardeşimi toprağa verdim. Ben defnettim, toprağını ben attım, kabre ben indirdim. Anne ve babaya tabii ki zor, anne babanın bir evladı daha var, yaşadığımız sürece de varolmaya devam edecek ama benim bir kardeşim daha yok. Sefa’nın arkadaşları, dostları, hepsi benim birer kardeşim oldular. Bir kardeşimi kaybettim ama bin tane kardeş kazandım. Bu işin, bu davanın sonunu bırakmayacağız. Sesimizi duyuracağız. Gittiği yere kadar. Hak hukuka inanıyoruz, elimizden gelenin fazlasını yapacağız” diye konuştu. "Adaletin tecelli etmesini bekliyoruz" Samsun Motosikletli Kuryeler Derneği Başkanı Aydın Artan da, “Elim bir kaza sonucu arkadaşımız hayatını kaybetti. 17 yaşındaki ehliyetsiz bir sürücü tarafından hatalı sollama ve aşırı hızla arkadaşımıza çarpma sonucu Sefa kardeşimiz vefat etti. Maalesef arkadaşımıza çarpan 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücü ev hapsiyle cezalandırıldı. Bununla ilgili biz dernek olarak gerekli çalışmaları başlattık, hukuki olarak da gerekli müracaatlarımızı yaptık. Biz sadece adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Avukatımız ile birlikte bu davanın sürecini sonuna kadar yürüteceğiz ve her anlamda da Seda kardeşimizin ailesinin yanında yer alacağız. Ailemiz çok acılı ve bu şekilde kalmasını istemiyoruz. Adaletin tecelli etmesini bekliyoruz. Bugün de Sefa kardeşimizin mevlidi olduğu için Samsunlu motokuryeler olarak Niksar’a geldik ve ailenin yanında olmak istedik” dedi.
Malatya Arslantepe Höyüğü’nde yeni dönem kazı çalışmaları başlıyor Arslantepe Höyüğü’nde kazıların 15 Temmuz’da başlayacağını belirten AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, yeni dönemde devam edecek çalışmalarda Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil Tekin’in yer alacağını söyledi. UNESCO listesinde yer alan Arslantepe Höyüğü’nde Temmuz ayında başlayacak kazı çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulunan AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, ilk kazı çalışmalarının Prof. Dr. Marcella Frangipane’nin hocası ile başladığını daha sonra kendileri ile devam edip ardından ise Frangipane’nin öğrencisi Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli ile devam ettiğini hatırlatarak yeni dönem kazı çalışmalarında Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil Tekin’in kazı koordinatörü olarak görevlendirildiğini belirtti. Arslantepe Höyüğü’nün tarihi derinliğine dikkat çeken AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak Arslantepe Höyüğü’ne gelen ziyaretçilerin talep ve isteklerini karşılamak amacıyla Karşılama Merkezi’nin hayata geçirilmesinin önemine de vurgu yaptı. “Müziğin dili evrenseldir, tarihinin dili ve dokusu da öyledir” Arslantepe Höyüğü’nde yeni dönem kazı çalışmaların 15 Temmuz’da başlayacağını aktaran AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, "Arslantepe Höyüğü’ndeki çalışmaları takip edenler yapıda kazı çalışmalarının Prof. Dr. Marcella Frangipane’nin hocasıyla başladığını daha sonra kendisinin devam ettirdiğini ardından ise Frangipane’nin öğrencisi Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli ve ekibi ile devam ettiğini bilirler. 15 Temmuz’da başlayan kazılar birkaç ay devam ediyor ve süreçte çıkarılanlar, bulunanlar o dokuyu yansıtan verilerin sergilenmesi konusunda İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüzle diyaloglarımız var. Sergilenme alanlarını ne kadar genişletebilir, elde edilen verilerin ne kadarı Malatya’da kalabilir ve görünür olabilirse biz o ölçüde daha uluslararası ölçekte bir açılım sağlayabileceğiz. Bu da Malatya için çok önemli. Bu noktada şunu özellikle vurgulamak istiyorum, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un Malatya’mızın koordinatör bakanı olması buradaki hassasiyet ve detayları bilmesi iletilen taleplerin hızlıca karşılanması açısından da çok önemli. Yeni bir gelişmeyi de belirtmek istiyorum, Arslantepe Höyüğü’nde bugüne kadar İtalyan heyetini yaptığı çalışmalar gerçekten çok kıymetli ama bu çalışmaların yanına kazı heyeti başkanlığına bir atamamız daha oldu. Müziğin dili evrenseldir, tarihinin dili ve dokusu da öyledir. Dolayısıyla yabancı heyet-Türk heyet ayrımına hiçbir zaman girmedik ama kolay diyalog kurabilme ve bizim üniversitelerimizin akademisyenlerimizin de birebir faaliyet göstermesi açısında önemli bir husus. Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil Tekin, Arslantepe Höyüğü kazı ekibine koordinatör olarak dahil edilmiştir. Arslantepe Höyüğü hakkında bilgi almak istediğimizde Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli ile Doç. Dr. Halil Tekin hocamızla diyalog kurabileceğiz hem akademi dünyamıza hem de Malatya’mıza hayırlı olsun” diye konuştu