SAĞLIK - 27 Nisan 2024 Cumartesi 15:38

Türkiye’de alanında geleneksel hale gelen ilk ve tek kongre

A
A
A
Türkiye’de alanında geleneksel hale gelen ilk ve tek kongre

Bolu’da 21-28 Nisan Ebeler Haftası’nda 25-28 Nisan tarihlerinde düzenlenen 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi tüm heyecanıyla devam ediyor. Yaklaşık 450 kişinin katılım sağladığı kongrede Prof. Dr. Aydan Biri, “Ülkemizde ilk ve tek kongre, 7’ncisine ulaşmış olmaktan dolayı da çok mutluyuz. Doğum işi toplumdaki herkesi ilgilendiriyor” dedi.


Bolu Dağı mevkiinde bulunan temiz havasıyla dikkat çeken Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi 25 Nisan’da başladı. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri, Prof. Dr. Deniz Sayıner ve Nesibe Üzel öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Yaklaşık 450 kişinin katılım sağladığı kongre, Türkiye’de ilk ve tek olarak geleneksel halde düzenleniyor.


Modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlarda katılımcılar bilgilendirildi. 3’ncü gününde de katılımın yoğun olduğu kongrede çeşitli oturumlar yapıldı. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri, Prof. Dr. Deniz Sayıner ve Nesibe Üzel kongre hakkında İHA’ya özel açıklamalarda bulundu.



“Doğum işi, toplumdaki herkesi ilgilendiriyor”


Kongrenin sonuçlarından hem katılımcıların hem de kendilerinin keyif aldığını ifade eden Prof. Dr. Aydan Biri, “Enerjisi çok yüksek, çok güzel bir kongre. Temel iki özelliği var bir defa, çok disiplinli bir kongre. Doğuma dahil olan bütün sağlık profesyonellerinin bir arada olduğu ve uluslararası bir kongre. O yüzden hazırlık aşaması da biraz uzun ve emek isteyen bir kongre oluyor. Sonuçlarından hem katılımcılar hem de bizler keyif alıyoruz, memnun oluyoruz. Çünkü doğum işi en temel iş. Doğum işi, toplumdaki herkesi ilgilendiriyor. Kadınlar, ebeler, hekimler, anneler, babalar, herkes yani doğumun bir parçası. Dolayısıyla bütün boyutlarıyla doğumu ele alıyoruz. Daha çok böyle paneller şeklinde deneyimlerin, güncel bilginin uygulamaların hem bilim ışığında hem de klinik pratiklerin tartışıldığı keyifli bir kongre oluyor. O yüzden katılımcıların kendilerine mutlaka bir şey katarak gittikleri bir süreç yaşıyoruz kongre boyunca. Geri bildirimler de zaten sürdürmemizi ve heyecanımızı arttırıyor. Sürdürme isteğimizi artırıyor. Çok çeşitli başlıklarımız kongre boyunca var. Doğumun pozisyonundan mekanına kadar uygulanacak rahatlatıcı metotlardan sürecin tümüne göz atan daha çok doğum temasında bir kongre. Ülkemizde ilk ve tek kongre, 7’ncisine ulaşmış olmaktan dolayı da çok mutluyuz” dedi.



“Vücudumuzdaki her süreci konuşuyoruz ve tartışıyoruz”


Kongrede en ince detaylara kadar doğum süreçlerini ele aldıklarını dile getiren Prof. Dr. Biri, “Vücudumuzdaki her süreci konuşuyoruz ve tartışıyoruz. Sorunlarını anlamaya çalışıyoruz. Onları daha iyi nasıl yönetebiliriz, anlamaya çalışıyoruz. Dolayısıyla aslında belki de en temel ihtiyacımız olan önce fonksiyonları ve normali sonra süreçlerdeki anormallikleri ve onları iyileştirmeyi ama doğum herkesin ihtiyacı olan bir şey. Dolayısıyla çok çeşitli dokunuşlarla geniş bir yelpazede hem çalışmalarımızı hem kongremizin detaylarını sürdürüyoruz” diye konuştu.



“Çok değerli nitelikli sunumların yapıldığı araştırmaların paylaşıldığı çok kıymetli bir kongre”


Kongreye çok geniş katılımın olduğunu söyleyen Anadolu Ebeler Derneği Başkanı Nesibe Üzel, “Bu kongre şu an büyük bir başarıyla gerçekleşiyor. Çok geniş bir katılım var. Ulusal düzeyde zıt fikirlerde ve doğum ekseninde doğum hizmetlerinin iyileştirilmesi, gebelik doğumuyla lohusalık tüm süreçleri alan multidisipliner olması sebebiyle herkesin de kendi mesleki limitasyonları içerisinde çok değerli nitelikli sunumların yapıldığı araştırmaların paylaşıldığı çok kıymetli bir kongre olarak düşünüyorum bu kongreyi. Bu kongrenin 1’incisi 2017 yılında gerçekleşti. İlkinde de uluslararası bir konfeti ve bu yıl 7’ncisini gerçekleştiriyoruz. Türkiye özelinde yapılması gereken iyileştirmelerin global düzeyinde başarıyla yapılmış olan çok önemli akademisyenleri ağırlamış bir konu ve aynı zamanda, bu yılın ayrı bir özelliği daha var; Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından, çocukların 23 Nisan’ı varsa onu da doğurtan ebelerin de bir haftası olmalı diyerek 23 Nisan’ı da içinde kapsayacak şekilde bir ulusal ebelik haftamız var. Ve bu ulusal ebelik haftası normalde globalde Dünya’da da 5 Mayıs Dünya ebeler günü olarak kutlanırken bize özel 21-28 Nisan’da o ebelik haftası kutlanmaktadır. Anadolu Ebeler Derneği olarak da bu kongrenin böyle bir paydaşı olmaktan, böyle güzel bir haftada olmaktan gerçekten büyük bir mutluluk duyuyoruz” ifadelerini kullandı.



“8’nci kongrenin hazırlıklarına başladık”


Kongrenin oluşturulmasında büyük katkısı bulunan Anadolu Ebeler Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner, “Bu kongrenin şöyle bir önemi var; Kongre belki de Dünya’da tek doğum konusunun gebelik, doğum ve lohusalık konusunun ele alındığı ve gelenekselleşen 7’ncisi yapılan tek kongre. Kongrede, doğumun özellikle doğum ekibi diye tanımladığımız en önemli iki sağlık profesyoneli olan kadın doğum hekimleri ve ebelerin bir arada olduğu zaman bu ekibin içerisine, bebek sağlığı için yenidoğan hekimlerinin de eklendiği konunun ilgili uzmanlarının da davet edildiği uluslararası bir kongre. Uluslararası Kongre’ye yurt dışından gelen konuşmacılarımız var. 155 konuşmacısı olan panelleri, kurslarıyla son derece ilgi çeken bir kongre. Yaklaşık 450 katılımcısı olan bir kongre. Kongre boyunca ebelerin ve kadın doğum hekimlerini mesleğini ve daha fazla gelişimine katkı verecek ve ihtiyacı olan konularda da kurslar düzenlenmekte. Kongremize ilgi her geçen yıl giderek artmakta ve ülkenin her bir bölgesinden katılımcı olmakta. Özellikle bizi bu yıl En çok heyecanlanan katılımcılardan deprem bölgesinde çalışan hekim ve ebe arkadaşlarımızın burada olması. Ayrıca konteyner kentte çalışan 11 ilde mor yerleşkelerde ‘Anadolu Ebeler Derneği’ adına çalışan ebe arkadaşlarımızı burada konuk etmiş olmaktan son derece mutluyuz. Başarılı bir kongre geçiyor diye düşünüyorum. Katılımcıları dinlediğimizde bu geri bildirimler bizim için çok daha önemli, ama ben kendi adıma kongre başkanı olarak ve gerçekten kongrenin gidişatından çok mutlu olduğumu ifade etmem gerekir, 8’incisi yapmak üzere de çok büyük bir heyecan taşıdığımızı ve hazırlıklarına daha burada kongre bitmeden başladığımızda belirtmek istiyorum. Bu hafta bizim için ayrıca önemliydi. 21-28 Nisan haftası Ulusal Ebelik Haftamız Atatürk’ün herhalde bu mesleğe hafta olsun, günü olsun diye hediye ettiği tek hafta evlilik haftası olsa gerek. Onun için gururla kutladığımız bir hafta. Ulusal Ebelik Haftamızın meslektaşlarımıza annelere, bebeklere ve tüm topluma kutlu olmasını diliyorum” dedi.



Türkiye’de alanında geleneksel hale gelen ilk ve tek kongre

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Ankara’dan Antalya’ya yangın tatbikatı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın himayelerinde Tarım ve Orman Bakanlığı ev sahipliğinde Antalya Valisi Hulusi Şahin ile birlikte 23 il valisinin katılımıyla 2024 Orman Yangınlarıyla Mücadele Hazırlık Toplantısı gerçekleştirildi. Orman yangını oluşması yönünden riskli 23 il valisinin katılımı ile gerçekleştirilen 2024 Orman Yangınlarıyla Mücadele Hazırlık Toplantısında İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ortak basın açıklaması yaptı. "Azim, gayret ve seferberlik halindeyiz" İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "Orman yangınları büyüklüklerine göre; ‘Çok Küçük Yangın’, ‘Küçük Yangın’, ‘Orta Büyüklükte Yangın’, ‘Büyük ve Çok Büyük Yangın’ olarak 4 seviyeye ayrıldı. Belirlenen gruplara göre de müdahale organizasyonu tanımlandı, bu noktada orman yangını hangi seviyede çıkarsa çıksın Tarım ve Orman Bakanımızın şahsında, onun liderliğinde, aynı zamanda İçişleri Bakanlığı, Savunma Bakanlığı ve diğer tüm bakanlıklar, tüm kamu kurum ve kuruluşları bir seferberlik ruhuyla hareket ediyoruz" ifadelerini kullandı. "Yeşile yeşil katmak için çalışıyoruz" Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ise konuşmasında, "Türkiye’nin orman varlığını artırmak ve yeşil vatanımızın yeşiline yeşil katmak için son 22 yılda büyük bir gayretle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu çalışmalar kapsamında 7 milyardan fazla fidanı ve tohumu toprakla buluşturduk. Bu sayede orman alanlarımız bugün itibariyle 23,4 milyon hektara çıkmış durumda. Bu da ülkemizin yüzölçümünün yüzde 30’una tekabül ediyor" dedi. "Döşemealtı’nda başarılı tatbikat" Sunum esnasında, Antalya’nın Döşemealtı ilçesinde tatbikat amaçlı kontrollü yangın çıkartıldı. Yangına müdahale için yapılacak planlama, “Yangın Yönetim Merkezinden” yönetildi. Yapılan planlamanın ardından, hava ve kara araçlarıyla yangına müdahale edildi ve yangın başarı ile kontrol altına alındı.
Denizli DSO Başkanı Kasapoğlu; “Avrupa Birliği’nin Türkiye için önemli bir partner olduğuna inanıyoruz” Denizli Sanayi Odası (DSO) Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kasapoğlu, Avrupa Günü mesajında; “Avrupa Birliği’nin Türkiye için önemli bir partner olduğuna inanıyoruz” dedi. 9 Mayıs Avrupa Günü dolayısıyla bir mesaj yayımlayan DSO Başkanı Selim Kasapoğlu, “Avrupa’nın birlik, barış ve refahının simgesi olan ’Avrupa Günü’nü kutluyoruz. Avrupa Günü bu yıl ‘Ortak Değerlerimiz, Ortak Geçmişimiz’ ve ‘Birlikte İnşa Ettiğimiz Barış ve Refah’ sloganları ile tüm Avrupa ve ülkemizde kutlanıyor. 1950 yılında Robert Schuman’ın vizyoner önerisiyle başlayan bu yolculuk, bugün bizi bir araya getiren değerler ve ortak hedefler etrafında kenetlenmemizi sağlamıştır. Avrupa Günü, birlikte daha güçlü olduğumuzu ve ancak birlikte hareket ederek zorlukların üstesinden gelebileceğimizi hatırlatmaktadır. Bugün, 74 yıl önce atılan temellerin üzerine inşa edilen Avrupa Birliği’nin, siyasi ve ekonomik entegrasyonunun yanı sıra, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi temel değerlerin de savunucusu olduğunu anlatan önemli bir gün. Avrupa Birliği’nin Türkiye için önemli bir partner olduğuna inanıyoruz. Ülkemizin kalkınması ve refahı için AB ile olan ilişkilerimizin daha da güçlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Denizli, ihracatçı bir şehir olması sebebiyle Avrupa ile yakın ilişki kuran illerin başında geliyor. Denizli ihracatının büyük kısmının Avrupa Birliği üyesi ülkelere yapıldığı gerçeğinden hareketle, ticaret başta olmak üzere hem kültürel hem de sosyal ilişkilerimiz oldukça kuvvetli. Denizli Sanayi Odası olarak, Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimize büyük önem veriyoruz. Bu çerçevede, üyelerimizle birlikte Avrupa pazarına erişimlerini kolaylaştırmak ve AB ile iş birliğini geliştirmek için aktif bir şekilde çalışıyoruz. Sanayimizi, ekonomimizi ve toplumumuzu daha ileriye taşıyacak projelerde Avrupa Birliği ile iş birliği içinde olmaktan mutluyuz. Bu hususta, AB Türkiye Delegasyonu ile 1997 yılından beri var olan ortaklık çerçevesinde Türkiye’deki 19 şehirden biri olarak Denizli’de ve Odamız bünyesinde AB Bilgi Merkezi’ne ev sahipliği yapıyoruz. Bu birliktelik ile AB ülkeleri ve kurumları ile iş birliklerimizi hem DSO hem de ilimiz adına güçlendirecek çalışmalar yürütüyoruz. Avrupa Günü’nün, barış, demokrasi ve refahın tesis edilmesine ilham kaynağı olmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.