YEREL HABERLER - 14 Temmuz 2017 Cuma 23:38

Şehit aileleri ve gaziler yemekte buluştu

A
A
A
Şehit aileleri ve gaziler yemekte buluştu

15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün yıldönümü anma etkinlikleri kapsamında Çorum Valiliği tarafından şehit aileleri ve gazilere yemek verildi.

15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün yıldönümü anma etkinlikleri kapsamında Çorum Valiliği tarafından şehit aileleri ve gazilere yemek verildi.


Yemekte bir konuşma yapan Vali Necmettin Kılıç, 15 Temmuz’un Türk milletinin diriliş günü ve son kalenin düşmeyeceğinin ispatı olduğunu söyledi.


15 Temmuz’un üzerinden bir yıl geçtiğini hatırlatan Vali Kılıç, 15 Temmuzla ilgili bugüne kadar çok şey söylendiğini ve söylenmeye de devam edeceğini belirtti.


100 yıl önce 1. Dünya Savaşı arefesinde Türk milletinin yok edilmeye çalışıldığını dile getiren Vali Kılıç, “Bizi yok etmek isteyen irade, Ortadoğu’yu yeniden dizayn etmek isteyen irade bunu kendisi yerine devşirdiği adamları vasıtasıyla yapmaya çalıştı. Çanakkale tarihimizin en şanlı sayfalarından birisidir. Bizim gurur ve övünç sayfamızdır. 1. Dünya Savaşı ve peşinden gelen Kurtuluş Savaşı onların hesabını eksik bıraktı. Onların hesabı bu milletin bu topraklardan sonsuza kadar silinmesiydi. Gazi Mustafa Kemal ve etrafındaki millet destansı bir mücadele ile kurtarabildiği topraklar üzerinde bir devlet kurdu” dedi.


Eksik kalan hesap tamamlamak isteyen dünyayı yeniden dizayn eden, düzenleyen ve 150 yıllık hesap yapan güçlerin Türkiye’de tedbir aldığını anlatan Vali Kılıç, “İçimizde bizden görünen insanları devşirecek metotları geliştirdi. Gerçekte bir kardinal olan, gerçekte bir papaz olan ilkokul mezunu, kanı bozuk, sütü bozuk, aşağılıkların en aşağısındaki bir adam eliyle içimizden birilerini devşirmeye başladılar. Bize yabancılaştırmaya, bize düşman etmeye başladılar. Bir hain unsur, insanlara ateş açabilecek kadar domuzlar sürüsü yetiştirdiler. Artık planlarında eksik kalan son kaleyi düşürme mazlumların son umudunu bitirme günü onlar için gelmiş hatta gecikmişti bile.. Onlara kalsaydı çoktan o işin tamamlanması gerekiyordu. Orantısız bir güçle umulmayan bir zamanda verdikleri talimatmarla papaz ve papazın domuzlarını harekete geçirdiler. Bu kezde yine bir başkomutan yine bir cumhurbaşkanın etrafında birleşen bu millet dünya tarihinde eşi görülmedik şekilde tarihimizde rastlanmayan bir şekilde 15 Temmuz gecesi dünyanın kanını donduracak bir cesaretle ‘ya devlet başa ya kuzgun leşe, it et derdindedir, yiğit devlet derdindedir’ dedi. Vatan dedi. bayrak dedi. Namus dedi. Şan dedi. Şeref dedi. Bütün dünyanın gözü önünde akıllara durgunluk veren cesaretle çıplak ellerde tankların üzerine yürüdü. 80 milyon destansı bir mücadelenin aktörleri oldu” diye konuştu.


15 Temmuz’un bir şeref günü olduğunu vurgulayan Vali Kılıç, “15 Temmuz bizim diriliş günümüzdür. 15 Temmuz son kalenin düşmeyeceğinin ispatıdır. 15 Temmuz Türkiye cumhuriyeti devletinin ilelebet payidar olacağının ilanıdır. 15 Temmuz devletimizin bekasının ispatıdır. 15 Temmuz bayrağımızın renginin şehit kanlarıyla daha da parladığı, bayrağımızın daha yükseklere taşındığı bir gündür.15 Temmuz şeref günüdür. 15 Temmuz onur günüdür. 15 Temmuz tarihimizin en parlak birkaç gününden birisidir. Şehitlerimize rahmet olsun. Onlara çok şey borçluyuz. Onların annesi animizdir. Yetimleri evladımızdır. Kardeşleri bacımızdır. 80 milyon gazi milletime selam olsun. Allah’a şükürler olsun böyle bir milletin evladı olarak şu coğrafya da dünyaya getirdi. Allaha şükürler olsun ki bu şanlı millete hizmet etme şansı verdi. Selam olsun gazi meclyisimize. Selam olsun şehitlerimizin ve gazilerimizin yakınlarına.


“Millet değil darbe, darbe teşebbüsüne dahi tahammülü yok”


TBMM İdare Amiri ve CHP Çorum milletvekili Tufan Köse de, milletimiz değil darbe, darbe teşebbüsüne dahi tahammülünün olmadığını söyledi.


15 Temmuz gecesi CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ve bir partili ile aielecek yemekte olduklarını anlatan CHP milletvekili Tufan Köse, “Yemekte iken sosyal medyadan Boğazköpürü’nün kapatıldığını gördük. Hemen olayın ne olduğunu anlamaya çalıştık. Böyle bir melun bir hadise olduğunu ve bir çetenin askeriye içerisinde yuvalanan bir çetenin darbe girişiminde bulunduğunu anlayamamıştık. Hiçbir parti aidiyet duygusu taşımaksızın CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ve disiplin kurulu üyemizle arabamızın yönünü meclise çevirdik. Genelkurmay önüne geldik. Oradan meclise giremeyince Atatürk Bulvarı üzerinden Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gittik. Meclisin kapısındaki polislerden başka kimse yoktu. O gün olduğu gibi bugünde olsa Türk milletinin bütün fertleri hiçbir siyasi düşünce taşımaksızın Türk demokrasisine, parlamenter sisteme sahip çıkmak için bizim o gün yaptığımızı yapar” dedi.


80 milyonun o gün direndiğini ve başarılı olduğunu dile getiren Köse, “O gün darbe girişiminde bulunan Türk demokrasisinin 150 yıl boyunca sağladığı gelişimi durdurmaya çalışan her darbe gibi o çeteye ve karanlık işbirlikçilerine dur dedik. Burada şehitlerimizin canı pahasına, gazilerimizin kanı pahasına oldu. 15 Temmuz’a nasıl geldik. 15 Temmuz’a bu ülkeyi getiren tabloyu bu ülkenin yetkilileri, siyasetçileri titizlikle objektifle iyi araştırmalı. Milletimiz değil darbe, darbe teşebbüsüne tahammülü yok. Her darbe ülkemizi 50 yıl geri götürmüştür” ifadelerini kullandı.


“Millet 15 Temmuz gecesini güneş doğmadan bir kahramanlık destanına, zafer gecesine çevirdi”


Belediye Başkanı Muzafer Külcü de, 15 Temmuz gecesi meydanlara inen milletin ihanet gecesi olarak başlayan o geceyi güneş doğmadan bir kahramanlık destanı ve zafer gecesine çevirdiğini söyledi.


15 Temmuz tarihin kara bir sayfası olmasının yanı sıra insanlık tarihinin eşsiz kahramanlık sayfalarından birisi olarak tarihe geçen gece olduğunu kaydeden Başkan Külcü, “Yıllarca milletin ekmeğini yiyen, milletin imkanlarıyla gelişen, büyüyen bir yapının ülkemiz için, milletimiz için aslında hain hedeflerinin olduğunu, gizli hedeflerinin olduğunu ve bunları hayata geçirmek için pusuda beklediklerini gördük. Sinsice, haince istihbarat örgütleriyle adeta bir işgal ordusunun neferleri gibi bu milletin evlatlarına kurşunlar sıktıklarını, bombalar attıklarını ve devletin milletin namusunu olarak gördüğümüz milli iradenin tecelligahı olarak gördüğümüz meclisin dahi bombalandığı bir geceye şahit olduk. 15 Temmuz gecesi başlarken böyle bir ihanet tablosu ile karşı karşıyaydık. Ama ilerleyen saatlerde milletimiz geçmiş dönemlerin her birinde yaptığı gibi zorda kaldığında erkeğinden kadınına, çocuğundan yaşlısına kadar her biri bir nefer Mehmetçik oldu. Sokaklara, meydanlara dökülerek ihanet gecesi olarak başlayan 15 Temmuz gecesini güneş doğmadan bir kahramanlık destanına. Bir zafer gecesine çevirdi” şeklinde konuştu.


Bütün tarihi olayların dönüm noktaları olduğunu anlatan Başkan Külcü, “Onun işaret fişeklerinden birisi belki boğaz köprüsünde Erol Olçok’un şehadetiydi. Belki Genelkurmay Başkanlığı’nın önünde Mustafa Avcu’nun şehadetiydi. Belki TÜRKSAT’ı teslim etmeyen Ali Karslı’nın şehadetiydi. Belki de ‘Lider taşın ardına saklanırsa millet dağın ardına saklanır.Yaşayacaksak adam gibi yaşayalım öleceksek şerefimizle ölelim “ diyen cumhurbaşkanımızın o hareketiydi. Belki de birbirinden habersiz binlerce yetim, binlerce gönül, binlerce iradenin üst üste gelmesinden oluşmuş bir millet iradesiydi. Bütün insanlığa ders veren millet tablosuyla o gece karşı karşıya olduk. Tıpkı 100 yıl önce Çanakkale’de olduğu gibi. Tankları, topları uçakları getirip teslim etmek zorunda kaldılar. Çanakkale imanla imkanın savaşıydı. Orada iman imkana galip geldi. 12 Temmuz gecesi iman, vatan sevgisi, bayrak sevgisi denildiğinde devletimize, milletimize, hürriyetimize aşkımız, sadakatimiz o geceyi bir zafer gecesine çevirdi. Bunun bir bedeli vardı. Milletimiz bin yıldır bu topraklarda ödediği gibi o bedeli 15 Temmuz’da ödedi. 249 kardeşimizi şehit verdik. Allahtan rahmet diliyorum. Binlerce yıldır bu coğrafyada vatan tutmak için can veren tüm şehitlere rahmet diliyorum. Gazilere uzun ömürler diliyorum. Allah ülkemizi, milletimiz gazisiz de şehitsiz de bırakmasın. Ancak böyle yaptığımızda, inandığımızda ay yıldızlı bayrağımız göklerde özgürce dalgalanmaya devam edecektir” dedi.


Yemeğe Vali Necmettin Kılıç,TBMM İdare Amiri ve CHP Çorum milletvekili Tufan Köse, Garnizon Komutanı J. Kd. Alb. Fatih Üstündağ,Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Faruk Yurdagül, Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan, AK Parti Çorum İl Başkanı Mehmet Karadağ, CHP İl Başkanı Hasan Suvacı, MHP İl Başkanı Mehmet Akif Aras, daire müdürleri sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, şehit aileleri ve gaziler katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Benzin yüklü tanker kaza yaptı: Patlama riskine karşı D-130 Karayolu trafiğe kapatıldı, evler tahliye edildi Kocaeli’nin Gölcük ilçesi D-130 Karayolu’nda seyir halinde olan benzin yüklü tanker, önce üst geçit köprüsüne ardından ise 3 araca çarptı. Tankerin çekici kısmı koparken benzin ise yola saçıldı. Patlama riskine karşı yolun iki şeridi de trafiğe kapatılırken, çevredeki evlerde tahliye edildi. Edinilen bilgiye göre, Gölcük ilçesi D-130 Karayolu Yalova istikametine seyir halinde olan benzin yüklü tanker sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde araç, refüjdeki demir korkuluklara çarparak karşı şeride geçti. 150 metre boyunca duramayan tanker üstgeçit köprüsünün ayağına, ardından park halindeki iki kamyonete çarptı. Daha sonra karşı şeritten gelen hafif ticari araca çarpan tankerin çekici kısmı koptu. Kopan çekici, D130 Karayolu’ndan karşı sokağa uçtu. Kazada tanker sürücüsü hafif şekilde yaralanırken benzin ise yola saçıldı. İhbar üzerine olay yerine sağlık, polis, itfaiye ve AFAD ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralı hastaneye kaldırırken, polis ekipleri ise patlama riskine karşı D130 Karayolu’nun Yalova ve İzmit istikametini trafiğe kapattı. Ayrıca çevrede bulunan binalardaki vatandaşlar da tahliye edildi. Şehir merkezinden trafik akışı sağlanıyor. Ayrıca itfaiye ve polis ekipleri vatandaşları bölgeden uzaklaştırmaya devam ediyor. İtfaiye ekipleri, patlama riskine karşı bölgeyi köpüklüyor. Patlamaya karşı tehlike olduğu için evler tahliye edildi. Çok korktuk" Patlama riskine karşı evden çıkarılan Aysel Sütlüce, “Polisler anons etti ve korkarak hemen dışarı çıktık. Kaza yapan tanker araçları ezmiş. Patlamaya karşı tehlike olduğu için evler tahliye edildi. Çok korktuk" dedi. Ömer Çengel ise "Tanker 3 aracı çarpmış. Tankerden devamlı benzin akıyor. Polisler evi boşalttı. Şu an dışarıda bekliyoruz" diye konuştu.
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.