POLİTİKA - 01 Kasım 2017 Çarşamba 19:17

AK Parti’den istişare toplantısı

A
A
A
AK Parti’den istişare toplantısı

AK Parti Çorum İl Başkanlığı tarafından ilçe ve belediye başkanları istişare toplantısı düzenlendi.

AK Parti Çorum İl Başkanlığı tarafından ilçe ve belediye başkanları istişare toplantısı düzenlendi.


AK Parti Çorum İl Başkanı Mehmet Karadağ başkanlığında yapılan toplantıya Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Erhan Karadağ, Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Yabacıoğlu, ilçe ve belediye başkanları katıldı.


AK Parti İl Başkanı Av. Mehmet Karadağ, sorumluluklarının farkında olduklarını belirterek, milletin gönlünde yer edinmek için de çalıştıklarını söyledi.


Parti olarak ilçe kongrelerini tamamladıklarını, kadın ve gençlik kolları kongrelerinin ise devam ettiğini belirten Başkan Karadağ, 2019 yılında yapılacak yerel, başkanlık ve genel seçiler için çalışmalara başladıklarını dile getirdi.


Türkiye’de ilçe kongrelerini sorunsuz olarak bitiren ilk ilin Çorum olduğunu dile getiren Karadağ “Bununla da teşkilat mensupları olarak ne kadar övünsek azdır. Bu sadece benim başarım değildir. Bu uyumlu ve ahenkli bir çalışmanın sonucudur. Herkes üzerine düşen görevi yapmasa böyle bir başarıya imza atamazdık. Aynı ahenkli çalışmayı kadın kolları ve gençlik kolları kongrelerimizle gerçekleştiriyoruz. Şuana kadar kadın kolları kongrelerimizin 8 tanesini, gençlik kolları kongrelerimizin 9 tanesini gerçekleştirmiş bulunuyoruz” dedi.


Her geçen gün millete daha da iyi hizmet etmenin, milletimizin gönlünde taht kurmanın gayreti içerisinde olacaklarını anlatan Karadağ, “Köylerimize gittiğimiz zaman artık ana gündem maddesi vatandaşımızın acil ihtiyaçları değil. Artık vatandaşlarımız konfora dayalı ihtiyaçlarını iletiyor. Milletimizin konforu arttıkça talepleri de değişiyor. Bu değişen taleplere de AK Parti iktidarı olarak cevap vermenin gayreti içerisindeyiz” diye konuştu.


2019 seçimlerine şimdiden hazırlık yaptıklarını anlatan Karadağ, “Bundan sonraki süreçte yenilenen teşkilatlarımızla birlikte esnaf ziyaretlerimiz, köy ziyaretlerimiz, STK ziyaretlerimiz yoğunluk kazanacaktır. Hem ilçe başkanlarımız yeni yönetimleriyle birlikte, hem de belediye başkanlarımız meclis üyeleriyle birlikte ziyaretler yapacaktır ve milletimizin taleplerine cevap vereceğiz. Ayrıca teşkilat anlamında da yeni yönetimlerimizle birlikte birim başkanlıklarımızın koordinesinde yeni ekipler oluşturacağız, mahalle teşkilatlarımızı gözden geçiriyoruz. Onları da tamamladıktan sonra sandık kurullarımızı gözden geçiriyoruz. Bu birimlerimiz de aynı yönetim kurulu toplantıları gibi aynı şekilde bir araya gelecektir. İki hususa çok önem veriyoruz. Birincisi milletimize hizmet etmek, ikincisi de milletimizle hemhal olmak, onların gönlünü kazanmaktır. Parti olarak sadece hizmeti yeterli görmüyoruz. Gönüllere de girmenin gayreti içerisindeyiz. Zira insanımız sadece hizmeti zaten yapılması gereken olarak görmektedir. Bizim için önemli olan milletimizin gönlünde yer edinmek. Sıkılmadık el bırakmamaktır. Bu anlamda da bütün parti bireylerimiz olarak bu görevleri yerine getiriyoruz” şeklinde konuştu.



“2019 yılını zaferlerle yaşanmış bir yıl olarak tamamlayacağız”


Çorum Belediye Başkanı Muzaffer Külcü ise, 2019 yılını zaferlerle yaşanmış bir yıl olarak tamamlayacaklarını söyledi.


Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimini gerçekleştireceklerini dile getiren Başkan Muzaffer Külcü, yerel ve genel seçimlerin yanı sıra devlet başkanının da bu seçimlerde seçileceğini hatırlattı.


Kişilerin fani davaların ise baki olduğunu dile getiren Külcü, “Bulunduğumuz görevleri Allah kimimize bir kez, kimimize 2 kez veya daha fazla nasip eder. Herkesin nasibinde ne varsa nihayetinde karşısına çıkacak odur. Kim ilçe başkanı ya da belediye başkanı hangi tedbiri alırsa alsın, hangi hazırlığı yaparsa yapsın hiçbir tedbir takdirin önüne geçemez. Burada hepimizin yapacağı yegane şey ilçe teşkilatlarımız, ilçe belediye başkanlarımızla, il başkanlığımız il belediyemizle üç önemli seçimin yer aldığı 2019 yılına en iyi şekilde hazırlanmak. Kaderi milletin kaderiyle örtüşen AK Parti’yi buradan nasıl en güçlü parti, tüm seçimleri kazanmış parti olarak çıkarabiliriz. Tek derdimiz, tek planımız, tek hedefimiz bu olmalı. Kongreler yapılıyor, teşkilatlar yenileniyor. Geriye bakacak hiçbir şeyimiz kalmıyor. Bakacağımız tek şey ufuktur ve 2019 yılındaki hedeflerdir” dedi.


2019 yılı Mart ayında yerel yönetimlerde AK Parti’nin zafer kazanmak zorunda olduklarını vurgulayan Başkan Külcü, “Bu Türkiye için çok önemli. Türkiye artık sadece Türkiye’den ibaret bir ülke değil. Türkiye yaptıklarıyla, yapacaklarıyla söylemiyle dünyanın en gözde ülkelerinden birisidir. Türkiye, yarın ne söyleyeceği, ne yapacağı dünyanın çok büyük kesimi tarafından takip edilen bir ülkedir. Bu bizim için çok büyük bir şans ve bahtiyarlık vesilesidir. Bu milletin kadim değerleriyle barışık ve onları yüceltmek için siyaset yapan siyasetinin partisinin yegane amacı olan bir liderle çalışıyoruz. Geride bıraktığımız 15 yılın her birisi dev eserle ülkeyi donatarak geçirildi. Bugün ülkenin hala yegane umudu, ülkemizdeki coğrafyanında da yegane ümidi olarak görülen bir partiyiz. Bu partinin kaderi ülkenin kaderiyle örtüşür hale geldi. Bizim ihmalimizden, bizim tembelliğimizden, bizim zaafiyetimizden bir kayıp yaşarsa ülke o sadece AK Parti’nin ve ülkenin kaybı değil Balkanlar’dan Orta Asya’ya dünyanın en ücra köşesindeki mazlumlar bundan etkilenecektir. Onun için bu kalenin sapa sağlam ayakta durması lazım. Her birimizin bir kalenin komutanı, askeri neferi gibi görmemiz lazım. Bulunduğumuz yerlerde de işimizi en iyi şekilde yapmamız lazım. Cumhurbaşkanımızın, başbakanımızın bu kadar işinin içerisinde Çorum’daki seçimleri düşünmemesi lazım. Eğer onları bu işlerin peşine düşecek, buralarda çalışma yaptıracak, mesai yaptıracak olursak liderimize, kendimize de, mesai arkadaşlarımıza da partimize de haksızlık yaparız. Son düzlüğe girdiğimiz bu dönemde herkes elinde hangi işi varsa söz verdiği hangi iş varsa başladığı bunların hepsini 2019 yılına gelmeden önce bitireceğiz. Biz bunları millete yapmak üzere söz verdik. Aldananda olmayacağız aldatanda olmayacağız. Ayrıca halkla iç içe olacağız. Onların sevgisini kazanacağız” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli PAÜ ’Kurumsal Akredite’ olmayı başardı Pamukkale Üniversitesi (PAÜ), Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Kurumsal Akreditasyon Programı kapsamında yapılan değerlendirme sonucu “Kurumsal Akredite” olmayı başardı. Rektör Kutluhan, PAÜ’nün ‘Kurumsal Akreditasyon’ belgesini YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ile YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak’ın elinden aldı. Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Başkanlığı tarafından yürütülen 2023 Yılı Kurumsal Akreditasyon Programı kapsamında Pamukkale Üniversitesi’ne ‘Kurumsal Akreditasyon’ verilmesine karar verildi. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde düzenlenen 2024 YÖKAK – Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı’na PAÜ’yü temsilen Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan başta olmak üzere; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Necip Atar, PAÜ Kalite ve Veri Değerlendirme Uygulama ve Araştırma Merkezi (KAVDEM) Müdürü Prof. Dr. Yıldıray Turhan, KAVDEM Yönetim Kurulu Üyeleri Doç. Dr. Ferda Esin Gülel, Dr. Öğr. Üyesi Senem Pak, Topluma Hizmet ve Sosyal Sorumluluk Uygulama ve Araştırma Merkezi (TOHSAM) Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Öncü Yanmaz Arpacı katıldı. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde düzenlenen 2024 YÖKAK – Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı’nda PAÜ’nün Akreditasyon Belgesi’ni alarak PAÜ ailesi ile yaşadığı mutluluğu paylaşan Rektör Kutluhan: “Üniversitemizin akreditasyon sürecinde emeği geçen akademik ve idari personellerimiz ile öğrencilerimize teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi. “2024 yılında yapılması planlanan akreditasyon değerlendirmesini 2023 yılına alarak bu süreci öne çekmiş olduk” Akreditasyon süreci hakkında bilgi veren Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan şunları aktardı; “Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Kurumsal Akreditasyon Programı (KAP), yükseköğretim kurumlarının kurumun kalite güvence sistemini, kurumda yürütülen Liderlik, Yönetişim ve Kalite, Eğitim ve Öğretim, Araştırma ve Geliştirme ve Toplumsal Katkı faaliyetlerinin niteliksel ve niceliksel olarak değerlendirmesini amaçlayan bir dış değerlendirme yöntemidir. KAP kapsamında ilgili üniversite, YÖKAK değerlendiricileri tarafından değerlendirme ölçütlerine göre değerlendirilmektedir. Yönetmelik gereği dış değerlendirme geçiren üniversiteler iki yıl sonra izleme değerlendirmesi, 5 yıl sonra da zorunlu akreditasyon değerlendirmesine tabi olmaktadırlar. Üniversitemiz 2018 yılında dış değerlendirme programı geçirmiş olup, 2023 yılında akreditasyon değerlendirmesine dâhil olmak için Üniversite Yönetimi olarak YÖKAK’a niyet beyanında bulunduk. Gönderilen niyet mektubunun YÖKAK tarafından kabul edilmesi ile birlikte Üniversitemiz 2023 yılı akreditasyon değerlendirmesine dâhil edildi. 13 Haziran 2023’te PAÜ Senato Salonunda gerçekleştirdiğimiz Kalite Komisyonu toplantısında Kurumsal Akreditasyon Sözleşmesini imzalayıp YÖKAK’a ileterek süreci başlatmış olduk. 2024 yılında yapılması planlanan akreditasyon değerlendirmesini 2023 yılına alarak bu süreci öne çekmiş olduk. Temmuz 2023’te yapılan Kalite Komisyonu toplantısında, akademik birimlerin mevcut durumları akreditasyon ölçütlerine göre puanlandı ve birimlerin akreditasyon sürecine iyi bir şekilde hazırlanabilmelerine yönelik yol haritası çizildi. PAÜ’nün akreditasyon değerlendirmesine dahil olmasından sonra birçok kez yönetimimiz öncülüğünde Kalite Komisyonu toplantıları gerçekleştirdik.” “Üniversitemiz eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme ve toplumsal katkı çalışmalarını şekillendirdi” Kurumsal Akreditasyon Programı Değerlendirme Süreci hakkında bilgi vererek sözlerine devam eden Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, “Akreditasyon değerlendirme süreci Kurum İç Değerlendirme Raporu (KİDR) ile Ön Değerlendirme, Ön Ziyaret, Saha Ziyareti ve Ziyaret Sonrası Faaliyetler olmak üzere dört farklı aşamadan oluşmaktadır. Öncelikle YÖKAK’ın kurumsal akreditasyon değerlendirme takımı çevrimiçi olarak bir ön ziyaret gerçekleştirdi. PAÜ üst yönetimimiz, Senato, Kalite Komisyonu, akademik ve idari birim yöneticileri, uygulama ve araştırma merkezleri PAÜ Rektörlük Senato Salonu’nda düzenlenen toplantılarda takım ile bir araya geldi. Bu toplantılarda ilgili konu başlığında üst yönetim ve yöneticiler tarafından yöneltilen sorulara ilişkin PAÜ’nün uygulamaları hakkında takıma bilgiler verildi. Üniversitemiz ‘Üreten Üniversite’, ‘Şehirle Bütünleşen Üniversite’ ve ‘Üniversite Hayatın Rehberidir’ stratejileri çerçevesinde eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme ve toplumsal katkı çalışmalarını şekillendirdi. Yapılan toplantılar sonrasında saha ziyaretinin planlaması da benim ile YÖKAK Akreditasyon Değerlendirme Takımı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Güden arasında görüşülerek kararlaştırıldı. Bu aşamada Üniversitemiz için planladığımız KAP saha ziyareti, Prof. Dr. Mustafa Güden ve değerlendirme takımı tarafından 10-13 Aralık 2023 tarihlerinde gerçekleştirildi. Değerlendirme süresince, Üniversitemizin Üst Yönetimi, Üniversite Danışma Kurulu, Kalite Komisyonu, İdari Birimlerin yönetici ve personeli, Pamukkale Teknokent ve Üniversitemizde bulunan Uygulama ve Araştırma Merkezleri ile toplantılar yapıldı. Eğitim Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Mühendislik Fakültesi, Fen Bilimleri Enstitüsü ve Sosyal Bilimler Enstitüsü, Honaz MYO, Teknik Bilimler MYO yerinde ziyaret edilerek birim yöneticileri, akademik personel ve öğrenciler ile görüşmeler gerçekleştirildi. Görüşmelerde PAÜ kalite güvencesi çalışmalarına ilişkin birimlerdeki yayılımı, süreçlerin Planla, Uygula, Kontrol Et ve Önlem Al (PUKÖ) yaklaşımı kapsamında izleme, değerlendirme ve iyileştirme yöntemlerine ilişkin detaylar hakkında bilgiler alındı. YÖKAK takımının ziyaretleri sonrası, üst yönetimimiz ve ilgili yöneticiler ile değerlendirme toplantısında bir araya gelindi. Saha ziyaretleri sonrasında ise son aşama olarak Kurumsal Akreditasyon Programı Raporu (KAR)’nun YÖKAK tarafından onaylanması sonrası KAR’a istinaden akreditasyon kararı yayınlandı. Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Başkanlığı tarafından yürütülen 2023 Yılı Kurumsal Akreditasyon Programı kapsamında Pamukkale Üniversitesi’ne ‘Kurumsal Akreditasyon’ verilmesine karar verildi. Ben bir kez daha Üniversitemizin akreditasyon sürecinde emeği geçen akademik ve idari personelimiz ile öğrencilerimize teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi.
Eskişehir Alerjik reaksiyonlar gün geçtikçe artıyor Özel Ümit Batıkent Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Yüzüak, göğüs hastalıkları ve alerjik reaksiyonların nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Alerjik reaksiyonlar ile göğüs hastalıklarının sağlık alanında oldukça önemli ve birbiriyle sık sık ilişkilendirilen konular olduğunu belirten Dr. Yüzüak, “Günümüzde alerjik reaksiyonlar, insanların yaşamlarını derinden etkileyen yaygın sağlık sorunlarından biridir. Alerjiler, bazen yaşamı tehdit eden ciddi durumlara yol açabilirken, bazen de günlük yaşamı rahatsız eden belirtilerle kendini gösterebilir” diye konuştu. "Bu reaksiyonlar dünya genelinde oldukça yaygındır ve giderek artmaktadır" Alerjiyi bağışıklık sisteminin, zararsız maddelere karşı normalde tepki vermemesi gereken bir şekilde tepki vermesi durumu olarak tanımlayan Dr. Murat Yüzüak, “Bu tepki, alerjik reaksiyon olarak adlandırılır ve vücutta çeşitli semptomlara yol açabilir. Alerjik reaksiyonlar dünya genelinde oldukça yaygındır ve giderek artmaktadır. Özellikle besin alerjileri ve alerjik astım gibi durumlar sık görülmektedir. Bunun arkasında yatan nedenler arasında genetik yatkınlık, çevresel faktörlerin etkisi ve modern yaşam tarzı yer almaktadır” dedi. Göğüs hastalıkları ve alerjik reaksiyon ilişkisi Dr. Yüzüak, göğüs hastalıkları ile alerjik reaksiyonlar arasında sıklıkla bir ilişki olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Alerjik astım, solunum yollarını etkileyen ve astım semptomlarına neden olan bir durumdur. Alerjenlere maruz kalmak, astım ataklarına yol açabilir. Ayrıca, alerjik rinit (saman nezlesi) ve bronşit gibi durumlar da göğüs hastalıklarıyla ilişkilendirilmiştir. Alerjik reaksiyonlarla en sık ilişkilendirilen göğüs hastalıkları arasında alerjik astım, alerjik rinit, kronik bronşit ve KOAH gibi solunum yolu hastalıkları yer alır. Bu hastalıkların çoğu alerjenlere maruz kalmanın tetiklediği semptomlara sahiptir. Alerjik reaksiyonlar, göğüs hastalıklarının semptomlarını şiddetlendirebilir ve kontrol altına alınmasını zorlaştırabilir. Örneğin, alerjik astımı olan bir kişi, alerjenlere maruz kaldığında solunum problemleri yaşayabilir ve astım atağı riski artabilir. Alerjik rinit ise burun tıkanıklığı, hapşırma ve burun akıntısı gibi semptomlara neden olarak yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir." Nasıl mücadele edilir? Alerjik reaksiyonlarla mücadele etmek için hangi tedavi seçeneklerinin kullanıldığına ilişkin konuşan Yüzüak, konuşmasının devamında, "Alerjilerle başa çıkmak için ilk adım, alerjenlerden kaçınmaktır. Alerjik reaksiyonların tedavisinde birkaç farklı yöntem kullanılabilir. İlaçlar, semptomları hafifletmek ve kontrol altına almak için kullanılır. Ayrıca, immünoterapi (alerji aşıları) alerjik reaksiyonların altında yatan immünolojik mekanizmaları hedefleyerek uzun vadeli tedavi seçeneği sunar" ifadeleri kullanıldı. Yanlış bilinen doğrular Alerjilerle ilgili yanlış bilinen birçok şeyin olduğuna dikkat çeken Dr. Yüzüak, sözlerini şöyle sürdürdü: "En yaygın yanlışlardan biri, bir alerji testinin mutlaka gerekliliği üzerinedir. Ancak alerji testleri, semptomlara neden olan belirli alerjenleri belirlemekte yardımcı olabilir, ancak her zaman kesin bir tanı koymak için tek başına yeterli değildir. Bu nedenle, bir uzmana danışmadan önce kapsamlı bir değerlendirme yapılması önemlidir. Alerjiler, günümüzde yaygın ve ciddi sağlık sorunlarından biridir. Ancak doğru bilgi ve uygun tedavilerle, alerjik reaksiyonlarla başa çıkmak mümkündür.”
Adıyaman İsias Otel duruşmasına ara verildi Adıyaman Adliyesinde görülen İsias Otel davasının ikinci duruşmasına ara verildi. Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen, 72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Otel davasında 3’ü tutuklu 11 sanığın yargılaması sürüyor. Birleşik dosya kapsamında sanıklar, müştekiler, sanık ve müşteki avukatlarına söz veren mahkeme heyeti daha sonra müşteki avukatlarının özel olarak hazırlattığı ve mahkemeye sunulan uzman raporlarıyla ilgili raporu hazırlayan uzmanları dinledi. Doğu Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yonca Hürol, “40 yıldır mimarlık öğrencilerine taşıyıcı sistemlerin nasıl tasarlanması gerektiğini öğretiyorum. İsias Otel binasının ilk projesi, mimarı projede öncelikle yönetmeliklere uyulmadığını düşünüyorum. 1975 yönetmenliğine göre daha fazla perde duvar kullanılmalıydı. İnşaat mühendisinin otel sahibini uyarması gerekiyordu. İlk projede mal sahibi, belediye görevlileri, mühendislerin sorumluluğu var. İkinci projede ise 5 yılı bittiği için tekrar inşaat projesi yapılması gerekirdi. Karkas yapı 1998 yönetmeliğine uymamıştır. Projede çok duvar yükü bindirilmiştir. Zaten zayıf olan kirişleri ve döşemelere çok fazla yük bindirilmiş. Özellikle inşaat projesine uyulmadığını düşünüyorum. Sonuç olarak bütün ekibin hatalı kusurlu olduğu kanısındayım” dedi. Doğu Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhan Şensoy, “Ortada 1993 yılında yapılmış ve bununla ilgili statik hesapların olduğunu, ancak 2001 yılında yapılan projede sadece mimari proje olduğunu gördük. Biz projede tartışma konusu olabilecek hiçbir kusuru dikkate almadık. Kolon etriyelerinde sıklaştırma yapılmadığı, tadilat mimari projesinde mevcut asansörün arkasına iki asansör eklendiğini gördük. O bölgede kiriş olduğunu, ancak bununla ilgili sabit mi değil mi bilmiyoruz. Otele çevrilirken ek duvarlar yapıldığı, binanın kendi ağırlığında bir artış var. 2016 yılındaki ek bir kat yüklendiği biliyoruz. Buraya kat ekliyorsanız, ek yüklerde koymak zorundasınız" ifadelerini kullandı. İnşaat Mühendisi Prof. Dr. Haluk Suçuoğlu rapora ilişkin, “Deprem yönetmenliğinin hazırlanmasında görev yaptım. 1993 yılında yapılan İsias Otel 1975 deprem yönetmenliğine göre yapılmış. Binanın uygulaması projeye uygun olmamış. 2003 yılında otele dönüştürüldüğünde deprem yönetmenliği değişmesine rağmen binada değişiklik yapılmamış. Bu binanın sıkılaştırmasında ana ve tali unsurlar var. Ana unsur, ilk yapılan projeye göre inşa edilmemiştir. 1998 yönetmenliğinde daha ilave hükümler gelmesine rağmen binada değişiklik yapılmamış” ifadelerini kullandı. Cumhuriyet Savcısı, tutuklu bulunan sanıkların tutukluluk halinin devamı, adli kontrol olanların adli kontrolünün devamı şeklinde mütalaa verdi. Ardından müşteki yakınlarına söz verildi. Müşteki avukatlarından biri, tutuksuz sanık Efe Bozkurt’un, mahkemeye mazeretsiz gelmemesinden dolayı tutuklanması için yakalanmasını talep etti. Sanık avukatlarının mütalaasına geçilmeden mahkeme heyeti duruşmaya 45 dakika ara verdi.