GÜNDEM - 09 Nisan 2021 Cuma 13:24

Bakan Selçuk: 'Şiddetle mücadelede elimizi güçlendirecek en önemli kuvvet medyanın dili'

A
A
A
Bakan Selçuk: 'Şiddetle mücadelede elimizi güçlendirecek en önemli kuvvet medyanın dili'

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, medyanın şiddete yönelik mücadelede kendilerinin yanında durmasının çok kıymetli olduğunu belirterek, “Medyanın doğru dili kullanması. Bu gerek bütün programlarla, dizilerin dilleriyle. Dolayısıyla şiddetle mücadelede bizim elimizi güçlendirecek en önemli kuvvet medyanın dili olacak“ dedi.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, İçişleri Bakanlığı Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi’nde (GAMER) düzenlenen “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon, İzleme ve Değerlendirme Toplantısı”na katıldı. 81 ilin valiliklerinde video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen toplantıya Bakan Selçuk’un yanı sıra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da katıldı. Bakan Selçuk, şiddeti siyasetin ve ideolojilerin üstü bir konu olarak gördüklerini söyledi. Selçuk, şiddeti politik bir argümana dönüştürmeyi veya siyasi rant aracı olarak kullanılmasını asla kabul etmediklerine vurgu yaparak, gücünü metinlerden değil, milletin iradesinden aldıklarını ifade etti.

Bakan Selçuk, kadınlar güçlü olduğunda ailelerin güçlü olacağına, ailelerin güçlü olduğunda ise toplumun güçlü olacağına vurgu yaparak, “Çünkü kadınlarımızın aileyi ve toplumu ayakta tuttuğunu ve ürettiği değerlerle de geleceğimizi inşa ettiğine de inanıyoruz. Geçmişe baktığımız zaman da yükselen her medeniyetin öznesi kadın olmuştur. Dolayısıyla biz bugün artık bir toplumun gelişmişlik düzeyini kadınlara verdiğimiz değer ile kadınlarımızın sosyoekonomik statülerine bakarak anlıyoruz. Dolayısıyla kadına verdiğimiz her desteği, aileye verdiğimiz bir destek, aynı zamanda da geleceğimize verdiğimiz bir destek olarak görüyoruz” dedi.
Kadına yönelik desteğin geleceğe destek olduğunu fakat şiddet olgusunun söz konusu bu desteği engelleyen en büyük düşmanlardan bir tanesi olduğunu aktaran Bakan Selçuk, şiddetin sadece kadınların özgüvenini, itibarını, emeğinin değerini hedef alan bir faktör olmadığını, aynı zamanda şiddetin aile birliği ve bütünlüğünü de zedelediğinin altını çizdi.

“Şiddetin temel nedenlerinin başında alkol ve uyuşturucu bağımlılığı geliyor”

Bakan Selçuk, şiddetin kök nedenlerinin bulunması gerektiğini belirterek, bu konuda üniversitelerin çok büyük öneme sahip olduğunu söyledi. Selçuk, şiddetin en temel nedenlerinin başında alkol ve uyuşturucu bağımlılığının geldiğini ifade ederek, “Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı ve diğer şiddetin kök sebeplerine dayalı sebepleri analiz etmeden şiddeti bütünüyle yok etmek mümkün olmayacak. Şiddetin kök nedenlerinin araştırılması ve detaylandırılması konusu çok önem verdiğimiz bir konu” dedi.

Bakan Selçuk, şiddet mağduru kadınların istihdam edilebilirliğini ve iş edinmelerini kolaylaştırmanın önem verdikleri bir konu olduğunu aktararak, bu konuda İŞKUR aracılığıyla çalışmalarının sürdüğünü söyledi. Selçuk, “Şiddet mağduru kadınların ve beraberindeki çocukların psikososyal gelişimlerini desteklemek amacıyla da yaşadıkları travmalara daha etkin müdahale edebilmek açısından da psikososyal destek rehberi hazırladık. Bu psikososyal destek rehberimizde 2021 yılı içerisinde tüm illerimize dağıtmış olacağız” diye konuştu.

Bakan Selçuk: 'Şiddetle mücadelede elimizi güçlendirecek en önemli kuvvet medyanın dili'

“Şiddetle mücadelede bizim elimizi güçlendirecek en önemli kuvvet medyanın dili olacak”

Bakan Selçuk, eğitimler ve seminerlerin çok kıymetli olduğunu ama bu konulardan daha da kıymetli olanın medyanın şiddete yönelik mücadelede kendilerinin yanında durması olduğunu kaydetti. Bakan Selçuk, medyanın kadına yönelik şiddette doğru dili kullanmasının da çok kıymetli olduğunu belirterek, “Bu gerek bütün programlarla, dizilerin dilleriyle. Dolayısıyla şiddetle mücadelede bizim elimizi güçlendirecek en önemli kuvvet medyanın dili olacak. Hem şiddet olaylarının televizyon haberlerinde aksettirilmesi hem de dizilere ve diğer bütün programlarda bunun dilinin uygulanması noktasında da biz medyanın desteğini rica ediyoruz. Önümüzdeki dönemde medya ile bu konuda iyi bir iş birliği sağlayacağımıza da inanıyorum. Medya, toplum üzerindeki en büyük eğiticilerden, en büyük ulaşım kanallarından bir tanesi” şeklinde konuştu.
Bakan Selçuk, her zaman insana saygı ve değer vermenin en önemli öncelikleri olduğuna dikkati çekerek, “Hep dediğimiz gibi biz yaratılanı yaratandan ötürü seven bir medeniyetin mensuplarıyız. Dolayısıyla kadına yönelik şiddet bir insanlık ayıbı ve nefret suçu” dedi.

“Şiddeti siyasetin ve ideolojilerin üstü bir konu olarak görmemiz gerekmekte”

Türkiye olarak şiddeti siyasetin ve ideolojilerin üstü bir konu olarak görmeleri gerektiğinin altını çizen Bakan Selçuk, insan hayatının söz konusu olduğu bir konuyu politik bir argümana dönüştürmeyi veya siyasi bir rant aracı olarak kullanılmasını asla kabul etmediklerine dikkati çekti.

“Biz gücümüzü metinlerden almıyoruz, biz gücümüzü milletin iradesinden alıyoruz”

Bakan Selçuk konuşmasının devamında şunları kaydetti:
“Nitekim Cumhurbaşkanımızın da iradesiyle biz kadına yönelik şiddetle mücadelede her geçen gün daha da güçlü bir şekilde irademizi ortaya koymaya devam ediyoruz. Biz gücümüzü metinlerden almıyoruz, biz gücümüzü milletin iradesinden alıyoruz. Dolayısıyla şiddetle mücadelede hedeflenen gerçek başarı da inşallah toplumun tüm kesimlerinin katkılarıyla mümkün olacak.”

Mustafa Cenik - Nurullah Geylani - Ali Nargüner
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara HÜRJET’in Test Pilotu Orhan Boran, Dünya Pilotlar Günü dolayısıyla konuştu HÜRJET’in Test Pilotu Orhan Boran Dünya Pilotlar Günü dolayısıyla konuştu. Boran, “HÜRJET’in ilk uçuşunu yaptığım zaman bacaklarımın heyecandan titrediğini hatırlıyorum” dedi. Türkiye’nin ilk jet motorlu uçağı olan HÜRJET’in test pilotlarından Orhan Boran, 26 Nisan Dünya Pilotlar günü kapsamında İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine özel açıklamalarda bulundu. HÜRJET’in ilk uçuş anlarında neler yaşadığını aktaran Boran, test pilotluğunun önemine de dikkati çekti. “Şimdi bu sonuçları biz yazıyoruz” Test pilotluğuna geçiş sürecini anlatan Orhan Boran 2021 yılından bu yana TUSAŞ’ta test pilotu olarak görev yaptığını belirterek, “Pilotluk mesleği genel olarak disiplin isteyen bir meslek. Sürekli konsantre olmak zorundasınız, dikkatli olmak zorundasınız. Hata yapma şansınız çok fazla olmayabiliyor. Test pilotluğu özelinde ayrı bir eğitim gerektiriyor. Yıllarca operasyonel pilot olarak görev yaptık. Fakat TUSAŞ’ta ilk test pilotu olarak görev yapmaya başladığımızda ön şartlardan bir tanesi test pilotluğu eğitimi almamızdı. Bunun için şirketimiz 1 yıl süren kategori 1 test pilotluğu kursuna gönderdi. Oradaki eğitimimizi tamamladıktan sonra 2022 yılında tekrar döndükten sonra HÜRJET’e geliştirme safhasında yerdeki işlerinde, simülatörlerinde, motor çalıştırma ve taksi faaliyetlerinde görev aldım. Test pilotu olarak aslında daha önce hiç uçmamış bir uçağın, neler yapacağını bilmediğiniz bir uçağın, farklı dinamikleri olan bir uçağı test ediyorsunuz. Biz yıllarca bize hangi uçak geldiyse, hangi uçakla uçmamız istendiyse o uçaklarla uçtuk. Bunların hepsinin testleri yapılmıştı, sonuçları biliniyordu. Şimdi bu sonuçları biz yazıyoruz. İnşallah Hava Kuvvetleri envanterine de sonuçlarından emin olarak vermeyi planlıyoruz” ifadelerini kullandı. “HÜRJET’in ilk uçuşunu yaptığım zaman bacaklarımın heyecandan titrediğini hatırlıyorum” HÜRJET’in ile gerçekleştirdiği ilk uçuştan bahseden Boran, “HÜRJET’i takip uçağındayken gördüm. Tabi ayrı bir gurur. Şirketteki herkesin gözleri doldu. Çünkü Türkiye’nin ilk milli jet uçağıydı. Onun bu denli stabil uçması görmek, yer testleriyle birebir örtüştüğünü görmek çok güzeldi. Daha sonra kendim ilk uçuşu yaptığımda o bambaşka bir heyecan. 2000 yılında ilk yaptığım uçuşu hatırlarım. Bir de HÜRJET’in ilk uçuşunu yaptığım zaman bacaklarımın heyecandan titrediğini hatırlıyorum. Büyük bir sorumluluğun üzerimizde olduğunu biliyorum. Gerçekten Türkiye’nin ürettiği ilk milli jetle uçmanın apayrı bir gurur olduğunu söyleyebilirim. Bununla alakalı söylenecek en güzel söz ‘İstikbal göklerdedir’ sözü” diye konuştu.
Ankara GÖKBEY’in Test Pilotu Arif Ateş, Dünya Pilotlar Günü dolayısıyla konuştu GÖKBEY’in Test Pilotu Arif Ateş, Dünya Pilotlar Günü dolayısıyla konuştu. Ateş, “Helikopter uçaktan çok farklı, size çok daha fazla keyif verir” dedi. Türkiye’nin pek çok alanda helikopter ihtiyacını karşılamak amacıyla üretilen GÖKBEY’in test pilotu Arif Ateş, 26 Nisan Dünya Pilotlar günü kapsamında İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine özel açıklamalarda bulundu. Helikopter pilotluğunun detaylarını aktaran Bayram, helikopterle uçmanın uçağa göre daha keyif verdiğini söyledi. “Tasarıma uygun şekilde oldukça iyi bir platform olduğunu gördük” TUSAŞ’da Döner Kanat Uçuş Test ve Eğitim Müdürü olarak görev yapan test pilot Arif Ateş, GÖKBEY’in ilk uçuşunu 6 Eylül 2018’de gerçekleştirdiğini belirterek, “Bütün dünyada hava araçlarının ilk uçuşları çok önemlidir, çok kritiktir. Çünkü tasarlanan ve üretilen hava aracının gerçek çevresel koşullarda tasarlandırıldığı ve üretildiği gibi uçuyor mu, uçabiliyor mu, uçamıyor mu? Bunun testini gerçekleştiriyoruz. Oldukça heyecan vericiydi ve çok başarılı, son derece beklendiği gibi tasarıma uygun şekilde oldukça iyi bir platform olduğunu gördük” ifadelerini kullandı. “Yakın zamanda teslimatlara başlayacağız” İlk uçuşun öncesinde simülatör üzerinde testler gerçekleştirildiğini belirten GÖKBEY’in Test Pilotu Arif Ateş, “Çok çeşitli bölgelerde 4 tane helikopterimizle; Adana, Erzurum en Kocaeli’nde ve TUSAŞ’ta burada olmak üzere testler gerçekleştirdik. En kritik testleri tamamladık. Şu ana kadar bin saatin üzerine bir uçuş gerçekleştirdik. Yakın zamanda da kısmetse ilk olarak Jandarma Genel Komutanlığımız olmak üzere teslimatlara başlayacağız” diye konuştu. “Benim hayalim helikopter pilotu olmaktı” Helikopter pilotluğuna nasıl başladığını anlatan GÖKBEY test pilotu Arif Ateş, “Benim hayalim helikopter pilotu olmaktı. Gerçi pilot ve hava aracı denince uçak akla geliyor ama ben 1991 yılında Kara Harp okulundan mezun olduktan sonra Kara Havacılık okulunda ilk sınıf okuluna başladığımda normalde kura ile yapılan uçak ve helikopter ayrımı o dönem isteğe göre yapılmıştı ve ben de helikopteri tercih etmiştim. Bu isteğim ve bu arzum doğrultusunda olacak ki kursu da birinci bitirmiştim. Dolayısıyla helikopteri olan sevgim beni bu noktalara getirdi” açıklamasında bulundu “Helikopter uçaktan çok farklı, size çok daha fazla keyif verir” Ateş konuşmasını şöyle sürdürdü: “Dolayısıyla helikopter uçaktan çok farklı, size çok daha fazla keyif verir. Alçak uçarsınız, arazinin yükseltilerine uyarak uçarsınız. Kendince farklı teknikleri vardır. Uzun yıllar silahlı kuvvetlerde de görev yapmış olmamdan dolayı hem genel maksat helikopterlerimiz hem de taarruz helikopterimiz halen de silahlı kuvvetlerimizin en önemli unsurlarıdır. Uçaklar nispeten çok daha yüksek irtifalarda uçarlar. Uçakların öncelikli görevi düşman uçaklarına, tehditlerine karşı veya uzak diğer sınır dışı daha uzak hedeflere angajman olurlarken helikopter çok daha yer birliklerinin yakınında onlara destek sağlamak maksadıyla kullanılır. Dolayısıyla bizler çok daha kara unsurlarımızla birlikte operasyon yaptığımız için onlarla birlikte daha iş birliği çerçevesinde görevlerimizi icra ediyoruz.” “Dünya Pilotlar Günü’nü kutluyorum” Tüm pilotların Dünya Pilotlar Günü’nü kutlayan Arif Ateş, “26 Nisan Dünya Pilotlar Günü bu çerçevede öncelikle Silahlı Kuvvetlerde vatan görevlerini icra eden pilotlarımız, hem helikopter hem uçak pilotlarımız aynı zamanda sivil camiada uçan, gerek özel uçan pilotlarımız ya da ticari olarak Airline’da, ulaştırmada, kargoda bir çok alanda havada görev yapan tüm pilotların Dünya Pilotlar Günü’nü kutluyorum" diye konuştu.