GENEL - 04 Eylül 2018 Salı 13:55

Hititler ve Gaya uygarlığının dünyaya tanıtılması için işbirliği

A
A
A
Hititler ve Gaya uygarlığının dünyaya tanıtılması için işbirliği

Çorum Belediyesi ile kardeş şehir olan Güney Kore Cumhuriyeti Gimhae Belediye Başkanı Heo Seong Gon, Çorum’a geldi.

Çorum Belediyesi ile kardeş şehir olan Güney Kore Cumhuriyeti Gimhae Belediye Başkanı Heo Seong Gon, Çorum’a geldi.


Belediye Başkanı Zeki Gül tarafından mehteran ekibiyle karşılanan mehter gösterisini büyük bir ilgiyle izleyen konuk heyet, daha sonra konser sonunda mehter başının elindeki kılıcı alarak hatıra fotoğrafı çektirdi.


Karşılama programının ardından Çorum Belediye Başkanı Zeki Gül ve Gimhae Belediye Başkanı Heo Seong Gon arasında değişim anlaşması imzalandı. İmzalanan protokol kapsamında dünyanın en büyük medeniyetleri arasında yer alan Hitit Uygarlığı ile dünyanın ilk yazılı barış anlaşmasının yapıldığı Çorum ve Gaya Uygarlığı’nın tanıtımı başta olmak üzere belediye hizmetleri gibi bir çok alanda ortak çalışmalar yürütülmesi kararlaştırıldı.


2 bin yıllık Gaya İmparatorluğunun başkenti Gimhae’nin ve Hititlerin başkenti Çorum’un Nisan ayında imzalanan protokol ile kardeş belediye olduğunu dile getiren Belediye Başkanı Zeki Gül, iki ülkenin yaklaşık 70 yıllık bir dostluğu olduğuna dikkat çekti.


İki ülke arasındaki ilişkilerin, 1949 yılında Türkiye’nin Kore Cumhuriyeti’ni bağımsız bir devlet olarak tanımasıyla başladığını ifade eden Başkan Gül, 1950 yılında da 3 yıl süren Kore Savaşı başladığını, Türkiye’nin o dönem Kore Devleti’nin ve halkının bağımsızlığı için Kore’ye asker gönderdiğini kaydetti.


Türkiye ve Kore arasında, dünyaya örnek olan dostluğun temelleri bundan yaklaşık 70 yıl önce atıldığını anlatan Gül, “Kore Savaşında bizim bine yakın şehidimiz var. Dolayısıyla Güney Kore bizim kardeşlik adına, dostluk adına, insanlık adına şehitler bıraktığımız bir ülke. Bu yüzden Güney Koreli dostlarımız Türk milletini ’kan kardeş’ olarak nitelendiriyorlar. Biz de bu kardeşliğe katkı sağlamak adına, bu dostluğu pekiştirmek adına Gimhae ile kardeş şehir olduk. Artık Asya’nın bir ucunda sizin de bir ucunda da bizim bir evimiz olduğuna inanıyoruz” dedi.


İmzalanan değişim anlaşmasının iki ülke arasındaki tarihi tecrübelere dayalı daha güçlendireceğinin altını çizen Başkan Gül, “Sürdürülebilir bir işbirliği için tarafların uyacağı ilke ve normların belirlenmesi kurumsallık için çok önemli. Vatandaşlarımızın refahı ve ilimizin gelişim kapasitesini artırmak için iki şehrin birbirinden öğreneceği şeyler var. Örneğin; Hitit Uygarlığı ve Gaya Uygarlığı merkezinde kültür ve turizm kapasitemizi artırabiliriz. Buna benzer birçok alanda işbirliği yapabiliriz. Belediye hizmetleri alanında yapacağımız değişim ve eğitim programları ile deneyimlerimizi birbirimize aktararak daha iyi hizmet üreten belediyeler haline gelebiliriz. Bugün imzalayacağımız değişim anlaşması ile tarihi tecrübelere dayalı ortaklıklığımızı daha güçlendireceğimize inanıyorum. İki şehrin sahip olduğu zengin kültürün korunması, dünyaya duyurulması konusunda yapacağı çok güzel işler var. İnanıyorum ki; Çorum ve Gimhae arasındaki iletişim geliştikçe, kardeşlik bağımız daha güçlenecektir. Kardeş şehirler olarak, dünyada güzel şeyler olduğunun da bir ispatı olacaktır. Koreli dostlarımızı dünyanın ilk yazılı barış antlaşmasının yapıldığı ’Barışın Şehrinde’ sizleri ağırlamaktan memnuniyet duyuyorum" şeklinde konuştu.


Güney Kore Cumhuriyeti Gimhae Belediye Başkanı Heo Seong Gon ise Çorum’da olmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, yapılan anlaşmanın her iki ülke ve şehir arasında çok güzel işbirliklerinin yapılmasına vesile olacağını belirtti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara HÜRJET’in Test Pilotu Orhan Boran, Dünya Pilotlar Günü dolayısıyla konuştu HÜRJET’in Test Pilotu Orhan Boran Dünya Pilotlar Günü dolayısıyla konuştu. Boran, “HÜRJET’in ilk uçuşunu yaptığım zaman bacaklarımın heyecandan titrediğini hatırlıyorum” dedi. Türkiye’nin ilk jet motorlu uçağı olan HÜRJET’in test pilotlarından Orhan Boran, 26 Nisan Dünya Pilotlar günü kapsamında İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine özel açıklamalarda bulundu. HÜRJET’in ilk uçuş anlarında neler yaşadığını aktaran Boran, test pilotluğunun önemine de dikkati çekti. “Şimdi bu sonuçları biz yazıyoruz” Test pilotluğuna geçiş sürecini anlatan Orhan Boran 2021 yılından bu yana TUSAŞ’ta test pilotu olarak görev yaptığını belirterek, “Pilotluk mesleği genel olarak disiplin isteyen bir meslek. Sürekli konsantre olmak zorundasınız, dikkatli olmak zorundasınız. Hata yapma şansınız çok fazla olmayabiliyor. Test pilotluğu özelinde ayrı bir eğitim gerektiriyor. Yıllarca operasyonel pilot olarak görev yaptık. Fakat TUSAŞ’ta ilk test pilotu olarak görev yapmaya başladığımızda ön şartlardan bir tanesi test pilotluğu eğitimi almamızdı. Bunun için şirketimiz 1 yıl süren kategori 1 test pilotluğu kursuna gönderdi. Oradaki eğitimimizi tamamladıktan sonra 2022 yılında tekrar döndükten sonra HÜRJET’e geliştirme safhasında yerdeki işlerinde, simülatörlerinde, motor çalıştırma ve taksi faaliyetlerinde görev aldım. Test pilotu olarak aslında daha önce hiç uçmamış bir uçağın, neler yapacağını bilmediğiniz bir uçağın, farklı dinamikleri olan bir uçağı test ediyorsunuz. Biz yıllarca bize hangi uçak geldiyse, hangi uçakla uçmamız istendiyse o uçaklarla uçtuk. Bunların hepsinin testleri yapılmıştı, sonuçları biliniyordu. Şimdi bu sonuçları biz yazıyoruz. İnşallah Hava Kuvvetleri envanterine de sonuçlarından emin olarak vermeyi planlıyoruz” ifadelerini kullandı. “HÜRJET’in ilk uçuşunu yaptığım zaman bacaklarımın heyecandan titrediğini hatırlıyorum” HÜRJET’in ile gerçekleştirdiği ilk uçuştan bahseden Boran, “HÜRJET’i takip uçağındayken gördüm. Tabi ayrı bir gurur. Şirketteki herkesin gözleri doldu. Çünkü Türkiye’nin ilk milli jet uçağıydı. Onun bu denli stabil uçması görmek, yer testleriyle birebir örtüştüğünü görmek çok güzeldi. Daha sonra kendim ilk uçuşu yaptığımda o bambaşka bir heyecan. 2000 yılında ilk yaptığım uçuşu hatırlarım. Bir de HÜRJET’in ilk uçuşunu yaptığım zaman bacaklarımın heyecandan titrediğini hatırlıyorum. Büyük bir sorumluluğun üzerimizde olduğunu biliyorum. Gerçekten Türkiye’nin ürettiği ilk milli jetle uçmanın apayrı bir gurur olduğunu söyleyebilirim. Bununla alakalı söylenecek en güzel söz ‘İstikbal göklerdedir’ sözü” diye konuştu.
Ankara GÖKBEY’in Test Pilotu Arif Ateş, Dünya Pilotlar Günü dolayısıyla konuştu GÖKBEY’in Test Pilotu Arif Ateş, Dünya Pilotlar Günü dolayısıyla konuştu. Ateş, “Helikopter uçaktan çok farklı, size çok daha fazla keyif verir” dedi. Türkiye’nin pek çok alanda helikopter ihtiyacını karşılamak amacıyla üretilen GÖKBEY’in test pilotu Arif Ateş, 26 Nisan Dünya Pilotlar günü kapsamında İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine özel açıklamalarda bulundu. Helikopter pilotluğunun detaylarını aktaran Bayram, helikopterle uçmanın uçağa göre daha keyif verdiğini söyledi. “Tasarıma uygun şekilde oldukça iyi bir platform olduğunu gördük” TUSAŞ’da Döner Kanat Uçuş Test ve Eğitim Müdürü olarak görev yapan test pilot Arif Ateş, GÖKBEY’in ilk uçuşunu 6 Eylül 2018’de gerçekleştirdiğini belirterek, “Bütün dünyada hava araçlarının ilk uçuşları çok önemlidir, çok kritiktir. Çünkü tasarlanan ve üretilen hava aracının gerçek çevresel koşullarda tasarlandırıldığı ve üretildiği gibi uçuyor mu, uçabiliyor mu, uçamıyor mu? Bunun testini gerçekleştiriyoruz. Oldukça heyecan vericiydi ve çok başarılı, son derece beklendiği gibi tasarıma uygun şekilde oldukça iyi bir platform olduğunu gördük” ifadelerini kullandı. “Yakın zamanda teslimatlara başlayacağız” İlk uçuşun öncesinde simülatör üzerinde testler gerçekleştirildiğini belirten GÖKBEY’in Test Pilotu Arif Ateş, “Çok çeşitli bölgelerde 4 tane helikopterimizle; Adana, Erzurum en Kocaeli’nde ve TUSAŞ’ta burada olmak üzere testler gerçekleştirdik. En kritik testleri tamamladık. Şu ana kadar bin saatin üzerine bir uçuş gerçekleştirdik. Yakın zamanda da kısmetse ilk olarak Jandarma Genel Komutanlığımız olmak üzere teslimatlara başlayacağız” diye konuştu. “Benim hayalim helikopter pilotu olmaktı” Helikopter pilotluğuna nasıl başladığını anlatan GÖKBEY test pilotu Arif Ateş, “Benim hayalim helikopter pilotu olmaktı. Gerçi pilot ve hava aracı denince uçak akla geliyor ama ben 1991 yılında Kara Harp okulundan mezun olduktan sonra Kara Havacılık okulunda ilk sınıf okuluna başladığımda normalde kura ile yapılan uçak ve helikopter ayrımı o dönem isteğe göre yapılmıştı ve ben de helikopteri tercih etmiştim. Bu isteğim ve bu arzum doğrultusunda olacak ki kursu da birinci bitirmiştim. Dolayısıyla helikopteri olan sevgim beni bu noktalara getirdi” açıklamasında bulundu “Helikopter uçaktan çok farklı, size çok daha fazla keyif verir” Ateş konuşmasını şöyle sürdürdü: “Dolayısıyla helikopter uçaktan çok farklı, size çok daha fazla keyif verir. Alçak uçarsınız, arazinin yükseltilerine uyarak uçarsınız. Kendince farklı teknikleri vardır. Uzun yıllar silahlı kuvvetlerde de görev yapmış olmamdan dolayı hem genel maksat helikopterlerimiz hem de taarruz helikopterimiz halen de silahlı kuvvetlerimizin en önemli unsurlarıdır. Uçaklar nispeten çok daha yüksek irtifalarda uçarlar. Uçakların öncelikli görevi düşman uçaklarına, tehditlerine karşı veya uzak diğer sınır dışı daha uzak hedeflere angajman olurlarken helikopter çok daha yer birliklerinin yakınında onlara destek sağlamak maksadıyla kullanılır. Dolayısıyla bizler çok daha kara unsurlarımızla birlikte operasyon yaptığımız için onlarla birlikte daha iş birliği çerçevesinde görevlerimizi icra ediyoruz.” “Dünya Pilotlar Günü’nü kutluyorum” Tüm pilotların Dünya Pilotlar Günü’nü kutlayan Arif Ateş, “26 Nisan Dünya Pilotlar Günü bu çerçevede öncelikle Silahlı Kuvvetlerde vatan görevlerini icra eden pilotlarımız, hem helikopter hem uçak pilotlarımız aynı zamanda sivil camiada uçan, gerek özel uçan pilotlarımız ya da ticari olarak Airline’da, ulaştırmada, kargoda bir çok alanda havada görev yapan tüm pilotların Dünya Pilotlar Günü’nü kutluyorum" diye konuştu.