ÇEVRE - 17 Mayıs 2024 Cuma 10:28

Zeytin ağaçları yeni yerine taşındı

A
A
A
Zeytin ağaçları yeni yerine taşındı

Ağaçların korunması konusunda farkındalık oluşturmak isteyen Nilüfer Belediyesi ile Bursa Yazarlar Derneği, öğrencilerle birlikte ağaç dikim projesi gerçekleştirdi. Daha önceden istimlak edilen 43 zeytin ağacı, Ürünlü Mahallesi’nde 2 dönümlük alana nakledildi.


Nilüfer Belediyesi, Bursa Yazarlar Derneği (BUYAZ) iş birliği, ağaçların korunması için örnek bir proje gerçekleştirdi. Özellikle son dönemdeki zeytin ağaçlarının kesimine dikkat çekilen projede, önceden istimlak edilen alanlardan aktarılan 43 zeytin ağacı, Ürünlü Mahallesi’nde toprak analizi de yapılan 2 dönümlük alana ekildi.


Nilüfer Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü Ekipleri, BUYAZ Üyeleri, Ürünlü Mahalle Muhtarı Kadir Beki ve Ürünlü Mahallesi Ortaokulu öğrencilerinin katıldığı programda katılımcılar kürekleri alarak, ağaçların toprakla buluşmasına yardımcı oldu. Nilüfer Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri de, ağaçları sulayarak, can suyu verdi. Katılımcılar programın sonunda ‘Ormanları ve ağaçları koruyalım’ çağrısında bulundu.



Zeytin ağaçları yeni yerine taşındı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Şahin’den Kurban Bayramı mesajı Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Kurban Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı. Şahin mesajında, Kurban Bayramı’nın Allah’a yaklaşma, iyiye, güzele ve hakikate ulaşma arayışı olduğunu vurguladı. Kurbanın Allah’a teslimiyetin sembolü olduğunu ifade eden Başkan Şahin, Kurban Bayramı’nın ise bu ibadetin kabulü için duyulan arzunun, umudun bayramı olduğunu belirterek, “Yaratana karşı ihsan şuurunu, yaratılanlara karşı da vefa ahlâkını pekiştiren ve bizlere sahip olduğumuz nimetleri inandığımız değerler uğruna feda edebilme iradesi kazandıran büyük bir ibadettir. Hakk’a teslimiyet ve kulluk vazifemizin en güzel tecellisi olan ’kurban’, özü itibariyle yeryüzündeki bütün insanlığa barış, huzur ve kardeşlik çağrısı yapar. Bayram vesilesiyle yapılan ibadet, dua ve kesilen kurbanların Allah katında makbul olması en büyük temennimizdir. Yakın coğrafyamızda yaşanan zulüm, her rengiyle kardeşlerimizi inletirken, yoksulluk en ağır şekilde hükmünü sürerken, Kurban Bayramı’nın, idrakleri aydınlatması, gönülleri yumuşatması, insanlığa vicdanı ve merhameti hatırlatması en büyük arzumuzdur. Sevginin, şefkatin, vefanın, merhametin, dayanışmanın doruk noktaya ulaştığı bu mübarek Kurban Bayramı’nda birbirimize daha bir candan sarılalım, birbirimizin yaralarını saralım, birbirimizin imdadına koşalım, sevinçte de kederde de bir olduğumuzu gösterelim. Bayramların ruhunu ve coşkusunu, bayramların vesile kıldığı kardeşlik duygularını uzun asırlar boyu içimize sindirmiş, bu maneviyatı tüm yıla yaymış bir büyük medeniyetin temsilcileri olarak, bayramlarımıza olan hassasiyetimizi hiçbir zaman kaybetmeyeceğimize yürekten inanıyorum. Bu bayram da gelenek ve göreneklerimizin gelecek kuşaklara aktarılmasının en güzel vesilesi olacaktır. Yarınlarımız olan çocuklarımıza bu atmosferi yaşatmalıyız. Bu duygu ve düşüncelerle, vatandaşlarımızın ve tüm İslam aleminin Kurban Bayramı’nı kutluyor, bu bayramın, milletimize ve tüm insanlığa sağlık, barış, huzur ve mutluluğu getirmesini yürekten diliyorum” ifadelerine yer verdi.
Düzce Kurban etlerini tüketirken dikkat Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Diyetisyeni Merve Karakuş, Kurban Bayramında kesilecek kurban etinin saklanması, tüketilmesi ve beslenme hakkında önemli bilgiler paylaştı. Kurban kesildikten hemen sonra etin tüketilmemesi gerektiğini vurgulayan Diyetisyen Karakuş, etin en az 12-24 saat bekletilmesi gerektiğinin altını çizdi. Kurban etinin dinlendirilmesinin, kesim sonrası oluşan ölüm katılığını ortadan kaldırarak, etin yumuşamasını sağlayacağını ifade eden Karakuş, et tüketiminde yapılan en büyük yanlışın kesilen hayvan etinin bekletilmeden hemen tüketilmesi olduğunu söyledi. Etler nasıl ve ne kadar süreyle saklanabilir? Etlerin büyük parçalar şeklinde saklanmaması gerektiğini dile getiren Merve Karakuş, “Etler; büyük parçalar şeklinde değil; kıyma, kuşbaşı gibi küçük parçalara ayrılarak, kullanılacak miktarlara bölünerek buzdolabında veya derin dondurucuda saklanmalıdır. Kurbanlık etin dayanma süresi buzdolabı koşullarında ortalama 4-5 gündür. Kıyma haline getirilen etler için bu süre 2-3 güne düşmektedir. Etlerin uzun süre muhafaza edilebilmesi için dondurulmuş olarak saklanması gerekir. Etler derin dondurucuda, -18 santigrat derece veya daha düşük bir sıcaklıkta, 6-8 ay saklanabilmektedir. Dondurulmuş etler kullanılmak istenildiğinde, bakteri üremesini engellemek için buzdolabının alt raflarına indirilerek çözdürülmeli, çözdürülen et hemen pişirilmeli, tekrar dondurulmamalıdır” dedi. Et tüketiminde dikkat edilmesi gerekenler Kurban Bayramı sonrası et tüketiminin artacağına dikkat çekerek, tüketicilerin herhangi bir sağlık sorunu ile karşılaşmamaları için bilinçli tüketim yapılması gerektiğinin altını çizen Merve Karakuş, “Sabah iki bardak ılık su ve bol sebze içeren hafif bir kahvaltı ile güne başlangıç yapılmalıdır. Bu şekilde bir başlangıç, sindirime yardımcı olmakla birlikte, gün içerisinde tüketilen öğünleri daha dengeli hale getirecektir. Kırmızı etin sindirimi zor olduğu için mideyi rahatsız edebilmekte ve bağırsak hareketlerinde değişime sebep olabilmektedir. Bunu önlemek için etle birlikte mutlaka sebze veya salata gibi lifli besinler tercih edilmelidir. Sindirimi kolaylaştırmak için ise tüketilen yiyecekler çok çiğnenmelidir. Özellikle et tüketiminin arttığı bu günlerde kalp damar hastalığı, diyabet, tansiyon, çeşitli mide rahatsızlıkları gibi sağlık sorunları yaşayan kişiler, beslenmelerine daha dikkat etmelidir. Etleri pişirirken, pişirme yöntemi olarak haşlama, fırınlama ve ızgara gibi yöntemler tercih edilmeli; bol yağ ile kızartma ve kavurmadan kaçınılmalıdır. Kurban bayramının geleneksel yemeği haline gelen kavurmanın içine tereyağı veya kuyruk yağı eklemeden, etin kendi suyunda, kısık ateşte pişirme yapılmalıdır. Mangalda pişirirken ise et ile kömür arasında mesafe bırakılmalıdır. Etlerin kömürleşecek şekilde kızartılmaması gerekir. Kömürleşen etler kanser riski taşımaktadır” ifadelerini kullandı. Besin seçimine ve porsiyon kontrolüne özen gösterilmeli Bayram ziyaretlerinde ikramlar nedeniyle beslenme düzeninin bozulabileceğine dikkat çeken Karakuş, “Bayram ziyaretlerinde besin seçimine ve porsiyon kontrolüne özen gösterilmelidir. Şerbetli tatlılar yerine meyve veya sütlü tatlılar tercih edilebilir. (muhallebi, sütlaç, kazandibi vb.) Asitli içecekler, hazır meyve suları yerine ise açık çay, şekersiz meyve kompostosu, sade maden suyu, ayran tercih edilmesi daha sağlıklıdır. Herkese sağlıklı bayramlar dilerim” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.
Eskişehir Bayramda yola çıkacaklara ’Uykusuzluğa dikkat edin’ uyarısı Bayramda sevdiklerini ziyaret etmek isteyenler ve tatilciler, yola çıkmaya hazırlanırken, bu dönemde yollardaki en büyük tehlikenin uykusuzluk olduğuna dikkat çeken (TUTDER) Tüm Uyku Tıbbı ve Araştırmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. Vural Fidan, “Sürücülerin mutlaka uykularını almış ve dinlenmiş olmaları gerekmektedir.” dedi. TUTDER Genel Başkanı Prof. Dr. Vural Fidan, ölümcül trafik kazalarının yapılan araştırmalarda, yaklaşık dörtte birinin uykusuzluğa bağlı olduğunu gösterdiğini belirterek, "Bayram tatilinde uzun yola çıkmayı planlayan sürücülerin özellikle uyku yoksunluğunun en fazla hissedildiği sabahın erken saatlerinde yola çıkmamaları gerekmektedir" bilgisini verdi. Fidan yaptığı açıklamada, uyku ihtiyacı tam olarak karşılanmamış bir kişinin beyni, bir an önce uykuya geçişi sağlayacak şekilde bir ’uyku baskısı’ altında kalır. Uyanık kalınan süre arttıkça uykuya geçişi hızlandıracak bu baskı da artar ve kişinin uykuya direnme gücü azalır. Böylece kişi daha kolay uykuya dalar. Her ne kadar kişiler uykularının geldiğini hissettiklerinde "uyanık kalabilirim" diye düşünseler de uyku çok güçlü bir biyolojik dürtüdür. Dolayısıyla uyanıklığın çok kritik olduğu motorlu araç, kesici-delici alet kullanımı gibi durumlar için uykusuzluk büyük bir tehlike arz eder" uyarısında bulundu. Erişkinlerde gerekli uyku süresinin kişiye göre değiştiğini ancak günde ortalama 7-8 saat uyumak gerektiğini belirten Fidan, sağlıklı bir yaşam için tüm uyku evrelerinin tamamlanmasının zorunlu olduğunun altını çizerek, Amerika’da uykusuzluk üzerine yapılan bir araştırmada trafik kazalarının yüzde 7’sinin uykusuzluktan kaynaklandığını aktardı. Uykusuzluk ve vardiyalı çalışma gibi gündüz uykuya yol açan diğer uyku bozukluklarında da kaza yapma riskinin yüksek olduğunu ve bayram tatili boyunca trafikte yoğunluk olacağına işaret etti. Uzun yola çıkmayı planlayan sürücülerin yola çıkmadan önce normal uyku sürelerini uyumaları ve özellikle uyku yoksunluğunun en fazla hissedildiği sabahın erken saatlerinde yola çıkmamaları gerekmektedir. Uykusuzluk ve uyku apne hastalığı olanların, vardiyalı çalışanların da mümkün olduğunca trafiğin çok yoğun olduğu bayram boyunca araba kullanmaktan kaçınmaları gerektiğini kaydetti. Prof. Dr. Vural Fidan uykusuz bir şekilde trafiğe çıkmamak için alınabilecek önlemleri de "Eğer özellikle uzun yol olmak üzere trafiğe çıkacağımız önceden belliyse, yola çıkmadan önceki süreçte bazı önlemler alabiliriz. Yola çıkmadan önceki gece 6-8 saatlik bir uyku uyunması, kaza riskini aza indiren en değerli önlemdir. Gece yarısı ile sabah saat 6 arasında yola çıkmamak gerekir, çünkü bu saatler arasında uyku baskısı daha fazla olur. Sürücülerin en az 2 saate bir mola vermeleri gerekmektedir. Yola çıkmadan önce veya yolculukta bir mola verip kısa bir uyku uyumak dikkatin toparlanmasına yardımcı olur. Bu kısa uykunun 20 dakikayı geçmemesi gerekir. Yolculuk sırasında veya molalarda kafein içeren kahve gibi içeceklerin tüketilmesi uyanıklık sağlamak için iyi olabilir ancak kafein etkisini yaklaşık 30 dakika sonra gösterecektir. Yine kafeinin etkisinin kısa süreceğini akılda tutmak gerekir. O nedenle tek başına kafeinli içecek tüketmek bir önlem niteliği taşımaz. Tek başına yerine yedek sürücü olabilecek birisiyle yolculuk etmek ve iki saatte bir sürücü değiştirip diğerinin dinlenmesine izin vermek faydalı olur" şeklinde sıraladı.
Gaziantep Motosikletin çarptığı bisikletli çocuk kurtarılamadı Gaziantep’te motosikletin çarptığı 11 yaşındaki çocuk, ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede 3 günlük yaşam savaşını kaybetti. Çocuğun ölümüyle sonuçlanan kaza ise güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Kaza, 11 Haziran 2024 tarihinde Şahinbey ilçesine Akyol Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, bisikletiyle karşıdan karşıya geçmek isteyen 11 yaşındaki Ali Hamo Hlawi, cadde üzerinde seyir halinde olan motosikletlinin çarpması sonucu yola savrularak ağır yaralandı. Kazayı gören çevredeki vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan 11 yaşındaki Ali, ambulansla hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. 3 günlük yaşam mücadelesini kaybetti Hastanede 3 gün boyunca yoğun bakımda tedavi gören Ali Mamo Hlawi, doktorların tüm müdahalelerine rağmen hayatını kaybetti. 11 yaşındaki Ali Hamo’nun cenazesi, Gaziantep Adli Tıp Kurumunda tamamlanan işlemlerinin ardından defnedilmek üzere yakınlarına teslim edildi. Feci kaza anları saniye saniye kamerada Ali Hamo’nun ölümüyle sonuçlanan feci anları ise çevredeki bir güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde, bisikletiyle yolun karşısına geçmek isteyen 11 yaşındaki Ali Hamo Hlawi’ye cadde üzerinde seyir halinde olan motosikletin çarpma anı ve sonrasında savrulmaları yer aldı. Kaza ile ilgili inceleme başlatıldı.