EKONOMİ - 18 Temmuz 2022 Pazartesi 13:05

Bakan Bilgin: 'Örgütlenme düzeyi hala çok düşük ve bu ciddi bir sorun'

A
A
A
Bakan Bilgin: 'Örgütlenme düzeyi hala çok düşük ve bu ciddi bir sorun'

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, “İşçi sendikalarının örgütlenme düzeyi hala çok düşük ve bu ciddi bir sorun. Batı’daki demokratikleşme sürecinin arkasındaki temel dinamizm budur” dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Uzaktan Çalışmada İş Sağlığı ve Güvenliği Çerçevesi: Sağlıklı ve Üretken Uzaktan Çalışma” konulu panele katıldı.

Burada yaptığı konuşmada Bilgin, “İnsan canından yaşama hakkından daha önemli hiçbir değer olamaz. Dolayısıyla çalışma hayatının en önemli varlığı olan insanın korunması herhangi bir şekilde değer biçilmeyecek bir özelliğe sahiptir. Bunun için yeni çalışma ilişkileri içerisinde çalışanların emekçilerin sağlığının korunması bizim görevimizdir. İnsan varsa diğer şeyler var, insan yoksa diğer şeylerin önemi yok” açıklamasında bulundu.

Uzaktan çalışmaya geçilebilmesi için 25 yıl sonrasının ön görüldüğünü hatırlatan Bilgin, “2018’den sonra zorunlu olarak pandemiyle birlikte bunların birçoğunu denemek durumunda kaldık. Dolayısıyla deneyince gördük ki aslında hem kamuda hem özel sektörde bu yeni çalışma ilişkilerinin devreye girmesi mümkünmüş ve gerekliymiş. Buraya nasıl geldiğimize bakmamız lazım” ifadelerini kullandı.

"Örgütlenme düzeyi hala çok düşük ve bu ciddi bir sorun"

Demokrasinin ‘d’ harfini seçimler olarak tanımladığının altını çizen Bilgin, “Sandığın siyasal süreci belirlemesidir ama bu sadece demokrasinin ‘d’sidir gerisi de örgütlenmedir. Sosyal örgütlenme, sendikalaşma düzeyidir. İşçi sendikalarının örgütlenme düzeyi hala çok düşük ve bu ciddi bir sorun. Batı’daki demokratikleşme sürecinin arkasındaki temel dinamizm budur. Bu dinamikten mahrum olduğu zaman batı demokrasilerinin nasıl çöktüğünü nasıl bozulmaya başladığını, etkisini kaybettiğinin birçok örneğini bugün de yaşıyoruz. Özellikle Batı Avrupa ülkelerinin yaşadığı krizin temelinde bunlar var” dedi.

"Önümüzdeki 25 yıl sonra 6 saat ya da daha az fiili çalışma gibi durumlar devreye girecek"

Bakan Bilgin, birçok ülkede çalışma saatlerinin düşürülmesine yönelik çalışmaların olduğunu vurgulayarak, “Geçtiğimiz günlerde İngiltere’de bu konuda pilot uygulama başlatıldı. Bunlar yaygınlaşacak. Önümüzdeki 25 yıl sonra 6 saat ya da daha az fiili çalışma gibi durumlar devreye girecek. Bunlar kaçınılmaz. Teknoloji fiziki emeği ikame ettikçe, teknoloji üretim sürecinin mekandan bağını kopardıkça bu değişmeler kaçınılmaz olacak. O halde bu değişimler meydana geliyor ama yeni sorunlar ortaya çıkıyor” şeklinde konuştu.

"Daha yapacağımız çok iş var"

3600 ek göstergenin geçen sene imzalanan toplu sözleşmede bunun kararının alındığını söyleyen Bakan Bilgin şunları söyledi:

“5.5 milyon kamu çalışanı ve emekçini kapsayan bir düzenleme yaptık. Bize düşen bütün bu olumsuz faktörlerinin insan üzerindeki negatif etkilerini ortadan kaldıracak tedbirler almak, düzenlemeler yapmak, yapısal düzenlemeleri yapmak. Bu yapısal ir reformdur. Asgari ücret düzeyinde bütün çalışanların asgari ücret düzeyindeki gelirlerini vergi dışarısında bırakmak Türkiye’nin 60 yıllık sloganaydı. Bunu gerçekleştirdik. Daha yapacağımız çok iş var. Sözleşmeli personel meselesi, geçici işçiler meselesi var.”

Mevlüt İşli - Hakan Karaduman
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Botulinum toksini uygulaması sonrası, sıcak banyo ve saunadan kaçının Dermatolog Hacer Köksal, botulinum toksini uygulamasının sadece estetik amaçlı değil bazı rahatsızlıkların tedavisinde de kullanıldığını, ancak etkisinin zayıflatılmaması için dikkat edilmesi gereken noktalar olduğunu vurguladı. Uzman Dr. Köksal, “Bu uygulamayı ister estetik ister tedavi amaçlı uygulatmış olanlar işlem sonrası belirli bir süre ağır egzersizlerden, sıcak banyo ve saunadan kaçınmalı, uygulama bölgesine masaj yapmamalı, yaptırmamalı” dedi. Acıbadem Kent Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Hacer Köksal son yıllarda kozmetoloji sektöründe en çok tercih edilen işlemlerden olan Botulinum toksini uygulaması ile bilgi verip, uyarılarda bulundu. Botulinum toksin uygulamalarını, hastane ortamında, uygun dozlarda ve Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı ilaç kullanımı ile yaptıklarını, bu şartları sağlamanın işlemin başarısında önemli olduğunu belirten Uzm. Dr. Köksal şöyle konuştu: “Botulinum toksini, yüzümüzdeki mimik kaslarını geçici olarak etkisiz hale getirir. Bu işlem, geri dönüşlü bir işlem olup, günümüzde en etkili kozmetik işlemlerden biri olarak kabul edilmektedir. Botulinum toksini uygulaması, danışanların mevcut asimetrilerini düzeltmek, düzenli uygulama ile mimik kullanımına bağlı kırışıklıkların oluşumunu engellemek ve yüze aydınlık bir görünüm kazandırmak amacıyla kullanılmaktadır. Ayrıca, botulinum toksini uygulamasıyla çiğneme kaslarının gücünü azaltmaktayız. Bu, gece uykuda diş sıkma problemi yaşayan hastalarımız için iyi bir tedavi seçeneğidir. 4 ay ara ile 3 kez yapıldığında oldukça faydalı sonuçlar alıyoruz. Güldüğünde diş etlerinin aşırı görünmesinden rahatsızlık duyan kişileri de memnun eden bir uygulama. Terleme tedavisinde ise botulinum toksini, koltuk altı, el ve ayak terlemesi gibi durumlar için oldukça etkili bir çözüm sunuyor.” “Etki süresi, kişiden kişiye değişiyor” Dermatolog Köksal, botulinum toksininin etki süresinin, kişiden kişiye değişiklik gösterse de ortalama 4 ay sürdüğünü, 6 ayda bir tekrar uygulama önerdiklerini söyledi. Bu uygulamanın hastane ortamında, uygun dozlarda ve Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı ilaç kullanımı ile yapılması gerektiğinin altını çizen Dr. Köksal, “Elbette ki deneyimli sağlık profesyonelleri tarafından yapılmalıdır. Kişilerin ihtiyaçlarına ve beklentilerine özel olarak tasarlanmış tedavi planları çerçevesinde gerçekleştirilmelidir. Her uygulama öncesi, detaylı bir cilt analizi ve danışanın medikal geçmişi göz önünde bulundurularak, en uygun tedavi yöntemi belirlenmelidir” diye konuştu. “Uyarıları mutlaka dikkate alın” Botulinum toksini uygulamalarının sadece estetik amaçlarla değil, aynı zamanda kronik migren tedavisi gibi bazı medikal durumlar için de tercih edilen bir tedavi yöntemi olduğunu kaydeden Köksal, uygulama sonrası için şu uyarılarda bulundu: “Uygulama sonrasında da tedavinin etkinliğini artırmak ve muhtemel yan etkileri minimize etmek için özel bakım önerilerine de uyulması gerekiyor. İşlem yaptıranlar uygulama sonrasında belirli bir süre ağır egzersizlerden kaçınmalı. Uygulama bölgesine masaj yapmamalı ve yaptırmamalıdır. Ayrıca saunaya girmemeli, sıcak banyo yapmamalıdır. Bu dikkatli yaklaşım, botulinum toksini uygulamalarından en iyi sonuçların alınmasını sağlamak için kritik öneme sahiptir.”