YEREL HABERLER - 06 Kasım 2012 Salı 18:38

TÜRKİYE VE AB ÜLKELERİ, "SUÇ, GENÇLİK VE SOSYAL HİZMET" PROJESİNDE BULUŞTU

A
A
A
TÜRKİYE VE AB ÜLKELERİ, "SUÇ, GENÇLİK VE SOSYAL HİZMET" PROJESİNDE BULUŞTU

Balıkesir, Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi kapsamında, "Suç, Gençlik ve Sosyal Hizmet" isimli proje kapsamında İtalya, Romanya ve Bulgaristan`dan katılımcılara ev sahipliği yaptı. Türkiye adına Balıkesir Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü Projeler Koordinatörlüğü tarafından hazırlanan ve Ulusal Ajans tarafından desteklenen proje ile ilgili Sındırgı ilçesindeki termal otelde düzenlenen toplantılarda ülkelerin gençlere yönelik uygulama ve deneyimleri paylaşıldı. Bu çalışma ile yeni gençlik projeleri doğuracak sürdürülebilir platform kurulması amaçlanıyor.
Sındırgı`da Obam Otel`de düzenlenen AB Proje toplantısında, İtalya, Romanya ve Bulgaristan`dan gelen katılımcılar, gruplara ayrılarak çeşitli sentez çalışmaları yaptı. Projeyle ilgili bilgi veren yetkililer, Balıkesir İl`inde Sosyal Hizmetler alanında görev yapan gençlik alanındaki çalışanların (idareci, sosyal çalışmacı ve psikologlar, öğretmenler) Avrupa`daki, "suça sürüklenen ve suç nedeniyle mağdur olan" gençlerle ilgili iyi uygulamaları öğreneceklerini, deneyim paylaşımının yaşatılacağını söyledi. Projeyle ilgili çalışmalarda yeni gençlik projelerinin ortaya çıkarılacağı sürdürülebilir platform kurulmasının amaçlandığı bildirildi. Projenin tanıtım toplantısında Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Ömer Yalım ve Sındırgı Kaymakamı Hüseyin Çelik birer konuşma yaparak AB`li konuklara hitap ettiler. Kaymakam Çelik, Türkiye, Balıkesir ve Sındırgı hakkında kısaca bilgi verdiği proje ortağı olan yabancı konuklara özellikle Türk aile yapısını iyi gözlemlemelerini önerdi. İl müdürü Ömer Yalım, bu tür projelerin sosyal hizmetlere önemli katkılarının olacağını belirterek projeden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Daha sonra kürsüye gelen İtalya, Romanya ve Bulgaristan proje koordinatörleri, Balıkesir`deki proje çalışmalarıyla ilgili izlenimlerini kısaca aktarırken memnuniyetlerini ifade ettiler.
Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Ömer Yalım, bağlı oldukları bakanlığın AB uyum yasaları çerçevesinde yeni mevzuat hazırlığında olmasının bu projenin önemini daha da artırdığını vurguladı. Dezavantajlı gençlik kesimine yönelik hizmetler konusunda AB ülkelerinin deneyimlerini paylaşmanın kendileri için önem taşıdığını belirten Ömer yalım, "Bu projede; kurum olarak bu aşamada dezavantajlı gençlik kesiminde suça sürüklenen gençler ile suçlar nedeniyle mağdur olan, rehabilitasyona ihtiyaç duyulan gençlere yönelik hizmetler konusunda Avrupa Birliği ülkeleri ile fikir alışverişinde bulunulacaktır. Projemiz ile elde etmek istediğimiz sonuçlar ise; suça sürüklenen ve mağdur olan gençler alanında Avrupa ve Türkiye`deki iyi uygulamaların değişimi, kapasite oluşturulması konularında ortak platform oluşturulacak.Dezavantajlı gençlik alanında yeni projeler hazırlanması ve geliştirilmesine katkı sağlanacak. Yeni proje fikirlerinin geniş katılım ve ortak akıl ile oluşturulması sağlanarak gençlik projelerindeki kalitenin arttırılmasına katkı verilecek. Farklı kültürlerin gençlik teması üzerinde buluşması ve model üretmesi, yaygınlaştırması sağlanacak. Ortaklarımız ile hazırlanan sonuç raporunda savunulan sosyal hizmet politikalarının hayata geçmesi için toplantı ve görüşmelerin, yaygınlaştırma ve farkındalık faaliyetleri yapılacak" dedi.
Projenin tanıtım toplantısında söz alan İtalya Proje Koordinatörü medyatör-kültürel hizmet sorumlusu Maria Kavouri, böyle bir proje içerisinde yer almaktan memnun olduklarını söyledi. Maria Kavouri, "Ulusal Ajans projesinde gençlik, suç ve ceza kavramları konusunda yeni fikirler elde etmek ve bu fikirler üzerinde çalışmalar yapmak üzere bir araya geldik. Projenin gerçekleşmesini sağlayan arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum" dedi.
Romanya Proje Koordinatörü Miheala Radu, Romanya`da yaklaşık 5 yıldır faaliyette olan "Yuang Partners" isimli bir gruplarının olduğunu, grubun 7 üyesinin alanlarıyla ilgili kendi ülkelerinde çeşitli çalışmalar yapıp gözlemlerde bulunduğunu ve bunları proje çerçevesinde paylaştıklarını anlattı. Ekonomist olan Romen Miheala Radu, "Avrupa Birliği ve Ulusal Ajans tarafından desteklenen projenin ortağıyız. Romanya`da kurduğumuz Yuang Partners grubu 7 üyeden oluşuyor. Bu 7 üye iki gün içinde kendi ülkelerinde suç, ceza ve sosyal hizmetler konusunda diğer proje ortaklarına bilgi verdiler. Diğer günlerde ise yeni açılımlar ve gençlerin problemleri hakkında çözüm yolları ürettiler. Gençlerin problemlerini en iyi gençler bilir. Bu projeyi hazırlayanlara ve katılanlara teşekkür ediyorum" dedi.
AB ve Ulusal Ajans destekli, "Suç, Ceza ve Sosyal hizmet" proje ortağı İtalya, Romanya ve Bulgaristan ile Türkiye adına katılımcıların grup çalışmalarında beyin fırtınası yaptığı çalışmaların hafta boyunca devam edeceği, çalışmanın sonunda aralarında İtalya Pizza Üniversitesinde görevli bir profesörün de yer aldığı, psikolog, ekonomist, diyetisyen gibi mesleklerden olan genç kadrodan oluşan 21 kişilik konuk heyet, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünde görevli ekip tarafından körfez bölgesi başta olmak üzere Balıkesir`in tanıtılacağı bir gezi turuna çıkarılacak. Balıkesir`de gerçekleşen Türkiye`deki proje çalışmasının hafta sonunda tamamlanacağı bildirildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara DMM’den "Türkiye’ye BioNTech aşısı gelmedi" iddialarına yalanlama Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), COVID-19 salgını sürecinde Türkiye’ye ’BioNTech aşısı gelmediği’ yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin (DMM) sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, bazı sosyal medya mecralarında, COVID-19 salgını sürecinde Türkiye’ye ‘BioNTech aşısı gelmediği’ yönünde ileri sürülen iddiaların gerçeği yansıtmadığı belirtildi. ‘BioNTech aşısı gelmediği’ iddialarının kamuoyunu yanıltmaya yönelik dezenformasyon içerdiği vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "COVID-19’a karşı geliştirilen BioNTech mRNA aşıları, klinik kullanım amacıyla doğrudan BioNTech SE firmasından temin edilmiştir. Pandemiyle mücadele kapsamında, Mart 2021 tarihinden itibaren salgının son dönemlerine kadar söz konusu aşılar mevzuata uygun şekilde tedarik edilerek vatandaşlarımızın kullanımına sunulmuştur. Öte yandan salgın gibi küresel halk sağlığı acil durumlarında, aşı ve ilaçların temininde "Acil Kullanım Ön Onayı" mekanizması tüm dünyada işletilmektedir. BioNTech mRNA aşıları da Dünya Sağlık Örgütü ve uluslararası bilimsel otoritelerin acil kullanım ön onayı değerlendirmeleri esas alınarak Sağlık Bakanlığımız Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından temin edilmiş ve uygulanmıştır. Dolayısıyla pandemi sürecinde yürütülen tüm aşılama faaliyetleri; insan sağlığının korunması önceliğiyle, bilimsel kriterler, şeffaflık ilkesi ve hukuki mevzuat çerçevesinde titizlikle gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle kamuoyunun, teknik ve hukuki kapsamından koparılarak dolaşıma sokulan, yanıltıcı ve gerçek dışı nitelik taşıyan iddialara itibar etmemesi önemle rica olunur."
Gaziantep 51 kişinin öldüğü Furkan Apartmanı davasında firari sanıklar için 10 milyon TL’lik güvence bedeli kararı Gaziantep’in Nizip ilçesinde, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkılarak 51 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan Furkan Apartmanı davasında iki firari sanık hakkında çıkarılan yakalama kararları, kişi başı 10 milyon TL güvence bedeli yatırılması karşılığında kaldırıldı. Gaziantep’in Nizip ilçesinde, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 51 kişinin ölümüne neden olan Furkan Apartmanı davası bugün görüldü. Nizip Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar Faik Ö., Eyüp Ö., Bülent B., Nejdet A., Mehmet A., Oktay A., Ömer Ş., Coşkun Ş., sanık avukatları, maktul avukatları ve maktul aile yakınları katıldı. Duruşmada söz alan maktul aile yakınları, suçluların en ağır cezayı almasını istedi. Sanıklar ise önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirterek, suçsuz olduklarını savundu. Duruşma savcısı, taraflarca yeniden bilirkişi raporu talebinin dosyaya geldiği aşama dikkate alınarak reddine ve yakalama kararı bulunan sanıklar için güvence bedeliyle haklarındaki yakalama kararının kaldırılması yönündeki talebinin de reddedilmesine karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, haklarında yakalama kararları bulunan Hasan Hüseyin S. ile Abdullah Devrim S.’nin 10 milyon lira güvence bedeli karşılığında yakalama kararlarının kaldırılmasına, diğer sanıkların mevcut durumlarının devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Ne olmuştu? Nizip Ağır Ceza Mahkemesi’nce, 19 Temmuz 2024’te görülen karar duruşmasında, mühendis sanık Yılmaz Şahin Yurtyapan hakkında ’bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 16 yıl 8 ay hapis, sanıklar Faik Ö., kardeşi Eyüp Ö. ve Nejdet A. hakkında delil yetersizliği nedeniyle beraat kararı verilmişti. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesi, Nizip Ağır Ceza Mahkemesi’nce 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 51 kişinin hayatını kaybettiği Furkan Apartmanı davasında 3 sanık hakkında verilen kararı inceledi. Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı ile tarafların itirazı üzerine yapılan değerlendirme sonucunda daire, yerel mahkeme kararını bozdu. Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı ile tarafların itirazı üzerine yapılan değerlendirme sonucunda daire, yerel mahkeme kararını bozdu. Kararda, beraat kararı verilen sanıklar Faik Ö. ve kardeşi Eyüp Ö. hakkında "kolon kesilmesi" iddiasıyla yeni bir iddianame hazırlandığı, bu nedenle olayın bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Söz konusu dosyaların birleştirilmesi ve sanıkların birlikte yargılanması gerektiğinin belirtildiği kararda, "Tüm dosyaların birleştirilmesine karar verilerek, tüm delillerin birlikte tartışılması hakkaniyetli bir yargılama için gerekli olmakla birlikte yerel mahkemece verilen hükmün bozulmasına karar verilmiştir" denildi.
Diyarbakır Diyarbakır’da özel okulda 8 yaşındaki çocuğun darbedildiği iddiası Diyarbakır’da özel bir okulda 8 yaşındaki bir çocuğun darbedildiği iddia edildi. İddiaları reddeden okul yönetimi, darp izlerinin daha önceden olduğunun, öğrencinin ailesi tarafından kendilerine söylendiğini öne sürdü. Diyarbakır’da özel bir okulda eğitim gören 8 yaşındaki M.E.E.’nin geçtiğimiz günlerde okul müdürü ve sınıf öğretmeni tarafından darbedildiği iddia edildi. M.E.E.’nin ailesi, hastaneden darp raporu alarak şikayette bulundu. M.E.E.’nin dedesi Yılmaz Elaldı, geçen hafta okulun bir etkinliğine katıldıklarını belirterek, "Programda M.E.E., ille de beni eve götürün diyordu, bir korku vardı üzerinde. ’Okulun bitsin, öyle eve gideriz’ dedim. Çocuğun üzerinde baskı ve korku vardı. Orada da bize, kafasının çok ağrıdığını söyledi. Eve gelince ‘Müdür saçımdan tutup kafamı duvara vuruyordu’ dedi. Bu çocuklara bunu yapan insan değil. Çocuğu 10-15 gün önce de ben okula götürdüm. Sınıf öğretmeni bana herhangi bir şey de demedi. Bunu arkadaşları yapsa ’arkadaşıdır, normaldir’ olur derim. Bu, çocuğun çocuğa yapabileceği bir şey değil" diye konuştu. "Bunu yapan sınıf öğretmeni ve müdürü" iddiasında bulunan Elaldı, "Şahsen öğretmenle iki defa görüşmüştüm. Dört sefer okula gittim. İki etkinliğe gittim, iki sefer de çocuğu sormaya gittim. Çocuk darbedilmiş. Bu çocuğun herhangi özel bir durumu ve raporu yoktur. Herkes çocuklarını eve götürüp vücutlarına baksınlar. Çocukları dövüp, korkutup eve gönderiyorlar. Yasal işlemleri başlattık, sonuna kadar da bunun arkasındayız" dedi. Özel okuldan yapılan açıklamada ise 11 Aralık 2025 Perşembe günü okullarında meydana gelen hadisenin ilkokul 3. sınıf öğrencisi E.O.’nün sınıf öğretmenine ağlayarak, aynı sınıftaki sosyal mecrada ismi mağdur olarak gösterilen M.E.E. isimli öğrenci tarafından fiziksel şiddete uğradığını söylediği ifade edildi. Açıklamada, "Bunun üzerine sınıf öğretmeni, bu fiziki şiddet olayının ilgili öğrenci tarafından bu öğrenciye ve başka öğrencilere defaatle yapıldığı hususunu göz önünde bulundurarak, uyarması için okul müdürüne götürmüştür. Okul müdürü yanına getirilen öğrenciye önce sözlü nasihatlerde bulunmuş, sonrasında da yazı yazma ödevlendirmesinde bulunmuştur. Bu husus kurum kameralarında da açık ve şeffaf şekilde görülmektedir. Sosyal medyada tek taraflı servis edilen ve okul müdürlüğümüze isnat edilen fiziki şiddetin olmadığı hususu, kamera kayıtlarında da görülmektedir. İlgili kamera görüntüleri savcılık ve kolluk kuvvetlerine teslim edilmiştir. Bununla birlikte şiddete uğradığı şikayetini öğretmene yapan E.O. isimli öğrencimizin darp raporu da mevcuttur. Sosyal medyada ismi geçen öğrencimizde bulunan diz altı morlukların daha önce de var olduğunu bizzat çocuğun annesi de sınıf öğretmenine söyleyerek, bunun için bir hafta önce hastaneye gittiklerini ifade etmiştir. En az bir hafta önceden de görülen morlukların, ilgili gün müdür tarafından darp uygulaması sonucu oluştuğu iddiasını, önyargılı ve tek taraflı olarak görüyoruz. Çünkü kamera kayıtlarından bu iddianın doğru olmadığını görmekteyiz. Kurum olarak bu morlukların oluş şekli ve zamanı ile ilgili gerekli tespitlerin Adli Tıp Kurumu tarafından yapılması için gerekli yasal başvurularımızı yapmaktayız. Kurumsal olarak bu ve benzeri durumlarda öğrenci tarafında olmak temel ilkelerimizdendir. Kurum olarak her iki öğrencimizin de yanındayız. Olayın adil ve ön yargısız çözülmesinin takipçisi olacağız" denildi. Veli olmayan bir kişinin bu olayı farklı yorumlayarak kamuoyuna yanlış biçimde aktarmasını tasvip etmediklerini kaydeden okul yönetimi, açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Annenin bacaklardaki morlukların birkaç haftadır olduğu ile ilgili beyanı; çocuğun bacaklarındaki morlukların en az birkaç haftadır var olduğunu, annenin sınıf öğretmenine gönderdiği ses kaydından da açık bir şekilde anlayabilmekteyiz. Hatta bunun için iddia edilen olaydan bir hafta önce hastaneye gittiklerini, kansızlıktan dolayı morlukların oluşma ihtimalini doktora sorduğunu, doktorun da incinmelere dayalı oluştuğunu ifade ettiğini bu ses kaydından anlıyoruz. Kurumdaki kamera kayıtlarından da bu şiddet vakasının ilgili gün okulda oluşmadığı gayet açık bir şekilde görülüyor. Bu kamera kayıtları da emniyete ve savcılığa teslim edildi."