KÜLTÜR SANAT - 18 Nisan 2024 Perşembe 12:19

Kış şartlarından korumak için üzeri kapatılan Kibyra Antik Kenti’nin gözbebeği Medusa mozaiği sezonu açtı

A
A
A
Kış şartlarından korumak için üzeri kapatılan Kibyra Antik Kenti’nin gözbebeği Medusa mozaiği sezonu açtı

2009 yılında başlayan kazı çalışmalarıyla ortaya çıkarılan ve yüzde 95 oranda orijinal olması sebebiyle dünyada bir tek Kibyra Antik Kenti’nde bulunan, “opus sectile” tekniğiyle renkli mermerlerden inşa edilen Medusa mozaiği, Turizm Haftası’nın ilk gününde tekrar ziyarete açıldı.


Burdur’un Gölhisar ilçesinde bulunan “Gladyatörler Şehri” olarak bilinen Kibyra Antik Kenti’nin içerisindeki Odeon’un ortasında yer alan, “opus sectile” tekniğiyle oluşturulan Medusa mozaiğinin kış şartlarından korumak için üzeri kapatılmıştı. Havaların tekrar ısınmasıyla birlikte Turizm Haftası’nın ilk gününde mozaik tekrar ziyarete açıldı. Yaz aylarında binlerce turistin ziyaret ettiği eşsiz eser, MS 1. yüzyılın ilk evrelerine dayanıyor; mitolojide ise "Gözlerine bakan kötü niyetli kişileri taşa çevirdiğine" inanılan "yılan saçlı, keskin dişli, dişi canavar" olarak biliniyor. Antik dönemde konser alanı, meclis, mahkeme ve üzeri kapalı tiyatro olarak kullanılan Odeon, ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken eserlerin başında geliyor.


2006 yılında başlanan Kibyra kazılarında o günden bu güne yer alan Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Düzgün Tarkan, Medusa mozaiğinin kapatılış nedeni hakkında yaptığı konuşmasında, “Medusa resmini her yıl rutin olarak kasım ayı başlarında kış korumak amacıyla kapatıyoruz. Nisan ayı ortalarında da tekrar ziyarete açıyoruz. Bunu bu şekilde yapmamızın nedeni Medusa döşemesini kış şartlarının zararlarından korumak. Çünkü ince mermer plakalardan yapıldığı için soğuk ve donda yerinden sökülme riski söz konusu. Bunu önlemek için açtığımız 2009 yılından itibaren her yıl rutin olarak bu işlemi gerçekleştiriyoruz. Bu yıl da aynı işlem gerçekleşti. Bugünden itibaren de Medusa resmini yaz sezonunda açık kalmak üzere tekrar koruyucu tabakadan arındırarak ortaya çıkardık” dedi.



Medusa’nın ilk renkli mermer tasviri Kibyra’da ortaya çıkarıldı


Medusa mozaiğinin renkli mermerler ile yapılan tasvirinin dünyada ilk kez Kibyra’da ortaya çıkarıldığını söyleyen Düzgün Tarkan, “Kibyra Antik Kenti ülkemizin önemli antik kentlerinden birisi. Tabii kazılar öncesinde çok fazla bilinmeyen bir kentti. Çünkü çoğu toprak altındaydı. 2006 yılında Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversite ile birlikte başlayan kazılar neticesinde geçtiğimiz yıllar itibariyle kentin önemli kamu yapıları açığa çıkarıldı. Bunların başında şu anda içinde bulunduğumuz odeon yani müzik evi binası, görkemli stadyum yapısı, agorası ve birkaç yıl önce restore edilen anıtsal çeşme yapısıyla beraber kentin önemli büyük kamu yapılarının önemli kısmında kazı çalışmaları tamamlandı. Şimdi içinde bulunduğumuz yapı Kibyra Odeon yani müzik evi binası. Burada kazı çalışmalarına 2009 yılında başladık. 2009-2012 yılları arasında iç kısmı ve ön bölümü açığa çıkarıldı ve bu süreçte yapıya ilişkin kazı çalışmaları tamamlandı. Kazılar sonucunda sadece ülkemizin değil dünya çapında önemli eserlere ev sahipliği yapan bir yapı ortaya çıktı. Bu yapının en can alıcı kısmı iç bölümünde orkestrasının zeminine yer alan ’Opus Sectile Medusa’ resmidir. Opus sectile mermer kaplama olarak bilinen bir süsleme biçimidir. Medusa betimlemeleri küçük küp küp taşlardan yapılan mozaiklerde ya da kabartma resimlerde antik dönemlerde oldukça yaygın olarak biliniyordu. Ama ilk kez Kibyra Odeon’unda böyle renkli mermer plakalarla yapılmış bir tasviri açığa çıkarıldı. Bu bakımdan Kibyra Odeon yani müzik evindeki Medusa döşemi yapım tekniği bakımından benzersiz. Yani dünyada böyle bir yapı da böyle bir alanda benzer teknikte yapılmış bir Medusa resmi yok. Bunun yanında tabii yapının ön alanında da oldukça önemli eserler ortaya çıkarıldı. Bunların başında tabii yapının ön cephesini kaplayan 560 metre kare ebatlarındaki mozaik döşeme geliyor. Bu mozaik döşemde geometrik desenler tercih edilmiş figüratif anlamda. Bu döşem ülkemizde yerinde sergilenen en büyük mozaik döşemlerden biri olma özelliğini taşıyor. Bu bakımdan önemli. Yani her halükarda hem kent sahip olduğu diğer anıtsal yapılarla hem de bu yapı üzerindeki odeon yapısıyla oldukça eşsiz eserlere ev sahipliği yapıyor” şeklinde konuştu.



"Medusa’nın açılışını tesadüfen öğrendik"


Medusa’nın bu yılki ilk ziyaretçilerinden olan turist rehberi Mümin Kuran, Medusa mozaiğinin açıldığını tesadüfen öğrendiklerini dile getirdiği konuşmasında, "Rusya’dan grubumuz buraya tesadüfen geldi. Bugün de tesadüfen bizim şansımıza Medusa’nın açık olduğunu öğrendik. Çok güzel bir tesadüf oldu. İnsanlar buraya gerçekten dünyanın her tarafından uzak diyarlardan gelip görmek istiyorlar. Özellikle buradaki Medusa motifini görmek için geliyorlar. Grubumuzla yaklaşık bir hafta boyunca tur yapıyoruz. Bir hafta boyunca Türkiye’nin kültürel zenginliklerini gösteriyoruz. Onlarda çok ilgililer. Bugün de bu tesadüf bizim için büyük bir şanstı” dedi.


İzmir’den gelen Elysa Kurestinga Bengi ise, “Aslında önce Sagalassos’a gitmiştik. Sonra broşürlerden buranın da varlığını öğrendik. Şansımıza müzik evinin mozaikleri de açılmış. Daha sonra stadyum ve çeşmeyi de gezdik. Açıkçası çok değişik ve güzel bulduk genel anlamda burayı. Mutluyuz” şeklinde konuştu.


Odeon içerisinde yer alan Opus Sectile Medusa mozaiği yaz aylarının sonuna kadar ziyaretçilere açık olacak.



Kış şartlarından korumak için üzeri kapatılan Kibyra Antik Kenti’nin gözbebeği Medusa mozaiği sezonu açtı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Karadeniz’in tek teknoloji lisesi geleceğin gözde mesleklerine öğrenci yetiştiriyor Geleceğin gözde meslekleri arasında gösterilen yazılım geliştirme, siber güvenlik, savunma elektronik sistemleri ve elektrikli araçlar bölümlerinin bulunduğu Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi (MTAL), Karadeniz’in tek teknoloji lisesi olarak eğitim veriyor. 2023-2024 eğitim-öğretim döneminin başında Ondokuz Mayıs Üniversitesi ve Samsun Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde açılan lise puanla öğrenci aldı. Mevcut 120 öğrenci bulunan okulda öğrenciler yazılım geliştirme, siber güvenlik, savunma elektronik sistemleri ve elektrikli araçlar alanlarında dersler alıyor. Eğitim sürecinde öğrenciler üniversitenin laboratuvarlarından yararlanabilirken, kimi zaman da üniversitede öğretim elemanlarının derslerine giriyor. "Biz öğrencilerimizin mesleki anlamda rahatlıkla iş bulabileceği alanları tercih ettik" Lise hakkında bilgi veren OMÜ MTAL Müdürü Doç. Dr. Kemal Özcan, "Lisemiz 2023-2024 yılı eğitim-öğretim döneminin başında 4 bölümle açıldı. Bu bölümler yazılım geliştirme, siber güvenlik, savunma elektronik sistemleri ve elektrikli araçlar olarak güncel 4 bölümümüzle açıldı. Ondokuz Mayıs Üniversitesi ile Samsun İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ortak çalışması neticesinde eğitim hayatına başladı. Puanla öğrenci aldık. ’Karadeniz’in tek teknoloji lisesi’ diyoruz. Çünkü Karadeniz’de üniversite ortaklığıyla açılmış tek lisedir. Bu tür liselerin çoğalacağını düşünüyoruz" dedi. Lise hakkında bilgi veren Özcan, "Lisemizde özellikle Türkiye’de çok önemli dediğimiz savunma sistemlerine yönelik bölümler var. Elektrikli araçlar çok yaygınlaştı. Bunlara yönelik teknik elemanların ihtiyaçlarına yönelik bölümlerin açılması gerekiyordu. Üniversitemiz bu altyapıya sahip olarak bu bölümlere de destek sağlıyor. Öğrencilerimiz OMÜ’nün imkanlarını kullanıyorlar. OMÜ Mühendislik Fakültesi’nin laboratuvarlarında eğitim alıyorlar. Üniversitemizdeki öğretim üyeleri mesleki derslerde öğrencilerimize takviye ederek derslere giriyorlar. Yabancı dil konusunda OMÜ Yabancı Diller Yüksekokulu’nun desteğini alıyoruz. Bunların yanı sıra OMÜ’nün tüm sosyal imkanlarını öğrencilerimiz kullanıyor. Okulumuzda fen lisesinden gelen öğrenciler var. Biz öğrencilerimizin mesleki anlamda rahatlıkla iş bulabileceği alanları tercih ettik. Şu anda zaten Samsun’da savunma sanayiye yönelik ciddi yatırımlar var. Türkiye’de de aynı şekilde. Buna benzer bölümler tercih edildi. 12. sınıfımızı tamamen akademik yetiştirmeye ayıracağız. Üniversite eğitimini göz ardı etmiyoruz. Öğrenciler stajlarını da yine 2’li anlaşmalarla savunma sanayisine yönelik bazı firmalarla şimdiden anlaşmalarımızı yaptık. Elektrikli araçlarla ilgili anlaşmalarımızı yaptık. Siber güvenlik ve yazılımla ilgili anlaşmalarımızı yapıyoruz" diye konuştu. Fen lisesinden okula nakil aldıklarını belirten bazı öğrenciler ise okulun imkanlarının çok iyi olduğunu ifade etti.
İzmir Uzmanından bebek isteyen çiftlere beslenme önerileri Jinekolog Kağan Açıkgözoğlu doğurganlığı etkileyen faktörlere dikkat çekerken, hamile kalmada sperm ve yumurta kalitesinin, sperm ve yumurta kalitesinde de beslenmenin önemli rolü olduğunu söyledi. Uzm. Dr. Akıçgözoğlu, “Kadınlar hayatı boyunca oluşacak tüm yumurta sayısı genetik olarak belirlenmiş olarak dünyaya gelirler. Sonradan bu sayıyı artıracak önlemler alamazlar. Ancak yumurtalarının kalitesini iyileştirmek ve bunu yaparak doğal olarak gebe kalmayı kolaylaştırmak için atabilecekleri adımlar var” diyerek önerilerde bulundu. Acıbadem Kent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Kağan Açıkgözoğlu, kadın ve erkekte üreme sağlığı konusunda önerilerinin de yer aldığı bilgiler verdi. Açıkgözoğlu, doğurganlığı olumsuz etkileyen faktörleri; sigara kullanımı, kontrolsüz kilo alımı, ileri yaş, kafein, çevresel zararlı maddeler, stres, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar olarak sıraladı. Bunların dışında beslenmede yapılan yanlışların da sperm ve yumurta kalitesini azalttığını kaydeden Açıkgözoğlu, “Gebelik planlayan çiftler, üreme hücrelerinin sağlığını koruyabilmek için sadece karbonhidrat içeren gıdalardan, trans yağlardan, salam, sosis, jambon gibi işlenmiş et ürünlerinden, aşırı tuzlu veya şekerli gıdalardan uzak durmalı” diye konuştu. “35-50 dakika arası kardiyo egzersizleri yapmalarını tavsiye ediyorum” Jinekolog Açıkgözoğlu, bebek sahibi olmak isteyen çiftlere daha az kırmızı et, daha fazla deniz ürünü ve taze meyve sebze tüketme önerisinde bulundu. Açıkgözoğlu, çiftlerin öğünlerine böğürtlen, çilek, nar, karadut, zerdeçal, keklik otu, zencefil ve kimyon gibi antioksidan zengini ürünlerini eklemelerinin de yararlı olacağını söyledi. Çiftlere her gün olmasa da haftada en az 4 gün düzenli egzersiz yapmayı tavsiye eden Açıkgözoğlu, “Yumurta ve sperm kalitesi açısından egzersiz çok önemli. Anne ve baba adaylarının kendilerini zorlamadan 35-50 dakika arası kardiyo egzersizleri yapmalarını tavsiye ediyorum” dedi. Kadınlar için öneriler Yumurta rezervi ve kalitesinin genetik faktörlerden etkilendiği için bazı durumlarda tamamen kontrol dışı olabileceğini kaydeden Uzm. Dr. Açıkgözoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Fakat sağlıklı yaşam tarzı seçimleri ve profesyonel yönlendirme ve tedavi ile bu konuda olumlu adımlar atılabilir. Benim önerim; antioksidanlar vücudu serbest radikallerden korur ve yumurta kalitesini artırabilir, C vitamini, E vitamini, beta-karoten gibi antioksidanları içeren yiyecekler tüketin. Nar, avokado, muz, brüksel lahanası, brokoli, havuç, karides gibi kabuklu deniz ürünleri, somon, badem, kuzu ciğeri, incir yumurta kalitesini artıran yiyeceklerdir. Uykusuzluk ve sürekli stres, hormon seviyelerini etkiler ve yumurta kalitesini düşürebilir. Yeterince dinlenmek, stresi azaltmak önemlidir. Özellikle folik asit, D vitamini ve omega-3 yağ asitleri, Çinko, Selenyum, CoQ10 gibi fertilite destekleyici takviyeler yumurta sağlığını destekleyebilir, güvenle kullanabilirsiniz. Yumurtalık Uyarım Tedavisi’nden destek alabilirsiniz, bu tedavi yumurta üretimini artırmak için kullandığımız bir yöntem. Yumurtalık uyarım tedavisinde hormonal bazı ilaçları kullanarak yumurtalıkların daha fazla yumurta üretmesini teşvik edebiliyoruz. IVF (Tüp Bebek) veya diğer üreme prosedürleri için yumurta toplama işlemi öncesinde sıklıkla kullanılmaktadır. Hamilelik istiyorsanız 12 aylık denemeden sonra (veya 6 ay – 35 yaşın üzerindeyseniz) hala hamile kalamıyorsanız, olası sebeplerin belirlenmesi ve tedavi seçeneklerinin uygulanması için bir kadın doğum uzmanından destek almanız gerekir.” Erkekler için öneriler Açıkgözoğlu, baba olmak isteyen erkeklere de sperm kalitesini artıracak 10 besin önerisinde bulundu. Bunları; yaban mersini, yağsız dana eti, kabak çekirdeği, keçiboynuzu, somon, bitter çikolata, istiridye, yumurta, fındık, domates olarak sıraladı. Her bireyin farklı olduğunu ve bireyin özelinde tedavi seçeneklerinin de farklı olacağını ifade eden Açıkgözoğlu, “Rutin kontrolleri aksatmamak ve herhangi bir tedaviye başlamadan önce uzman bir doktora danışmak oldukça önemli” bilgilerini verdi.
Kütahya Kütahya’da 1 Temmuz-30 Eylül tarihleri arasında ormana giriş ve çıkışlar yasak Kütahya’da Orman Yangınları ile Mücadele Komisyonunca orman yangınlarını önleme çerçevesinde 1 Temmuz-30 Eylül tarihleri arasında ormana giriş ve çıkışların yasaklanması kararı alındı. Vali Musa Işın’ın başkanlığında toplanan Orman Yangınları ile Mücadele Komisyonunda Kütahya’daki 2024 yılı yangın önleme çalışmaları ve yangınlara karşı alınacak tedbirler karara bağlandı. Toplantıda, orman yangınlarını önleme kapsamında 1 Temmuz-30 Eylül tarihleri arasında ormana giriş ve çıkışların yasaklanması kararı alındı. “Anız ve Bitki Örtüsü Yakmak Yasak” Toplantıda alınan kararlara göre, anız yakanlar hakkında 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 20. maddesi gereği idari para cezası kesilecek, ormana 4 kilometre mesafede yakılan anızlar için 6831 sayılı kanunun 76. Maddesi 4. fıkrasına gereği yasal işlem yapılacak. 2872 sayılı Çevre Kanunun 20. inci maddesinin (l) bendine aykırı olarak anız yakanlara her dekar için 386,79 TL idari para cezası verilecek. Anız yakma fiilinin orman ve sulak alanlara bitişik yerler ile meskun mahallerde işlenmesi durumunda ceza beş kat arttırılacak. “Gönüllü Eğitimleri” Orman teşkilatınca lüzumlu görülen ilçelerde, yangın söndürme çalışmalarına katkıda bulunabilecek gönüllüler ve Sivil Toplum Örgütlerine, başvurmaları halinde gönüllü eğitimleri Orman İdaresince gerekli eğitimler verilecek ve yangın söndürme esnasında, yangın söndürme malzemesi desteği sağlanacak. Geçen yıl iki büyük yangınla karşılaşıldığını ve bu yangınlarda kahramanca mücadele eden Orman İşletme Şefi Murat Yıldırım’ın şehit olduğunu, dozer operatörü Hasan Hüseyin Türker’in ise gazi olduğunu hatırlatan Vali Işın, "Şehidimize tekrar Allah’tan rahmet, gazimize sağlık ve esenlikler diliyorum, Allah sağlığına kavuştursun” dedi. “580 teknik personel, 108 adet araç ve iş makinesiyle mücadele edeceğiz” Vali Musa Işın, 2024 yılında 580 teknik personel ve yangın işçisi, 108 adet araç ve iş makinesiyle yangınlarla mücadele edileceğini ve 33 adet orman gözetleme kulesinde kameralı gözetleme sistemi mevcut olduğunu belirtti. “TB2 İHA ve KORU431 helikopteri konuşlandırılacak” Vali Işın, yangın söndürme helikopteri Koru 431 ve İnsansız Hava Aracı (TB2 İHA)’nın da yangınlarla mücadelede önemli rol oynayacağını söyledi. Zafer Havalimanı’nda konuşlandırılacak TB2 İHA’nın 10.00-20.00 saatleri arasında uçuş ve gözetleme yapacağını belirten Işın, İnsansız Hava Aracı (TB2 İHA)’nın havada kalış süresinin 27 saat olduğunu kaydetti. Orman Bölge Müdürü Erdal Dingil “ 2024 yılının yangınsız bir sezon olması diledi.”