ÇEVRE - 29 Mart 2024 Cuma 14:46

Karacabey Boğazı’nda deniz suyu kalitesi artacak

A
A
A
Karacabey Boğazı’nda deniz suyu kalitesi artacak

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin BUSKİ marifetiyle Karacabey Boğazı’ndaki su kalitesinin artırılması amacıyla geçen yıl temelini attığı Karacabey Yeniköy Atık Su Arıtma Tesisinde inşaat hızla sürüyor.


Sağlıklı bir kentin ancak sağlıklı bir altyapı üzerine inşa edilebileceği prensibiyle altyapı yatırımlarını hız kesmeden sürdüren Bursa Büyükşehir Belediyesi, atık su arıtma konusunda da örnek yatırımları hayata geçiriyor. İçme suyundaki kayıp kaçak oranını yüzde 20’lerin altına indirerek bu konuda Türkiye’de lider konumunda olan Büyükşehir Belediyesi, atık suların arıtımı ve geri kazanımı için arıtma tesisi sayısını her geçen gün artırıyor. Karacabey’de yıllardır beklenen Yeniköy Atık Su Arıtma Tesisinin temeli Büyükşehir Belediyesi tarafından Mart 2023’te atılmıştı. Karacabey ilçesi Boğaz, Bayramdere ve Kurşunlu yerleşimlerine hizmet verecek tesisteki inşaat çalışmalarının Ağustos 2024’te tamamlanması hedefleniyor. Günlük 4 bin 400 metreküp kapasiteye sahip olacak tesis, AB standartlarında ileri biyolojik kentsel arıtma prosesine uygun bir şekilde hizmet verecek. Tesiste arıtılmış sular, ultraviyole dezenfeksiyondan sonra derin deşarjla Marmara Denizi’ne verilecek. Böylelikle mavi bayrağın dalgalandığı Karacabey Boğazı’nda deniz suyu kalitesi daha da artacak.


“Hızlı adımlar atıyoruz”


Arıtma tesisi yatırımlarının ülkenin geleceği için büyük önem taşıdığını hatırlatan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Geçen senelerde büyük bir müsilaj problemi ülke gündemine geldi. Bunun bir daha olmaması ve denizlerimizi daha temiz hale getirmek için ilgili tüm illerle Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinasyonunda toplantılar yapılmıştı. Var olan çalışmalarımızı bizde gözden geçirerek gerekli adımları hızla atmaya devam ettik. Arıtma tesisimiz AB standartlarında ileri biyolojik kentsel arıtma prosesine uygun bir şekilde hizmet verecek. Tesiste arıtılan sular, ultraviyole dezenfeksiyondan sonra derin deniz deşarjıyla Marmara Denizi’ne verilecek. Karacabey longoz ormanları ve Marmara Denizini korumak için üzerimize düşeni büyük bir titizlikle yapmaya devam edeceğiz” dedi.


Kocaçay Deltası hayat bulacak


Karacabey Yeniköy Atık Su Arıtma Tesisinin hizmete girmesiyle, Karacabey’in yaklaşık 25 kilometre kuzeyinde, Marmara Denizi’nin güney kıyısında yer alan Kocaçay Deltası’nın da hayat bulacağını vurgulayan Başkan Aktaş, deltanın denize döküldüğü yerde oluşmuş lagünler, subasar ormanları ve geniş kumullar içermesiyle doğal yaşam açısından büyük önemi bulunduğunu da sözlerine ekledi.



Karacabey Boğazı’nda deniz suyu kalitesi artacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van İranlı turizmciler Akdamar Adası’na hayran kaldı VAN (İHA) – Van’daki turizm acenteleri tarafından düzenlenen bilgilendirme programı çerçevesinde Van’a gelen İranlı turizmciler, Akdamar Adası’na hayran kaldı. Turizm acenteleri, seçim sürecinde yaşanan olaylardan dolayı tedirginlik yaşayan İranlı acentelere yönelik bilgilendirme programı düzenledi. 3 günlük info çerçevesinde Van’a davet edilen İranlı acente ve tur operatörlerine kentin tarihi güzellikleri tanıtıldı. Van Kalesi, Van Müzesi ve Akdamar Adası başta olmak üzere birçok tarihi yeri ziyaret eden İranlı acente temsilcileri, ayrıca şehir merkezi ve otellerini de gezdi. İnfo ile ilgili açıklamada bulunan turizmci Ebubekir Zirek, “Özellikle son zamanlarda Van’da yaşanan olumsuz olaylardan dolayı ilimize gelen turist sayısında azalma oldu ve bu pazar payının başka illere yöneldiğini gördük. Bizde bu kapsamda bir hafta arayla ikinci infomuzu yaptık. Bu infoda İran’ın bütün şehirlerinden gelen acenteleri buraya getirip, Van’ın ören yerlerini, otellerini ve Van’ın güzellilerini tekrar anlattık. Burada herhangi bir olayın olmadığını ve turizmin çok güzel geçtiğini göstermek için böyle bir çalışma yaptık” dedi. Üç gün boyunca Van’ı gezen İranlı acente yetkilileri ise özellikle ilk defa gördükleri Akdamar Adası’na hayran kaldıklarını belirttiler. Akdamar Adası’nın ismini duyduklarını ancak bu kadar güzel olduğunu bilmediklerini belirten İranlı acente temsilcileri, iki ülke arasında turizmin daha da gelişmesi için gerekli çalışmaların yapılacağını söylediler.
Denizli Tapusuz köyde 57 yıl sonra gelen mülkiyet sevinci Denizli’nin Buldan ilçesinde 1967 yılında baraj yapılacağı gerekçesiyle taşınan 400 nüfuslu 90 haneli Derbent Mahallesi sakinleri, aradan geçen 57 yıl sonra tapularına kavuşmanın sevincini yaşadı. 1967 yılında dönemin Adalet Partisi (AP) iktidarında Derbent köyüne sulama barajı yapılması kararı alındı. Baraj yapılacak olmasından dolayı Derbent Mahallesi baraj alanı içerisinde yani su altında kaldı. Dönemin bakanlar kurulu kararı ile mahallenin baraj alanı dışına taşınması kararı alındı ve uygulandı. Mahalle alınan kararla birlikte baraj alanının yaklaşık 10 kilometre dışından yeniden kuruldu. Mahalle, Fatıma Bağcı isimli şahıstan alınan 46 dönüm arazi üzerine yeniden kuruldu. Fakat farklı gerekçelerden tapunun devir teslim işlemi gerçekleşmedi ve arazi sahibi Bağcı İzmir’e taşındı. Aradan geçen süre içerisinde Bağcı ve eşi vefat edince belli bir süre sonra da arazi hak sahibi olmadığı için hazine arazisi olarak tapulandırıldı. Aradan seneler geçmesine rağmen mahalledeki 90 yapı ve tarım arazilerinin tapuları çıkarılamadı. 2020 yılında yıllardır devam eden tapu sorununu kamuoyu gündemine getiren dönemin mahalle muhtarı Yaşar Öz, “Devir etmek isteyen vatandaşlarımız var. Devir teslim işlemlerini tapu olmadığı için yapamıyorlar. Bu mağduriyetin bir an evvel çözülmesini devlet büyüklerimizden talep ediyorum. Köyümüzde camimiz, sağlık ocağımız, okulumuz hepsi var. Devlet kurumu olarak kurumlarımız var ama bir türlü tapumuz yok. Köyün tapusunu bir an evvel alınmasını talep ediyorum” derken; köyün eski yerleşim yerinden bu yana olan süreci anlatan Mustafa Akten ise “Bu derbent köyümüz 1967 yılında inşaatı biten derbent barajı sonrasında köyümüz buraya geldi. Köyümüz buraya gelmeden önce köy muhtarlığı aracılığıyla üzerinde bulunduğumuz tarla köy muhtarlığı tarafından Buldan’da ki bir şahıstan alındı. Tarlanın tapu işlemleri çeşitli gerekçelerden alınamadı. Daha sonraki yıllar içerisinde diğer muhtarlarda bu sorunu çözemediler. Ancak köyümüzde gerekli olan tüm devlet hizmetleri müracaatlar sonucu olarak geld. Köyümüz var olduğu halde seçimlerde de oy kullandığımız, vergilerimizi de verdiğimiz halde bir türlü köyümüzün tapusu verilmedi. Şu anda da yeni muhtarımız tapuların alınması için gerekli müracaatlarını yapıyor. Bu işlemlerin bir an önce bitirilmesi gerektiği kanaatindeyiz. 53 yıldır köyümüzdeki insanlar mağdur durumdadır. Tapular 53 yıldır alınamadı. Bir türlü köyümüzün tapuları verilmedi. Hazineye geçirildi. Geçmiş dönem muhtarlara kolaylık olur diye ‘hazineye geçsin’ demişler. Tüm ilgililerin bu konuyu göz önünde bulundurarak köyümüzün mağduriyetini gidermek için tapuları bir an öncesi vermeleri gerekmektedir diye düşünüyoruz” ifadelerini kullanmıştı. Tapu sorunu 57 yıl sonra çözüldü Yaklaşık 400 kişinin yaşadığı, oy kullanılan, vergi verilen hatta okul, sağlık ocağı ve cami gibi devlet kurumlarının bulunduğu köydeki tapu sorunu nihayet mutlu sonla noktalandı. Yaklaşık 88 hak sahibi vatandaş, 57 yıldır yaşadıkları sorunun çözüme kavuşturulmasının ardından tapularını almaya hak kazandı. Buldan Belediye Başkanı Mehmet Ali Orpak, Buldan Tapu Müdürlüğünde hak sahibi vatandaşların tapularını almalarının sevincine ortak oldu. Yıllardan bu yana çekilen sıkıntıların sona ermesinden dolayı büyük sevinç yaşadığını dile getiren Başkan Orpak, “Yılların tapu sorunu artık çözüme kavuşmuştur. Bende vatandaşlarımız gibi bu sorununun çözülmesinden dolayı mutluyum. Artık vatandaşımız kendi evinde barkında, daha mutlu ve daha refah içinde yaşayacaktır. Tapularımız Buldan’ımıza ve Derbent Mahallemize hayırlı uğurlu olsun” dedi.
Siirt Siirt’te yapılıyor, İstanbul, İzmir, Mersin’de yoğun talep görüyor Siirt’te peynir sezonunun başlamasıyla birlikte yayla peynirine talep arttı. Vatandaşlar kilolarca koyun peynirini alarak kış hazırlığı yapmaya başladı. Siirt’te yapılan yayla peynirinin İstanbul, İzmir ve Mersin’de yoğun talep gördüğü belirtildi. Her yıl ilkbahar mevsimiyle birlikte göçerler tarafından yaylalarda üretilen Siirt’in yöresel peyniri, bu yıl da tezgahlardaki yerini aldı. Peynir sezonunun başlamasıyla birlikte satışların arttığını belirten peynirci Ahmet Toprakçı, "Peynir göçer peyniridir. Kışlık peyniri burada satıyoruz ve herkes kış için peynir alıyor. Kimi 50, 100, 150, 200 kilogram peynir alıyor. Bizim Siirt peyniri meşhurdur. Hepsi koyun peyniridir, göçerlerindir. Çemikari Pervari tarafından geliyor. Tabi şimdi havalar daha sıcak olmamış ama 20 gün 1 aya kadar bütün peynir satılıp biter" dedi. "İl dışından çok yoğun talep var" İl dışından da peynire yoğun talep olduğunu söyleyen Toprakçı, "İzmir’e, İstanbul’a, Ankara’ya, Mersin’e her yere gidiyor bu peynir. Bizim peynir bir numara çok kalitelidir. Kışlık herkes alıyor bunu. Biz de burada satıyoruz. Yayladan gelen peyniri biz buradan satıyoruz. Kışlık peyniri bazıları yer altına koyuyorlar, bazıları ise soğuk hava deposuna koyuyorlar. Şu anda kilosu 130 TL ama yaz ilerledikçe 200 TL’ye kadar da çıkabilir’’ şeklinde konuştu. Peynir almaya gelen Yasin Toprak, "Peyniri her sene alıyoruz. Market peyniri yenmiyor. Yazın alıp kışın yiyoruz. Fiyatı da 130 TL uygundur. Bu taze peynirdir. 20 veya 25 kilo alıyoruz. Yazın alıyoruz, kışın tüketiyoruz’’ diye konuştu.