GENEL - 18 Mayıs 2018 Cuma 12:27

Otağ sohbetlerinde Kudüs konuşuldu

A
A
A
Otağ sohbetlerinde Kudüs konuşuldu

Yıldırım Belediyesi’nin Otağ sohbetlerine konuk olan tarihçi yazar Yavuz Bahadıroğlu, Türkiye’nin Kudüs’te yaşanan zulme sessiz kalmayacağını söyledi.

Yıldırım Belediyesi’nin Otağ sohbetlerine konuk olan tarihçi yazar Yavuz Bahadıroğlu, Türkiye’nin Kudüs’te yaşanan zulme sessiz kalmayacağını söyledi.


Yıldırım Belediyesi, ramazan etkinlikleri kapsamında düzenlenen ‘Otağ Sohbetleri’nde tarihçi yazar Yavuz Bahadıroğlu’nu ağırladı. Etkinliğe katılan Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali, İslam coğrafyasının zor bir süreçten geçtiğini ifade ederek, “Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi Müslümanların kutsal günlerinde bu yılda İsrail zulmü Filistin’de Kudüs’te tekrarlanıyor. İslam âleminin kutsal mekanlarına, mübarek günlerine her türlü saygısızlık yapılıyor. Bu zulme karşı emperyalizmin kuklalarına dönüşen sözde Müslüman ülkeler seyrediyor, sadece Türkiye’nin sesi çıkıyor” dedi.


İslam ülkelerinin zulüm, baskı altında olduğunu, her zaman olduğu gibi emperyalizmin ve ona yön veren şeytani aklın hedefinin İslam coğrafyası olduğunu hatırlatan Başkan Edebali, “İslam medeniyetinde işgal ve zulüm yoktur. Müslümanlar asırlar boyunca fethettikleri coğrafyalara, hak adalet hoşgörü götürmüşler, farklı milletlerden ve inanışlardan insanların kutsal değerlerini yaşamalarına müsamaha göstermekle kalmamışlar, destek olmuşlardır. Emperyalizm ve onun temsilcisi batı medeniyetinin ise insan hakları özgürlük diye başlattığı Arap Baharı, Müslümanlar için kara kışa dönüşmüştür. Sadece Irak’ta 1 milyon insan öldürüldü. Bu gün Müslümanların Mescid-i Nebi, Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksa gibi en önemli üç kutsal mekanı dahi işgal altındadır. Müslümanlar bu durumdayken, bizim rahat uyumamız sessiz kalmamız mümkün değil. Dün olduğu gibi bugünde yarında Müslümanlara ve mazlumlara karşı yürütülen planlı zulmün işgalin karşısında olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.


Kudüs’te 1. Dünya Savaşı öncesinde yaşananların planlı bir şekilde tekrarlandığını aktaran tarihçi yazar Yavuz Bahadıroğlu ise bu zulme tek karşı çıkan ülke olan Türkiye’nin yalnızlaştırılmaya çalışıldığını söyledi. Emperyalizmin en büyük hedefinin oyunlarını bozmaya çalışan Türkiye olduğunu dile getiren Bahadıroğlu, “Kudüs’te yaşananlara, Müslümanlara uygulanan zulme karşı durmak bizim boynumuzun borcu. Niğbolu’da, Varna’da, Çanakkale’de, Sakarya’da, Kıbrıs’ta, Afrin’de yüzyıllardır oynanan oyunları bozan kan aynı kan, iman aynı imandır. İşte bu gün tüm mazlumların gözü, umudu bu oyunları bozan Selçuklunun Osmanlının torunlarındadır” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.