KÜLTÜR SANAT - 18 Nisan 2024 Perşembe 09:20

27 yıllık harik ustasından alternatif üretim

A
A
A
27 yıllık harik ustasından alternatif üretim

Bitlis’te 27 yıldır harik sanatıyla uğraşan Haydar Yılmaz, ürettiği büyük boy hariklere alternatif olarak süs eşyası ve hediyelik mini harik üretimi yapıyor.


Yıllardır tek başına harik sanatını yaşatmak için büyük mücadele veren Haydar Yılmaz, 600 yıllık bir sanatın bitmemesi için alternatif üretimlere yöneldi. Bitlis’in önemli el sanatlarından biri olan, keçi kılı ve kendir ham maddesinden yapılan ve yöre halkının yüzyıllardır ayakkabı olarak kullandığı harik ayakkabısının yaşayan son ustası Yılmaz, sanatını yaşatmak ve tanıtmak için mücadele veriyor. Bazı kurumların kısmi desteği dışında sanatını yaşatmak için destek bulamadığını vurgulayan Yılmaz, 25 yıldır zor şartlarda üretimini yaptığı harik sanatına sahip çıkılmasını bekliyor.


Harik ustası Haydar Yılmaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, mini harikin piyasasını oluşturmaya çalıştıklarını söyledi. Yılmaz, “Yöre halkının 600 yıl boyunca bu ayakkabıyı kullandığı rivayet edilir. Genelde biz bunları halk oyunları ekiplerine veya ayağında romatizma rahatsızlığı bulunanlar için yapıyoruz. Tabii harik, piyasası olan bir ürün değil. Tüm geleneksel el sanatlarında olduğu gibi pazar sorunu yaşıyor. Bu pazar sorununu aşmak için farklı metotlar denedik. Bunlardan biri de mini harik üretimi oldu. Bu mini harikler süs amaçlı yapılıyor. Piyasası daha uygun oluyor, çünkü gelen turistler kullanım amacı büyüklere göre daha fazla olduğu için bunu tercih ediyorlar. Bitlis’teki kurum ve kuruluşlar gelen misafirlerine mini hariki veriyorlar, sağ olsunlar bu konuda bizlere destek oluyorlar. Amacımız bu sanatı ayakta tutmak ve yaşatmak istiyoruz. Çünkü Bitlis’e özgü bir sanattır. Genç nesillere aktarabilmek için zaman zaman Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde kurslar açıyoruz. Kursiyerlerimiz geliyorlar öğreniyorlar tabii, devam ettirme konusunda fazla bir rağbet olmasa da yine de kurslarımızı açıyoruz. Mini harikin piyasasını oluşturursak atölyemizde en azından 10-15 kişi istihdam edebiliriz” diye konuştu.



27 yıllık harik ustasından alternatif üretim

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir sanata doyacak İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmirli sanatseverlere mayıs ayında yine renkli bir sanat programı sunuyor. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi (AASSM) yazı müjdeleyen ay içinde birbirinden güzel konser ve sergilere ev sahipliği yapacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’na özel konserlerin de yer aldığı programıyla mayıs ayında sanatseverlere dolu bir program hazırladı. İlk olarak Borusan Quartet (Esen Kıvrak “Keman”, Nilay Sancar “Keman”, Efdal Altun “Viyola”, Nil Kocamangil “Viyolonsel”) 2023-2024 sezonu İzmir programının dördüncü ve son konserini, 2 Mayıs Perşembe günü “Oda Müziğinde Alman Romantizmi” adıyla saat 20.00’de verecek. Işın Karaca 65 kişilik senfoni orkestrasıyla sahnede Türkiye’nin önemli vokallerinden Işın Karaca, herkesin kalbinde yer edinmiş parçalarını senfonik formatta dinleyicisiyle buluşturuyor. 4 Mayıs Cumartesi günü yapılacak konser, aranjmanların Can Yapıcıoğlu tarafından titizlikle yapıldığı The Best in Symphonic albümünün ilk konseri. Bu tarihi gecede Işın Karaca şarkılarını 65 kişilik senfoni orkestrasıyla söyleyecek. Barok Türküleri AASSM’de Arya Su Gülenç Piyano Resitali 7 Mayıs Salı günü saat 20.00`de yapılacak. Altı yaşında piyano eğitimine başlayan Arya Su Gülenç uluslararası piyano yarışmalarında birincilik kazandı. 9 Mayıs’ta saat 20.00’de ise Joanna Goodale (piyano), Sokratis Sinopoulos (kemençe) ve Derya Türkan’ın (kemençe) katılımıyla Barok Türküleri konseri var. Resitaller geçidi Ümit İşgörür (Çello) ve Özgür Aydın’ı (Piyano) dinleme fırsatı bulacağımız Çello Piyano Resitali, 14 Mayıs Salı günü saat 20.00`de gerçekleştirilecek. 15 Mayıs’ta ise AASSM, İlkhan Aydoğmuş Kontrbas Resitali’ne ev sahipliği yapacak. Gençler Sahne Sizin 14 Mayıs’ta Leyla Gencer’i Anma Konseri, 19 Mayıs’ta Gençler Sahne Sizin Etkinliği, 20-26 Mayıs’ta İzmir Uluslararası Çoksesli Korolar Festivali, 27 Mayıs’ta İzmir Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi Konseri, 28 Mayıs’ta Ümran Baradan Güzel Sanatlar Lisesi Konseri, 29 Mayıs’ta TPKD İzmir Korolar Konseri yapılacak. 15 Mayıs’ta Olten Filarmoni Orkestrası konseri dinleyicilerle buluşacak. İzmir Devlet Senfoni Orkestrası, 3-10-17-24-31 Mayıs’ta AASSM konserleriyle sezonunu tamamlayacak. 3 önemli sergiye ev sahipliği AASSM, 3-26 Mayıs Ayşegül Güngören Mud-RA Seramik Sergisi’ne, 6 Mayıs-2 Haziran Karikatürcüler Derneği İzmir Temsilciliği Uluslararası Yaşar Kemal Portre Karikatürleri Sergisi’ne, 27 Mayıs-7 Haziran İzmir Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi Yıl Sonu Sergisi’ne kapılarını açacak.
Muğla Gelinler, ‘Gelincik’ tarlasına akın etti Muğla’da İlkbahar aylarının gelmesi ile Merkez ilçe Menteşe’nin Karaçayır ve Bademlik bölgesinde bulunan tarlalar Gelinciklerin açması ile kırmızıya boyandı. Nisan-Mayıs aylarında Menteşe Ova mevkiindeki boş ve ekili tarlalarda çıkan Gelincik çiçekleri, fotoğraf tutkunları, üniversite öğrencileri ve gelin-damatların en uğrak alanları oldu. Günün her saati kırmızı halıya benzeyen Gelincik tarlalarında fotoğraf çektiren, öz çekim yapan çok sayıda vatandaş ziyaret ederken, gelin ve damatlar da anılarına ekleyebilecekleri eşsiz ‘Gelincik Tarlası’ hatırası fotoğraf ve video çekimi yaptırıyor. Fotoğrafçı Saniye Musacalı, “Çiftlerimiz bize hep güzel yerleri soruyorlar. Nerelere gidebiliriz, nerede daha iyi çekimler yapabiliriz diye. Bizim aklımıza gelen en güzel ve en doğal yerlerden birisi de burası. Gelincikler bu mevsimde çok güzel oluyor. Biz buraya geldiğimizde çok güzel kareler yakalıyoruz. Fotoğrafçı Süleyman Dural, “Dış çekim videolarımızda çiftlerimizin en çok tercih ettiği mekanlar arasında yer alıyor böyle bahçeler. Görüntü konusunda bize çok yardımcı oluyor. Yani doğal plato burası” dedi. Damat Kemal Uçar, “Bugün nişan günümüz. Muğla’da güzel bir Gelincik bahçesinde güzel anılarımız olsun diye güzel bir doğada güzel bir gün seçtik. Muğla’nın her bir köşesi bir plato havası, doğal. Her köşesi cennet gibi Muğla’nın bu güzelliklerini değerlendiriyoruz” dedi. Gelin Gonca Şen, “Muğla’mızın doğal içeriklerini değerlendirmek, bu özel günümüzü böyle taçlandırmak bizim için çok güzel. Gelincik tarlasında iç içe olmak bizim ilk tercihimizdi. Teşekkür ederiz” dedi. Antik çağlarda gelincik, uykuyu ve ölümü temsil eden bir simge olarak kabul edilirken, çeşitli uygarlıklar tarafından ağrı kesici özellikleri için kullanılırdı. Eski Yunan, Roma ve Mısır kültürlerinde, gelincikler ölülerin dünyasına olan bağlantıyı ve ölümden sonraki yaşamı temsil ettiği inancı hakim olurken, genellikle gençlik, aşk ve ölümlülüğün geçici doğasını sembolize ettiği, bazı kültürlerde gelincik, başarı ve şansı ifade ediyor. Tarlalarda kolayca yetişen ve hızla çoğalan bu çiçeğin, bereket ve bolluğun bir sembolü olarak görülmesinin nedeni de budur.