GENEL - 11 Mart 2018 Pazar 15:12

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Ey NATO sen ne zaman olacak da yanımızda yer alacaksın"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Ey NATO sen ne zaman olacak da yanımızda yer alacaksın"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şu anda Suriye’de bu olaylar olurken ey NATO sen ne zaman olacak da yanımızda yer alacaksın? Sürekli terör örgütleri oradan bizi taciz ediyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şu anda Suriye’de bu olaylar olurken ey NATO sen ne zaman olacak da yanımızda yer alacaksın? Sürekli terör örgütleri oradan bizi taciz ediyor. Suriye rejimi aynı şekilde bu yollara başvuruyor. Peki, sen ne zaman ortaya çıkacaksın. Sürekli ben, arkadaşlarım bunları mı söyleyecek. Ama maalesef şu ana kadar olumlu bir ses ve söz yok" dedi.


Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Bolu İl Teşkilatı 6. İl Olağan Kongresi’ne katıldı. Karaçayır Mahallesi’ndeki Karaçayır Spor Salonu’nda gerçekleştirilen kongrede Erdoğan’a, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Hayati Yazıcı, Mustafa Ataş ile Ravza Kavakcı eşlik etti.


Büyük bir coşkuyla salona giren Erdoğan, "Kongremizin Bolu ile birlikte ülkemiz, milletimiz ve demokrasimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bolu 16 Nisan halk oylamasında yüzde 62’lik ’evet’ oranıyla, Cumhurbaşkanlığı seçiminde de yüzde 66’lık destekle yanımızda yer almıştı. Bolulu tüm kardeşlerime özellikle teşekkür ediyorum. Bizim Bolu’den beklentimiz daha büyük. 2019 yerel ve hükümet sistemi seçimlerinde Bolu’yu çok daha üst sıralarda görmek istiyoruz. Mavi berelileri de burada aman ha yalnız koymayın. Ana kademe 2019’a kadar kapı kapı dolaşmaya hazır mıyız? Kadın kolları 2019’a kadar her eve girmeye, her gönüle dokunmaya, her eli sıkmaya hazır mıyız? Sevgili gençler 2019’a kadar liselerden, üniversitelere, öğrencisinden çalışanına kadar tüm gençlerimize ulaşmaya hazır mıyız? İşte özlediğimiz, görmek istediğimiz Bolu budur" diye konuştu.



"Fatih Sultan Mehmet karadan gemileri yürüttüyse onun torunları olarak biz de denizin altından Marmaray’ı inşa ettik"


Fatih Sultan Mehmet’in karadan gemileri yürüttüğünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dışarıda bunun iki misil kongreye gelen vardı. Onları selamlamadan içeriye giremezdik. Onları da selamladık. Ama ben bugün Bolu’yu gerçekten daha farklı gördüm. Fakat inanın şu anda ülkemin her yanı aynen böyle. Dün Mersin’deydim, Antalya’daydım. Biraz sonra Sakarya’da olacağım. Biliyorum ki Sakarya’da böyle. AK Parti milletimize aşık. AK Parti bu vatana aşık. Sizin aşkınız zaten bizi deli divane etti. Aşkınan yürüyen yorulur mu? Onun için yorulmadık. Onun için bu yolda gece gündüz demedik yürüdük. Uzun ince bir yoldayız gidiyoruz gündüz gece dedik ve gidiyoruz. Biz bu aşkla Ferhat olduk, milletimiz Şirin oldu. Dağları delerek Şirin’e ulaştık. Bolu dağını kimse delemiyordu ama biz deldik. Onlar ne diyorlardı, ’burayı patates deposu mu yapsak, yoksa doğalgaz mı pompalasak.’ Biz siz ne diyorsunuz dedik. Buralardaki trafik kazalarıyla nice canlar gitti. Onları unutmuyoruz. Biz bu dağı deleriz dedik ve deldik. Ve şimdi oralardan bir ucundan girip bir ucundan geçiyor. Öbür tarafta Şirin’e ulaşıyoruz. Fakat biz ne dağları deldik. Türkiye’nin genelinde geldiğimizden bu yana açmadığımız tünel kalmadı. Yeri geldi tüneller açtık, yeri geldi denizin üzerinde köprüler yaptık. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır toprak uğrunda ölen varsa vatandır. Bayrakları başörtüsü yapan kızlarımızı kutluyorum ve tebrik ediyorum. Onunla da kalmadık. Sadece köprü bize yetmez. Tuttuk Marmaray’ı yaptık. Benim ecdadım Fatih sultan Mehmet karadan gemileri yürüttüyse onun torunları olarak biz de denizin altından Marmaray’ı inşa ederiz dedik. Ve Marmaray’ı yaptık. Şu ana kadar milyonlar denizin altından geçti. Yetmedi biz dedik ki araçların da denizin altından geçmesi için bir tünel yapalım. Ve Avrasya tünelini yaptık. Şimdi denizin altından araçlar da geçiyor. Neden işte bize bu yakışır da onun için" diye konuştu.



"Sefer görev emriyle önce ben yola çıkarım"


Salonda erkeğiyle kadınıyla katılımcıların büyük bir çoğunluğunun askeri kıyafet ve mavi bere taktığını gören Erdoğan, "Bizi Afrin’e götür" sloganlarına da şu yanıtı verdi:


"Her gün ben komuta kademesiyle, Genelkurmay Başkanımla ’ihtiyaç var mı’ diyorum. Verdiği cevap, ’Sayın Cumhurbaşkanım olsa bunu size söylerim, ordumuz Evelallah şu anda yolunda kaim, daim devam ediyor cevabını alıyorum. Herhangi bir sıkıntı olduğu zaman sefer görev emrini ilan ederiz. Önce ben yola çıkarım ardından da beraber yürürüz. "



"Ülkemizi hedef alan şer odaklarının hedefi AK Parti olmuştur"


Vesayetçilerden, darbecilere, terör örgütlerinden, dış güçlere kadar Türkiye’yi hedef alan şer odaklarının hepsinin hedefinin Ak Parti olduğuna dikkat çeken Erdoğan, şöyle devam etti:


"AK Parti milletimizle yol yürümüş bir partidir. Türkiye’yi yolundan, rotasından, rayından çıkartmak isteyen hedeflerinden uzaklaştırmak isteyen herkes önce bizim üzerimize yürümüştür. Partimizi kapatmaya gayret ettiler. Ne oldu olmadı. Çünkü onlar bir şeyi bilmiyordu. Onlar zannediyordu ki ’Biz hesabı yaptık, tezgâhı kurduk, hemen AK Parti’yi kapattık bitti’ diyorlardı. Anayasayı değiştirme gücüne sahip bir partiyi kapatmaya çalıştılar. Ama hesap tutmadı. Çünkü hesapların üzerinde bir hesap vardı. Kaderin üzerinde bir kader vardı. Ve Allah bu hesapları da bozdu. En büyük hesap Allah’ın hesabıdır. Karşılaştığımız onca kumpasın maruz kaldığımız onca provokasyonun, uğradığımız haksızlığın ve hatta yer yer hukuksuzluğun üzerinden milletimizin desteği sayesinde geldik. Ülkemize ve milletimize olan borcumuzu da çalışarak, hizmet ederek, yatırım yaparak, proje üreterek, eser inşa ederek ödemenin gayreti içinde olduk. Bu anlayışıyla geçtiğimiz 15 yılda Bolu’ya da 11 katrilyon yatırım yaptık. Eğitimde öğretimde 800’e yakın dersliği, yükseköğretim yurtlarını hizmete soktuk. Bu yıl merkezde 2 bin 800 kişilik, önümüzdeki yıl Gerede’de 300 kişilik yeni yurtları hizmete alacağız. İnşa ettiğimiz 13 spor tesisiyle, gençlerimizin rahat ve düzenli şekilde spor yapabilmesini sağladık. Sağlıkta 16 tesisi tamamladık. Halen 13 tesisin inşası sürüyor. Toplu konutta 5 bin 441 konutta şehrin çehresini değiştirdik. Bolu’nun bölünmüş yol uzunluğunu 300 kilometreye çıkardık. 155 bin dekar alanı sulayacak tekke barajı ile birlikte üç barajın inşaatı da sürüyor. Dedeler ve Hasanlar Barajlarının inşasına da yakında başlıyoruz. Bolu gerçekten hayranlık verici tabiat güzelliklerine, ormanlara ve milli parkalar sahip şehrimiz. Allah’ın bu nimeti karşısında ne kadar hamd etsek azdır. Yedigöller, Abant ve Gölcük Tabiat Parkları başta olmak üzere Bolu’nun sahip olduğu güzellikleri tüm ülkenin hizmetine sunmak için çalışıyoruz. Hem İstanbul’a, hem Ankara’ya mevcut yakınlığı, Bolu’nun imkânlarının değerlendirilmesini de kolaylaştırılıyor. Artık bu güzelliklerin günü birlik turizmin ötesine taşımamız gerekiyor. Yılın 365 ve haftanın 7 gününe yayılmış bir turizm hareketliliği için üzerimize düşeni yapmalıyız. Halen haftada 2 günlük konaklama ortalaması ile 1 milyona yaklaşan turisti ağırlayan Bolu’nun her adımında yanında olduğumuzu belirtmek istiyorum. Biz bir yandan ülkemizin 81 vilayetini işte bu şekilde eserlerle, hizmetlerle, yatırımlarla donatırken diğer yanda da istiklalimize ve istikbalimize yönelik tehditlerle mücadele ettik. Afrin mücadelesinde bu günkü rakam 3 bin 300 teröristi etkisiz hale getirdik. Mücadele devam ediyor. Kararlılıkla devam ediyor. Biz de kimini söyleyebildiğimiz kimini söyleyemediğimiz pek çok şey yaşadık. Önümüze hangi engellerin çıkarıldığını, ayağımıza hangi tuzakların kurulduğunu anlatmaya kalksak Bolu dağını aşar. Milletimiz dirayetiyle hep hakkın yanında, haklının yanında yer almıştır. 15 yıllık iktidarımızı başka şeylere değil milletimizle birlikte hakkın ve haklının şanında saf tutmamıza borçluyuz."



"Terör örgütleri kimi zaman nöbetleşe kimi zaman topyekûn saldırıya geçtiler"


Terör örgütlerinin nöbetleşe ve topyekûn saldırıya geçtiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son 4-5 yıl hepimiz için gerçekten çok zor ve yoğun geçti. Terör örgütleri kimi zaman nöbetleşe kimi zaman topyekûn saldırıya geçtiler. Gabar’da, Tendürek’te, Besler deresinde geçtiler. Kandil’den idare ettiler. Dedik ki ’inlerine gireceğiz.’ Ne oldu girdik. Kaçacak delik arar hale geldiler. İşte birileri Penisilvanya’ya kaçtı. Kimileri onun oradaki devasa çiftliğinde kimileri Avrupa’nın değişik ülkelerine tokaçtı. Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Yurt dışından üleşimize yönelik tacizlerde zirveye çıktı. Sokakların terörize edilmesinden, mahallelerin çukurlarla kesilip emsali görülmeyen engellerle karşılaştık. Devletin tüm kritik kurumlarına yerleştirilmiş tüm FETÖ ardı ardına geçtikleri darbe teşebbüsleri bizi gerçekten haf salımızı aşan durumlarla bıraktı. Kimileri hayırla, ibadetle meşgul olduğu görülürken diğer yandan böylesi ihanetin içine düşebileceğine asla ihtimal vermedik. Rabbimizin sizin hayır bildiklerinizde şer emri mucizesi burada da kendini gösterdi. Türkiye 17-25 Aralık ve 15 Temmuz süreçlerinde daha tehlikeli hale gelmeden bertaraf ettik. Düşünün 251 şehit verdik, 2 bin 193 gazımız oldu. Gazilerimize inşallah şifalar lütfetsin" diye konuştu.



"Terör koridoru oluşturmak isteyenler maskelerini indirip niyetlerini ifşa ettiler"


Suriye ve Irak sınırları boyunca terör koridoru oluşturmak isteyenlerin yüzlerindeki maskeleri indirip niyetlerini ifşa ettiklerini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:


"Ülkemizi ve milletimizi esir etmek, ezanımızı susturmak, bayrağımızı indirmek için bu saldırılarımızı boşa çıkartır çıkartmaz hemen bir başka tehdit başımıza musallat edildi. Suriye ve Irak sınırları boyunca bir terör koridoru oluşturmak isteyenler maskelerini indirip niyetlerini ifşa ettiler. Bunun üzerine hemen kararlı bir şekilde harekete geçtik. Kimsenin ummadığı, ihtimal vermediği operasyonları başlattık. Ülkemizin de içinde bulunduğu bölgede uygulanmaya çalışılan plan bizim işbirliği yaptığımız güçleri gözden geçirmeye mecbur bıraktı. Müttefikimiz hatta dostumuz dediğimiz güçlere bakışımızı bize söylenen sözlere değil sahadaki eylemlere göre yeniden belirledik. İçinde bulunduğumuz NATO’nun en güçlü üyesiyiz. Herhangi bir yerde bir sıkıntı olduğu zaman NATO’dan bize bir görev olduğunda yeri geldi Balkanlarda olduk, yeri geldi Somali’de olduk, yeri geldi Afganistan’da olduk. Biz bütün buralarda olurken şu anda Suriye’de bu olaylar olurken ey NATO sen ne zaman olacak da gelip bizim yanımızda yer alacaksın. 911 kilometre bizim sınırımız var. Sürekli terör örgütleri oradan bizi taciz ediyor. Suriye rejimi aynı şekilde bu yollara başvuruyor. Peki, sen ne zaman ortaya çıkacaksın. Sürekli ben, arkadaşlarım bunları mı söyleyecek. Ama maalesef şu ana kadar olumlu bir ses ve söz yok. Aynı şekilde diğer bir takım hususlarda çıkarlarımızın çatıştığı kimi başka güçlerle de bölgedeki fiili durumlar çerçevesinde ortak hareket etmenin yollarını aradık. Elbette bu çabaların içinde çok ciddi sıkıntılar ve engellerle karşılaştık. Ama milletimizin 15 Temmuz’da koyduğu iade öyle güçlüydü ki kimsenin bu kıyam karşısında direnme şansı kalmadı. Önce Fırat Kalkanı harekâtıyla terör koridorunun bağrına adeta bir hançer sapladık. 3 bin DEAŞ’lıyı oralardan derbest ettik. Kuzey Irak’ta oradaki oyunu da bozduk. Şimdi de Afrin bölgesinde Zeytin Dalı Harekatı’nı yürütüyoruz. Bölgede teröristlerden arındırdığımız alanın büyüklüğü bin kilometre kareye yaklaşıyor. Tabii ki bu mücadele bedelsiz olmuyor. Terörle mücadelede, 15 Temmuz’da, sınır harekâtlarımızda bedel ödedik. Biz bin yıldır bu toprakları kanlarımızla sulayarak vatanımız haline getirdik. Tüm şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, milletimize sabır ve gazilerimize şifalar diliyorum. Bugünkü özgürlüğümüzü ecdadın dün yaptığı fedakarlıklara borçluyuz. Bugünde biz bu fedakarlığı yapacağız ki bizden sonrakilere güvenli, güçlü, huzurlu, müreffeh bir Türkiye bırakalım. Rabbim istiklali ve istikbali için gerektiğinde canını ortaya koyan milletten Allah razı olsun."



"Topraklarımız 780 bin kilometre kare. Biz buraya 18 milyon kilometre kareden geldi"


Türkiye’nin sınır içi ve dışındaki operasyonlarının amacının ortak olduğuna dikkat çeken Erdoğan, "Türkiye’nin gerek sınırları içinde ve ötesinde yaptığı operasyonların amacı ortadadır. Haklıya hakkını, haine de cezasını vermekten ibarettir. Bu ülkenin ve bu milletin canından aziz bildiği değerlere karşı yapılan saldırılar karşısında susup oturmak bize yakışır mı? Birliğimizi beraberliğimizi, vatanımızı savunmak bizim namus borcudur. Asıl bunu yapmazsak milletimizden aldığımız emanete sahip çıkmazsak ne milletimizin karşısına başımız dik çıkamayız. Türkiye yıllarca ne ben kimseye dokunayım, ne de kimse bana dokunsun diyen idare-i maslahatçılardan çok çekti. Ülkesine âşık işadamları çıktı. Fabrika kurdu, uçak yaptı, silah yaptı. Kimileri çıktı eserler verdi, gayret ortaya koydu. Sonra başka birileri çıktı silindirle ezercesine bunları yaptı. Kimi menfaat için, kimi ihanet için taammüden yaptı. Bu ihanete karşı çıkması gereken siyasetçilerimiz, yöneticilerimiz sırf kendi ikballeri ve beklentileri için hep seyirci kaldı. Şöyle bir geriye dönüp baktığımızda 2. Dünya Savaşı’nda beraber yola çıktığımız ülkelerin fersah fersah önümüzde olduğunu görüyoruz. Bizim topraklarımız 780 bin kilometre kare. Biz buraya 18 milyon kilometre kareden geldik. Devamlı kaybettik, devamlı verdik. Kimse o kaybedenlere nasıl bu toprakları kaybettik diye sordu mu? Dik duracağız. Biz iktidara geldiğimizde attığımız her adımda bize olmaz, yapamazsınız, başarmamızsınız, haddinizi aşmayın dediler. IMF ile masaya oturduk, ’Paranı al ama bizi yönetmeye kalkma. Türkiye’yi yönetecek olan benim’ dedi. 2013’te 23.5 milyar dolar borcumuzu tamamen bitirdik, sonra IMF bizden 5 milyar dolar borç istedi. Bugün borç alan yarın da emir alır. Bunlar zaten o mantıkla çalışıyor. Merkez Bankamızın döviz rezervi şimdi 129 milyar dolar civarında dolaşıyoruz. Şimdi hamdolsun 160 milyar dolar ihracatımız var. Sadece bu değil ki, artık savunma sanayinde yüzde 60-65 yerli üretim yapıyoruz. Artık bizi kapılarında silahlı, silahsız İHA almak için müracaat ettiğimizde süründürenler, şimdi artık biz kendimiz üretiyoruz. Hepsini de biz kendimiz üretir hale geldik. Hani olmaz diyorlardı, bak oldu işte. Yanlış komşular, bizi mülk sahibi yaptılar. Daha neler olacak neler. Olmaz dedikleri ne varsa hayata geçirdik. Başaramazsınız dedikleri ne kadar mücadele varsa hepsinin de içine adeta gözü kapalı daldık. Haddinizi aşmayın diyenlere hadlerini bildire bildire bugünlere geldik. Türkiye Marmaray projesine başladığında pek çokları dudak bükmüştü. ’Yapamazlar, edemezler’ dediler. Ne oldu yaptık" şeklinde devam etti.



"2023’de 150 milyon kapasiteli havalimanını açıyoruz"


Yıllık kapasitesi 90 milyon olacak olan havalimanı hakkında bilgi veren Erdoğan, "Şimdi dünyanın en büyük bilemedin ilk üç içerisindeki havalimanını açıyoruz. Yıllık kapasitesi 90 milyon, 2023’te bu 150 milyona çıkacak. Bununla da kalkmıyoruz. Kanal İstanbul’u açıyoruz. Onun da ihalesi yapılıyor. Dünyaya en ileri teknolojide bir kanal yapıyoruz. Bunu da sizler de göreceksiniz, bizler de görecek ve yaşayacağız. Yapacağız, bize bu yakışır. Muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmak böyle olur, lafla olmaz. Öyle terör estirerek, terörize ederek, bu şekilde parlamentoya girerek bir yere varamazsınız. Onlarla kol kola girerek bir yere varamazsınız. Bunlar için önce bu millete aşık olacaksınız. Bu vatana aşık olacaksınız. Ve sizin bu aşkınız Allah’ın izniyle bu yatırımların da neticeye ulaşmasını sağlayacaktır. Dün bize dudak bükerek bakan birileri bugün Türkiye’nin bu işlerin nasıl yapıldığına şaşıyorlar. Ziyaretimize gelen liderler şaşkınlıklarını ifade ediyorlar. Bakıyorsunuz bir başkası, ’10 sene önce geldiğimde İstanbul başkaydı, bugün bir başka’ diyor. Dert, dert, dertli olmak. Bolu’nun 20 yıl öncesinde böyle miydi? Daha da başka olacak. Daha çok şaşıracaklar. Kendilerini dev aynasında görenler 2023 hedeflerinde herhalde dudakları uçuklayacaktır" şeklinde konuştu.



"Elde ettiğimiz her başarı bizimle birlikte dostlarımızın da yüzünü güldürüyor"


Özellikle savunma sanayindeki gelişmeleri değerlendiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin teknolojik alandaki başarısının dost ülkelerin de yüzünü güldürdüğüne dikkat çekerek sözlerini şöyle tamamladı:


"Son dönemde yaşayacağımız hadise bir gerçeği adeta yüzümüze şamar gibi çarpıyor. Eğer bölgenizde ve dünyada söz sahip olmak istiyorsanız hiçbir konuda kimseye muhtaç olmayacaksınız. Nasıl olsa filanca yerde bunun hazırı var, öyleyse uğraşmaya gerek yok demek bizi hürriyetimizden mahrum edecek noktaya götürür. Elin oğlu en kritik anda musluğu keser. Hele hele savunma sanayi gibi kritik alanlarda bu durumun maliyeti çok ağırdır. Bir anda telsizler sustu. Buna susturma harekatı derler. Susunca askerimiz telsiz muhaberatını yapamadı. O bize Aselsan’ı kazandırdı. Biz geldik bu sefer bu kendi tesislerimizi kurduk. İnsansız hava araçları konusu da böyle oldu. Türkiye olarak bu araçların en iyisini yapan ülkelere gittik. Talip olduk, yok dediler vermediler. En son birisini ikna ettik. Her biri 30 milyon dolar. Şimdi biz onun çok çok altında bunu üretiyoruz. Tamir bakım, parça falan da vermiyor. En kritik anda vermiyor. Şimdi bunlar artık yapılıyor. Bu işi yapanlar o genç mühendislerimiz şimdi arazide. Askerimizle yan yana, el ele birlikte. İsrail gelir de senin askerinle zor günde yan yana durur mu? İşte onun için kendine yeteceksin. Şimdi kendimize yetiyoruz. Aynı yöntemi diğer savunma sanayi ürünlerinde de kullanıyoruz. Yüksek teknolojiye dayalı üretimleri uzun zaman da olsa Allah’ın izniyle yapacağız. Sabırlıyız, her konuda. Tasarımdan araştırma geliştirmesine, yazılımdan donanımına, testinden fiilen kullanımına kadar bu işleri de başaracağız. Biliyorsunuz bu konudaki kararlılık dağları bile aştırır. Bunu da yapacağız. Elde ettiğimiz her başarı bizimle birlikte dostlarımızın da yüzünü güldürüyor. Bu tür ürünlere sahip ülkeler öylesine tekel oluşturmuş ki hem maddi hem de siyasi olarak adeta kök söktürüyor. Biz de kullanım aşamasına getirdiğimiz her ürünü dostlarımızla paylaşıyoruz. Bugün geldiğimiz yer her şeyden önce milletimizin başarısının ifadesidir. Yanı sizin ifadenizdir. İnşallah 2019 seçimleriyle birlikte hem yeni yönetim sistemimizle, hem de tazeleyeceğimiz mücadele azmiyle ülkemizin önünde bambaşka dönem açacağız. Bolu’ya da çok büyük görev düşüyor. AK Parti olarak ak kadrolar olarak yeni dönemde de ülkemizi yönetme sorumluluğumuzu hakkıyla yerine getirmek için gece gündüz çalışmak zorundayız. Ben sizlere güveniyorum."


Erdoğan’a kongrede günün anısına çeşitli hediyeler verildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa BTSO’dan Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi için ortak vizyon toplantısı Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, 7 asırlık tarihiyle Bursa’nın en önemli simgelerinden olan Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’ndeki BTSO üyeleri ile bir araya geldi. Tüketici alışkanlıklarının hızla değiştiğini ve dijitalleşmenin tarihi çarşılar için de büyük fırsatlar barındırdığını belirten Başkan Burkay, "Bu dönüşümü doğru okumak ve köklerimizden kopmadan iş modellerimizi buna göre uyarlamak zorundayız" diye konuştu. BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, yönetim kurulu üyeleri ve meclis divan üyeleri, Bursa Tarihi Çarşı ve Hanlar Birliği (BTÇH) Başkanı İsa Altıkardeş, çarşı başkanları ve bölgedeki BTSO üyeleri ile bir araya geldi. Koza Han’da gerçekleştirilen programda konuşan İbrahim Burkay, Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’nin Bursa’nın kültürel kimliğini taşıyan güçlü bir okul niteliğinde olduğunu ifade ederek, "Çarşı bizim doğduğumuz, büyüdüğümüz ve mesleki meşguliyetimizin şekillendiği bölge. Bugün bu bölgeden yetişen birçok dostumuz hem Bursa’ya hem ülkemize büyük değer katmaya devam ediyor" dedi. Küresel ekonomide tüketici alışkanlıklarının hızla değiştiğine işaret eden İbrahim Burkay, "Dünya artık 24 saatlik bir ticaret ekosistemiyle çalışıyor. Bu dönüşümü doğru okumak ve köklerimizden kopmadan iş modellerimizi buna göre uyarlamak zorundayız." diye konuştu. "Dijitalleşme çarşımıza yeni bir vizyon kazandıracak" Konuşmasında, dijitalleşmenin işletmeler için oluşturduğu yeni fırsatlara dikkat çeken Başkan Burkay, BTSO tarafından planlanan Dijital Dönüşüm Merkezi’nin bölgeye önemli bir ivme kazandıracağını söyledi. Projenin üyelerin rekabet gücünü artıracağını aktaran İbrahim Burkay, "Burada yüzlerce dükkân, büyük bir sermaye birikimi ve eşsiz bir insan kaynağı var. Özellikle e-ticaret her yıl ciddi biçimde büyüyor. Stok takibinden barkodlamaya, e-ticaretten e-ihracata kadar her alanda üyelerimizi güçlendirecek bu merkezi en kısa sürede bölgemize kazandırmak istiyoruz. Genç neslin yeni ticaret modellerine yönelmesi gerekiyor. Bugün gençler kendi hikâyelerini yazabilecekleri farklı alanlarda arayış içinde. Onları doğru işler için yönlendirmeli ve desteklemeliyiz." ifadelerini kullandı. "Birlikte hareket ettikçe bölgemiz daha da güçlenecek" Tarihi Çarşı ve Hanlar Birliği ile uzun süredir uyum içinde çalıştıklarını belirten İbrahim Burkay, bölgedeki üyelerin projeleri sahiplenmesinin kendileri için son derece önemli olduğunu dile getirdi. "Bu bölgenin değerini artırmak için hep birlikte çalışıyoruz. Reform niteliğinde projeler üretiyoruz ve bu uyumun gelecekte de artarak devam edeceğine inanıyorum. Çarşının geleceğini hep birlikte şekillendireceğiz. Çarşıdaki mekânlarımızı hem Bursa’dan hem de Bursa dışından insanların gelebileceği sanatsal etkinliklerle buluşturmalıyız. Aynı Avrupa’daki tarihi hanlar gibi ticaretin sanatla iç içe olduğu bir konseptle bu bölgenin cazibesini artırmayı arzu ediyoruz. Kendi imkânımız dâhilinde olan projeleri hızlı bir şekilde hayata geçireceğiz." dedi. "Sorunları birlikte aşacağız" Bursa Tarihi Çarşı ve Hanlar Birliği Başkanı İsa Altıkardeş, düzenlenen toplantının bölgedeki sorunların ele alınması ve yeni projelerin hayata geçirilmesi açısından önemli olduğunu belirtti. Üyelerin finansmana erişimde zorluk yaşadığını ifade eden Altıkardeş, bu konuda yapılacak kolaylaştırıcı adımların piyasayı rahatlatacağını söyledi. BTSO ile bugüne kadar önemli çalışmalar yürüttüklerini, ilerleyen dönemde de ticareti canlandıracak projeleri sürdürmeyi hedeflediklerini dile getiren Altıkardeş, "BTSO Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın İbrahim Burkay da burada çok önemli bir vizyon ortaya koydu. Kendisine ve toplantıya katılan tüm üyelerimize teşekkür ediyor, toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum." dedi. "BTSO’nun vizyonuyla örnek projeler yaptık" Tarihi Çarşılar Federasyonu Başkanı Muhsin Özyıldırım, yaklaşık 30 yıldır tarihi çarşılar için çalıştığını belirterek, "Bizimle gerçekten bir araya gelmeyi beceren çok az kişi ve kurum var. Bunlardan biri de sağ olsun Bursa iş dünyasının çatı kuruluşu BTSO. İbrahim Başkan’ın vizyoner ve kapsayıcı yaklaşımıyla birlikte bu buluşmalar çok daha anlamlı bir zemine oturdu, iş birliği kültürü güç kazandı ve çalışmalarımız ciddi bir ivme yakaladı. Türkiye’de örneği olmayan işler yaptık, dokunmadığımız yer kalmadı. BTSO’ya her zaman minnettarız. Hep birlikte bölgemiz için bir şeyler yapmak istiyoruz." diye konuştu. "Çarşının cazibesini artırmalıyız" Toplantıda söz alan Zafer Plaza AVM Müdürü Ayşe Doğrugidengil, özellikle akşam saatlerinden sonra Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’nin cazibesini artıracak adımlara ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Çocukluğunun bu bölgede geçtiğini ifade eden Doğrugidengil, "Akşamları insanların çarşıya gelmesini sağlayacak alanlar yok, bunların olması için çabalamalıyız. Meydanların mutlaka ışıklandırılması ve açık tutulması gerekiyor. Zafer Plaza olarak biz de tarihi çarşılarımız için elimizden geleni yapmaya hazırız. BTSO’nun daha önce düzenlediği çalıştaylara katıldık, neler yapılması gerektiğini istişare ettik. İnşallah birlikte çalışarak somut adımlar atacağız." dedi.
İstanbul Trendyolmilla’dan yılbaşı için hediye seçenekleri Trendyolmilla, yeni yıl yaklaşırken hem kendisi hem de sevdikleri için özel seçimler yapmak isteyenlerle hediye seçenekleri sunduğunu duyurdu. Yeni yıl yaklaşırken hediye arayışı da hız kazanıyor. Trendyolmilla, farklı zevklere hitap eden zengin ürün çeşitliliğini bu dönemde kullanıcılarına sunuyor. Platform, yeni yıl hediye seçeneklerini şöyle açıkladı: ’’ Yeni yıl atmosferini yansıtan bordo, kırmızı ve yeşil tonlarındaki kazaklar, sweatshirt’ler, hırkalar ve alt-üst takımlar sezonun öne çıkan hediye alternatifleri arasında yer alıyor. Günlük stile kolayca uyum sağlayan bu parçalar, yeni yıla konforlu ve stil sahibi bir başlangıç yapmak isteyenler için ideal seçenekler sunuyor. Yılbaşı gecesini stil sahibi bir görünümle karşılamak isteyenler için Parti Koleksiyonu ışıltılı detaylarıyla dikkat çekiyor. Payetli ve taşlı elbiselerden bluzlara, pantolonlardan ceketlere uzanan koleksiyon; özel davetlerde iddialı ve modern bir stil arayanlara hitap ediyor. Yeni yıl kombinlerine güçlü bir dokunuş katan bu parçalar, Trendyolmilla Shoes’un ayakkabı ve çanta seçenekleriyle birlikte yılbaşı gecesi şıklığını tamamlıyor. Yeni yıl atmosferini yaşam alanlarına yansıtmak isteyenler için Trendyolmilla Home, dekoratif ve işlevsel ürünlerden oluşan geniş bir seçkiyle öne çıkıyor. Yılbaşı süslerinden desenli kırlentlere, tabaklardan kupalara, fincanlardan şamdanlara uzanan ürünler; sofralara ve ev dekorasyonuna yılbaşı dönemine özgü sıcak ve davetkâr bir dokunuş katıyor. Bu kategori, hem kendi yaşam alanlarında yeni yıl havası oluşturmak isteyenlere hem de dekorasyon meraklıları için hediye arayanlara çok çeşitli alternatifler sunuyor. Renkli, desenli ve yumuşak dokulu pijama takımları, yılbaşı hediyesi denince akla gelen en rahat ve kullanışlı alternatifler arasında yer alıyor. Platformun kadın, erkek ve çocuklara yönelik pijama modelleri, ev stiline konfor katan, aile boyu tercih edilebilecek kullanışlı bir hediye seçeneği ortaya koyuyor.’’
Edirne Keşan’a içme suyu sağlanan barajdan artık su alınamıyor Edirne’nin Keşan ilçe merkezinin içme suyunun temin edildiği Kadıköy Barajı’ndaki alarm vermeye başladı. Belediye, ilçenin içme suyu ihtiyacını karşılamak için yeni su kuyuları açmayı planlıyor. Keşan Belediyesi Su İşleri Müdürü Bedri Kara, ilçenin içme suyu ihtiyacının karşılandığı Kadıköy Barajı’ndaki suyun, sadece barajdaki canlıların yaşamını idame ettirebilecek seviyeye gelmesi sebebiyle Kadıköy Arıtma Tesisi’nin tamamen devre dışı bırakıldığını ve şu anda ihtiyacın daha önce açılan su kuyularından karşılanmaya başlandığını açıkladı. Bölgede yaşanan kuraklığa dikkat çeken Bedri Kara, su kaynaklarının hızla azaldığını, ilçenin su ihtiyacının büyük bir bölümünün karşılandığı Kadıköy Barajı’ndan şu an su alınamadığını söyledi. Su tasarrufunun her zamankinden daha büyük önem taşıdığının altını çizen Kara, "Meteorolojik verilere göre, önümüzdeki 15-20 gün boyunca yağmur ve kar yağışı beklenmiyor. Bu nedenle yaz aylarının daha sıkıntılı geçme ihtimali bulunuyor. Ancak, herhangi bir sıkıntının yaşanmaması için Kumdere köyü bölgesindeki su kuyularımızın yanı sıra, yeni su kuyuları açmayı planlıyoruz. Süreci, zorunlu kesintilere gitmeden ve gerekli tüm tedbirleri alarak tamamlamayı hedefliyoruz" dedi. "Canlı yaşamın ve balıkların zarar göreceği öngörüldüğünden bu karar alındı" Kadıköy Barajı Arıtma Tesisi’nin su olmaması sebebiyle tamamen devre dışı bırakıldığını dile getiren Kara, "Barajdan su almaya devam edilmesi durumunda, barajdaki canlı yaşamının ve balıkların zarar göreceği öngörüldüğünden, doğayı ve canlı yaşamını korumak adına bu karar alınmıştır. Bu nedenle Kadıköy Barajı’ndan artık su temini yapılmayacaktır" ifadelerini kullandı. Kara, açıklamasının son bölümünde, ilçede zaman zaman yaşanan su kesintilerinin, Trakya Elektrik Perakende Satış (TREDAŞ) ekiplerinin bakım ve onarım çalışmaları kapsamında yapılan elektrik kesintileri nedeniyle şehre su basan pompaların çalışamamasından kaynaklandığını iddia etti.