SAĞLIK - 26 Mayıs 2018 Cumartesi 13:22

Ramazanda sigara tiryakilerine önemli uyarı

A
A
A
Ramazanda sigara tiryakilerine önemli uyarı

Hitit Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr.

Hitit Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Özlem Erçen Diken, "İftar ile sahur arasında arka arkaya sık aralıklarla içilen sigara kalp krizi riskini arttırır" dedi.


Ramazan ayıyla birlikte uzmanlardan sigara tiryakilerine önemli uyarılar gelmeye başladı. Ramazanda içilmeyen sigaraların iftar sonrası birden tüketilmesinin ciddi sağlık problemlerine neden olacağına dikkat çeken uzmanlar, Ramazan ayı sigarayı bırakmak için bir fırsat olduğunun altını çizdi.


Sigara kullanımının yol açtığı sağlık sorunları nedeni ile her yıl Türkiye’de 100 bin insanın hayatını kaybettiğine dikkat çeken Hitit Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Özlem Erçen Diken, dünyada ise bu sayının 7 milyon olduğunu söyledi. Tütün kullanımına bağlı ölümlerin üçte ikisinin kalp ve akciğer hastalıklarından kaynaklandığını vurgulayan Dr. Diken, akciğer kanserinin en sık görülen ve en ölümcül kanserlerden olduğunun altını çizdi.


Akciğer kanserinde bilinen en önemli risk faktörünün sigara olduğuna vurgu yapan Dr. Diken, "Önlenebilir bir hastalık olması ve risk faktörünün biliniyor olması nedeni ile akciğer kanseri gibi KOAH diye kısaltılan kronik tıkayıcı akciğer hastalığından da sigara kullanmayarak büyük ölçüde korunabilinmektedir" dedi.


Tütün ürünü kullanmanın vücuttaki olumsuz etkilerinin başında damarların yapısında meydana gelen değişiklikler geldiğini anlatan Dr. Özlem Erçen Diken, "Özellikle kalbin besleyici damarları olan koroner damarlarda daralma ve tıkanma sonucunda kalp krizi meydana gelir. Sigara içilmesine bağlı sağlık sorunları yıllar içinde yavaş olarak gelişir, fakat sigaranın bırakılması ile birlikte vücutta meydana gelen olumlu değişiklikler dakikalar içinde ortaya çıkar. Sigara bırakanlarda en önce görülen olumlu gelişme hemen, 15-20 dakika sonra nabız ve kan basıncının düzelmesi olarak hissedilir, 12 saat sonra da kandaki karbonmonoksit düzeyi normal değerlere iner. Sigarayı bırakan kişilerde bir yıl sonra kalp krizi geçirme riski yarı yarıya azalır, aradan 15 yıl geçince de hiç sigara içmeyen bir kişinin riski düzeyine iner" diye konuştu.



"Ramazan ayı sigarayı bırakmak için bir fırsat”


Ramazan ayının sigarayı bırakmak için bir fırsat olduğunu belirten Dr. Diken, “Ramazanda oruç tutulması ile gün boyu uzun saatler süresince hiçbir şey yemeden ve içmeden yaşanmaktadır. Bu süre içinde sigara da içmeden uzun süre geçirilmektedir. Sigara içiciler ramazan döneminde bu kadar uzun süre sigara içmedikleri için herhangi rahatsızlık da hissetmezler. Bu durumda sigara içen kişiler birkaç saat daha ’sigarasız’ kalabildiği takdirde sigarayı tamamen bırakma olanağı bulabilirler. Uzun süren açlık döneminden sonra akşam iftar yemeğini takiben sigara içilmesinin sakıncaları olduğunu da bilmek gerekir. İftar ile sahur arası kısıtlı dönemde arka arkaya sık aralıklarla içilen sigara kalp krizi riskini arttırabilir. Sigara azaltılarak değil, tamamen kesilmelidir. Azaltarak içmeyi sürdürmek bağımlılığı da sürdüreceğinden, azaltmak bırakmak demek değildir. Her an eski sıklıkla içmek için riskli bir durumdur. Sigara iftara kadar içilmediği gibi kısıtlı bir süre olan iftar sahur arasında da içilmemesi başarılırsa o zaman bırakmak için büyük bir adım atılmış olunur. Sonuç olarak Ramazan ayı sigara içenler açısından sigarayı bırakmak için bir fırsattır. Bu fırsatı değerlendirmek gerekir. Bu konuda destek almak isteyenler Sigara Bırakma Polikliniklerine başvurabilirler veya ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattını aramak suretiyle yardım alabilirler” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uzman jinekologdan kadınlar için önemli uyarı: "Normal saymayın" Jinekolog Elifnur Özak, menopoz sonrası görülen vajinal kanamalara dikkat çekti. Bu dönemde görülen kanamaların genellikle iyi huylu nedenlere bağlı olduğunu belirten Uzm. Dr. Özak, “Ancak bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoza girildikten sonra, artık vajinal kanamalar ‘normalimiz’ olmaktan çıkar, göz ardı edilmemelidir.” diyerek kadınları uyardı. Acıbadem Kent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Elifnur Özak, menopozun kadınların doğal yaşam döngüsünün bir parçası olduğunu hatırlattı. Adet kanamasının kesilmesine menopoz denildiğini, tıbbi açıdan ise menopozun yumurta ve hormon üretiminin sona ermesi anlamına geldiğini vurgulayan Uzm. Dr. Özak, kadınların bu yeni dönemi için, "Kadınlarda ortalama 40’lı yaşlardan itibaren reprodüktif çağın menopozal kısımları başlar. Adetlerimiz, belirgin bir problem olmadığı sürece, bir anda kesilmez, yavaş yavaş araları açılarak gider. 2 ayda bir, 3 ayda bir, 6 ayda bir... ’Pre- menopoz’ dediğimiz bu menopoz öncesi dönemde kadınlarda “vazomotor semptom” olarak bilinen sıcak basmalarıyla, ani ve yoğun terlemelerle, ani sinirlilik haliyle, geceleri uyku problemleriyle, vajinal kurulukla sıklıkla karşılaşırız. Bunlar, vücutta azalan östrojen düzeylerinin bedenimizde oluşturduğu sonuçlardır. Premenopozal dönemdeki bu sorunların hemen hepsinin tedavisi mümkündür. Ne zaman ki bir sene hiç adet görülmez, ancak o şekilde ‘menopoza girdim’ diyebiliriz. Bu dönem de ortalama 45-55 yaşları arasına denk gelmektedir" bilgilendirmesinde bulundu. Normal kabul etmeyin, sebebini öğrenin Menopoz sonrasında vajinal kanamalar görülebildiğini, bunların pek çok kadın tarafından “normal” kabul edilip, doktor kontrolüne gerek duymadığını belirten Uzm. Dr. Özak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kadınlar özellikle doğurganlık süreçlerinde, hamilelik öncesinde ve hamilelikte kadın hastalıkları ve doğum uzmanı kontrolünde olmayı önemserler. Menopoza girdikten sonra ise artık jinekologla işlerinin bittiğini düşünürler, muayenelerini ihmal ederler. Menopoza girdikten sonra kanama sorunu yaşadıklarında bunu göz ardı ederler. Oysa bu dönemdeki kanamalar masum olmayabilir. Menopoz sonrası vajinal kanamalar genellikle iyi huylu sebeplere bağlı olsalar da bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoz sonrası kanama durumunda, jinekolojik muayene ve bu muayene sonuçlarına bağlı olarak rahim içinden (endometriyum) örnekleme yapmak, biyopsi alarak kötü huylu bir hastalık olup olmadığını değerlendirmek gerekebilir. Endometriyum kanserleri erken dönemde kendisini kanama ile belli ettiği için, çoğu zaman bu kanamalar sayesinde erken evrelerde yakalanır ve pek çok hastada kemoterapi ihtiyacı dahi olmadan, sadece ameliyatla cerrahi olarak tedavi edilebilir. Kötü rüya görmemek için bu kanamaların nedenlerinin belirlenmesi gerekir."
İzmir Üretken yapay zeka teknolojisi, en çok fotoğrafçılığı etkiliyor İki yıl önce hayatımıza hızlı bir giriş yapan üretken yapay zeka teknolojisi fotoğraf sanatı başta olmak üzere grafiksel anlamda çeşitli görseller üreten sektörler üzerinde etkisini giderek arttırıyor. Özellikle reklam tanıtım sektöründe obje, ürün veya bir olayın fotoğraflarını üretmek stüdyo ortamı yerine bilgisayarın başında birkaç satırlık komut yazarak sanayiler içinde gerçekleştiriliyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan üretken yapay zeka teknolojisinin prodüksiyon maliyetlerini düşürmesi gibi faydasının yanında gerçeklikten uzaklaşma ve manipülasyon gibi tehlikeleri de beraberinde getirdiğini söylüyor. “Yapay zeka prodüksiyon maliyetlerini düşürüyor, üretim süreçlerini hızlandırıyor” Aynı zamanda reklam ajanslarının en çok başvurduğu stok fotoğraf ajansları ve buralara görsel üreten fotoğrafçıları ekonomik anlamda olumsuz etkilediğini söyleyen Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan; “Üretken yapay zeka ile buluşmamız 2022 yılının ortaları gibi çok yakın bir zamanda oldu. Üretken yapay zeka ile üretilen ilk fotoğraflar ve grafikler gerçeklik bakımından önceleri hatalar barındırıyor kollar, eller gibi farklı uzuvların canlandırılmasında bozukluklara rastlayabiliyorduk. Ancak çok kısa bir sürede üretken yapay zeka programlarının yeni sürümleri piyasaya sürüldükçe bu hatlarında hızlıca giderildiğini çok daha gerçekçi görüntülerin üretilebildiğini gördük. Şu anda işin uzmanları dışında kimsenin neredeyse gerçekle ayırt edemeyeceği kusursuz görseller üretilmeye başlandı. Özellikle fotoğraflar gerçeklik açısından kusursuza yaklaşmış durumdalar. Üretilen bir insan fotoğrafının gerçek mi yapay mı olduğunu anlamak oldukça güçleşti. Yapay zeka ile üretilen gerçekliği yüksek fotoğraflar sosyal medya hesaplarını yönetenleri, haber sitelerini ve çeşitli reklam şirketlerini önemli bir prodüksiyon maliyetlerinden kurtarırken üretim süreçlerini hızlandırdı. Ancak işin gerçeklik açısından baktığımızda özellikle işleri gerçeği aktarmak olan haber, medya siteleri ve yüksek takipçili sosyal medya hesaplarını yeni tehlikeler bekliyor. Bu teknoloji kişileri ve toplumları ciddi şekilde manipüle etmede kullanabiliyor. Bu da beraberinde sayısız hukuk davlarını beraberinde getiriyor. Bu yolla üretilen görsellerin altına mutlaka uyarıcı yazıların konulması ya da uzmanlar tarafından gözden geçirilmeleri gerekiyor.” dedi. Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan, bilgisayarının başında uygulamalı olarak yapay zeka yazılımlarıyla “orman yangınından kaçan geyik” ve “çölde gezen kutup ayısı” gibi örnek görsellerin komut satırı yazarak nasıl oluşturulduğunu paylaştı.