GENEL - 07 Mayıs 2018 Pazartesi 09:58

Çorum’daki gizemli kız olayı

A
A
A
Çorum’daki gizemli kız olayı

Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Psikolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof.

Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Psikolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Muammer Cengil, gizemli kız olayının ardından vatandaşların tiyatro izler gibi mezarlıkta genç kızın tekrar çıkmasını beklediğine dikkat çekerek, bunun İslam ve mezarlık adabına uygun bir hareket olmadığını açıkladı.


Çorum’da genç bir kızın birkaç gece mezarlığa gelerek bir mezarın başında ağladığı, görevlilerin kendisini fark etmesi üzerine uzaklaştığının iddia edildiği olay gizemini korumaya devam ederken, olay duyan meraklı vatandaşlarda Ulu Mezarlığı ziyaret etmeye devam ediyor.


Ulu Mezarlıkta yaşanan ve kızın bulunması için yapılan çalışmalar sırasında bazı vatandaşların çocuklarını alarak mezarlığa geldiği, bazılarının çekirdek çitleyerek olayı izlediği bazı insanların da el fenerleriyle mezarlıkta arama yatığı görüntülerle ilgili Hitit Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi Din Psikolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Muammer Cengil açıklama yaparak vatandaşları uyardı.


Son bir haftadır Çorum’un ve ülke gündemini mezarlıkta gece ağlayan genç kız olayının meşgul ettiğini dile getiren Prof. Dr. Muammer Cengil, insanlar arasında tabi seyir içerisinde gerçekleşen bir olayın tabiatüstü özellikle dini bir olaymış gibi algılanmaya başladığına dikkat çekti.



“Görüntülerdeki kişi psikolojik sorunları olan bir kızımız diye düşünüyorum”


“Görüntülerdeki kişi psikolojik sorunları olan bir kızımız diye düşünüyorum” diyen Prof. Dr. Cengil, insanları ve görevlileri görünce kaçmaya başladığına işaret etti.


Gizemli kızın başına gelerek ağladığı iddia edilen mezarın başına gittiğini ve halkın değişik hikayeler anlatarak bu olayın tabiat üstü bir olay gibi kendini inandırmaya ve halk arasında halka halka yayılmaya başladığını vurgulayan Prof. Dr. Cengil, “Olay, psikolojik sorunları olan genç kızımızın yaşadığı hadise. Fakat olayın gece olması, görevlilerin kızı yakalayamadan kaçmış olması olaya gizem katmakta” dedi.


Sosyal medya ve basına yansıyan görüntülerde akşamları Ulu Mezarlığa gelen insanların çekirdeğini, suyunu alıp adeta bir tiyatro izler gibi mezarlıkta kızın tekrar çıkmasını beklediğini anlatan Cengil, “Bunun üzerinde durulmalı. Peygamber efendimiz kabirlerin ziyaret edilmesini tavsiye buyuruyor. Fakat bu ziyaretin amacı tamamen ibret almak. Dünyaya olan meylizimin azalıp ölüm hakikatının, ölüm gerçeğinin var olduğunu unutmamak açısından yapılan bir tavsiye. Dolaysıyla mezarlıklara girerken abdestli bulunmak, yüksek sesle konuşmamak, yüksek sesle ağlamamak, bağırıp, çağırmamak mezarlık adapları arasında. Vatandaşlarımızın yaptığı hadise hiçbir şekilde İslam ve mezarlık adabına uygun bir hareket değil. Burada vatandaşları anlamaya çalışıyorum. Bir olay anlatılıyor ve olay tabiatüstü güçlerin işin içerisine girmiş olması şeklinde naklediliyor. Dolaysıyla dini bilgi eksiği olan insanların inanabileceği olaylar anlatılıyor. İnsanların merak etmesini doğal karşılıyorum. Fakat dinimizin de emirlerini bir kenara atarak rastgele davranamayız. Eğer burası bir mezarlık ise mezarlığın adabına uygun şekilde davranmak gerekir” diye konuştu.


Mezarlığa ailelerin çocuklarını da alıp geldiğini hatırlatan Cengil, “Farkına varmadan büyüklerin konuştukları, anlattıkları, olağanüstü tabiatüstü olaylar çocuklar tarafından gerçeklik gibi algılanabiliyor. Veya televizyonlarda dinlerken aynı şekilde bunu dinliyor. Gece uykuda kabus görme gibi çeşitli sorunlar yaşandığını birkaç kişiden duydum. Buda yaygınlaşıyor gittikçe. Bir çocuk bir korku filmi izlediğinde nasıl uyku ve yalnız kalma gibi bir problem yaşayabiliyorsa halkın arasında anlattığı şeyde bir korku filmini aratmayacak türden kıssalar anlatılıyor. Kendi kulaklarımla şahit oldum ve niye olmasın ki gibi cümle ile sonuç bağlanıyor. İnsanlar bu olaya gittikçe kendilerini inandırmış durumda” ifadelerini kullandı.


Söylentilerin önüne geçmek için vatandaşın bilgilenmesi gerektiğini vurgulayan Cengil, şunları kaydetti: “Öncelikle bu dini konudaki bilgisizlikten kaynaklanıyor. Öncelikle dini konuda bilgisi olan vatandaşımızın burada yaşanan olayların tabiatüstü güçler tarafından meydana getirildiğini düşünmüyor, inanmıyor. Bu genelde dini bilgi düzeyi zayıf insanlar tarafından bu tür şeylere inanma eğilimi çok yüksek. İnşallah en kısa zamanda kız bulunur. Bu olaya burada kapanır diye ümit ediyorum. Konuyla ilgili halkı yanlış kanalize edecek olan yayınlarında önüne geçilebilir mi bilmiyorum. Çünkü halk çok yanlış yanlış bilgileniyor. Toplumun geniş kesimlerinde bu tür olumsuz yayınlar olumsuz etkiler oluşturmaya başlamış durumda. Bir an önce bunun neticelenmesini temenni ediyorum. Bu süreçte de belki bu tür olumsuz yayınların yapılmasına yönelik bir kısıtlama gelirse faydalı olacağı kanaatindeyim.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Milli Eğitim Müdürü şalvar giydi, yazma taktı, öğrencilerle birlikte çilek hasat etti Mersin İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, Silifke’de şalvar giyip öğrenciler ile birlikte çilek hasadına katıldı. Silifke Tarım Üretim ve Fen Okulunu ziyaret eden Durmuş, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Fatih Burğut, İl Milli Eğitim Şube Müdürleri Bayram Duman, Cuma İvrendi, İbrahim Halil Ulaş, İbrahim Kaya ve Silifke İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Sezgin ile birlikte okul bahçesine zeytin fidanı dikti. Okul bahçesine biber fidesi de diken Durmuş, öğrenciler tarafından üretilen taze soğan ve sarımsaklardan kopardı. Daha sonra öğrenciler tarafından Gülümpaşalı Mahallesi’nde çilek üretilen bahçeyi gezen Durmuş, yöresel kıyafetler giyerek öğrenciler ile birlikte çilek hasadı yaptı. “Bugün Silifke’deki tarım okulumuzda çocuklarımız ile birlikte çilek tarlasında çilek toplama etkinliğimizi gerçekleştiriyoruz” diyen Durmuş, “Çocuklarımız sadece çilek üretmiyor, fasulyeden, börülceye, domatesine, soğanına, sarımsağına varıncaya kadar kendi ürünlerini dikip yetiştiriyorlar. Daha sonra da bu yetiştirdikleri ürünleri hasat ediyorlar” dedi. Doğanın, çocukların zekasının gelişmesinde çok önemli bir yere sahip olduğunu belirten Durmuş, "Milli Eğitim Bakanımız yeni müfredat ile ilgili yeni bir açıklama yaptı. Herkesin görüşüne açık bir şekilde de değerlendirmede. Müfredatımızdaki en önemli noktalardan bir tanesi de doğanın çocuğun gelişmesinde ne kadar katkı sağladığı ile alakalı da bir beceri kısmı da var. Yeni müfredat ile birlikte doğayı koruyarak yaşanabilir bir çevre oluşturma bilinci de sürecin içerisinde yer alıyor. Silifke’de öğrencilerimiz, çocuklarımız buna şimdiden hazırlar. O kadar çok mutlu olduklarını da görebiliyorum" diye konuştu. Doğanın herkesi eşitlediğini söyleyen Durmuş, şöyle devam etti: "Bu alanlar da çocuklarımızın beceri kazanmalarında çok büyük katkı sağlıyor. 6 Şubat depremi ile biz bir şeyi daha gördük. Bildiğimiz bilgi birikimin, edindiğiniz mal mülkün hiçbirinin kıymetinin olmadığını, yaşam becerisi elde etmiş olmanızın ne kadar kıymetli olduğunu gördük. Aslında bu tarım okulu ile birlikte çocuklarımız yaşamda kalabilmeyi ve bu beceriyi devam ettirebilmeyi, bunu yaparken de yetkin ve erdemli bir insan olarak kendi ülkesine, insanlığa, ailesine, herkesten önce kendisine değer katacak bir birey olarak yetişme yolculuğunda doğa ile iç içe bir eğitim süreci onları çok büyük bir katkı sağlayacaktır."
Kayseri Melikgazi Belediyesi, AB hibesiyle güneş enerji santrali kurdu Melikgazi Belediyesi, Avrupa Birliği desteğiyle Litvanya Merkezi Proje Yönetim Ajansından (CPVA) aldığı hibe desteği ile Güneş Enerjisi Santrali’nin kurulumunu tamamladı. Projenin tamamlanması nedeniyle gerçekleştirilen programa Litvanya Merkezi Proje Yönetim Ajansı’ndan (CPVA) Başkan Yardımcısı Rasa Surauien, Takım Lideri Daiva Matonien, Uluslararası Uzman Jovita Ramanauskait ve Valius Serbenta katılım sağladı. Projenin çok kısa sürede ve başarıyla tamamlanmasından dolayı belediyemizi tebrik eden heyet, projenin diğer belediyelere örnek olabilecek nitelikte olduğunu belirterek Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu’na teşekkürlerini iletti. Proje konusunda bilgi veren Başkan Palancıoğlu şu ifadelere yer verdi; "İklim değişikliğinin etkilerini toplum olarak gün geçtikçe daha fazla hissediyoruz. Artan hava sıcaklıkları, aşırı yağışlar ve mevsimsel dengesizlikleri önlemek adına bizlere önemli vazifeler yüklemektedir. Projemizle tamamladığımız güneş enerjisi santrali, iklimi koruma adına attığımız önemli adımlardan biri daha oldu. Bu vesileyle, çalışmalarını bitirdiğimiz projenin Melikgazi’mize hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.” ’The Solar City Project’ isimli proje çerçevesinde kurulan güneş enerjisi santrali ile yenilenebilir enerji kaynaklarından daha fazla istifade edilmesinin planlandığını belirten Başkan Palancıoğlu; "Belediye hizmet binası çatısına ve otopark alanına 127kWp gücünde kurulan santral ile birlikte belediyenin güneş enerji santrali 3500kWp gücüne çıkarılmış oldu. Proje kapsamında TOGG gibi yeni nesil elektrikli araçların şarj ihtiyacını karşılamak üzere Elektrikli Araç Şarj İstasyonu da kuruldu. Şarj istasyonunun harcayacağı enerji de yine güneş panellerinden karşılanacak şekilde planlandı. Bu yolla güneşten kazanılan elektrik enerjisi, yeni nesil elektrikli araçların istifadesine sunuldu. Güneşten elde edilen elektriğin farklı alanlarda kullanımını yaygınlaştırmak ve model olmak adına özgün bir çalışma gerçekleştirildi. Bu kapsamda, Melikgazi Belediyemizin tarımsal sulama için kullandığı sulama sistemlerinden birinin elektrik enerji ihtiyacı için güneş panelleri kullanıldı" dedi. Projede elektrikli araçların belediye hizmetlerinde kullanımlarını arttırmak adına elektrikli atık toplama aracı da satın alınarak Melikgazi’nin hizmetine sunulduğunu söyleyen Başkan Palancıoğlu, Melikgazi’ye değer katacak yatırım ve hizmetlerine hız kesmeden devam edeceğini belirtti.
İstanbul Türkiye’nin inovasyon haritası Yıldız Techno GSYF ile yeniden çiziliyor: 1 milyar TL’lik dev fona start verildi Türkiye’nin teknoloji ihracatını artırmak ve girişimcilik ekosistemini güçlendirmek amacıyla hayata geçirilen Yıldız Techno Girişim Sermayesi Yatırım Fonu (GSYF), sahip olduğu devasa fon büyüklüğüyle Türkiye’nin inovasyon potansiyelini büyütmeye hazırlanıyor. YTÜ Yıldız Teknopark ve BV Portföy ortaklığıyla hayata geçirilen Yıldız Techno GSYF, ulusal ve uluslararası yatırımcı ağına da sahip özelliğiyle girişimcilerin fon ihtiyacını karşılayacak. Yıldız Tekno GSYO’nun geniş start-up ve yatırımcı altyapısından güç alan ve BV Portföy iş birliğiyle hayata geçirilen Yıldız Techno GSYF lansmanı, yoğun katılımla gerçekleştirildi. Oyun, yazılıma dayalı hizmetler, FinTech, InsureTech, yapay zeka, e-ticaret ve mobilite gibi geniş yelpazede faaliyet gösteren girişimlere stratejik ve kapsamlı destek sunmayı amaçlanan fon ile kuluçkadan ileri aşamaya kadar geniş bir yelpazede faaliyet yürüten girişimciler desteklenecek. Girişimcileri yabancı yatırımcılarla buluşturma olanağına sahip Yıldız Techno GSYF, Türkiye’nin teknoloji ihracatını artırarak girişimcilik ve inovasyon merkezine dönüştürme hedefinde önemli bir rol oynayacak. 1 milyar TL fon büyüklüğüyle dikkat çeken Yıldız Techno GSYF, teknoparkta yer alan şirketlere ve girişimcilere yatırım yapmayı hedefliyor. Yatırımlar, girişimlerin büyüme aşamalarına ve ihtiyaçlarına göre farklı şekillerde gerçekleştirilecek. “Türk girişimcileri için daha fazla fırsat sunmaya devam edeceğiz” Ülkelerin kalkınmasının üniversitelerden geçtiğini ifade eden Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz, “Son dört yıldır Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörlüğünü gururla sürdürüyorum. Üniversitenin içinde yani merkezinde olmayan herhangi bir çözümün başarılı olma şansı yok. Savunma sanayiinden teknolojiye kadar her alanda başarı için iyi bir üniversite şarttır. Bu nedenle tüm Türkiye’yi kapsamayan bir yaklaşımın başarı getirmesi mümkün değildir. Teknoparkımız son 4 yılda Dubai, Londra, Körfez ve Taşkent’te açıldı. Yakın zamanda ise Amsterdam ve Berlin’e de açılma planları var. Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı gibi mekanizmaların desteğiyle başarılı işlere imza atıyoruz. Yıldız Tekno GSYO ile bugüne kadar 23 girişime yatırım kararı aldık ve bu alanda lider konumdayız. Şimdi de Yıldız Techno GSYF’yi hayata geçiriyoruz. Boğaziçi Ventures ise bu işin en iyisi. Türkiye’nin her yerinde ve dünyanın dört bir yanında potansiyel yatırımcılarla buluşuyoruz. Onlara heyecan veren ve büyük bir hikaye sunan bir ekosistem oluşturuyoruz. Türkiye’nin aydınlık yüzü olarak, globale güven veren bir samimiyetle iş birliği yapıyoruz. Oluşturduğumuz topluluğu Avrupa’nın önde gelen şehirlerine ve diğer bölgelerine genişleterek, Türk girişimcileri için daha fazla fırsat sunmaya devam edeceğiz” dedi. “Teknolojilerimizi globale taşımayla ilgili başarılı çalışmalarımız var” Geleceği inşa eden bir yapıda olduklarını vurgulayan YTÜ Yıldız Teknopark Genel Müdürü Orhan Tanışman, 113 yıllık bir geçmişe sahip Yıldız kültürünün özgün bir bilgi birikimiyle 160 bin mezunu, 20 bine yakın Teknopark çalışanı ve 40 bin öğrencisiyle derin bir yapıya sahip olduklarını belirtti. Tanışman, “Teknolojilerimizi globale taşımayla ilgili başarılı çalışmalarımız var. Bu çalışmaların yansımalarından bir tanesi Londra ofisimizin açılışı oldu. Daha önce Silikon Valisi ile başlamış olduğumuz dünyaya açılma atılımımızı hem finansal hem de pazar imkanı olan Dubai ile devam ettirmiştik. Yine Yıldız Tekno Girişim Sermayesi Ortaklığı ile iki yıldır yatırımlarımızı sürdürüyoruz ve burada bir ciddi bir değer oluşturduk. Ekosistemin finansal ihtiyaçlarını en başta Teknopark olarak biz karşılamak istedik. Girişim Sermayesi Fonları tabii ki daha geniş kitlelere hitap edebilen bir yapı. Bunun devamında da Kitle Fonlama Platformumuzu da duyuracağız. Bütün bu eko sistemin oluştuğu yer Teknoparkımız. Teknoparkımızdaki ana gücümüzü ise global markamız YTU Startup House markamız oluşturuyor. Teknoparkımız, Türkiye’de Ar-Ge sistemini, üniversite, sektör ve devlet iş birliğini geliştirme yapısına ilerlerken globalde de bu yapıyı şu anda YTU Startup House markası altında yürütüyoruz. Baştan uca bütünleşik bakış açısı ile oluşturduğumuz bu yapının merkezinde ise Yıldız Techno GSYF’yi görüyoruz” şeklinde konuştu. “Seçimlerimizi ve tercihlerimizi global pazarlara uygun bir şekilde yapıyoruz” YTÜ Yıldız Teknopark denince akıllara önce oyun (game) teknolojilerinin geldiğini belirten Tanışman, YTÜ GamesUP projesiyle 200/ydı fazla oyun stüdyosuna liderlik ettiklerini söyledi. Tanışman şöyle devam etti: “Oyun ekosistemini yönetiyoruz. Fintech alanında yine ciddi iddiamızı devam ettiriyoruz. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Türkiye’de 800’den fazla fintech şirketi olduğunu ifade etti. Bunun 86’sı Teknoparkımızda. Oyun ve fintech alanında ise Dubai ve Londra’da yoğun bir şekilde kümelenme var. Yani açılımlarımızı global pazarlara uygun bir şekilde yapıyoruz. Insurtech alanında aynı şekilde 20’ye yakın şirketimiz var ve bu alanda da Amerika’yı önceliklendiriyoruz. Mobilite, Agritech, Edutech ve Healthtech konularında da ciddi yatırımlarımız ve girişimlerimiz var. Fonumuzun Stratejisi olarak Yatırım süresini 8 artı 2 olarak şekillendirdik. 8 yıl yatırım, 2 yıl exit şeklinde planladık. Günün sonunda toplamış olduğumuz fonu 5,6 kat gibi büyütmek gibi bir hedefimiz var. Yine Yıldız Tekno GSYO’da oluşturduğumuz portföyümüzün dolar bazında değer artışını bir yılda 1,5 kat yaptık. Girişim Sermayesi alanında en önemli şeylerden bir tanesi yatırım yapılacak şirketleri bulabilmek. Biz o noktada çok şanslıyız. Dünya çapında oluşturduğumuz yapı sayesinde gelecekte büyük değer vadeden şirketler bizi buluyor. Bize en iyisini tercih etmek düşüyor.” “Türkiye’nin genel teknoloji ekosistemi adına stratejik bir başlangıç yapıyoruz” Kurucularının teknoloji alanındaki derin deneyimleri ve sahip olduğu geniş uluslararası ağıyla ülkemizdeki yenilikçi, küresel büyüme potansiyeli yüksek teknoloji odaklı girişimlere yatırım yapan Boğaziçi Ventures Yönetici Ortağı ve CEO’su Barış Özistek, geleneksel yatırım yönetimi anlayışı yerine ‘disruptive innovation’ odaklı, yapıcı yıkım vaat eden yenilikçi teknoloji ürünlerine odaklandıklarını söyledi. Geleceğe yatırım yapmayı hedefleyen Boğaziçi Ventures bünyesindeki BV Portföy ortaklığı ile hayata geçirilen Yıldız Techno GSYF ile ilgili konuşan Özistek, şöyle devam etti: "Yıldız Techno GSYF’nin ilk tohumlarının atılmaya başlamasının üzerinden 1 yıl geçti. Bu süre zarfında strateji oluşturma ve regülasyon gibi birçok zorlu aşamayı başarıyla geride bıraktık. Yıldız Teknopark’ın uluslararası iş birlikleri ve faaliyetlerinin sadece şirketimiz için değil tüm Türkiye için büyük bir memnuniyet kaynağı olduğunu gururla ifade edebiliriz. Yıldız Teknopark’ın faaliyetleri, ekosisteme olan katkılarıyla kalmayıp, kendisi de dinamik bir ekosistem oluşturmuş durumda. Bugün gerçekleştirdiğimiz bu etkinlikle, hem BV Portföy Yönetimi A.Ş. hem de Türkiye’nin genel teknoloji ekosistemi adına stratejik ve değerli yeni bir başlangıcı kutlamaktayız. Bu önemli kilometre taşı, şirketimizin ve Türkiye’nin teknoloji sektöründeki liderliğini pekiştiren bir adım olarak öne çıkmaktadır.”