GENEL - 23 Nisan 2018 Pazartesi 20:02

Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar’dan uyarı

A
A
A
Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar’dan uyarı

Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, Yunanistan’ın ekonomik krizde olması ve neredeyse mal varlığı bulunmaması, her şeyini satmasına rağmen Fransa’dan 4 adet fırkateyn kiraladığını, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır’ın içerisinde olduğu ordunun sınırımıza gelmesi için görüşmeler yapıldığına dikkat çekerek, “Bir şeye hazırlık yapıyorlar.

Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, Yunanistan’ın ekonomik krizde olması ve neredeyse mal varlığı bulunmaması, her şeyini satmasına rağmen Fransa’dan 4 adet fırkateyn kiraladığını, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır’ın içerisinde olduğu ordunun sınırımıza gelmesi için görüşmeler yapıldığına dikkat çekerek, “Bir şeye hazırlık yapıyorlar. Ama Türkiye’ye hazırlık yapıyor. Ancak biz savaşa değil her duruma göre hazırlık yapıyoruz. Bu coğrafyanın kaderi bu” dedi.


Çorum Belediyesi 8. Kitap ve Kültür Günleri kapsamında Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, Çorumlularla söyleşide bir araya geldi. Programda katılımcılardan gelen soruları yanıtlayan Yarar, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.


Yunanistan’ın kısa vadede borcunu ödeme şansı bulunmamasına rağmen fırkateyn kiraladığına işaret eden Yarar, “Hayatınızda kiralık savaş aracı gördünüz mü? Duydunuz mu? Vardır ama ben hiç kiralık savaş gemisi duymamıştım. Ortada bir savaş yok. Ekonomik olarak batmış bir ülkeden bahsediyoruz. Tanesini 100 milyon avrodan kiraladılar. 1 milyar dolar parayı savaş gemilerine verdiler. Sizce savaş yokken insan niye savaş gemisi kiralar. Bir şeye hazırlanırlar. Neden Yunanistan Savunma Bakanı açıklamalar yapıyor. Fransa Cumhurbaşkanı neden ‘Biz Suriye’ye geldik. Özellikle Suriye’yi bombaladık. Türkiye ile Rusya’nın arasını açmak için’ diye bir açıklama yapıyor. S-400 savunma sistemini almaya çalışıyoruz. Kıyamet kopuyor. Bu silah falan değil, savunma sistemi. Türkiye kendi savunmak için sistem istiyor. Başka hiçbir şey istemiyor. Bunun alınmaması için o kadar uğraşılıyor. Suudi Arabistan, BAE ve Mısır’ın içerisinde olduğu ordu sınırımıza gelmesi için görüşmeler yapılıyor. Bir şeye hazırlık yapıyorlar. Ama Türkiye’ye hazırlık yapıyor. Ama biz savaşa hazırlık yapmıyoruz. Biz zaten her duruma göre hazırlık yapıyoruz. Bu coğrafyanın kaderi bu. Bugün tek fark artık başkasından bir şey istememiz. Kendi silah sistemlerimizi yapıyoruz. Adamlar bağımsız bir yere gidiyoruz” dedi.


Türkiye’nin son dönemlerde uzun menzilli füze sistemlerinde önemli adımlar attığını ve dünyada uzun menzilli füze 4 ya da 5 yapan ülkelerden birisi olduğunu dile getiren Yarar, balistik füze sistemlerinde çok iyi olan Ukrayna ile bu alanda işbirliği yapılarak anlaşmaları imzalandığını ancak bu anlaşmalar imzalanınca ABD’nin “Türkiye’nin savunma sanayinde kontrolsüz yükselmesinden rahatsız” olduklarını ifade ederek, sistemlerin Türkiye’ye verilmemesini istediğini açıkladı. “Ne demek kontrolsüz yükseliş” diye soran Yarar, savunma sanayinde dışa bağımlılığın azalması ve vermedikleri silahlarla terbiye ettikleri dönemin bittiği için bu açıklamayı yaptığını ifade etti.


Afrin ve Fırat Kalkanı gibi Türkiye’nin gerçekleştirdiği tüm operasyonlarda silah, mühimmat ve ekipman alımında hiçbir zorluk çekilmediğini dile getiren Yarar, bu operasyonların hiçbirisinde profesyonel olmayan bir personelin dahi kullanılmadığına işaret etti.


Türkiye’nin yıllardır terörle mücadelede Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) talebinde bulunmasına rağmen verilmediğini anlatan Yarar, “Türkiye yıllardır teröre mücadele kapsamında SİHA’lar istiyordu ve bunu bize vermiyorlardı. Türk Silahlı Kuvvetlerini durdurmak istedikleri ana yer Cinderes idi. Bu merkeze TSK girmeden önce SİHA’larla kafalarını kaldırtmadı. Hangi evde kim var, istihbaratı toplandı. Kimseye zarar vermeden teröristleri bulundukları yerde imha etti. Bu sistemlerden bir tanesi koca bir kasayı kontrol altında tutabiliyor. O bir tanesini esirgedikleri Türkiye 15 Temmuz’dan sonra 60 tane SİHA’yı devreye soktu. Çok kolay değil. 60 tane SİHA’sı olan çok nadir ülke var. Türkiye başkalarından icazet almadığı için istedikleri kadar silahlansınlar. Yunan Savunma Bakanı, ‘Türkiye ekonomik olarak o kadar büyüdü ki savunma sanayinde o kadar gelişti ki bizim artık o arayı kapatmamız mümkün değil. Yapacak bir şeyimiz yok. Dışarıdan alamayız paramız yok ona göre çözüm bulmak zorundayız’ diyor. Ama Türkiye ne yapıyor milli proje diyor. 2000’li yılların başında yüzde 30’larda olan savunma sanayi yüzde 70’lerde. Türkiye 10 yılda çığ gibi büyüdü. Bu arada darbe girimi, barikatlar, ekonomik saldılar 17-25, MİT krizi gibi onlarca olayı yaşadı. Ya bunları yaşamasaydı ne olacaktı Türkiye. Ya içimizdeki bu hainler baştan bulunsaydı neredeydik biliyor musunuz?” diye konuştu.


Kendisinin daha önce gündeme getirdiği ve eleştirildiği “Türkiye’nin artık F-16’ları taksi çağırır gibi çağırıyor” sözleriyle ilgili de açıklamalarda bulunan Yarar, “Bunu söylediğimde beni çok eleştirmişlerdi. Diyarbakır’dan uçağa kalkıp Afrin’in bulunduğu bölgeye gittiği süre 14 dakika. Bir ordu ne kadar kısa sürede refleks ise o kadar başarılıdır. İki videoda ne vardı, bir onların yaptıkların her hareketini görüyoruz. İkincisi de güvenlik unsurlarımızın birbirleriyle olan koordinesi. Başbakanımız Fırat Kalkanı’ndan sonra yapılan Afrin Harekatı’nın 57 günde bitmesinin nedenlerinden birisi SİHA ve İHA gibi gelişmiş teknolojik gelişmeyi kullanmamızdır. Bu sayede bunları bu hale getirdik.” şeklinde konuştu.


Yarar, sözlerine şöyle devam etti:


“Etkisiz hale getirilen terörist sayısı çok eleştirildi. 2401 iken 2600 gibi rakamlar söyleniyor ya öldürülen terörist sayısı. Türkiye’nin şuanda etkisiz hale getirdiği her teröristin ya kamera kaydı, ya termal kaydı ya da İHA kaydı var. Etkisiz hale getirilenlerde sadece öldürülenlerden değil yaralılar ve teslim olanlardan da bahsediliyor. Türkiye yılda 8 milyar dolarlık silah alırken yalnızca Katar Fuarı’nda 3 milyar 100 milyon liralık tek partide silah satıyoruz. Türkiye insanları gıcık etmeye devam edecek. Memleket şöyle bir şey ya hep beraber yükseliyoruz ya hep beraber aşağı iniyoruz. Silahlı Kuvvetlerimizin araçları çok iyiyse belediyemizin araçları çok kötü olamaz onunda araçları iyi. Belediyenin araçları kötüyse oranın da kötü oluyor. Kaynak bütçedir. Aynı yerden besleniyorsunuz. Bütçe de para varsa veriyor, yoksa vermiyor. Bu memleket ya hep beraber büyüyecek ya hep beraber küçüleceğiz. Buradan çıkmanın tek bir yolu var. Yerli ve milli insanlar. O olmadan çıkamayacağımızı gördük. Bu ülkeye kurtarıcılar nerden geliyordu. Amerika’dan geliyordu. “


“Son dönemlerde yaşadığımız sorunlara bakın bu sorunları aşmamızın tek bir yolu var. Oda milli ve yerli olmak” ifadesini kullanana Yarar, “Zaman zaman Afrin’i kısa sürede geçtiğimizi söylüyorlar. Sonra ‘Tabi geçersiniz tankınız ve topunuz bu kadar zamanda geçersiniz’ diye ekliyorlar. Bende onlara Türkiye’yi çok iyi tanımadıklarını söylüyorum. 15 Temmuz’da meydanlara çıkan insanların elinde silahımı var. O tankın önünde duranların hepsinin kımıldamadan görmedik mi? O gece Ömer Halis Demir’in bir tane beylik tabancısı vardı. Şehit olacağını biliyordu. Fethi Sekin’in iki şarjörü vardı. Son mermisine kadar çarpıştı insanlar ölmesin, diye. Bir tuzak mı var. Evet var. Herkes bir şeye hazırlanıyor. Bizim hazırlanacağımızın bir tanesi bu dönemde kiminle beraber olacağımız konusu” şeklinde açıklamada bulundu.


Afrin operasyonun bir Milli İstihbarat Teşkilatı operasyonu olduğunu açıklayan Yarar, şunları kaydetti:


“Dünyanın her tarafında casusluk faaliyetlerini takip edecek birimler istihbarat birimleridir. Casusluk faaliyetleri özel yetenek ister. Bu eğitimi alan bir tane birim vardır Türkiye’de Milli İstihbarat Teşkilatı. ByLock operasyonlarından çok daha büyük operasyonlar yapıldı Türkiye’de. Adamlar ne şekilde bir araya gelirse gelsin haberleri oluyor Türkiye’de. Son dönemde dışarıdaki operasyonlarına bakıyorsunuz, geliş şekillerine bakıyorsunuz ve diğerlerine. Afrin operasyonunu konuşurken biz Mehmetçiği konuştuk. Aslında Afrin operasyonu bir Milli İstihbarat Teşkilatı operasyonudur. Orda fotoğraflarda yer almadılar deşifre olmasın diye. Şehit olanlar var. Yaralı olanlar var. Deşifre olmasın diye isimleri verilmiyor. Bugün Milli İstihbarat Teşkilatı olması gereken yerde. Devleti koruyan, yurt dışında istediği noktada operasyon yapan bir noktaya geldi. MİT aldığı yetkiyle, TSK içindeki FETÖ gibi yapılanmaların takip edilmesi ile ilgili yetkiyi aldı. İstihbarat faaliyeti yapabiliyor. FETÖ’cü hainlerin sadece 15 Temmuz’da hainlik yaptığını sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Yıllardan beri üretimleri engelleme konusunda yaptılar. Bu ülke Milli İstihbarat Teşkilatı ile operasyon yapıyor. Kendi teşkilatı birimleri gelip o arabaları durdurup arıyor. Aramayı bırak MİT personelini yerlerde sürüklüyor. 4 Temmuz’da çuval olayı yaşadık. Amerikalılar Türk Özel Timi’ne çuval geçirdiler. Hadi o elin gavuru düşman kendi ülke sınırların içerisinde MİT ile ilgili bilgi geliyor. Silah taşınıyor diyorlar. İnen adam MİT personeli olduğunu belirtiyor, kimliğini gösteriyor. Yetkisi olmadan aracın kamera kaydını alıyor, bu kamera kaydını servis ediyor, personelin yere yatırıyor. Ne farkı var. Öbürü düşman bu adam hain. Onu affedebilirsin, kabul edemeyebilirsin bu kadar açık hainlik yapan insanlar sence neler yapmışlardır perde arkasından”


Programı Belediye Başkanı Zeki Gül, Başkan Yardımcısı Turhan Candan, Düvenci Belediye Başkanı Necmettin Yalçın, TÜGVA Başkanı Kerep Ölçer ve davetliler izledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Türk teknolojisi Londra üzerinden dünyayla buluşacak Türkiye’nin teknoloji ve girişimcilik alanındaki potansiyelini uluslararası alana taşımayı amaçlayan YTÜ Yıldız Teknopark, Londra ofisinin faaliyetlerine başladı. İngiltere’den sonra İstanbul’da gerçekleştirilen açılış programında konuşan Yıldız Teknopark Genel Müdürü Orhan Tanışman, bu vesileyle Türkiye’nin ihracat hacmini artıracaklarını söyledi. Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin desteği ile YTÜ Yıldız Teknopark global markası YTU Startup House tarafından Londra ofisi faaliyete geçirildi. Türkiye’nin teknoloji ve girişimcilik alanındaki potansiyelini uluslararası alana taşımak amacıyla açılan ve Battersea Power Station’dabulunan ofisin lansmanı, İngiltere’den sonra İstanbul’da da gerçekleşti. Türkiye’nin teknoloji ihracatıyla ilgili önemli bilgilerin paylaşıldığı açılış programına; Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu Kenan Poleo ile YTÜ Yıldız Teknopark Genel Müdürü Orhan Tanışman ve çok sayıda davetli katıldı. Poleo: “İngiltere hükümeti ile Türkiye hükümeti arasındaki ikili ilişkiler güçlenerek devam ediyor” Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu Kenan Poleo, “Yıldız ekibi, geçen yıldan beri, İstanbul’daki ekibim ve Londra’daki meslektaşlarımızla bu girişimi gerçekleştirmek için çok yakın çalıştı. Ayrıca, Londra’yı küresel büyüme açılan kapı olarak seçen değerli Türk girişimcilerimize, şirketlerimize ve vizyonerlere sıcak bir karşılama dilemek isterim. Türk mirası, dayanıklılık, zanaatkarlık ve misafirperverlik iplikleriyle dokunmuş zengin bir duvar halısıdır. Bu kültür, dayanıklılık ve girişimcilikten bahseder. Bugün, bu mirası çeşitlilik ve yeniliğin geliştiği bir şehir olan Londra’ya taşımaktan dolayı mutluyuz. Bugün, Türkiye’nin girişimci ruhu ile Birleşik Krallığın canlı teknoloji ekosisteminin birleşmesine tanık oluyoruz. Bildiğiniz gibi, İngiltere hükümeti ile Türkiye hükümeti arasındaki ikili ilişkiler güçlenerek devam ediyor. Odada bulunan herkese, ticaret ve yatırımın her iki hükümet tarafından da tanınan ikili ilişkilerin temel direklerinden biri olduğunu vurgulamak isterim” dedi. Poleo: “YTU Startup House gibi markaların duvar ve masalardan ibaret olmadığına biliyoruz” “İngiltere’nin, küresel olarak işlerini genişletmeye hazır yenilikçi Türk şirketleri için mükemmel büyüme fırsatları sunduğunun hepimiz farkındayız” diyen Poleo sözlerine şunları ekledi: “İngiltere’nin teknoloji ekosistemi, 1 trilyon doların üzerinde bir değere sahip olan ve hızla büyüyen, dünya lideri konumundadır. 85 binden fazla girişim ve ölçekli şirkete ve Fransa ile Almanya’nın toplamından daha fazla olan 170’den fazla unicorna ev sahipliği yapmaktadır. Yatırımcılar, İngiltere’nin teknoloji ekosisteminin güçlü yönlerini tanır. Avrupa rakiplerinden daha fazla girişim sermayesi yatırımı çekmektedir. 2022 yılında, girişimler 31 milyar dolardan fazla Girişim Sermayesi fonu aldı. İngiltere’nin Türk Teknoloji şirketlerini memnuniyetle karşıladığını rahatlıkla söyleyebilirim. İngiltere’de varlık göstermeye karar veren Türk teknoloji şirketlerinin yalnızca ofis kurmadıklarının, iş birliği tohumları ektiklerinin farkındayız. Keskin çözümler, yıkıcı teknolojiler ve gelişme arzusu getiriyorlar. YTU StartupHouse gibi markaların duvar ve masalardan ibaret olmadığına inanıyoruz: Bunlar, ortak büyümenin vaadini sembolize eden köprülerdir; fikirlerin, ortaklıkların, büyümenin ve dostlukların bir kanalıdır.” “Buradaki ekosistemi dünyaya taşıyabilmek önemli” Açılış konuşmasını yapan Orhan Tanışman, “Yıldız Teknopark olarak yıllarca üst üste Türkiye’nin birincisi olmak bize yetmedi. Bölgemizde liderliğimizi pekiştirmiştik. Ama globalde söz sahibi olmak adına 2015’te silikon vadisinden başladığımız yolculuğu Taşkent’e, Dubai’ye götürürken asıl varmak istediğimiz nokta olan Londra’ya geldik. Geçen hafta, 15 Nisan’da şubemizin açılışını yaptık. Ama asıl Londra’ya gitmesi gerekenler burada. Buradaki ekosistemi dünyaya taşıyabilmek, onları dünya pazarıyla buluşturabilmek önemli. Londra deyince akla ilk finans geliyor. Girişim ve teknoloji dünyasının da büyük ihtiyaçlarından birisi de finans sektörü” açıklaması yaptı. Açılışın sadece bir şube açılışı gibi algılanabileceğini belirten Orhan Tanışman sözlerine şunları ekledi: “Ama yaklaşık bir buçuk yıldır çalışıyoruz. Böyle bir çabayı ortaya koyuyoruz çünkü sizler bizim o geçtiğimiz yolları daha hızlı geçin diye. Bütün dünyaya Türk teknolojisini anlatabilmek, Türk yeteneğini dünyaya oluşturabilmek ve günün sonunda finans alanı oluşturabilmek adına buradayız.” Teknolojileri Hizmetleri pazarının 2024 yılında 100 milyar sterlini aşacağı öngörülüyor Statista’nın 2024 yılı için İngiltere pazarına yönelik yaptığı araştırmaya göre; Birleşik Krallık’ta Bilişim Teknolojileri Hizmetleri pazarının 2024 yılında 100 milyar sterlini aşacağı tahmin ediliyor. Dünya bilişim sektöründe yüzde 5-10 arası paya sahip olarak öne çıkan Londra bu payın önemli bir kısmını oluşturarak yılda 85 milyar sterlinin üzerinde ekonomik çıktı üretiyor. Her beş işten birinin artık teknoloji sektöründe 9 milyonluk nüfusu ile Londra, teknoloji sektöründe faaliyet gösteren şirketler için paha biçilemez bir yetenek havuzuna ev sahipliği yapıyor. Şehirdeki her beş işten birinin artık teknoloji sektöründe olması, Londra’nın bu alandaki lider konumunu pekiştiriyor. YTU Startup House Londra ofisi hakkında Londra’nın sembolik yapılarından biri olan ve dünya finans merkezinin kalbindeki Battersea Power Station’da bulunan ofis, firmalara sağlanan avantajlar ve destekler sayesinde Türk bilişim şirketlerinin Birleşik Krallık pazarına (ve Avrupa bölgesine) erişimini kolaylaştıracak. Teknoloji alanında deneyimli ve bilgili bir iş gücü nüfusuna sahip Londra’da yerli firmalar geniş bir networking alanına sahip olacak.
Aydın Tatil planları ile birlikte valiz tamiratında hareketlilik başladı Yaz ayının gelmesiyle birlikte birçok vatandaş tatil planları yapmaya başlarken, tatil hazırlığı çerçevesinde valiz tamiratlarında da hareketlilik başladı, esnafın yüzü güldü. Havaların ısınmasıyla birlikte tatil sezonu da başlarken, tatil planı yapan birçok vatandaş, depolarında sakladıkları valizlerini çıkarmaya başladı. Yaz tatili planları yapan vatandaşlar hazırlıklara başlarken, valizlerinin de tamirat ve bakımlarını yaptırmaya başladı. Çanta ve valiz tamiri yapan ustalarda da tamirat işlerinde yoğunluk yaşanıyor. Birçok vatandaş her yıl yeni valiz almaktansa elindeki valizin genel bakımını yaptırıp kullanmayı tercih ettiğini bu sebeple tatil sezonu ile birlikte valiz tamiratı işlerinin artmaya başladığını ifade eden çanta ve valiz tamir ustası Murat Yardım, hareketliliğin esnafın da yüzünü güldürdüğünü belirtti. Aydın’ın Efeler ilçesinde 25 yıldır ayakkabı, çanta ve valiz tamiratı yapan Murat Yardım, çanta ve valiz fiyatlarının yüksek olması ve tamiratının çok uygun olması nedeniyle vatandaşların tadilata yöneldiğini ifade etti. 24 yıldır kendisine ait 4 metrekarelik atölyesinde ailesinin kazancını sağladığını ve “En büyük sermayem" dediği mesleğini ilk günkü heyecanla sürdürdüğünü vurgulayan Yardım, vatandaşların taleplerini en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştığını ifade ederek; “Havaların ısınması ve yaz ayının gelmesiyle birlikte çok şükür bizim işlerimizde de yoğunluk başladı. Tatil planı yapan birçok vatandaş, depolarından çıkardıkları valizlerini getiriyor. Bizler de bakımlarını yapıyoruz. Her yıl yeni bir valiz almaktansa tamirini yaptırmayı tercih ediyorlar. Zaten sıfır valiz fiyatları yüksek, tadilatını yaptırmak daha uyguna geliyor. Valizlerin çeşidine ve tadilat yapılacak bölgesine göre fiyatlar değişiklik gösterse de bakımını yaptırmak her zaman yenisini almaktan daha ucuza geliyor” dedi.
Aydın Öğrenciler organ bağışına dikkat çekti Aydın’da faaliyet gösteren Ağır Pedallar Bisiklet Grubu tur sezonunu açtı. Sezonun ilk turunda ’’Parla Center’’ isminde gruplarıyla Ağır Pedallar’a eşlik eden Atça MYO öğrencileri, organ bağışına dikkat çekmek amacıyla bisikletlere bilgilendirme broşürleri bağladı. Grup adına açıklamada bulunan Özge Sultan Ağca, ’’Vatandaşları organ bağışına teşvik etmek amacıyla elimizden geldiğince dikkat çekici projeler üretmeye çalışıyoruz. Hastanelerde organ bekleyen binlerce hastanın olduğu gerçeğinin geri plana atıldığını düşündük ve organ bağışına dikkat çekmek amacıyla Ağır Pedallar Bisiklet Grubu’na bu sezonun ilk bahar turunda eşlik etmek istedik. Bizler herkesi organ bağışı yapmaya ve hayat olmaya davet ediyoruz. Projemize dikkat çekme konusunda destek olan Ağır Pedallar ailesine de çok teşekkür ediyoruz’’ dedi. Ağır Pedallar Grubu Yöneticilerinden Ferda Ok, ’’Genç kardeşlerimizi duyarlı davranışlarından dolayı tebrik ediyoruz. Biz Ağır Pedallar olarak tüm sosyal sorumluluk projelerinin yanında olmaya devam edeceğiz. Vatandaşlarımızı sağlıklı bir yaşam için spor yapmaya davet ediyor, imkanı olan herkesi birkaç dakikalarını ayırarak organ bağışı yapmaya davet ediyoruz. Yeni sezonumuzda hem turlarımıza hem de sosyal sorumluluk projelerimize devam edeceğiz. Bizi destekleyen ve eşlik eden tüm Aydınlı bisiklet severlere tekrar tekrar teşekkür ediyoruz.’’
Van Ambulans helikopter 4 ayda 61 hasta taşıdı Sağlık Bakanlığı tarafından acil sağlık hizmetlerinde kullanılmak üzere Van’da konuşlandırılan ambulans helikopter, bu yıl çetin geçen kış sezonunda 4 ayda 61 hasta taşıdı. Van’da 2014 yılından bu yana acil hasta naklinde meteorolojik şartlar nedeniyle yaşanan sorunlar, ambulans helikopterin hizmete alınmasıyla sona erdi. Van başta olmak üzere Hakkari, Bitlis, Ağrı, Iğdır, Bingöl, Siirt ve Muş gibi çevre illere de hizmet veren ambulans helikopter, zorlu durumlarda hasta naklini sorunsuz gerçekleştiriyor. Coğrafi şartlardan dolayı kış şartlarının çetin geçtiği Van’da; geçtiğimiz yıl boyunca toplam 117 hasta sevk edilirken, 2024 yılının sadece ilk 4 ayında ise 61 hastanın başarıyla transfer edildiği bildirildi. “Havada yoğun bakım hizmeti veriyor” İHA muhabirine konuşan Sağlık Hizmetleri Başkan Yardımcısı Levent Bayram; coğrafi yapısı, ulaşım şartları, nüfus yoğunluğu, meteorolojik şartları ve stratejik bölgeler göz önünde bulundurularak ambulans helikopterlerden birinin de Van’da konuşlandırıldığını belirtti. Ambulans helikopterlerin gün doğumu ve batımı arasında hizmet verdiğini hatırlatan Bayram, “Yakıt ikmali yapmadan 400 kilometre mesafeye kadar hizmet verebilmektedir. Ambulans helikopterimizde tüm tıbbi cihaz bulunmakta olup, havada iken tam bir yoğun bakım hizmeti vermektedir. Ambulans helikopterimizde birer doktor, yardımcı sağlık personeli, sorumlu pilot ve yardımcı pilot olmak üzere 4 görevli bulunmaktadır” dedi. Coğrafi yapısı, çetin kış şartları, ilçelerin merkeze uzaklığı ve erken müdahalede helikopter ambulansın büyük önem taşıdığını ifade eden Bayram, “Genellikle yolları kapanan köylerden gebe hastaları, trafik kazalarında travmalı hastaları, kalp rahatsızlığı, solunum sıkıntısı olan hastalarımızı ve yeni doğan hastalar taşınmaktadır” diye konuştu. “Hastalar Bahçesaray ve Başkale’den taşındı” Ambulans helikopterin 2023 yılında 117 vaka ve 2024 yılının ilk 4 ayında ise 61 hasta taşıdığını dile getiren Bayram, sözlerini şöyle sürdürdü: “En çok hasta Bahçesaray ve Başkale ilçelerimizden taşıdık. Ambulans helikopter bakanlığımız tarafından belli illere konuşlandırıldığından ötürü ilimizin hizmet verdiği iller Hakkari, Bitlis, Ağrı, Iğdır, Bingöl, Siirt ve Muş olarak belirlenmiştir.”