POLİTİKA - 25 Şubat 2017 Cumartesi 17:48

Bakan Yardımcısı Öztürk’ün Bitlis ziyareti

A
A
A
Bakan Yardımcısı Öztürk’ün Bitlis ziyareti

İçişleri Bakan Yardımcısı Sebahattin Öztürk, önümüzde bir referandum süreci ve bahar mevsimi olduğunu hatırlatarak, “Dolayısıyla örgüt hem yazımızı ve baharımızı hem de referandumu sabote etmek için elinden geleni yapamaya çalışabilir. Biz buna izin vermeyeceğiz” dedi.
Çeşitli toplantılara katılmak üzere Bitlis’te bulunan Bakan Yardımcısı Öztürk; kanaat önderleri, STK temsilcileri ve korucu başları ile istişare toplantısı düzenledi. Bitlis Vali Yardımcısı Murat Kütük’ün yaptığı açılış konuşmasının ardından katılımcılara hitap eden Öztürk, Bitlis’in hem Selçuklular hem de Osmanlılar zamanında bütün bölge illerinin merkezi olduğunu ifade etti. Öztürk, “Bitlis, Doğu Anadolumuzun gözbebeği bir yerdir. Bunu burada olduğum için söylemiyorum. Burası benim yedinci gittiğim il. Gerek din alimleri bakımından, gerek kültür bakımından, gerekse tarih bakımından Bitlis her zaman bu memleketin nirengi noktası olmuştur. Bitlis civardaki bütün illerin merkezi olmuştur. Coğrafi yönden güzel ve düz bir yerdir diyemeyiz, ama derin bir kültürü ve irfanı vardır. Kadim bir medeniyetin temsilcisidir. Sizde öyle bir medeniyetin ahfadısınız. Dolayısıyla sizinle birlikte olmaktan belki tek tek yüz yüze görüşme şansını bulamıyoruz ama şu anki oluşan iklimden ve atmosferden bile yararlanarak çok büyük bir haz ve zevk duyuyorum” dedi.

“Oralar bizim memleketimizin bir parçasıydı”
İçişleri Bakan Yardımcısı Öztürk, ülkemizin çok kritik bir eşikte ve çok kritik bir coğrafi mekanda yer aldığını söyleyerek, “Bir tarafımızdan bizim her ne kadar 350 senelik sınırımız değişmese bile bir takım başka başka sorunlarımız olan İran, bir tarafımızda bir ateş çemberi haline gelmiş Irak ve Suriye var. Bu üç önemli komşumuz ve bu ülkelerde cereyan eden hadiseler otomatik olarak memleketimizi ve Bitlis’imizi her yönüyle ilgilendiriyor. Hiçbir şekilde olan biten hadiseler bizi ilgilendirmez diyemiyoruz. Çünkü oradaki insanların çoğu 100 sene evvel bizim vatandaşımızdı. Oralar bizim memleketimizin bir parçasıydı. Dolayısıyla orada olan biten hadisenin neresinden bakarsak bakalım bizim memleketin akrabaları olması dolayısıyla ayrıca akraba olmasalar bile insan olmaları dolayısıyla bizi memleket olarak ve ülke olarak ilgilendiriyor. Yaklaşık 60 milyon insan Suriye ve Irak’ta yaşıyor. Irak’taki insanların pek çoğu yerinden edildi. Daha sonra ise Suriyeli 13 milyon insan ya ülke dışına göçtü ya da ülkenin başka yerine göçtüler. Dolayısıyla bizde Türkiye olarak 3,5 milyon sığınmacı ile karşı karşıya kaldık. 3,5 milyon dediğimiz zaman dilde kolay geliyor insana, ama 30’a yakın Avrupa ülkesinin yaklaşık 10 tanesinin nüfusuna yakın ve onun üzerinde bir sayıdır. Bu kadar büyük bir kalabalığın günlük iaşesini karşılamak bile bir ülkenin kolay kolay üstesinden gelebileceği bir şey değildir. Bir de üstüne oralarda cereyan eden hadiseler bizim ülkemizin iç güvenliğini tehdit eder vaziyete geldi. Hem Irak’ta hem de Suriye’de bizim onlarca yıldır burada canımızı yakan; milletimizi, halkımızı ve özellikle yerel halkımızı bir örgüt oralarda da örgütlenmiş ve buralarda yapamadığı şeyleri oralarda yapmak üzere bir takım teşkilatlanmalar ve yapılanmalara gitmiştir. Türkiye buna seyirci kalamazdı ve kalmadı da. Bu konuyla ilgili olan bitenler zaten hepinizi gözü önünde cereyan ediyor” şeklinde konuştu.
Bitlis’te şu an itibariyle 10 teröristin etkisiz hale getirildiğini de ifade eden Öztürk, “Bu mücadeleyi yürütürken biraz daha acı ve sıkıntı yaşatabilirler bize, ama bununda üstesinden geleceğiz. Türkiye 35 senedir bu vahşi örgütle mücadele ediyor. İnanılmaz bir dayanıklılık göstermiştir. Bu olay başka ülkelerde olmuş olsaydı başka türlü sonuçlarla sonuçlanabilirdi” ifadelerini kullandı.

“Örgüt referandumu sabote etmek için elinden geleni yapamaya çalışabilir”
Önümüzde bir referandum süreci ve bahar mevsimi olduğunu hatırlatan Öztürk, “Dolayısıyla örgüt hem yazımızı ve baharımızı hem de referandumu sabote etmek için elinden geleni yapamaya çalışabilir. Biz buna izin vermeyeceğiz. Elimizdeki bütün imkanlar bunun üstesinden gelmeye yetiyor. Ama biz bunu yaparken toptan, tüfekten, tabancadan ziyade yanımızda sizleri istiyoruz. Her zaman olduğu sizi yanımızda görmek istiyoruz. Siz olmadan biz başarılı olduğumuzu hiçbir zaman saymayız. Ülkemizin 80 milyon ferdi bizim için değerli ve kıymetlidir, asla vazgeçemeyeceğimiz kişidir. O bakımdan bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada gerek kanaat önderlerimiz gerek STK’larımız, gerek korucularımız ve teröre prim vermeyen değerli vatandaşlarımız, devletimizin her zaman olduğu gibi hatta her zamankinden daha fazla yanında olmasını bekliyoruz. Devletin gücü, halkının kendi yanında olmasında yatar. Silahında, topunda, tüfeğinde değil, biz sizden güç alarak güçlü olduğumuzu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

“Türkiye emin ellerdedir”
“Eğer ülkemizin bu köşeleri batı ülkeleri veya ülkemizin bazı köşelerinden geri kalmışsa, bunun inanın sebebi güvenlikle ilgili olan sıkıntılardan kaynaklanıyor” diyen Öztürk, şöyle devam etti:
“Eğer topyekun ülkemizden terörü kurutursak, inanın Türkiye şahlanır ve uçar gider. Bütün mesele Türkiye’mizin güvenliği ile ilgili birinci düğmeyi doğru iliklemekten geçiyor. Bununla ilgili olarak elbette ki sadece güvenlik düşülmüyor, ülkemizde geçmişte de yapılıp istediğimiz başarıyı elde edemediğimiz ama şimdi 3,5 milyar dolar ayırdığımız cazibe merkezleri programımız var. Bu şunu sağlayacaktır. Bu bölgeye, Bitlis ve ilçelerine müsait olan yerlerde sanayi yatırımları için bütün alanlarda sıfır faiz ve çoğu hibe olan yatırımlarla insanlarımızı teşvik ediyoruz. Bütün mesele uygun bir şekilde bunu kullanabilmektedir. Bunu yaptığımız ve güvenlik sorununu da çözdüğümüz takdirde, burada işsizlik olmayacak; sanayi olacak, ticaret artacak ve esnaf kazanacak. Türkiye emin ellerdedir. Sizin adınıza yapılması gereken şeyleri aklımıza gelir gelmez araştırmacılarımızın önerisi olur olmaz biz bunu hemen faaliyete sokmaya çalışıyoruz. Hiçbir şekilde ülkemizin vatandaşlarının mağduriyetine fırsat vermek istemiyoruz. Biz ülkemizin insanlarının başka ülke insanları yanında boynu eğik olmalarını kabul etmeyiz. Çünkü biz gururlu insanlarız. Biz İslam ümmetinden, İslam medeniyetinin önemli bir parçasıyız. Başka medeniyetlerin ve başka ülke insanlarının karşısında toplumumuzun başı eğik olmasının arzu etmeyiz. Bununda en önemli göstergesi sanayileşmek, milli gelirde yapacağımız artış, zenginleşmek, refahın artmasıyla mümkündür. Elbette manevi yönden zenginleşmemiz gerekiyor, ama ben manevi yönden zenginleşmeyi çok dillendirmek istemem, Bitlis’in zaten bu konuda geçmişinden bu yana çok donanımlı olduğunu biliyorum. Ama buradan da demek ki arızalar olmuş ki terör örgütü buradan da adam toplamaya başlamış veya bazı üyeleri oraya katılmıştır.”
Bakan Yardımcısı Sebahattin Öztürk, Bitlis’teki toplantıdan sonra Van’a hareket edecek.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.