YEREL HABERLER - 07 Kasım 2012 Çarşamba 15:48

İHMALLAR ZİNCİRİ 4 KİŞİNİN ÖLÜMÜNE NEDEN OLMUŞ

A
A
A
İHMALLAR ZİNCİRİ 4 KİŞİNİN ÖLÜMÜNE NEDEN OLMUŞ

Tekirdağ`da 28 Mayıs ayında 4 kişinin otomobilleri ile denize düşerek ölmesi olayı ile ilgili kusurlu bulunan aralarında Tekirdağ Liman Başkanı`nın da bulunduğu 5 kişi hakkında ``˜Taksirle ölüme neden olma` suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın ilk duruşması görüldü. Davanın ilk duruşmasında 68 kişinin görev yaptığı limanda sadece 2 görevlinin olduğu, feribotunda iskelede yanlış noktaya yaklaştığı ortaya çıktı.
Mayıs ayında Kırklareli`ndeki düğün hazırlıkları için İzmir`den yola çıkan dünürler Aysel-Vecdet Eriş ve Zeynep-Ahmet Gülhan çiftlerinin bulunduğu araç, feribottan Tekirdağ Limanı`na inmiş, denize uçmuştu. Evlilik hazırlığı yapan çocukları Mustafa ve Selvi, anne-babalarının ölümüne tanık olmuştu. Olaydan sonra Tekirdağ Liman Başkanı`nın da bulunduğu 5 kişi hakkında ``˜Taksirle ölüme neden olma` suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Davanın ilk duruşması Tekirdağ 1. Ağır Ceza Mahkemesi`nde görüldü. Mahkemede ölenlerin çocukları Mustafa ve Selvi Gülhan çifti, sanıklar Tekirdağ Liman Başkan Vekili Resul Kazancı, Tekirdağ Liman İşletmeleri Müdürü Ali Markal, Müdür Yardımcısı Rahman Çoban, Gemi 2. Kaptanı Ertuğrul Çakır ile 3. Kaptan Rafet Pala hazır bulundu.
Mahkemede savunması istenilen Tekirdağ Liman Başkan Vekili Resul Kazancı`nın avukatı müvekkilinin valilikten soruşturma izni alındıktan sonra yargılanacağını söyledi. Mahkeme Kazancı için soruşturma izni alınmasına karar vererek savunmasını almadı.
LİMANDA 68 KİŞİ ÇALIŞMASI GEREKİYORMUŞ
Denetim ve denetleme görevini yerine getirmediği iddiasıyla ilgili bir kusurunun olmadığını belirten Liman İşletmeleri Müdürü Ali Markal savunmasında, ``Liman özel Akport şirketinden Türkiye Denizcilik İşletmeleri`ne devri yapıldı. Ama liman TDİ tarafından tam olarak teslim alınmadı. Ben bu süreçte koordinasyonu sağlıyordum. Bakanlık limana bir ay önce uygundur raporu verdi. Limanda normalde 68 görevli çalışıyordu. Kazanın olduğunda ise sadece 2 görevli vardı. Liman olayın olduğu zamanda Akport şirketinin kontrolünde olduğu için benim denetim ve denetleme görevini yapmamam gibi bir husus söz konusu olamazdı. O yüzden benim kusurum yok`` dedi.
Devir işlemlerini koordine için limanda görev yaptıklarını ifade eden Liman Müdür Yardımcısı Rahman Çoban, ``Bizim herhangi bir kusurumuz yok. Biz sadece devir işlemelri son bulana kadar koordine etmek için limanda görevlendirilmiştik. Bizim denetim ve denetleme görevini yapmama gibi bir durumuz söz konusu değil.`` dedi.
LİMANDA YÖN GÖSTEREN TABELA VE GÖREVLİ YOKTU
Geminin 3. kaptanı Ertuğrul Çakır, ``Gemiyi lodos olduğu için rampalara değil de limanın başka bir noktasına yaklaştırdık. 4 kişinin olduğu otomobil feribottan indikten sonra denize düştü. Limanda herhangi bir yön tabelası yoktu. Araçlara yönünü gösteren bir görevli de yoktu. Benim işim araçları gemiden indirdikten sonra bitiyor. Ondan sonrası için liman görevlileri sorumlu. O yüzden benim herhangi bir kusurum söz konusu değil.`` dedi.
Gemi 2. Kaptanı Ertuğrul Çakır ile 3. Kaptan Rafet Pala da feribotu lodos nedeniyle rampa yerine iskeletin farklı noktasına yaklaştırdıklarını, otomobilin düştüğü noktanın kendi sorumluluklarında olmadığını söylediler.
4 kişin ihmal sonucu öldüğünü söyleyen Mustafa Gülhan, ``Biz babamların otomobilinin arkasında bulunuyorduk. Feribottaki geminin 3. kaptanı Ertuğrul Çakır eli ile babamın kullandığı otomobile iskeleye çıkmasını işaret etti. Herhangi bir yön göstermedi. Otomobil birkaç metre gittikten sonra denize düştü. Limanda hiçbir ışıklandırma, yön tabelası ve görevli yoktu. 4 kişi ihmal sonucu öldü.`` dedi.
Göz yaşları içinde olayı anlatan Selvi Gülhan da sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi.
Mahkeme davaya yeniden bilirkişi atanması, delillerin toplanması için ileri bir tarihe ertelendi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Çameli’nin titrek kavak ormanları bulutların arasında görsel şölen sunuyor Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarı, kızıl, turuncu ve yeşilin tonlarıyla oluşan renk cümbüşü havadan görüntülendi. Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. Yaklaşık 750 ile 2 bin 300 metre rakımda yer alan ilçe; vadileri, meraları ve yüksek dağlarıyla çok sayıda bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Çameli florasında 200’a yakın endemik bitki türünün bulunması, bölgenin coğrafi yapısının sağladığı doğal zenginlikten kaynaklanıyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle sonbahar ve kış aylarında ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarıdan kahverengiye uzanan tonların hâkim olduğu bölgede yüksek ağaçların oluşturduğu renk cümbüşü doğaseverler tarafından yoğun ilgi görüyor. Türkiye’de bu denli yoğunlukta görülen titrek kavak topluluklarına nadiren rastlandığını belirten uzmanlar, Çameli’nin bu açıdan önemli bir ekolojik değere sahip olduğuna dikkat çekiyor. Bölge hem biyolojik çeşitlilik hem de doğal güzellik açısından eşsiz bir zenginlik sunuyor. "Bu orman Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır" Titrek kavak ağaçlarının titizlikle korunduğunu ifade eden Endemik Bitkiler Araştırmacısı Rıfat Özdemir, "Bu gördüğünüz titrek kavak ormanları sonbahar ve kış aylarında renk cümbüşü oluşturuyor. Bütün renkleri hemen hemen görürsünüz. Türkiye’deki dağılımı oldukça seyrektir. Bu saha, Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır. Çameli ilçemiz flora açısından çok zengindir" dedi. "Yapılan çalışmalar sonucunda 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildi" Çameli’de 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildiğini ve çalışmaların devam edeceğini belirten Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan ise, "Çameli ilçemiz endemik türler bakımından en zengin bölgelerden bir tanesi. Özellikle Gargın Yaylası bölge dediğimiz rakamı 2 binin üzerinde olan bir bölgemiz var. Bu bölgemizde şu anda Hasan Hocamızla beraber yapmış olduğumuz çalışmalarla 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespitini yaptık. İnşallah yakın bir zamanda da bunların kitap basımını açıklamasını yapmış olacağız. Şu anda özellikle Fethiye-Çameli arasında Akta bölgesi dediğimiz bölgede bir Akkavak orman bölgemiz var. Gerçekten doğanın bir harikası, güzel bir şekilde orada yetişmiş çoğalmış bu ormanımız özellikle sonbahar ve kış aylarında trekking yapmak isteyen yürüyüş yapmak isteyen gruplar için çok güzel bir görsel şölen sunuyor" ifadelerini kullandı. "Vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" Vatandaşları bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet eden Başkan Cengiz Arslan, "Orman İşletme ile beraber bu bölgenin korunması ile ilgili yerel yönetimler belirli olarak elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz. İnşallah buranın doğa turizmine kazandırılması ile ilgili de güzel düşüncemiz projemiz var. Bu bölge bizim yürüyüş rotalarımız alanında en güzel rotalarımız bir tanesi. Bütün bizi izleyen vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" dedi.
Düzce Fındıkta verim ve kalite artırılıyor DÜZCE(İHA) – Düzce’de Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından fındık budama eğitimleri, merkez ve ilçelerde devam ediyor. Düzce’de fındıkta verim ve kaliteyi artırmaya yönelik çalışmalar aralıksız devam ediyor. Düzce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülen Fındık Budama Eğitimleri, merkez ve 7 ilçede, 90 köy ve mahallede toplam bin 200 üreticiye ulaşması hedefleniyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Düzce İl Tarım ve Orman Müdürü Esra Uzun, fındığın Düzce için stratejik bir ürün olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "İlimizde yaklaşık 75 bin hektar tarım arazisi bulunmakta olup, bunun yüzde 85’i, yani yaklaşık 63 bin hektarı fındık alanlarından oluşmaktadır. Fındık, Düzce’nin ana ürünüdür. Bu nedenle verim ve kaliteyi artırmaya yönelik eğitim çalışmalarımıza büyük önem veriyoruz. Merkez ve 7 ilçemizde yürüttüğümüz budama eğitimleriyle bir budama seferberliği başlattık ve bugüne kadar yaklaşık 1.000 üreticimize eğitim verdik. Amacımız, üreticilerimizin daha kaliteli ve daha yüksek verim elde etmesini sağlamak ve bu yolla gelirlerini artırmaktır." Fındığın dünya markası bir ürün olduğunu da belirten Uzun, Düzce’den yıllık yaklaşık 20 bin ton fındık ihracatı gerçekleştirildiğini ifade ederek, "Üreticilerimizin bol ve bereketli bir üretim sezonu geçirmesini istiyoruz. İl Müdürlüğü olarak teknik ekibimizle birlikte fındık verimini artırmaya yönelik çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz" dedi. Eğitim programları kapsamında üreticilere doğru budama teknikleri uygulamalı olarak anlatılarak, fındık bahçelerinde verim ve kalite artışının sağlanması hedefleniyor.