GENEL - 18 Kasım 2018 Pazar 03:00

İnegöl’de sessiz tepki

A
A
A
İnegöl’de sessiz tepki

İnegöl Ahıska Türkleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Ahıska Türkleri’nin sürgün edilişinin 74.

İnegöl Ahıska Türkleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Ahıska Türkleri’nin sürgün edilişinin 74. yıldönümü münasebetiyle sıfırlanan hayatlar için sessiz yürüyüş düzenledi.



Yürüyüşle başlayan anma programı belediye önünden başlayıp Anıtta sona ererken; soğuk havaya rağmen yüzlerce Ahıskalı ellerinde Türk bayraklarıyla yürüdü. Sessiz yürüyüşün ardından Atatürk Anıtında anma programı gerçekleştirildi. Saygı duruşu sonrası İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan program, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle devam etti. Dernek Başkanı Mehmet Taş, Ahıskalılar için 14 Kasım 1944 tarihinin ayrılığın, hasretin, ve özlemin parçalanmışlığın başladığı tarih olduğunu söyledi. Ahıska Türklerine uygulanan sürgünün 74. Yıldönümü olduğunu belirten Başkan Taş, “Zulmün ve acının yıldönümü. Tarihte keşke hiç yaşanmasaydı diyeceğimiz günlerden bir gündür bu gün. Her Ahıskalı aile mutlaka bu yolculukta akrabasını, hısımını kaybetmiştir. Hiçbir suçları olmayan masum ve günahsız yaşlılar, kadınlar, sebiler insanlık dışı bir şekilde yurtlarından sökülüp atıldı. Hayvanlar ahırlarda, ekmekler sacın üzerinde kalmış. Ahıskalılar 74 yıl önce 1944 yılının 14 Kasımında bir gece vakti, ne olduğunu bile anlamadan, nereye gittiklerini dahi bilemeden bir meçhule doğru yola çıkarılmışlardır.” “3 gün içerisinde Ahıska ve çevresinden toplanan 92 bin 307 kişi Orta Asya’ya, Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan’a sürgün edilmişlerdir. Sürgün edilenlerden 45 bin 985’i çocuk, 18 bin 923’ü yaşlı, 27 bin 399’u ise kadındı. Yaklaşık 40 gün süren yolculuk sırasında açlık, soğuk ve hastalıktan 12 bin 859 kişi hayatını kaybetmiştir. 14 Kasım günü biz Ahıskalılar için zulmün, acının ve vatansız kalmanın, açlıkla, ölümle imtihanın 74. yıldönümüdür. Sürüldükleri ülkelerde yerel halklarla uyumlu ve barış içerisinde yaşayan Ahıska Türkleri, 4 Haziran 1989 yılında Ferganada Özbeklerin saldırıları sonucunda yeni bir sürgüne, yeni bir göçe maruz kalmışlardır.” “Yine hayatlarına sıfırdan başlamışlar. Ahıska Türkleri; Rusya, Ukrayna ve Azerbaycan’a yeniden göç etmek zorunda bırakılmışlardır. Oradan da ABD’ye göç ederek, üç defa sürgüne uğrayan bir halk olmuşlardır. Bu koşullar; 1944 Ahıska Sürgünü’nü yaşayanlar için önemli bir travma olmuştur. Ahıska Türkleri yıllar içinde bu travmayı atlatmayı ve yeni hayatlar kurmayı başarmışlardır. Sürgünle yok edilmeye çalışılan bir millet toparlanarak, zorlukları yenerek, birlik ve beraberliğini sağlamıştır. 74 yıldır örf ve adetlerini, kültürünü, dilini ve dinini unutmadan bu değerleriyle yaşayan bir halk olmuştur. Yaşadıkları ülkelerin halkıyla kardeşçe yaşayan, ülkelerine ekonomik katkı sağlayan ve aynı zamanda çalışkan bir millet olarak anılmıştır.” “Bizler şunu çok iyi biliyoruz ki, mazlumun ve mağdurun tem hamisi Türkiye’dir. Allah ülkemize birlik, beraberlik, güç kuvvet versin. Başta sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, tüm devlet büyüklerimize milleti ve ülkesi için hayırlı çalışmalar nasip etsin. Bu duygularla 74.yı1 önce sürgününde ve sonrasında hayatlarını kaybeden aziz şehitlerimizi saygıyla anıyorum. Allah rahmet eylesin, mekanları cennet olsun. Rabbim ülkemizi ve milletimizi bu gibi acılardan saklasın. Çok değerli halkımıza bundan sonraki hayatlarında sağlıklı huzurlu ve mutlu olmalarını diliyorum. Bizleri bu hüzünlü günümüzde yalnız bırakmadığınız için teşekkür ediyorum” diye konuştu.


Dünya Ahıska Türkleri Birliği Genel Sekreteri Fuat Uçar ise Sürgünü hafızalarda canlı tutmak için anma programları düzenlendiğini belirterek, “Sürgün; vatandan, arkadaştan ayrılığın adıdır ve insanlık suçudur. 1944’de bir karanlık sayfa açılmış. Ahıska çok uzak bir yer değil. Osmanlı toprakları içerisinde şuanda Gürcistan toprağı içerisinde olan ve Posof’un hemen yanında olan bir yer. Edirne anlaşması ile o topraklar Sovyetler Birliğine terk ediliyor ve halkımızın çilesi o zaman başlıyor. Savaş döneminde hiç askere almayan o rejim, savaş başlar başlamaz bizim 40 binden fazla insanımızı askere alıyor ve 26 bini bir daha dönmüyor. 1944’de karar alınıyor ve 1 gecede bizleri sürgün ediyorlar” dedi.


Belediye Başkanı Alper Taban da “Benim temennim, tarihi bilgiyi arttırmak lazım, gelecek nesillere aktarmak lazım. Bugün yapmış olduğunuz faaliyet, bu acıyı ve eziyeti tüm şehrimizde duyulmasını arzu ediyoruz. Böylesi acılar hiç yaşanmasın diliyorum. Bu uğurda hayatını kaybeden ve şehit olanlara Allah’tan rahmet diliyorum” dedi. Konuşmaların ardından anıttaki anma programı DATÜB Gençlik Kolları tarafından hazırlanan sürgünü anlatan video gösteriminin izlenilmesi ile son buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.