POLİTİKA - 09 Haziran 2017 Cuma 16:43

Darbe Komisyonu Başkanı Petek: "FETÖ’nün ipliğini pazara çıkardık"

A
A
A
Darbe Komisyonu Başkanı Petek: "FETÖ’nün ipliğini pazara çıkardık"

15 Temmuz Meclis Araştırma Komisyonu Başkanı, AK Parti Burdur Milletvekili Reşat Petek, Komisyonun asıl raporunu 12 Haziran’dan sonra TBMM’ye sunacaklarını belirterek, “FETÖ’nün ipliğini pazara çıkardık, tarihi süreç içinde nasıl çalıştıklarını, nasıl devlete sızdıklarını, nasıl gizli gizli faaliyet yaptıklarını, insanların paralarını, evlatlarını, mukaddes duygularını nasıl istismar ettiklerini, hangi siyasi partilerle devlete sızmak için nasıl ilişki içinde olduklarını rapor taslağımızda birer birer ifade ettik” dedi.

15 Temmuz Meclis Araştırma Komisyonu Başkanı, AK Parti Burdur Milletvekili Reşat Petek, Komisyonun asıl raporunu 12 Haziran’dan sonra TBMM’ye sunacaklarını belirterek, “FETÖ’nün ipliğini pazara çıkardık, tarihi süreç içinde nasıl çalıştıklarını, nasıl devlete sızdıklarını, nasıl gizli gizli faaliyet yaptıklarını, insanların paralarını, evlatlarını, mukaddes duygularını nasıl istismar ettiklerini, hangi siyasi partilerle devlete sızmak için nasıl ilişki içinde olduklarını rapor taslağımızda birer birer ifade ettik” dedi.


15 Temmuz Meclis Araştırma Komisyonu Başkanı, AK Parti Burdur Milletvekili Reşat Petek, ulusal bir gazetede kendisi hakkında ’skandal’ olarak verilen haberin asılsız olduğunu söyledi. Burdur’un Bucak ilçesinde yapımı devam eden Büyük Üstgeçitler Projesi çalışmalarını yerinde inceleyen Petek, Darbe Araştırma Komisyonu Başkanvekili Selçuk Özdağ hakkındaki haber hakkında açıklamalarda bulundu.



“Aslı olmayan bir haber yayınlandı”


Petek, “Dün ulusal bir gazetede manşet olarak şöyle bir haber yer aldı, skandala bak manşetiyle TBMM Darbe Araştırma Komisyonu olarak bir noktada tarafımı suçlayan açıklama yer aldı. Burada sanki başkanvekili Manisa Milletvekilimiz Selçuk Özdağ beyefendi ile başkan olarak benim aramda bir itilaf ve istenilen hususların rapora yazılmadığı şeklinde değerlendirmeler yer aldı. Bunlar arasında da merhum Muhsin Yazıcıoğlu biliyorsunuz şüpheli bir ölümle aramızdan ayrıldı, soruşturmalar devam ediyor Devlet Denetleme Kurulunun denetlemesi oldu, adli ve idari soruşturmaların sürdüğü, devam ettiği bir şüpheli ölümden bahsediyoruz, güya dünkü gazete haberinde de Muhsin Yazıcıoğlu olayı başkanvekilim sayın Selçuk Özdağ istemiş de biz taslak rapora koymamışız gibi aslı olmayan bir haber yayınlandı” dedi.



“Bu bir taslak rapordur”


Komisyon başkanı olarak yaptığı açıklamayı tekrar hatırlatan Milletvekili Reşat Petek, “Bu bir taslak rapordur. Taslak raporu komisyon üyelerimize dağıtıyoruz. Komisyon üyelerimiz görüşlerini, eleştirilerini, yeni düşüncelerini, katkılarını başkanlığıma iletecek, 12 Haziran’dan sonra, o değerlendirmeleri yaparak son şeklini vereceğiz dedik. Şimdi gazetedeki bu haber sonra Sayın Özdağ’ı aradım. Orada geçtiği gibi bizzat ben başkana böyle bir teklifte bulundum, almadı şeklinde bir beyanda bulundunuz mu diye sordum, bir defa ben bu şekilde bir rapor vermedim, sadece komisyon uzmanlarımızdan bu konuda yazdıkları komisyonda ben bunu ifade ettim. Bakın arada ne kadar fark var, özellikle FETÖ ile alakalı olan ne varsa, komisyonda konuşulan ne varsa bunlarla ilgili konuları raporumuzda yer veriyoruz. Merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile ilgili daha ortada 15 Temmuz darbe girişimi yokken bu olayın şahibeli, bu olayın bir örgüt işi ve planlı bir cinayet olabileceği noktasında milletvekili olmadan önce yaptığım açıklamalar var, ayrıca biz bu konuyu komisyonumuzda gündeme getirdik. Bu konuda bir kitap yazmış olan gazeteciyi, komisyonumuza davet ettik ve dinledik. Bu konudaki fikirleri bütün tutanaklara geçti ve Muhsin Yazıcıoğlu’nun şüpheli ölümü ile ilgili tabi bir yargı makamı gibi değil komisyon olarak, neleri yapmamız, nelerin yer alması gerekiyorsa bunları da biz hem tutanaklara geçirdik hem de komisyonumuzda yer alıyor” diye konuştu.



“FETÖ’nün ipliğini pazara çıkardık”


TBMM adına tarihi bir görevi ifade ettiklerini söyleyen Petek, “Darbe Girişimi Araştırma Komisyonu, 15 Temmuz darbe girişiminin arasında olan, planlayan, icra eden bugün de Türk adaletine hesap veren o hainlerin ipliğini pazara çıkardık, FETÖ’nün ipliğini pazara çıkardık, tarihi süreç içinde nasıl çalıştıklarını, nasıl devlete sızdıklarını, nasıl gizli gizli faaliyet yaptıklarını, insanların paralarını, evlatlarını, mukaddes duygularını nasıl istismar ettiklerini, hangi siyasi partilerle devlete sızmak için nasıl ilişki içinde olduklarını rapor taslağımızda birer birer ifade ettik. Raporu okumadan ahkam kesenler var bir, bunlardan sıkıntımız var ama okuduktan sonra ne kadar gerçekleri ifade etmişsiniz diye halka teslim ediyorlar, bir de 10 kere değil, yüz defa daha raporu okusalar, kafalarındaki önyargıyla, FETÖ’nün diliyle, FETÖ’nün psikolojik harekat yöntemiyle kamuoyunu yanıltmak, kamuoyunda farklı bir algı oluşturmak isteyenler var. Onun için biz her ortamda raporumuzu savunuyoruz, arkasındayız, komisyon üyelerimizin bu konudaki düşüncelerini bir süzgeçten geçirdikten sonra taslak raporumuza aldık, 12 Haziran’dan sonra da TBMM’ye sunacağımız asıl raporumuzda da geniş olarak bunlara yer vereceğiz, milletimiz bunları görecek” dedi.



“Raporun muhtevası konusunda hiçbir fikir ayrılığımız yoktur”


Petek şöyle devam etti:


“Bulanık suda balık avlamak isteyenler, sanki AK Partili komisyon üyelerinde de bir itilaf varmış gibi, AK Partinin kendi üyeleri de raporun bir kısmını beğenmedi şeklinde yayın yapıyorlar, bu tamamen asılsızdır. Gerek başkanlık divanını oluşturan üyelerimiz, bunlar AK Partili çoğunluk olduğumuz için gerekse yine komisyonda çoğunluk olarak yer alan AK Partili komisyon üyelerimiz raporun muhtevası konusunda hiçbir fikir ayrılığımız yoktur. Bu konuda dediğim gibi FETÖ ile mücadelede Türkiye’nin geldiği nokta birliği beraberliği, AK Parti iktidarının cesaret ve kararlılıkla FETÖ ile mücadele ara vermeksizin devam etmesi, bu konuda bütün çamur atmaları engellemeleri bir tarafa bırakıp, maddi deliller, subute eren bilgilerle hareket etmesi karşısında başka bir yol yöntem bulamayanlar şimdi komisyon raporu üzerinden acaba AK Parti içine bir nifak sokabilir miyiz, bunun çalışması içindeler. Dün manşette komisyonda skandal var diyenler, daha bundan kısa bir süre önce FETÖ irtibatı ve değişik vesilelerle adli yargının soruşturmalarına uğramış kişiler, biz o soruşturma bölümüne de karışmıyoruz. Yargının görevine de hiçbir müdahalemiz yok, bunları yargı inceler ortaya çıkarır ama görevimizi yaparken şunu ifade edeyim, komisyonumuzda tartışılan hususlar, getirtilen belgeler, dinlenen şahıslar, tümü değerlendirip, bunlar bize verilen görevi yani, Fethullahçı Silahlı Terör Örgütünün tüm yönleriyle kamuoyuna tanıtılması, 15 Temmuz darbe girişiminin nasıl yapıldığı, silahlı kuvvetlere nasıl sızılmış, yargıya nasıl sızılmış, emniyet içinde bazı kritik noktalara nasıl sızmalar olmuş, biz bunları bütün detaylarıyla açıkladık. Bu güzel yurdumuzun, ülkemizin, milletimizin birliğini beraberliğini bozabilecek, demokrasimize hukuk devletine, seçilmiş Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı yeni darbe girişimlerinin, yeni kalkışmaların olmaması için hangi önlemler alınmalıdır, bunları da başlıklar halinde eğitimden istihbarata, diyanet işlerinin yapılanmasından Türkiye’deki sivil toplum kuruluşları onların hem özgürlükleri sağlanırken, hukuk devleti ilkeleri içinde denetimlerinin nasıl yapılabileceği hususlarında gerçekten mükemmel diyebileceğim bir rapor taslağı ortaya koydum.”



“Selçuk Özdağ’la birlikte basının karşısına geçeceğiz”


AK Parti Komisyonu üyeleri arasında hiçbir ihtilafın söz konusu olmadığını kaydeden Reşat Petek, “Önümüzdeki hafta içinde Bucak ilçesinde kendi memleketimde bulunduğum için imkan bulamadım ama karşıt fikirliymiş gibi bazı medyanın tanıtmak istediği başkanvekilimiz Sayın Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ beyle de birlikte basının karşısına geçip, bunları birlikte açıklayacağız” dedi.


“Kimse bulanık suda balık avlamaya kalkmasın” diyen Petek, “Kimse komisyon raporu üzerinden milletimize, hükümetimize, AK Parti içine nifak tohumu atmak suretiyle Türkiye’yi geriye götürebilir miyiz diye boşuna gayret sarf etmesin. İktidar olarak, devlet olarak, darbe araştırma komisyonu olarak da bunun idrakindeyiz, yargının alanına, başka kurumların alanına karışmıyoruz. Objektif, tarafsız, bilgi, belge, anlatım, bu kadar yazılmış kitapların hepsine dayalı olarak da bu Fetullahçı terör örgütünün ipliğini pazara çıkardık, buradan kimsenin gocunmasına gerek yok. Biz herhangi bir partiyi hedef alarak da bir şey yapmadık. Fetullahçı terör örgütü devleti ele geçirmek için milletin mukaddesatını istismar etmiştir, himmet duygularını, zekatını, fitresini her şeyini istismar etmiştir. 1980 darbesinden itibaren devlete nasıl sızdıklarını belgeleriyle ifade ettik. FETÖ son 14 yıldan beri iktidarda olan AK Parti döneminde devlete sızdı, örgütlendiyse bugün darbe girişiminin en üst noktasında bulunan generaller, 1981 yılında harp okuluna girip de Fetullah Gülen talebeleri olarak orada eğitim alarak bugünlere kadar teğmen, üsteğmen, yüzbaşı, yarbay, albay yükselip de bugünlere gelirken, AK Parti mi vardı, AK Parti iktidarı mı vardı ortada. O gün darbe iktidarı vardı, daha sonra anavatan iktidarı vardı, koalisyonlar oldu, biz burada bir siyasi partiyi suçlama değil, bu terör örgütünün dış kaynaklı ve destekli. Bu milleti kendine esir etmek, vesayeti altına almak, ülkeyi işgal etme girişiminin temellerinin ne zaman atıldığını söyledik, söylemesek miydi, elimizde bu kadar belge ve vesika varken. Onun için vicdanımız rahat ve komisyonumuz bu konuda hem fikir, muhalefet eden, farklı görüşte olan üyelerimizin de görüşlerini alacağız, elbette ki nihai raporumuzda yer alacaklar” dedi.



“Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz”


Bütün terör örgütlerinde olduğu gibi Fetullahçı terör örgütüyle de mücadelenin aralıksız devam etiğini hatırlatan Reşat Petek, "Alınacak tedbirlerle şimdiye kadar alınanlar ve bundan sonra da alınacaklarla, öyle ümit ediyoruz ki elbette dış güçler bunun peşini bırakmayacak, destek vermeye devam edecekler, ülkemizi bölüp parçalamak için yine kendi çıkarları için. Ama biz de Cumhurbaşkanımızın sık sık ifade ettiği gibi bu konularda kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Güvenlik güçlerimizle, istihbaratımızla, milli istihbaratımızla, sivil toplum kuruluşlarımızla hep beraber kim bayrağımızın aleyhindeyse, kim ülkemizin birliği beraberliği aleyhindeyse, kim devletimizin aleyhindeyse, milletimizin birliği bozmak istiyorsa, kim dış kaynaklardan aldığı finans, akıl ve destekle bu milletin başına belalar getirmek istiyorsa onların karşısında dimdik duracağız, mücadelemiz devam edecek. Bundan kimsenin endişesi olmasın. İnşallah Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle de bu mücadeleler çok köklü, çok daha iyi bir noktaya geldiğini önümüzdeki günlerde göreceğiz, benim temennim ve duam Cenab-ı Allah birliğimizi beraberliğimizi bozmasın" diye konuştu.



“Yalan haberlere itibar etmeyin”


Petek, “Fitne çıkarmak isteyenlerin psikolojik savaş bağlamında piyasaya yaymak istedikleri yalan haberlere itibar etmeyin. Bunları kaynağından test edin. Bugün ben bir yalan haberi huzurlarınızda düzelttim, onların mumlarının yatsıya kadar gitmediğini ve yalanlarını yüzlerine vurdum. Bunun gibi eğer bu milletin aleyhinde, fitne tohumları atmak isteyerek olmayan şeyleri varmış gibi göstermeye, hükümet arasında kavga, AK Parti arasında kavga, devletin kurumları arasında kavga gösterip de buradan fırsatçılık yapma isteyenlere asla fırsat vermedik, milletimiz de fırsat vermeyecek inşallah" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Nevşehir Hürmetçi Sazlığı turizme kazandırılacak Kapadokya Üniversitesi’nin eylem planı ile danışmanlık desteği verdiği, Orta Anadolu Kalkınma Ajansı’nın 2023 yılı Kırsal Kalkınma ve Turizm Teknik Destek Programı çerçevesinde desteklenen ’Hürmetçi Sazlığını Turizme Kazandırma Eylem Planı’ projesi çalıştay toplantısı, Hacılar Kaymakamlığı ev sahipliğinde Arena Binicilik Tesisleri’nde gerçekleştirildi. Hacılar Kaymakamı Burak Dertlioğlu’nun başkanlığını yaptığı toplantıya; Kapadokya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bilgehan Gülcan, Doç. Dr. Üyesi Leila Akbarishahabi, GZTF Analisti Sinan Baran Bayar, Ornitolog İlker Özbahar ile çeşitli kurum ve kuruluşlardan yetkililer katıldı. Toplantıda, Prof. Dr. Bilgehan Gülcan; “Hürmetçi Sazlığını Turizme Kazandırma Eylem Planı Danışmanlığı’ ile ilgili, Doç. Dr. Leila Akbarishahabi ’Alan Tanıtımı’ ile ilgili, Ornitolog İlker Özbahar ise ’Kuş Gözlem Turizmi’ ile ilgili detay bilgileri paylaştığı birer sunum gerçekleştirdi. Kayseri’nin güney batısında bulunan ve ulusal öneme sahip sulak alan olan Hürmetçi Sazlığı, sazlıklar ve ıslak çayırlar gibi zengin ekosistemleri barındırıyor. Asya ve Avrupa kuş göç yollarının üzerinde önemli bir konuma sahip olan Hürmetçi Sazlığını, bölgenin doğal yaşam özelliklerinden dolayı da her yıl birçok yerli ve yabancı kuş ve kelebek gözlemcisi, bilim adamı ve doğasever ziyaret ediyor. Kapadokya ve Erciyes gibi popüler turistik destinasyonlara yakınlığıyla dikkat çeken sazlık, Kapadokya Üniversitesinin danışmanlık desteğiyle sürdürülebilir turizm standartlarına uygun bir şekilde bölge ekonomisine kazandırılacak. Kapadokya Üniversitesi’nin sağladığı danışmanlık desteğiyle hazırlanan eylem planı, sazlığın doğal güzelliklerini koruyarak turizme açılmasını hedefliyor. TR72 Bölgesi için önemli bir turizm potansiyeli olarak görülen Hürmetçi Sazlığı’nın, bölge ekonomisine entegrasyonu için yapılan eylem planının Proje Yürütücülüğünü Doç. Dr. Halil Burak Sakal yapıyor.
Erzurum GSİM’de 19 Mayıs ve Gençlik haftası hazırlığı 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı ve Gençlik Haftası için İl Müdürü Levent Çakmur başkanlığında, yapılacak olan faaliyetler hakkında istişare toplantısı yapıldı. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı ile Gençlik Haftası öncesinde İlçe ve Şube Müdürleriyle toplantı yapan Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürü Levent Çakmur, gençlik haftasının dolu dolu geçeceğini söyledi. Çakmur, 19 Mayıs günü yapılacak gösterilere şimdiden tüm halkı davet etti. Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı ile Gençlik Haftası Kutlamaları için geri sayım başlarken, İl Müdürü Çakmur başkanlığında yapılan toplantıda gençlik haftası için yol haritası belirlendi. Yapılan toplantıda, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı ile Gençlik Haftasında yapılacak faaliyetler üzerinde bilgi alış verişinde bulunuldu. 19 Mayıs bayramı ile gençlik haftasını en iyi şekilde kutlayacaklarını ve halkı da bu coşkuya ortak edeceklerini belirten Çakmur, tüm birimleri ile bu önemli haftaya hazır olduklarını söyledi. GSİM Müdürü Levent Çakmur, 15 Mayıs’ta Çelenk Sunumu ile başlayacak haftaya start vereceklerinin altını çizerek, Gençlik Haftası kutlamaları kapsamında spor gösterileri ve konserlerin yanı sıra bar ekipleri ile Büyükşehir Belediyesi Mehteran Takımı’nın da gösteri yapacağını ifade etti. 19 Mayıs Milli mücadelenin başlangıcı Çakmur, 19 Mayıs’a sadece gençlik bayramı gözü ile bakmadıklarını ve 19 Mayıs’ın ne anlam taşıdığını da çok iyi bildiklerini vurgulayarak, “19 Mayıs Milli Mücadelenin başlangıç tarihidir, Atatürk kurtuluş mücadelesinde gençlerin çok önemli bir rolü olduğu için Atatürk 19 Mayıs’ı Türk gençliğinin bayramı olarak ilan etmiştir. Son yıllarda 15-19 Mayıs tarihleri Gençlik Haftası ve Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı Kutlamalarını Türkiye çapında Gençlik ve Spor Bakanlığımız organize etmektedir. Bizde bakanlığımıza bağlı bir kuruluş olarak 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı ile Gençlik Haftasını coşkulu bir şekilde kutlayacağız. Etkinliklerimiz ve faaliyetlerimiz dolu dolu geçecek. Tüm birimlerimizle önemli haftaya hazırız” diye konuştu. Bu arada Gençlik Haftası Zirvesine Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürü Levent Çakmur, Gençlik Hizmetleri Müdürü Zülküf Yılmaz, Yakutiye İlçe Müdürü Suat Yılmaz, Palandöken İlçe Müdürü Murat Tanas, Aziziye İlçe Müdürü Osman Hancı ile Şube Müdürleri Memduh Ceyhan, Köksal Kaçmaz, Hakan Kaya ile Aziziye Gençlik Lideri Ümran Öztürk katıldı.
Sakarya Bakan Şimşek: "Bu sene yüksek gelirli ülkeler grubuna girme ihtimalimiz var" Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Türkiye’nin çok ciddi avantajları var. Üst-orta gelirli ülkeler grubundayız. Bu sene itibarıyla ümit ediyorum ki belki yüksek gelirli ülkeler grubuna gireceğiz" dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sakarya’nın Sapanca ilçesinde düzenlenen zirvede yaptığı konuşmada, geçtiğimiz sene mayıs ayında 12 aylık cari açığın 60 milyar doların üzerine çıktığını hatırlatarak, bu yıl 25 milyar dolar civarına düşebileceğine işaret etti. Şimşek, "Milli gelire oran olarak yüzde 2.5’in altına düşecek. Zaten şubat ayı itibarıyla 32 milyar doların altına inmişti. Dolayısıyla Türkiye’nin dış kaynak ihtiyacı azalıyor, bu önemli. Bunu seçim öncesi de söyledik. Vatandaşımızın portföy tercihlerine her zaman saygılıyız. Fakat belli çevreler belli portföy tercihlerini övdüler. Vatandaşımızın tercihlerine saygılıyız ama ülkenin dış kaynak ihtiyacı azalırken, ülkenin dış erişimi dramatik bir şekilde artıyorken, Türk lirası para politikasıyla çok güçlü şekilde destekleniyorken o portföy tercihlerini övmek tabii ki onların takdirinde olan bir konu. Bakın şu resim çok basit; ocak-mayıs dönemine göre Türkiye’de bankaların ve reel sektörün dış finansmana erişimi dramatik şekilde artmış durumda. Bankalar geçen sene ocak-mayıs döneminde 100 dolar borç ödediklerinde 96 dolar bulabiliyorlardı. Reel sektör firmaları 100 dolar borç ödediklerinde 73 dolar bulabiliyorlardı ama bugün rollover rasyosu yani dış borç çevirme rasyosu bankalar için yüzde 150 civarına çıkmış, reel sektör için de yüzde 120 civarına çıkmış. Bunlar aslında hepsi programın çalıştığını, programa olan güveni gösteriyor" dedi. "Türkiye ekonomisine dünyada çok güçlü bir güven var" Net portföy girişinde ciddi bir artış olduğuna dikkat çeken Bakan Şimşek, "Haziran 2023-Şubat 2024 dönemi rakamları var. Türkiye’ye yaklaşık 17 milyar dolar net portföy girişi var. Halbuki ocak-mayıs döneminde geçen sene net 3 milyar dolar civarında portföy çıkışı vardı. Dolayısıyla Türkiye’ye kaynak girişi bol. Türkiye’nin şu anda kaynak ve kaynağa erişim sorunu da yok. Hazinenin de yok. Hem de çok daha ucuza borçlanıyoruz. Reel sektörü de aynı şekilde, bankalar da aynı şekilde. Ayrıca çok taraflı uluslararası bankalardan kaynak da net bazda artıda. Uzun aradan sonra ilk defa bankalarımız sermaye benzeri uzun vadeli kaynağı küresel piyasalardan değiştirmeye başladılar. Bakın yılın ilk 2-3 ayında bankalarımız toplamda 3.5 milyar dolarlık sermaye benzeri dışarıdan kaynak buldular. Demek ki fiyatlama uygun, vade uygun. Türkiye’nin programına, Türkiye’de bankacılık sektörüne, Türkiye ekonomisine dünyada çok güçlü bir güven var, çok güçlü bir inanç var. Rezervlerde bir toparlanma var. Brüt rezervler 98,5 milyar dolardan 126 milyar dolar civarına çıkmış durumda. Arzuladığımız yerde değiliz. Bu bir süreç işi ve devam ettireceğiz" diye konuştu. "Enflasyon beklentileri yüzde 45’ti, bugün yüzde 35" Bakan Şimşek, sözlerine şöyle devam etti: "Ekim ayında ve 12 ay sonrası için enflasyon beklentileri yüzde 45’ti, bugün yüzde 35. Yıllık enflasyon oranları, haziran sonrasında düşmesinin ardından yaz aylarında çok hızlı düşecek. Göreceksiniz, piyasa-enflasyon beklentileriyle bizim hedeflerimiz arasındaki fark kapanacak. Şu an itibarıyla bile piyasa ’Siz 3-4 ay gecikmeyle hedeflerinizi yakalayacaksınız’ diyor. Biz piyasa beklentilerinin zaman içerisinde güçlü uygulamayla, kararlı uygulamayla birlikte hedeflerimize yakışacağına inanıyoruz. Türk lirasının toplam mevduattaki payı yaklaşık 11 puan artmış durumda. Bu ciddi bir artıştır. Çok güçlü bir bankacılık sektörüne sahibiz ve dolayısıyla Türkiye’nin büyümesinin önünde bankacılık sektörü kaynaklı bir sorun görmüyoruz. Kredi not artışının programı destekleyici bir patikaya da girdiğini görüyoruz" "Bu sene yüksek gelirli ülkeler grubuna girme ihtimalimiz var" Bakan Mehmet Şimşek, Türkiye’nin çok ciddi avantajları olduğunun altını çizerek, "Üst-orta gelirli ülkeler grubundayız. Bu sene itibariyle ümit ediyorum ki belki yüksek gelirli ülkeler grubuna gireceğiz. Dünya Bankası tanımına göre, kişi başı milli gelirin sadece 736 dolar daha artması lazım. 1950’ler de Türkiye orta gelirli ülkeler grubuna girmiş. Bu sene Dünya Bankası’nın tanımına göre yüksek gelirli ülkeler grubuna girme ihtimalimiz var. Olmazsa da orta vadeli program döneminde gireceğiz. Üst-orta gelirli ülkeler grubuyla karşılaştırırsak Türkiye’de önümüzdeki 10 yılda nüfus yaşlanmasına rağmen çalışma çağındaki nüfustaki büyüme yüksek seyredecek, ciddi bir avantajımız var. Ayrıca önümüzdeki dönemde yapısal reform gündemimizin en önemli bileşenlerinden bir tanesi kadınların iş gücüne katılım oranını artırmaktır. Dolayısıyla her halükarda Türkiye’de nüfus yaşlanmaya başladı. Nüfustaki yaşlanmaya rağmen bizim hala önümüzde 15-20 yıllık bir fırsat dönemi var. Türkiye bu dönemi iyi kullanacak ve Türkiye bunun sayesinde yüksek gelirli ülkeler grubu arasına girip, orada daha iyi noktalara, daha müreffeh bir ülke olma noktasında ilerleyecek" şeklinde konuştu. "Gelişmekte olan birçok ülkenin önündeyiz" Türkiye’nin gelişmekte olan ülkelerin önünde olduğunu aktaran Bakan Şimşek, "Bunun için altyapıya geçmişte çok önem verdik. Dünya Bankası’na göre lojistikte Türkiye 38’inci sırada, birçok gelişmekte olan ve gelişmiş ülkenin de önünde. Çünkü biz çok yatırım yaptık. Türkiye’nin bölünmüş otoyol haritasına baktığınız zaman arada ufak tefek farklılıklar var. Son 20 yılda altyapıya 270 dolardan fazla kaynak aktardık. Türkiye bu konuda sorununu çözdü. Önümüzdeki 30 yılda çok az yatırım ihtiyacımız var. Sadece 30 milyar dolarlık, dolayısıyla altyapıda, karayollarında büyük oranda yapmamız gerekeni yaptık. Demiryolları önümüzdeki dönemde en büyük önceliğimiz. Neden? Çünkü karbon ayak izini düşürmek istiyoruz. Bütün demiryolu hatlarının elektrikasyonu, sinyalizasyonu mevcutların. Bir de yüksek hızlı tren hatlarını inşa ama en önemlisi, sanayi üslerinin limana bağlanması. Bu bizim en büyük önceliğimiz olacak. Ve bunun için de önümüzdeki 30 yıl içerisinde 70 dolar civarında para harcayacağız. Diğer bir alan Türkiye’nin altyapı anlamında söylüyorum; havaalanlarına yatırım da tamamlandı. 26 havaalanımız vardı 20 yıl önce, bugün 3’ü inşa halinde 70 havaalanına ulaşmış olacağız. Türkiye bu konuda da ihtiyaçlarını büyük oranda gidermiş olacak. Bu alanda da artık yatırıma ihtiyaç kalmamış olacak. Şimdi daha çok yeşil sanayide dönüşüme -yapısal dönüşüm önemli bir başlıktı- kaynakları oraya aktaracağız. Bankacılık sisteminin de kaynakları oraya aktarması için gerekli çerçeveyi oluşturuyoruz" ifadelerini kullandı.