KÜLTÜR SANAT - 27 Nisan 2024 Cumartesi 15:24

Akademisyen ve üniversite öğrencileri Ahlat’ın tarihi mekanlarını gezdi

A
A
A
Akademisyen ve üniversite öğrencileri Ahlat’ın tarihi mekanlarını gezdi

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığının katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen "Tarihe Damga Vuranlar, Haluk Dursun" anma programı kapsamında öğrenci ve akademisyenler tarihi mekanları gezdi.


İlk olarak Ahlat Müzesini gezen akademisyen ve öğrenciler, burada Müze Müdürü Mikail Ercek tarafından Ahlat’ın genel tarihi ve müzedeki eserler hakkında bilgi aldı. Daha sonra Ahlat Selçuklu Mezarlığını gezen katılımcılar, Emir Bayındır Kümbetini gezerek ilçedeki ziyaretlerini sonlandırdı.


Burada gazetecilere açıklama yapan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkan Yardımcısı Ahmet Alp Arslanoğlu, “Dernek olarak Ahlat’ta, Haluk hocamızı anmak üzere bir ziyaret gerçekleştirdik. Aynı zamanda Bitlis’teki 300’ü aşkın genç arkadaşımızla da panel etkinliği yaparak hemhal olduk. Haluk hocamızı anlattık. Hem onları tanıdık hem de kendimizi tanıttık. Ardından da kültürel gezilerimize devam ettik. Bölgenin önemli noktalarını da gezdik. Son olarak Ahlat’ta tarihi Selçuklu Meydan Mezarlığını ziyaret ederek gezimizi neticelendirdik. Bizlere eşlik eden herkese teşekkür ediyorum” dedi.


Geziye katılan Çankaya Üniversitesi Hukuk öğrencisi İlayda Uçar’da, “Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği olarak bugün Tarihe Damga Vuranlar, Haluk Dursun Ahlat programını gerçekleştirdik. Dün yaklaşık 200 kişinin katılımıyla güzel bir program yaparak Haluk hocamızı andık. Değerli hocalarımızda burada bizimle bilgiler paylaştı. Bugünde Bitlis’i, Ahlat’ı gezmeye çıktık. Buraları keşfettik. Anlatılanları can canlı gördük. Mezar taşlarını gördük ve çok güzel duygularla dönüyoruz. İnanılmaz bir hissiyatı vardı. Projemizi de bu şekilde canlı deneyimlemiş olduk” diye konuştu.


Gezi programına AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy, Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, akademisyen ve öğrenciler katıldı.



Akademisyen ve üniversite öğrencileri Ahlat’ın tarihi mekanlarını gezdi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale ÇOMÜ’de Kariyer Günü etkinliği gerçekleşti Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Fakültesi tarafından düzenlenen Kariyer Günü etkinliği İÇDAŞ Kara Yusuf Kongre Merkezinde gerçekleşti. İki oturum halinde gerçekleşen etkinliğe, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Evren Karayel Gökkaya ve Prof. Dr. Dinçay Köksal, Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hava Özay, idari - akademik personeller ile öğrenciler katılım sağladı. İlk oturum açılış konuşmalarının ardından SolarX Kurucusu Nuri Kayabaş tarafından “Hayaller & Hedefler”, Gemar Çevre Ölçüm ve ISG Laboratuvarı Müdürü Tugay Aktaş tarafından “Benim Hikayemin İçinde Senin Geleceğin Var”, Uluova’da Kalite Kontrol Yöneticisi Ayşe Bayraktar Biçen tarafından “İnovatif ve Bütüncül İşletme Modeli; Uluova” , Kale Seramik Ar-Ge Müdürü Yıldız Yıldırım tarafından “Kariyer Yolun Engelin Olmasın” ve Renault Grup Türkiye İnsan Kaynakları ve Etik & Uyum Direktörü Murat Tolga Görgülü tarafından “Geçmişten Geleceğe Kariyer Yolculuğumuzun Değişmeyen Kuralları” adlı seminerlerin gerçekleştirilmesi ile sonlandı. Etkinliğin ikinci oturumunda Fen Fakültesi Müzik Grubunun gerçekleştirdiği konserin ardından Prof. Dr. Sinan Canan “Biyoloji Ne İşe Yarar?” adlı semineri ile sahnede yer aldı. Prof. Dr. Sinan Canan, “İnsan Nedir” sorusundan “Nörobilim Nedir?” sorusuna değin uzanan merak uyandıran sohbeti ile “Biyoloji Ne İşe Yarar?” konusunu geniş bir şekilde ele aldı. Etkinlik, Prof. Dr. Sinan Canan sunumuyla sona erdi.
Muğla Lenfödem hastası Nesrin Ayral: "Soğan bile doğrayamıyordum, şimdi araba bile kullanıyorum" Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Altıparmak meme cerrahisi olan her iki kişiden birinde rastlanan lenfödem hastalığının ameliyatla yüzde 80’lere varan başarı oranıyla tedavi edildiğini söyledi. Lenfödem hastası Nesrin Ayral da ameliyat sonrası kolunu eskisi gibi kullanmaya başladığını belirterek tüm lenfödem hastalarına bu ameliyatı tavsiye etti. Yaklaşık 4 yıl önce meme kanseri olan Nesrin Ayral, kanser tedavisi için ameliyat oldu, bu ameliyatta lenfleri de alındı, ardından kemoterapi ve radyoterapi gördü. Ameliyattan sonraki süreçte kolunda şişlik ve ciddi ağrı şikayetiyle karşılaşan Ayral, "Kanser tedavim sırasında ameliyat oldum. O ameliyatta lenflerim de alındı. Lenflerin alınmasıyla birlikte de kolumda şişlikler ve ağrılar başladı, kolumu kullanamaz olmuştum. Sonra da lenfödem olduğumu öğrendim" dedi. Bu hastalığın kendisine çok sıkıntı çektirdiğini vurgulayan Nesrin Ayral, "Kanser ameliyatından tam bir yıl sonra aniden önce parmaklarımda, zaman zaman avuç içimde ve giderek koluma doğru yayılan bir şişlik ve ağrı başladı. İnanılmaz bir ağrısı vardı, kolumu kaldıramıyordum, yatamıyordum, şişiyor, geriliyor, sertlik yapıyordu. Soğan bile doğrayamıyordum yemek yaparken, eşim doğrayıp kavuruyordu. Bu dışarıdan görünmeyen ama insanın içini kemiren bir hastalık" diye konuştu. Bu sırada ufak tefek tedaviler gördüğünü ancak bu tedavilerin yardımı dokunmadığını belirten Ayral, uzun süre sıkıntı çektikten sonra lenfödem ameliyatı olduğunu ve bu ameliyat sonrası sağlığına kavuştuğunu anlattı. "Tüm lenfödem hastalarına öneriyorum" Lenfödem ameliyatı olduktan sonra kolunun eski sağlıklı haline döndüğünü ifade eden Nesrin Ayral, şunları söyledi: "3-5 saatlik lenfödem ameliyatı sonrası kalkıp da elini kolunu kullanabilmek çok güzel. Şu an çok ağır iş yapmıyorum ama şişliği indi ve iki kolumu rahat kullanabiliyorum. Her işimi yapabiliyorum, araba da kullanıyorum. Halbuki ameliyattan önce kullanamıyordum. Benzer sorunu olan kadınların da bu imkana kavuşmaları için mutlaka cerrahi tedavi yöntemini öneriyorum." "Hastanın hayat kalitesini artırıyoruz" Ameliyatı gerçekleştirerek Ayral’ı sağlığına kavuşturan Acıbadem Bodrum Hastanesi Plastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Altıparmak da lenfödem hastalığını, "Meme ya da herhangi bir kanser veya travma sonrası lenf damarlarının tıkanmasıyla lenf sıvısının kol ve bacaklarda birikerek şişlik ve ağrı oluşturması" şeklinde tanımladı. Şişlik ve ağrının hareket kısıtlılığı, deride kalınlaşma ve yaralara yol açtığına dikkat çeken Doç. Dr. Altıparmak, "Biz bu ameliyatla lenf sıvısını toplardamarlara bypass ediyoruz ve lenf nodu transferleriyle de şişlikleri azaltıyoruz. Böylece hastalarımızın hareket kabiliyeti ve yaşam kaliteleri artıyor. Yaptığımız işlemle derinin esnekliğini, yumuşaklığını sağlıyoruz. Tamamen iyileşmek mümkün olmasa da hayat kalitesini artırıyoruz" dedi. "Kolda yüzde 80’e varan iyileşme" Meme cerrahisi olan hastaların yüzde 50’sinde ve radyoterapi gören hastaların yüzde 40’ında lenfödem hastalığının ortaya çıktığı bilgisini veren Doç. Dr. Altıparmak yapılan ameliyat ve fizyoterapi ile birlikte hastaların hareket kabiliyetini yeniden kazandırdıklarının altını çizdi. Dünyada yaygın olarak kullanılan bu cerrahi yöntemin ülkemizde çok bilinmediğine işaret eden Doç. Dr. Altıparmak, "Lenfödem çaresiz bir hastalık değil. Kolda yüzde 75-80, bacakta yüzde 40-50 oranında iyileşme sağlıyoruz. Bu büyük bir gelişmedir, plastik cerrahlar olarak hastalığın büyük bir gerileme sağladığını görüyoruz" diye konuştu.