POLİTİKA - 22 Ekim 2015 Perşembe 14:07

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki:

A
A
A
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki:

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri milletvekili Mehmet Özhaseki, 40 yıldır devam eden terörle mücadelede olaylarında son aşamaya gelindiğini belirterek, “Bu adamlarla mücadeleden başka çare yok. Bu 40 yıldır sürüyor. Son bir aşamaya geldi. Eğer bir aya daha bu işi sıkıca devam ettirirsek inşallah bitecek gibi görünüyor” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, seçim çalışmaları kapsamında Çorum’un Sungurlu ilçesine geldi. AK Parti Çorum milletvekili İlksen Ceritoğlu Kurt ve AK Parti Çorum İl Başkanı Rumi Bekiroğlu ile birlikte Sungurlu Ticaret Borsası’nı ziyaret eden Özhaseki, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Ankara’daki saldırıya ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Özhaseki, HDP’yi sert bir dille eleştirdi.
Terör olaylarının dün başlayıp, bugün devam eden bir olay olmadığına dikkat çeken Özhaseki, “Kırk yıldır bu belayı çekiyoruz. Tam 9 başbakan, 7 cumhurbaşkanı değişmiş bu arada. Terör dün başlayıp da bugün devam eden bir şey değil. Kırk senedir neredeyse bu iş devam ediyor. Eskiden buraya yatırım yapılmıyor, insanlara baskı yapılıyor, dili konuşturulmuyor, bundan dolayı da gençler dağa çıkıyor diye bir söylem söylenirdi. Son 10-12 yıllık iktidar döneminde bunların hiç birisi kalmadı. İyi yatırımlar yapıldı, teşvikler verildi, her türlü yatırım yapılıyor oraya. Dilini konuşmak istiyorsa konuşuyor. Ben Kürdüm kardeşim diye çok rahat bir şekilde diyebiliyor. En tabi insan olmaktan kaynaklanan hakkı ne varsa son 10-12 senedir veriliyor. Bundan sonra ne isteniyor? Niye dağa çıkılıyor? Bundan sonrası ihanet. Dilini konuşuyorsun, işkence yok. Yatırım yapılıyor her şey orada istenildiği gibi yoluna giriyor. Ama sen hala silahlı bir vaziyette dağda geziyorsan kesinlikle sen birinin piyonusun. Birileri seni kullanıyor. O zaman buna da hiçbir şekilde Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri izin vermez. Son 3-4 aydır da yaşanan bu. Daha önce ağlıyordunuz, şunlar yapılmıyor diyordunuz yaptık kardeşim diyoruz. Şimdi ne oluyor? Şimdi hala bunlar söyleniyorsa bunların amacı Türkiye’yi bölmek, bir parça koparmak, kafalarında kurdukları İsrail’in de desteklediği bir devlet oluşturmak ve orada kanayan bir yara, çıban. Buna da asla izin vermeyiz. Son 3, 4 aydır etkili bir şekilde bu mücadele sürüyor. 2 bin 500’den fazla terörist etkisiz hale getirildi. Şimdiye kadar en büyük belki de onların güç kaybı bu” dedi. Terör örgütünün silah bırakıncaya kadar mücadelenin devam edeceğini vurgulayan Özhaseki, bunun başka çaresinin olmadığının altını çizdi.
HDP’nin Güneydoğu’da rakip olarak bir tek AK Parti’yi gördüğünü anlatan Özhaseki, “Başka parti yok ki. MHP’nin Güneydoğu’daki oy oranı yüzde 1,5. CHP’nin Tunceli’yi çıkartırsanız yüzde 1,5, 2. Tunceli’yi koyarsanız yüzde 3,5 ediyor. Yoklar hiçbirisi orada. Güneydoğu’da kimse yok orada. Bunlar bitmek üzere. Hakikaten belleri kırıldı. Şaka değil. Kımıldayacak halleri kalmadı. Eskiden 100 kişiyle gidip karakol basarlardı. Şimdi kalleşçe adice uzaktan mayın patlatıyorlar. Kalleşçe yapıyorlar. Tek yaptıkları bu. Güçleri bitti bunların. Gösteri yapmak istiyorlar sokağa toplanan yok. Artık millet de arkalarında değil bunların. Siz diyorlar buradan çekilirseniz bizi çakalların önüne atmış olursunuz. Burada mücadele eden bizleriz bize destek verin bizler burada ayakta kalalım bunların zaten biz pilini bitiriyoruz diyorlar” ifadelerini kullandı.
Ankara’daki terör saldırısıyla ilgili de açıklamada bulunan Özhaseki, “Niye bu dönemde bomba. Mit müsteşarlarından Mahir Kaynak’ın iddialı bir sözü vardı. Bir patlama olduğunda ‘kime yarar kime zarar verir’ bunu sorun cevabı bulursunuz diyor. Seçime 15-20 gün kala bomba patladı. Kime zarar verir. İktidarda olan partiye zarar verir. İktidarda kim var. AK Parti. CHP olsa, patlama olmasını ister mi? MHP olsa ister mi? kimse iktidarda iken patlama olmasını istemez. Kime yarar orada başlar sorusu. Diyarbakır’da bomba patlattılar HDP’nin barajı aşması için. Şuandaki bombanın da büyük ihtimalle en büyük sebebi AK Parti’nin tek başına iktidara gelmesini engellemek. Akşam HDP’nin eş başkan danışmanı tweet atıyor. ’Orada bomba patlayacak’ diyor. Ertesi gün bomba patlıyor, 7 dakika sonra Selahattin efendi ortaya çıkıyor bunun sorumlusu devlet diyor. Devletten kastı kim polis koydu. Asker koydu. Oda katili hemen buluyor. Kısa bir süre sonra seçim arabası geliyor üstüne çıkıyor nutuk atıyor HDP’ye oy verin diyor. İş çok açık belli. Bu oyunlara gelmemek lazım. Bunların dilinde barış, kardeşlik, özgürlük var ama içlerinde hiç yok. Bunu söyleyen adamlar Güneydoğu’da gidiyor döve döve oy alıyorlar. Binden fazla sandıkta silme oy alıyorlar. Hiç iptal yok. 7 haziran seçimlerinde köylere gidiyorlar AK Parti’ye ne kadar oy çıkarsa o kadar kişiyi öldüreceğiz’ diyorlar. Bu nasıl insaftır? Bu ne eşitlik, özgürlük, barışlık lafları üst üste gidiyor. Bunlarda ne din, ne iman, ne Allah korkusu var. Batıya geliyorlar özgürlükçü kesiliyorlar. Malum medyaya çıkıyorlar türküler çığırıyorlar. Onlarda destekliyorlar. Böyle bir gariplik için gidiyoruz seçimlere. Sandıkların birleştirilmesini istedik YSK onu da reddetti" şeklinde konuştu.
Özhaseki, "Bu seçimlerde baskıyla bir şey yapabilirler. Haram oy bunlar. Zehir zıkkım olsun. Sıkı tedbirler devam ettikçe bu biter arkadaşlar kesin biter. Ülke huzura erer, herkesin önü açılır. Allah dileyelim istikrar ve gülü bir iktidar çıksın” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Suyun 50 kilometrelik yolculuğu başladı, yüzde 50 kayıp kaçak moral bozdu Sivas Belediyesi ve Devlet Su İşleri (DSİ) 19. Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle yürütülen proje kapsamında, 50 kilometre uzaklıkta ki Pusat Özen barajdan kentin içme suyunu karşılayan 4 Eylül barajına yapılan ishale hattı tamamlandı. Geçtiğimiz yıllarda etkili olan kuraklık nedeniyle kentin içme suyu ihtiyacının bir kısmını karşılayan 4 Eylül barajında su seviyesi dip noktaya gelmişti. Kentte alınan geçici önlemler kapsamında ara ara su kesintileri yapılmıştı. Bu soruna çözüm arayan Sivas Belediyesi, Devlet Su İşleri (DSİ) 19. Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle kolları sıvamış ve yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta bulunan Pusat Özen Barajından 4 Eylül Barajına su takviyesi yapılabilmesi için ishale hattı tamamlandı. Proje tamamlanarak baraja su verilmeye başlandı. Sivas Belediye Başkanı Adem Uzun ise projenin tamamlanmasının su sıkıntısının yaşanmayacağı anlamına gelmediğini ifade etti. “Şehirdeki kayıp ve kaçak oranı yüzde 50 civarında” Başkan Uzun, hatlarda çok ciddi anlamda kayıp ve kaçakların olduğunu belirterek; “Hatlarda ki kaçaklar için bir mücadele sürecini başlatacağız. Ben bunlarla ilgili özellikle Türkiye’nin bazı önde gelen kişileriyle, firmalarıyla şu an görüşmeler yapıyorum. Şehrin özellikle su yönetimini sağlıklı bir şekilde kurabileceğimiz bir sistem oluşturacağız. Bunun için de SKADA ismini vermiş olduğumuz bir sistem kuracağız. Bu sistemle birlikte suyun yönetimini inşallah gerçekleştireceğiz. Sivas’ın önümüzdeki yüz yıllık dönemde herhangi bir su kesintisi yaşamadan sağlıklı bir su yönetim sistemi oluşturmak istiyoruz. Şu an itibariyle herhangi bir sıkıntı görmüyoruz. Ama 2029-30 yılları arasında dünyada çok şiddetli kuraklıklar bekleniyor. Yani dünyada bir küresel ısıma var ve bunu getirmiş olduğu bir küresel iklim kriziyle kesinlikle karşılaşacağız. Sivas’taki doğal afetlerin başında da kuraklık geliyor. Hatlardan başlayarak kayıp ve kaçaklarla mücadele etmek istiyoruz. Şu an şehirdeki kayıp ve kaçak oranı yüzde elli civarında. Tabii bu hemen bizim 22 günde çözeceğimiz bir sorun değil. Bununla ilgili çok ciddi anlamda çalışmalar gerekiyor. Ama önümüzdeki günlerde şu an araştırmalarımızı yapıyoruz. Uzmanlarla bir araya geleceğiz. Ve şehrin su yönetimini sağlıklı bir hale getireceğiz” dedi. “Şehir gelecekte özellikle ciddi anlamda sorunlar yaşayabilir” Kentin gelecek yıllarda ciddi anlamda su sorunu yaşayabileceğini ifade eden Uzun, “Şu an itibariyle barajın kendisini toparladığını görüyoruz. 2022 tarihinde artık o en alt çamur tabakası dediğimiz en alt tabakadan su çekilirken şimdi artık barajın biraz toparladığını görüyoruz. Tabii bu ishale hattıyla birlikte Pusat Özlem Barajı’ndan da düzenli bir su aktarımı var ama bu da tabii şehrin su sorununu bitirmedi. Bunu özellikle ifade etmek istiyorum şöyle bir algı oluşmasın. İshale hattı tamamlandı ama şehrin sorunu bitmedi. Şehir gelecekte özellikle ciddi anlamda sorunlar yaşayabilir. Hatta Pusat Özen Barajı’na da çok yüklenmemek gerekiyor. Sonuçta burası tarımsal sulama amaçlı kurulan bir baraj. Buradaki üretimin de özellikle çevresinde aksamaması gerekiyor. Bunun için yapılması gereken en önemli husus tabii ki kayıp ve kaçakla mücadele. Kayıp ve kaçakla bizim hedefimiz. Şu an yüzde 50 olan, kayıp kaçak oranını eğer yüzde otuzlar gibi bir seviyeye çekebilirsek çok büyük bir başarı elde etmiş olacağız” şeklinde konuştu.
Niğde Niğde’de ‘Merkezim Her Yerde’ projesi ile köy okullarında etkinlikler yapılıyor Niğde’de gönüllü gençler, ’Merkezim Her Yerde’ projesi çerçevesinde köy okullarını ziyaret ederek çeşitli etkinliklerle öğrencilerle buluşuyorlar. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın başlattığı ’Merkezim Her Yerde’ projesi ile Niğde Gençlik Spor İl Müdürlüğü Şehit Ramazan Konuş Gençlik Merkezi gönüllüleri, kent genelindeki okullarda eğitim gören öğrencilerle sportif ve sosyal faaliyetler yaparak, geleneksel oyunlar oynayarak çocukların keyifli zaman geçirmesine katkı sağlıyor. Proje çerçevesinde gönüllü gençler ve liderleri, kent merkezine bağlı Ovacık Şehit Bayram Aksoy İlkokulu ile Ortaokulunda eğitim gören öğrencilerle okul bahçesinde buluştu. Yüz boyama, zeka oyunları, halat çekme, ok atma gibi oyunların oynandığı etkinlikte, müzik eşliğinde oyunlar oynayan gönüllü gençler, minik kardeşlerine patlamış mısır ve pamuk şeker ikram etti. Niğde Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Gençlik Hizmetleri Müdürü Turan Sayın, Niğde Gençlik Spor Müdürlüğü olarak, koordineli olarak köy okullarında ve dezavantajlı öğrencilerin bulunduğu bölgelerde etkinlikler yaptıklarını söyledi. Sayın, "Merkezim Her yerde’ projesi çerçevesinde köy okulundaki öğrencilerimiz hem oyun oynadılar, hem de oynanan oyunlar hakkında bilgi sahibi oldular. Projedeki amacımız gençler arasında sosyal farkındalık oluşturarak sağlıklı bir iletişim ortamı oluşturmak, sorumluluk duygularını geliştirmek ve topluma daha duyarlı bireyler kazandırmak, kırsalda yaşayan ve köy okulunda okuyan gençlere gençlik liderlerimizin aracılığıyla vizyon kazandırmak, gençlere çevre bilinci kazandırmak, gençlerde aidiyet duygusu oluşturmak ve bununla birlikte gönüllü gençlerimizin ve öğrencilerimizin moral ve motivasyonunu arttırmaktır” dedi.
Yozgat Bozkırın ortasından Avrupa’ya gümüş balığı ihracat ediliyor Denize kıyısı olmayan ve bozkırın ortasında yer alan Yozgat’ın Çekerek ilçesinde barajda avlanan tonlarca gümüş balığı, başta Fransa ve Almanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesine ihraç ediliyor. Türkiye’de yeterince rağbet görmeyen gümüş balığını Avrupalılar çerez niyetine tüketiyor. Yozgat’ta bulunan baraj ve göletler, balıkçılıkla uğraşan bölge halkının geçim kaynağı haline geldi. Özellikle sulama, enerji ve taşkın kontrolü amacıyla kurulan Çekerek Barajı’nda vatandaşlar yılın belli dönemlerinde geçimlerini balık avlayarak sağlıyor. Çekerek Barajı’nda su seviyesinin yükselmesiyle bu yıl gümüş balığı bolluğu yaşanıyor. Son 5 yıldır gümüş balığının olmadığı barajda günlük 15-20 ton arasında balık avlanıyor. Bölge halkı, balık sezonunda tonlarca gümüş balığı, alabalık, kerevit avlayarak, Avrupa ülkelerine ihraç ediyor. Bozkırın ortasında denizi olmayan Yozgat’ta avlanan gümüş balığı, Avrupa ülkelerinin vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Türkiye’de vatandaşların çok fazla ilgi göstermediği gümüş balığı, bozkırda avlandıktan sonra tesislere gönderilerek işlenip Avrupa ülkelerine ulaştırılıyor. Avrupalılar gümüş balığını yağda patates kızartması gibi kızartıp, cips ve çerez gibi tüketiyor. “Avrupa’da cips niyetine yiyorlar” Çekerek Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Dursun Uslu, son 5 yıldır baraj sularındaki azalma nedeniyle gümüş balığı avlayamadıklarını belirterek, bu yıl gümüş balığı bolluğu yaşandığını söyledi. Uslu, “Son 5 senedir nisan ayında baraj suyunu bıraktıkları için gümüş balığı olmadı. Biz 5 senedir gümüş balığı tutmuyoruz. Ama bu sene gümüş balığı bolluğu yaşanıyor ve 70 kişi gümüş balığı avlamak için çalışıyor. Biz bu balığı Avrupa ülkelerine ihraç ediyoruz. Orada cips niyetine yiyorlar. Bu güzel bir ekmek kapısı. Günlük 25 tona kadar gümüş balığı tutacağız. Çalışacak insan bulsak bu sayıyı daha da artırabiliriz” dedi. “Günlük 20 ton gümüş balığı avlıyoruz” Çekerek Su Ürünleri Kooperatifi işletmecisi Paşa Koç ise günlük 15-20 ton arasında gümüş balığı tuttuklarını ifade ederek, “5-6 senedir gümüş balığında bu barajdan verim alamadık ancak bu sene suyun yüksek olmasından dolayı verim iyi oldu. Bir ay boyunca bu balığı işleyeceğiz ve günlük yaklaşık 15-20 ton balık avlıyoruz. Bunu Avrupa ülkelerine gönderiyoruz. Yaklaşık 80 kişiyi istihdam ediyoruz burada. Bu barajda sezonuna göre sazan, kerevit gibi balıklar avlıyoruz. Çok verimli bir baraj. Şu an gümüş balığı avlıyoruz. Kilogramı 10 liraya alınıyor ve biz fabrikalara gönderiyoruz. Oradan da Fransa, Norveç, Almanya gibi ülkelere gidiyor. Orada bunu çerez niyetine tüketiyorlar” şeklinde konuştu.