GENEL - 22 Eylül 2018 Cumartesi 19:36

Ankara Ticaret Odası’nın Ekonomik İstişare toplantısı Bolu’da yapıldı

A
A
A
Ankara Ticaret Odası’nın Ekonomik İstişare toplantısı Bolu’da yapıldı

BOLU (İHA) – TOBB Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu, Ankara Ticaret Odası’nın Bolu’da gerçekleştirdiği toplantıya katıldı.

BOLU (İHA) – TOBB Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu, Ankara Ticaret Odası’nın Bolu’da gerçekleştirdiği toplantıya katıldı.


Ankara Ticaret Odası’nın düzenlediği 28. Dönem Meclis Üyeleri Ekonomik İstişare Toplantısı, Bolu’da geniş bir katılımla gerçekleştirildi. Toplantıya Bolu Valisi Aydın Baruş, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, çok sayıda iş adamı ve bankacı katıldı.


Toplantıda tecrübelerini paylaşan TOBB Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu, girişimciliğe verilmesi gereken önemi Kayseri üzerinden vererek, “Yakın zamana kadar Kayseri’de 2 şey konuşulmazdı. Siyaset ve futbol. Bugün herkes Fenerbahçe Teknik Direktörü olur. Durum kötü ya. Hangi oyuncuyu oynattı, onu oynattı, bunu oynatmadı. Türkiye’yi hepimiz herkesten daha iyi yönetiriz. Hepimiz bunu konuşuruz. Kardeşim sana ne? Sen gittin oyunu verdin, işin bitti. Sen girişimciliği konuş. Kayserili eskiden öyle yapardı. Akşam oturup, kim ne kazanmış, nasıl kazanmış, ne etmiş bunu konuşurdu. Başka mevzu yoktu. Kimsenin dedikodusu falan yok. Kayserilinin arkasındaki sırrı bu. Bırakın siyaseti futbolu, nasıl para kazanacağız onu konuşun. Onu konuştukça insan oraya odaklanır. Ne konuşulursa ona odaklanır” dedi.


2001 krizi ile ilgili tecrübelerini de paylaşan Hisarcıklıoğlu, krizi doğru okuduklarını belirterek, “Gömleği iliklerken yanlış yerden başlarsan, bütün düğmeleri yanlış iliklersin. Doğru ilikleyebilmen için doğru düğmeden başlaman lazım. Onun için, ‘2001 bizim hatalı yaşam biçimimizin kriziydi’ dedik. Biz hem özel hem kamu sektörü dönüştürmek zorundaydık. Ama önce biz kendimizden başladık. Önce TOBB’dan başladım. Bizde bir hastalık var, teflon tavaya benziyoruz. Hiçbir şeyi üzerimize almıyoruz. İki araba çarpışır, özür dilerim hata bendeydi diyen yok. Hiç hatayı kabullenen olmaz. Ama değişim diyorsak, değişim olsun istiyorsak, önce kendimizden başlamamız lazım. 2001’de bu krizden çıkabilmek için ortak akıl oluşturduk” ifadelerini kullandı.


2001 krizinin 6 ayda geçtiğini ve Türkiye’nin büyüme hikayesi yazdığını kaydeden Hisarcıklıoğlu, “Kriz evresinde, belki bugün en önemli eksiklerden birisi bu, Kamu-Özel İstişare mekanizmalarını kurduk. Ekonomik sorunları değerlendirme kurulu kurduk. Rahmetli Kemal Unakıtan, Ali Coşkun, Ali Babacan dahil olmak üzere hafta bir kere özel sektör ve kamu bir araya geldik. Haftada bir resmi toplantı, gündemli toplantı, gündeme daha önce çalışılmış. O toplantıda karar veriliyor ve uygulamayı geçiyor. 6 ayda geçti o kriz. 6 ay sonra Türkiye büyüme hikayesini yazdı” şeklinde konuştu.


Özel sektörün dünyaya açılabilmesi için yabancı dilin önemine de değinen TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, İngilizce bilmeyen odaları kapatacağını belirterek şunları söyledi:


“2001’de Avrupa odalarıyla Türkiye’deki odaları eşleştireceğim. 365 oda ve borsam var. Başkanın yanında çalıştırdığı iyi İngilizce bilen, proje okuyabilecek kaç tane odada eleman var diye baktım. Sadece 5 odam İngilizce konuşup yazabiliyordu. Dünyaya açılıyoruz diyoruz, ihracat diyoruz, 5 oda İngilizce konuşuyor. Oda da diyor ki; ‘ben özel sektörün temsilcisiyim.’ Sen nasıl temsilcisin ya, senin üyelerin senin önüne geçmiş. Bir tane proje yapan yok. Artık oda ve borsalarımızda İngilizce konuşmayan oda ve borsa sayımız 5’e indi. Onu da sıfırlayacağım inşallah ya da kapatacağım onları. İngilizce konuşamıyorsan beni temsil edemezsin. Benim yurtdışında bir meselem varsa, benim odam bana yardımcı olmadıktan sonra olmasın.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Teleferikte ailesiyle mahsur kalan makine teknisyeni: "Kazadan 10 dakika önce arayıp uyarmıştım" Antalya’da yaşanan teleferik kazasında ailesiyle birlikte mahsur kalan ve Çorlu ilçesinde yaşayan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Henüz olay yaşanmamıştı, ben arayıp uyardım ama maalesef 10 dakika sonra kaza meydana geldi. Çok üzücü bir olay fakat önüne geçilebilirdi” dedi. 12 Nisan tarihinde Antalya’nın Konyaaltı ilçesindeki Sarısu-Tünektepe teleferik hattında bulunan bir teleferik direği devrilip seyir halindeki bir kabine çarptı. Kabinin parçalanması sonucu Avukat Memiş Gümüş hayatını kaybederken, 17 kişi de yaralanmıştı. Kaza sonrası tamamen duran teleferik kabinlerinde mahsur kalan 174 kişi, yaklaşık 1 gün süren çalışmalardan sonra tahliye edildi. Çorlu ilçesinde yaşayan Cezmi Türkyılmaz, üniversitede okuyan kızını ziyaret için gittiği Antalya’da yolculuk için bindiği teleferikte, kabinlerde mahsur kalan 174 kişi arasında yer aldı. Türkyılmaz ve ailesiyle yaklaşık 7 saat sonra helikopter vasıtasıyla mahsur kaldığı kabinden kurtarıldı. Olayla ilgili konuşan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Gezi amaçlı teleferiğe bindik ve geziyi tamamladıktan sonra dönüş için teleferiğe bindik. Bu sırada direklerden bizim kabinin üzerine kıvılcım sıçradı. Bunu kızım fark etti ve bana da söyledi. Ben de bu konulara karşı bilgisi olan bir makine teknisyeniyim. Kafamı kaldırıp baktığımda direğin üzerinde makaralar kilitlenmiş dönmüyordu. Hemen kabinde yazan irtibat numarasını arayarak, görevlilere ulaştım ve kazaya sebebiyet verilmesin diye teleferiği durdurmalarını ifade ettim. Arayıp, ‘direğin üzerindeki makaralar dönmüyor. Bu yüzden çelik halat kıvılcım çıkarıyor, teleferiği hemen durdurun’ dedim. Telefonu kapattılar 5 dakika sürdü, herhangi bir durdurma olmadı. 5 dakika sonra tekrar aradım ve ‘sakın yolcu almayın, teleferiği hemen durdurun, kıvılcım ve duman çıkıyor’ dedim. 3-4 dakika sonra teleferik tekrar start alınca bir baktım arkaya etrafı toz bulutu kapladı. Telefon kayıtlarına bakılabilir muhtemelen ilk ben arayıp uyardım. Benim aradığımda stop edilip bırakılsaydı bu olay yaşanmazdı” diye konuştu.
Antalya Deniz kaplumbağaları ilk yuvayı yaptı Antalya’nın Manavgat ilçesi Sorgun-Side sahilinde ilk yetişkin deniz kaplumbağası yuvası tespit edildi. Manavgat’ta nesli tükenme tehlikesi altındaki deniz kaplumbağalarının yuvalama alanlarından Sorgun- Side sahilinde, yeni sezonun ilk kaplumbağa yuvası tespit edildi. Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan aldığı araştırma izinleriyle izleme faaliyetlerini yürüten DEKAFOK Kıyı Koruma Derneği tarafından belirlenen kaplumbağa yuvası, korumaya alındı. Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve genelgelerle nesli koruma altına alınan deniz kaplumbağalarının yuvalama alanları, her yıl olduğu gibi bu yıl da çeşitli uyarı ve tedbirlerle korunacak. Bunların başında yuvalama alanlarından motorlu araçların geçmesi, sahilde ateş yakılması, yavruların deniz yönüne gitmesini engelleyebilecek yapay ışıklar, havai fişekler ve çöpler gibi faktörlerin yasaklanması geliyor. İlk yuva, geçtiğimiz yıldan 18 gün önce tespit edildi DEKAFOK Kurucu Başkanı Seher Akyol, bu yıl beşinci koruma ve izleme sezonuna hazırlandıklarını belirterek, "2020 yılında bu işe başladığımızda bize ’Burada caretta mı olur?’ demişlerdi. İlk yıl burada carettaların olduğunu, ikinci yıl ise deniz analarının en büyük avcısı carettaların aslında buradaki en büyük çalışma alanı olan turizm için ne kadar önemli olduğunu gösterdik. Üçüncü yıldan itibaren ise çevreye duyarlı halkımızın muhteşem çabalarıyla daha da güçlendik. Bu yıl beşinci sezonumuza hazırlanırken çok daha müsterihiz çünkü vicdani duyguları son derece gelişmiş olan halkımız artık ne yapması ve yapmaması gerektiğini çok iyi biliyor. Geçmiş dönemlere bakarak duyarlılığıyla beni çok etkileyen off-road sürücülerimiz ekim ayının ortalarına kadar sahillerimizde araçla geçmemesi gerektiğini, kampçılarımız ateşin deniz kaplumbağalarına ne gibi zararlar verdiğini çok iyi biliyor. Bölgedeki otellerimiz bu konuda tam destekçimiz ve bu dönemde onlarla ve duyarlı personelleriyle muhteşem bir uyum yakalıyoruz" dedi. DEKAFOK tarafından yapılan açıklamada; ilk yuvanın geçtiğimiz yıldan 18 gün önce tespit edildiği belirtilirken, yetişkin deniz kaplumbağalarının ağustos ortalarına kadar yuvalamaya devam etmesinin beklendiği, yavruların ise ilk yuvadan yaklaşık 50 gün sonra çıkmaya başlayacağı ve geçen yıl olduğu gibi ekim ayının ortalarına kadar çıkışlarını sürdüreceği kaydedildi.
Hatay Küçük Barış Manço takma saçı, bıyığı ve sahne performansıyla beğeni topladı Depremin vurduğu Hatay’da açılan Barış Manço temalı kütüphane hizmete açıldı. Kütüphanenin açılışında Barış Manço’ya benzemek için takma saç ve bıyık takan küçük çocuk, sahne performansıyla beğeni topladı. Asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgeye yardıma koşan Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, afetzede vatandaşlara umut olmaya devam ediyor. Hatay’da bir çok projeye imza atan Ertuğrul, kurucusu olduğu Ülkem Okuyor Derneği öncülüğünde 21. Kütüphanesinin açılışını gerçekleştirdi. Antakya ilçesinde bulunan Katar - 4 konteyner kentte açılan Barış Manço temalı kütüphane vatandaşlara hizmet etmeye başladı. Barış Manço severler ve Ülkem Okuyor Derneği işbirliğinde açılan kütüphanenin açılışı renkli görüntülere sahne oldu. Barış Manço’ya benzemek için peruk ve bıyık takan ilkokul 2. sınıf öğrencisi Ayaz Nalçak, açılışa katılanlardan büyük beğeni topladı. Lale Manço, kütüphanenin eşinin ismini taşıyacak olmasından dolayı mutlu olduğunu belirterek, “Havva hanım önderliğinde bu gün Ülkem Okuyor Derneği’nin 21 kütüphanesini açıyoruz. Bu kütüphane Barış Manço’ya ithaf edildi. Tabii bizim buraya katkımız da var. İzmanço ve Barış severler katkıda bulundu. Burası Havva hanımın emekleriyle bizim eserimiz oldu. Kütüphanemiz Barış Manço adıyla anılacak ve gerçekten mutlu oldum. Depremzede çocukların Barış Manço’yu tanıyabilecekleri bir ortam oluşturmaya çalıştıklarını belirten Ertuğrul, “Depremin ilk gününden beri sahadayım. Ancak sağlıkçı olarak değil deprem bölgesine kitap yığan kadın olarak biliniyorum. Ülkem Okuyor Derneği olarak 21. Kütüphanemizi açtık. Derneğimiz açtığı kütüphanelerde artık iş birlikleri yapıyor. Lale hanım ve Barış severler olarak 21. Kütüphanemizi birlikte açmak istediklerini söylediler. Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan konteyner kente Barış Manço temalı bir kütüphane kazandırdık. Çocukların girdiklerinde Barış Manço’yu hatırlayabilecekleri bir ortam oluşturmaya çalıştı” şeklinde konuştu.