KÜLTÜR SANAT - 18 Ekim 2017 Çarşamba 12:02

Mario Levi: “Dünyaya tahammül edebilmek için yazıyorum“

A
A
A
Mario Levi: “Dünyaya tahammül edebilmek için yazıyorum“

Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği Edebi Kazılar’a konuk olan Mario Levi, bu dünyaya tahammül edebilmek için yazdığını söyledi.

Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği Edebi Kazılar’a konuk olan Mario Levi, bu dünyaya tahammül edebilmek için yazdığını söyledi.


Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü’nün Akkılıç Kütüphanesi’nde gerçekleştirdiği söyleşiye katılan yazar Mario Lev, “Yanlış Tercihler Mahallesi” adlı kitabı üzerine konuştu. Bursa’nın hayatında ayrı bir önemi olduğunu söyleyen Levi, konuşmasına Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Beş Şehir kitabında yer alan ‘Bursa İstanbul’un dibacesidir’ sözüyle başladı. Levi, “Ahmet Hamdi Tanpınar Beş Şehir kitabında bu beş şehir arasına Bursa’yı da koyar ve orada şöyle bir cümle kurar ‘Bursa İstanbul’un dibacesidir’ yani önsözüdür demek ister. Bu Bursa’ya vermiş olduğu önemi çok güzel anlatan bir cümledir. Buna hep inandım ve bu cümlenin hep etkisi altında kaldım. Bursa’ya gelirken de hep taşıdım bu cümleyi” dedi.


Yazmak için iki sebebi olduğunu söyleyen Levi, “Birinci sebebim, anlatmayı, hayal kurmayı ve yalan söylemeyi çok sevdiğim için yazıyorum. İkincisi bu dünyaya tahammül edebilmek için yazıyorum. Aksi halde Sait Faik’in ‘Haritada Bir Nokta’ hikayesinde dediği gibi deli olacaktım” ifadelerini kullandı.


Edebiyat anlayışının klasik roman anlayışına çok yakın olduğunu söyleyen Levi, “Ama şunu da biliyorum artık Balzac, Dickens, Tolstoy, Dostoyevski gibi roman yazamayacağımızı düşünüyorum. İşte bu sebeple de bir arayışa çıktım. Ben kendime göre herhangi bir edebiyat ekolüne bağlı olmaksızın, klasik romana olan bağlılığımın yanı sıra bazı arayışlara çıkıyorum. Kimleri bu romanlarda büyülü gerçekçiliğin izleri olduğunu söylüyor, kimileri post modern izler buluyor, ama benim hiç öyle bir derdim yok. Ben sadece arıyorum, bunun teşhisini koymak başkalarına kalmış bir şey. Teşhis koyamam kendim için” diye konuştu.


Kaybedişlerin aynı zamanda kazanma anlamına geldiğine inandığını söyleyen Mario Levi şöyle devam etti:


“Biz yazarlar sadece ve sadece keşif yolculuğuna çıkıyoruz. Yanlış Tercihler Mahallesi kitabına gelince bunu söylemek çok zor. En büyük yanlış tercihim yazar olmaktı diyebilirim, ama bunu söylemek istemiyorum. Şunu söyleyebilirim; hayatımız zaman zaman kaçırılan bazı fırsatlarla doludur. Bir gün gelir keşke şunu yapsaydım dersiniz, vakit varsa toparlanmak için imkânınız var demektir, ama o imkân yoksa size sadece hatırlamak ve hatırladıklarınızla yaşamak kalır. Benim geçtiğimiz yıl başka bir aleme göçen babamla aramda hep bir mesafe oldu ve hiçbir zaman oturup birer dost gibi konuşamadık. Bu mesafe hiçbir zaman kapanmadı. Vefat ettiği gün hastanede kendisini görmek istedim ve birden bire ağladığımı fark ettim, ama babamı bir daha göremeyeceğime üzülmüyordum, babamla yaşayamadıklarımıza ve bir daha yaşayamayacaklarımıza. Zaman zaman kendime şunu söyledim acaba ben bir adım atsaydım, mesafeliliği ben de tercih etmeseydim daha mı iyi olurdu bunu ben de bilmiyorum. Ama şu çok kesin yaşadıklarımız kadar yaşayamadıklarımızın bizde bıraktığı izler de aynı zamanda ilham vericidir ve yeni hikayeler bulmamız için bize imkan tanır. Bu anlamda kaybedişler vardır ve ben kaybedişlerin aynı zamanda bir kazanma anlamına geleceğine inananlardanım.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.