YEREL HABERLER - 25 Ocak 2015 Pazar 14:39

Minik Kalplerden Büyük Yardım

A
A
A
Minik Kalplerden Büyük Yardım

Yunuseli Anaokulunda eğitim gören 4-5 yaş grubu öğrencileri, önemli bir sosyal sorumluluk projesine imza attı. Minik öğrenciler, Osmangazi Belediyesi Sahipsiz Hayvanlar Doğal Yaşam Ve Tedavi Merkezi’ndeki hayvanlar için süt ve mama yardımında bulundu.
Yunuseli Anaokulu öğrencileri, düzenlemiş oldukları ‘Sokak Hayvanları Aç Kalmasın’ kampanyası kapsamında, biriktirdikleri harçlıklarıyla almış oldukları 200 paket süt ve 50 paket kuru mama ile Osmangazi Belediyesi Sahipsiz Hayvanlar Doğal Yaşam Ve Tedavi Merkezi’ni ziyaret etti. Sahipsiz hayvanların beslenmelerine katkıda bulunmak amacıyla aldıkları besin malzemelerini barınak yetkililerine teslim eden çocuklar, bazı hayvanları ise elleriyle besledi.
Yunuseli Anaokulu Müdür Yardımcısı Leyla Kılıç, “Sokak hayvanları aç kalmasın sloganıyla yola çıktığımız kampanyamıza, okulumuzdaki tüm öğrencilerimiz destek verdi. Sokak hayvanlarının beslenmelerine katkı sağlamak için 200 paket süt ve 50 paket kuru mama alarak, Osmangazi Belediyesi Sahipsiz Hayvanlar Doğal Yaşam Ve Tedavi Merkezi’ne teslim ettiler. Bir eğitimci olarak tüm diğer okullarda da bu tarz kampanyaların düzenlenmesini ve sahipsiz hayvanlara destekte bulunulmasını temenni ediyorum. Bu kampanyalar, çocuklara hayvan sevgisinin aşılanmasını da sağlıyor. Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’a da, sahipsiz hayvanların bakımı ve beslenmeleri konusunda yürütmüş olduğu çalışmalardan dolayı teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi.
Almış oldukları süt ve kuru mamaları Sahipsiz Hayvanlar Doğal Yaşam Ve Tedavi Merkezi yetkililerine teslim eden anaokulu öğrencileri, daha sonra barınağı gezerek, hayvanları sevdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sürdürülebilirlik gastronomide prestijin yeni ölçütü oluyor Biruni Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Elif Zeynep Özer, gastronomi dünyasında başarı kriterlerinin değiştiğini belirterek, "Artık yalnızca lezzet ve teknik ustalık değil; çevresel, etik ve toplumsal sorumluluk da üst düzey gastronominin ayrılmaz bir parçası olarak görülüyor" dedi. Dr. Öğr. Üyesi Elif Zeynep Özer, yaptığı değerlendirmede üst düzey gastronomi anlayışının önemli bir dönüşümden geçtiğini vurguladı. Uzun yıllar boyunca gastronomide mükemmeliyetin yıldızlarla tanımlandığını ifade eden Özer, günümüzde bu yaklaşımın sürdürülebilirlik ekseninde yeniden şekillendiğini söyledi. "Sürdürülebilirlik artık bir iletişim dili ya da pazarlama söylemi değil, mutfağın günlük işleyişine entegre edilen somut bir performans alanı" diyen Özer, yerel ve mevsimsel ürün kullanımı, gıda israfının azaltılması, enerji ve su yönetimi gibi kriterlerin restoranlar için temel kalite göstergeleri haline geldiğini kaydetti. "Yüksek gastronomi, yüksek tüketim anlamına gelmek zorunda değil" Üst düzey gastronomi mutfaklarının çoğu zaman yoğun kaynak tüketimiyle özdeşleştirildiğini belirten Özer, bu algının değiştiğine dikkat çekti. Dr. Öğr. Üyesi Elif Zeynep Özer "Üst düzey mutfak ile çevresel ve etik duyarlılık arasında zorunlu bir çatışma yok. Doğru planlanan mutfaklar sorumlu olabilir. Bu yaklaşım, restoranları yalnızca tüketim odaklı deneyim alanları olmaktan çıkarıp, sektöre örnek olan yapılar hâline getiriyor" ifadelerini kullandı. Gastronomi turizminde yeni beklenti Sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımın gastronomi turizmini de etkilediğini dile getiren Özer, "Bugünün ziyaretçisi sadece ne yediğini değil, yediği ürünün kaynağını ve çevresel etkisini de sorguluyor. Kaynağını bilen bu yeni tüketici profili, destinasyonların etik ve değer temelli bir gastronomi kimliği kazanmasında belirleyici oluyor" diye konuştu. Türkiye seçkisinde sürdürülebilirlik vurgusu Michelin Rehberi Türkiye’nin 2026 seçkisinde farklı şehirlerin aynı çatı altında toplanmasının, ülkenin gastronomik çeşitliliğini daha görünür kıldığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Elif Zeynep Özer, sürdürülebilirlik odaklı restoran sayısındaki artışın da dikkat çekici olduğunu söyledi. Dr. Öğr. Üyesi Elif Zeynep Özer, Michelin’in resmi duyurularına da dikkat çekerek, "2026 Türkiye seçkisinde sürdürülebilirlik kriterleri kapsamında Yeşil Yıldız dört restorana verildi. Michelin Rehberi’nin genel değerlendirmesinde ise Türkiye genelinde Yeşil Yıldızlı restoran sayısının 13 olduğu, 2026 seçkisinde bu restoranlardan 4’ünün ilk kez listeye dahil edildiği görülüyor. Bu tablo, sürdürülebilirliğin gastronomi alanında artık istisnai değil, giderek standartlaşan bir kalite ölçütü haline geldiğini gösteriyor" ifadelerini kullandı.
Bilecik Bilecik, Yenilikçi Modeller Yarışması’nda Türkiye birincisi oldu Bilecik, Yenilikçi Modeller Yarışması’nda Türkiye birincisi olarak ödül aldı. EPALE Projesi kapsamında ‘Öğrenme alanlarının dönüşümü yoluyla hayat boyu öğrenme’ temasıyla düzenlenen Yenilikçi Modeller Yarışması’nda, 270 başvuru arasından Bilecik birincilik ödülüne layık görüldü. Yapay zekâ uygulamalarıyla geleceğin öğrenme ortamlarını tasarlamayı hedefleyen ve bu yaklaşımları hayat boyu öğrenme politikalarıyla ilişkilendirerek ‘Geleceğin hayat boyu öğrenme merkezi’ vizyonuna dönüştüren proje; yenilikçilik, sürdürülebilirlik ve kapsayıcılık kriterleri doğrultusunda değerlendirildi. Yarışmada birinciliği Bilecik Bozüyük Halk Eğitimi Merkezi elde ederken, Tokat Almus Halk Eğitimi Merkezi ikinci, Şanlıurfa Halfeti Halk Eğitimi Merkezi ise üçüncü oldu.Elde edilen başarıyla Bilecik’in hayat boyu öğrenme alanındaki yenilikçi yaklaşımı bir kez daha tescillenmiş oldu. Bilecik İl Milli Eğitim Müdürü Serdal Şimşek, "270 başvuru arasından Türkiye birinciliğine layık görülmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Yapay zekâ destekli öğrenme ortamlarını, hayat boyu öğrenme vizyonumuzla buluşturan bu çalışmada emeği geçen başta projenin mimarı Hakan Yandım olmak üzere tüm ekip arkadaşlarımıza ve paydaşlarımıza teşekkür ediyorum. Hayat boyu öğrenme alanında yenilikçi ve sürdürülebilir modeller üretmeye kararlılıkla devam edeceğiz" dedi.
Denizli Engelsiz yazar okuyucularıyla bir araya geldi Denizli’nin Kale ilçesinde doğuştan yürüme engelli olan ve "Engelsiz Yazar" kimliğiyle tanınan Gökhan Sağıt, büyük beğeni toplayan dört şiir kitabını okuyucuları için imzaladı. Denizli’nin Kale ilçesinde yaşayan 35 yaşındaki Gökhan Sağit’in engelli olduğu, yaklaşık 2 yaşına kadar fark edilemedi. Hayatının erken dönemlerinden itibaren zorluklarla karşılaşmasına rağmen, hiçbir zaman engeline takılmayan Sağit, yazma tutkusu ve hayalleriyle şiir kitapları yazmaya devam ediyor. Edebiyat dünyasında "Engelsiz Yazar" olarak tanınan Sağit, bugüne kadar yayımladığı dört şiir kitabıyla dikkatleri üzerine çekti. "Mucize Dizeler", "Bir Engellinin Yüreğinden Şiirler" "Bir Engellinin Yüreğinden Şiirler2" ve son olarak "Sonsuz Düşlerim" adlı kitaplarıyla hem duygularını hem de yaşam mücadelesini şiirle anlatan Sağit, Denizli Kitap Fuarında okuyucularıyla bir araya geldi. Sağit, okurlarıyla birebir buluşmanın mutluluğunu yaşadı. Son şiir kitabı Sonsuz Düşlerim’i 7 ayda yazdığını belirten Sağit, "Hayatım boyunca birçok zorlukla karşılaştım ama hiçbir zaman umudumu kaybetmedim. Çünkü biliyordum ki; düşü olan insanın yolculuğu da olur. Ben de hayallerime tutundum, kelimelere sarıldım, engelleri değil, umutları yazdım. Ben engelime takılmadım, canım yandığında susmadım ve yolum zorlaştığında dönmedim. Kelimelerle yürüdüm, umutla direndim ve 4 kitap bıraktım bu hayata. Okuyan herkes bilsin; inanan bir yürek için hiçbir engel aşılmaz değildir. Yazmaya ve umudu paylaşmaya devam edeceğim" dedi.