ASAYİŞ - 29 Nisan 2024 Pazartesi 10:26

Kamyonetin çarptığı üniversite öğrenci hayatını kaybetti

A
A
A
Kamyonetin çarptığı üniversite öğrenci hayatını kaybetti

Çanakkale’nin Eceabat ilçesinde, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğrencisi 24 yaşındaki Zeliha Güneş, bisikletiyle seyir halindeyken bir kamyonetin çarpması sonucu hayatını kaybetti.


Kaza, Çanakkale’nin Eceabat ilçesinde gerçekleşti. Bisikletiyle seyir halindeki Zeliha Güneş’e, Kocadere köyü yakınlarında 65 yaşındaki S.Ç yönetimindeki 17 UR 284 plakalı kamyonet çarptı.


Kazada ağır yaralanan Zeliha Güneş, ambulansla Eceabat Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Ancak tüm müdahalelere rağmen Zeliha Güneş, hayatını kaybetti.


Kazanın ardından sürücü S.Ç., jandarma tarafından gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.


Öten yandan ÇOMÜ Rektörlüğünden yayımlanan taziye mesajında, "Üniversitemiz Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğrencisi Zeliha Güneş vefat etmiştir. Merhumeye Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve üniversite camiamıza başsağlığı dileriz" denildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Uluslararası kültür mirası fuar ve konferansı ’8. Heritage İstanbul’ başladı Uluslararası kültür mirası fuar ve konferansı ’8. Heritage İstanbul’ Şişli’de düzenlenen programla başladı. Fuar ve konferansın açılış konuşmasını gerçekleştiren İstanbul Valisi Davut Gül, "Organizasyonun en önemli faydası bütün paydaşları bir araya getirmek. Restorasyonun bir inşaat işi olmadığını biliyoruz. O açıdan restorasyonda çalışan işçiden, teknik elemana, kullanılacak olan malzemeden, koruma kurullarının bu anlamdaki hassasiyetine, kişilerin ve sponsorların bu işlere para ayırmasına kadar konuşulması, tartışılması, iyi örneklerin görülmesi ve paylaşılması bu sürece çok önemli katkı sağlayacaktır" dedi. Uluslararası kültür mirası fuar ve konferansı 8. Heritage İstanbul, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen programla başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, İstanbul Valiliği YİKOB gibi sektörün en önemli kamu paydaşları tarafından desteklenen koruma, restorasyon, arkeoloji, müze ve kütüphanecilik teknolojileri fuarı Heritage İstanbul, pek çok farklı ülkelerden katılımcılara ve konuşmacılara ev sahipliği yapıyor. Kültürel miras bilincinin arttırılmasını, hizmet ve teknolojilerin geliştirilmesini hedefleyen fuar ve konferansın açılış programına İstanbul Valisi Davut Gül, Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı Genel Sekreteri Sultan Raev ve alanında uzman isimler katıldı. Programda İstanbul Valisi Davut Gül açılış konuşması gerçekleştirdikten sonra fuar alanını ziyaret etti. Gül, hazırlanan stantları gezerken ayrıca katılımcılarla da fotoğraf çektirdi. Fuarla beraber konferans serisi, miras sohbetleri ve atölye çalışmaları 17 Mayıs’a kadar devam edecek. "Kültürel zenginliği korumak, yaşatmak, gelecek nesillere ulaştırmak hepimiz için bir görev" Açılışta konuşan İstanbul Valisi Davut Gül, "Öncelikle bu organizasyonu düzenleyen ve destekleyen bütün kurum ve kuruluş ve kişilere teşekkür ediyorum. İstanbul şehirlerin anası ve olağanüstü bir kültürel zenginliğimiz var. Bu zenginliği korumak, yaşatmak, gelecek nesillere ulaştırmak hepimiz için bir görev. Burada bütün kurum ve kuruluşlar, imkan doğrultusunda yapıyor. Bu organizasyonun belki de en önemli faydası bütün paydaşları bir araya getirmek. Restorasyonun bir inşaat işi olmadığını hocalarımız söyledi. Hepimizde biliyoruz. O açıdan restorasyonda çalışan işçiden, teknik elemana, kullanılacak olan malzemeye, koruma kurullarının bu anlamdaki hassasiyetine, kişilerin ve sponsorların bu işlere para ayırmasına kadar konuşulması, tartışılması, iyi örneklerin görülmesi ve paylaşılması bu sürece çok önemli katkı sağlayacaktır. Kötü örnekler var mı? Hiç şüphesiz onlarca sayabiliriz. Ama olumlu örnekler, iyi işler kötü örneklerden daha fazla uygulandığını görüyoruz. Özellikle Vakıflar Genel Müdürlüğü son yıllarda adeta bir tarih yazıyor. Geçmiş yıllarda ortadan kaybolmuş, amacı dışında kullanılan bütün eserleri tekrar ihya etti. Daha geçen hafta 300’den fazla eserin toplu açılışını hep birlikte gerçekleştirdik. İstanbul’da da 36 tane eserimiz vardı. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın önderliğinde yine çok güzel işlerden bir tanesi olan Cumhurbaşkanımızın da himaye ettiği Rami’deki kütüphaneyi görmüşsünüzdür. Hem kütüphane hem de restorasyon boyutuyla bu şehre kazandırılan çok kıymetli eserlerden bir tanesi. Belediyelerimizin bu anlamdaki çalışmalarını takip ediyorsunuzdur. Bizim Valilik olarak sadece Fatih’te uygulaması devam eden 250’nin üzerinde projemiz var. Yadigar projemizle, bin tane eseri inşallah ihya edeceğiz. Üsküdar’da ’Nev mekanları’ görmüşsünüzdür. Olağanüstü bir restorasyon süreci var. Daha iyisi mümkün mü? Tabii ki mümkün. İşte bu fuar ve konferanslarda bunlar tartışılacak. Çıkan sonuçları biz alacağız, uygulayacağız. Eksiğimiz varsa tamamlayacağız. Daha iyi yapmamız gereken işler varsa yapacağız. Yanlış yaptığımız işler varsa tekrarlamayacağız. Bu açıdan ben her birinize katkılarınızdan dolayı ayrı ayrı teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
Muş Annelerin evlat nöbeti devam ediyor Muş’ta çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler, DEM Parti il binası önündeki eylemlerini sürdürüyor. Eyleme katılan aileler, kayıp çocuklarının akıbetini öğrenmek ve onların güvenli bir şekilde geri dönmesini sağlamak için mücadele ediyor. Aileler, çocuklarının en kısa sürede güvenli bir şekilde evlerine dönmesini beklerken, toplumun da bu konuda destek olmasını istedi. Çocuklarına kavuşma ümidiyle her hafta çarşamba günü DEM Parti il binası önünde bir araya gelen aileler, "Anneler direniyor" ve "Yeter artık evlatlarımızı bırakın" pankartları açtı. Anne ve babalar, yıllardır hasretle bekledikleri çocuklarına teslim olmaları için çağrıda bulundu. Eyleme katılan Ayten Koçhan, yaklaşık 3 yıldır çocuğuna kavuşma ümidiyle eylemlere katıldığını söyleyerek, "Çocuğuma sesleniyorum, Ersin, oğlum beni görüyorsan, duyuyorsan dön. Gel teslim ol, yolunuz yol değil. Yeter, anneler babalar ağladı. Artık sizin hasretinize dayanamıyoruz yavrum. Gelin devletimize teslim olun. Versinler çocuklarımızı. Bu Kürt davası değil. Bütün annelere sesleniyorum, korkmayın, bize desteğe gelin" dedi. Şahinaz Özcan ise oğlundan yıllardır haber alamadığını belirterek, "Çocuğumu onlardan istiyorum. Yeter artık bu acıyı millete yaşatıyorlar. Allah onları da perişan etsin. Bu Kürt davası değil, biz de Kürt’üz. Kimsenin hakkı yok milletin çocuklarını alıp götürmeye. Atilla, oğlum sesimi duyuyorsan gel, devlete teslim ol" ifadelerini kullandı.
İstanbul Uluslararası kültür mirası fuar ve konferansı ’8. Heritage İstanbul’ başladı Uluslararası kültür mirası fuar ve konferansı ’8. Heritage İstanbul’ Şişli’de düzenlenen programla başladı. Fuar ve konferansın açılış konuşmasını gerçekleştiren İstanbul Valisi Davut Gül, "Organizasyonun en önemli faydası bütün paydaşları bir araya getirmek. Restorasyonun bir inşaat işi olmadığını biliyoruz. O açıdan restorasyonda çalışan işçiden, teknik elemana, kullanılacak olan malzemeden, koruma kurullarının bu anlamdaki hassasiyetine, kişilerin ve sponsorların bu işlere para ayırmasına kadar konuşulması, tartışılması, iyi örneklerin görülmesi ve paylaşılması bu sürece çok önemli katkı sağlayacaktır" dedi. Uluslararası kültür mirası fuar ve konferansı 8. Heritage İstanbul, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen programla başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, İstanbul Valiliği YİKOB gibi sektörün en önemli kamu paydaşları tarafından desteklenen koruma, restorasyon, arkeoloji, müze ve kütüphanecilik teknolojileri fuarı Heritage İstanbul, pek çok farklı ülkelerden katılımcılara ve konuşmacılara ev sahipliği yapıyor. Kültürel miras bilincinin arttırılmasını, hizmet ve teknolojilerin geliştirilmesini hedefleyen fuar ve konferansın açılış programına İstanbul Valisi Davut Gül, Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı Genel Sekreteri Sultan Raev ve alanında uzman isimler katıldı. Programda İstanbul Valisi Davut Gül açılış konuşması gerçekleştirdikten sonra fuar alanını ziyaret etti. Gül, hazırlanan stantları gezerken ayrıca katılımcılarla da fotoğraf çektirdi. Fuarla beraber konferans serisi, miras sohbetleri ve atölye çalışmaları 17 Mayıs’a kadar devam edecek. "Kültürel zenginliği korumak, yaşatmak, gelecek nesillere ulaştırmak hepimiz için bir görev" Açılışta konuşan İstanbul Valisi Davut Gül, "Öncelikle bu organizasyonu düzenleyen ve destekleyen bütün kurum ve kuruluş ve kişilere teşekkür ediyorum. İstanbul şehirlerin anası ve olağanüstü bir kültürel zenginliğimiz var. Bu zenginliği korumak, yaşatmak, gelecek nesillere ulaştırmak hepimiz için bir görev. Burada bütün kurum ve kuruluşlar, imkan doğrultusunda yapıyor. Bu organizasyonun belki de en önemli faydası bütün paydaşları bir araya getirmek. Restorasyonun bir inşaat işi olmadığını hocalarımız söyledi. Hepimizde biliyoruz. O açıdan restorasyonda çalışan işçiden, teknik elemana, kullanılacak olan malzemeye, koruma kurullarının bu anlamdaki hassasiyetine, kişilerin ve sponsorların bu işlere para ayırmasına kadar konuşulması, tartışılması, iyi örneklerin görülmesi ve paylaşılması bu sürece çok önemli katkı sağlayacaktır. Kötü örnekler var mı? Hiç şüphesiz onlarca sayabiliriz. Ama olumlu örnekler, iyi işler kötü örneklerden daha fazla uygulandığını görüyoruz. Özellikle Vakıflar Genel Müdürlüğü son yıllarda adeta bir tarih yazıyor. Geçmiş yıllarda ortadan kaybolmuş, amacı dışında kullanılan bütün eserleri tekrar ihya etti. Daha geçen hafta 300’den fazla eserin toplu açılışını hep birlikte gerçekleştirdik. İstanbul’da da 36 tane eserimiz vardı. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın önderliğinde yine çok güzel işlerden bir tanesi olan Cumhurbaşkanımızın da himaye ettiği Rami’deki kütüphaneyi görmüşsünüzdür. Hem kütüphane hem de restorasyon boyutuyla bu şehre kazandırılan çok kıymetli eserlerden bir tanesi. Belediyelerimizin bu anlamdaki çalışmalarını takip ediyorsunuzdur. Bizim Valilik olarak sadece Fatih’te uygulaması devam eden 250’nin üzerinde projemiz var. Yadigar projemizle, bin tane eseri inşallah ihya edeceğiz. Üsküdar’da ’Nev mekanları’ görmüşsünüzdür. Olağanüstü bir restorasyon süreci var. Daha iyisi mümkün mü? Tabii ki mümkün. İşte bu fuar ve konferanslarda bunlar tartışılacak. Çıkan sonuçları biz alacağız, uygulayacağız. Eksiğimiz varsa tamamlayacağız. Daha iyi yapmamız gereken işler varsa yapacağız. Yanlış yaptığımız işler varsa tekrarlamayacağız. Bu açıdan ben her birinize katkılarınızdan dolayı ayrı ayrı teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. (SK-RU
Antalya Türkiye Masters Takımlar Şampiyonası’nın basın toplantısı gerçekleşti 336 takımdan bin 739 sporcunun mücadelesine sahne olan Türkiye’nin en geniş katılımlı tenis organizasyonu Brooks Brothers Türkiye Masters Takımlar Şampiyonası’nın basın toplantısı yapıldı. Alibey Club Manavgat’ta 13-18 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek organizasyonun basın toplantısına Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş, Brooks Brothers Ticari Direktörü Mahir Can Işık, Club Alibey Manavgat Genel Müdürü Kerem Kutbay ve master milli tenisçi Behzat Gerçeker katıldı. "Hedefimiz dünyanın en iyi sporcularını yetiştirmek" Türkiye Tenis Federasyonu’nun ülkesine hizmet etmeyi, uluslararası alanda dünyanın en iyi sporcusunu yetiştirmeyi hedefleyen bir federasyon olduğuna dikkat çeken Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş, "Her etkinliğimizin sporcumuza, ailesine, kulübüne, antrenörüne faydalı olabilmesi için paydaşlarımızla ortak çalışıyoruz. Hedefimiz dünyanın en iyi sporcularını yetiştirmek ve dünyanın en iyi etkinliklerini gerçekleştirmek. Bu yolda çok önemli aşamalara geldik. Brooks Brothers 200 yılı aşkın köklü mirasını modern tasarımlarıyla buluştururken aynı zamanda tenis sporuyla bütünleşen bir çalışmaya imza attı. Aynı anda 85 kortla bin 736 sporcumuza hizmet sunabilen bir tesisin dünyada örneği yoktur. Yurt dışında bizi gururla temsil ettikleri için kendilerine teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. "Sporcularımız ülkelerini gururla temsil etmeye devam ediyor" Stratejik hedeflerin sportif başarılarla gerçekleştiğini görmekten dolayı son derece mutlu olduğunu dile getiren Durmuş, "Türkiye’de tenis çığ gibi büyüyor söylemimiz sonuçlarını sporcularımızın başarısıyla veriyor. Zeynep iki gün önce dünya ilk 50 numaradan ilk galibiyetini aldı. İpek Öz yine başarıyla devam ediyor. Berfu Cengiz üç gün önce İsveç’te şampiyon oldu. Sporcularımız dünyanın her yerinde ülkelerini gururla temsil etmeye devam ediyor" diye konuştu. Mahir Can Işık: "Bu prestijli bir turnuvaya isim sponsoru olmak bizim için büyük bir gurur" Tenis Federasyonu ile yaptıkları iş birliğinden duydukları memnuniyeti aktaran Brooks Brothers Ticari Direktörü Mahir Can Işık, "Tenis sporu bizim için çok önemli bir spor. Bu kadar prestijli bir turnuvaya isim sponsoru olmak bizim için de büyük bir zevk ve gurur verici bir iş. Bu tip organizasyonlarda hem genç sporcularını hem veteranlarını hem de tenis, spor kültürünü yaşatmak için de elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Kerem Kutbay: "Masters Türkiye Takımlar Şampiyonası’na 85 kort ile ev sahipliği yapmaktayız" Club Alibey’in 19 yıldır bu köklü organizasyona ev sahipliği yaptığını belirten Club Alibey Manavgat Genel Müdürü Kerem Kutbay da, "100’den fazla kortumuz ile dünyanın sayılı tesislerinden birine sahibiz. Bu gücümüz ile Brooks Brothers Masters Türkiye Takımlar Şampiyonası’na 85 kort ile ev sahipliği yapmaktayız. Bu organizasyon sadece bir spor etkinliği değil aynı zamanda bir topluluk geleneği ve tutkusu haline gelmiştir" şeklinde konuştu. Behzat Gerçeker: "Tenis insanları birleştiriyor" Master milli tenisçi Behzat Gerçeker ise, "Dünyanın en güzel yerinde olduğumuzu düşünüyorum. Müthiş bir atmosfer var. 2 bin kişinin bir arada olması çok güzel. İnsanlar birbirleriyle hislerini ve duygularını paylaşıyorlar" cümlelerini kullandı.