GENEL - 15 Mart 2018 Perşembe 20:07

Uslu, Er Hasan Akçıl kardeşimiz şehittir

A
A
A
Uslu, Er Hasan Akçıl kardeşimiz şehittir

İzmir’de 2001 yılında askerlik görevini yaparken Çanakkale’ye tank sevki sırasında elektrik çarpması sonucu hayatını kaybeden er Hasan Akçıl annesinin oğlunun şehit sayılmadığına ilişkin açıklamalarıyla ilgili çıkan habere Çorum Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Salim Uslu cevap verdi.

İzmir’de 2001 yılında askerlik görevini yaparken Çanakkale’ye tank sevki sırasında elektrik çarpması sonucu hayatını kaybeden er Hasan Akçıl annesinin oğlunun şehit sayılmadığına ilişkin açıklamalarıyla ilgili çıkan habere Çorum Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Salim Uslu cevap verdi.


Uslu, “Çorum Kargı Yeşilköy’de yaşayan Keziban Akçıl, İzmir Narlıdere Zırhlı birlikler Komutanlığı’nda terhisine 2 ay kala, İzmir’den Çanakkale’ye tren ile tank sevkiyat sırasında Eskişehir garında mola verildiği sırada vagondaki tanka çıkan er Hasan Akçıl, tankın kapağını açmaya çalışırken yüksek gerilime kapılarak kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen olaydan üç gün sonra 2000 yılında hayatını kaybetmiştir.


Er Hasan Akçıl kardeşimiz, 5434 Sayılı Vazife Malulü Şehit olarak kabul edilmiştir. Şahadet olayının gerçekleşme nedenine göre kanun maddesi belirlenmektedir. Şehidimizin kanun maddesi 5434 sayılı kanunu kapsamaktadır. Diğer şehitlerimizden devlet nezdinde hiçbir farkı yoktur. Bu anlamda devletimiz bugüne kadar şehit ailemizi tüm şehit haklarından faydalandırmıştır.


Ayrıca Keziban Akçıl’ın haberde elinde bulundurduğu şehit yakını kartı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız tarafından düzenlenerek adresinde kendisine teslim edilmiştir. 26 Şubat 2018 tarihinde ücretsiz seyahat kartımüracaatını da yapmış olan Akçıl’ın kartıtamamlanma aşamasındadır. Hasan Akçıl kardeşimize Allah’tan rahmet ailesine başsağlığı diliyorum” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Niğde Kemerhisar’da evin temelinde tarihi eser niteliğinde mimari parçalar çıktı Niğde’nin Bor ilçesine bağlı Kemerhisar Beldesi’ndeki bir evin temelinde tarihi taşlar bulundu. Pek çok uygarlığa ev sahipliği yapan Hititler döneminde Tuwanuwa, Roma’da ise Tyana olarak tanınan Kemerhisar’da 2000 yılından bu yana sürdürülen bilimsel kazılarla birçok tarihi eser gün yüzüne çıkarılmış, belde halkının da desteği ile tarihi eser niteliği taşıyan mimari parçalar toplanarak bir araya getirilmiş. Antik Tyana kentine Bahçeli Kasabası’nda bulunan Roma Havuzu’ndan M.S. II-III. yüzyılda su taşınmasına yönelik oluşturulan kemerlerin büyük bir kısmı günümüze korunarak gelmiş olsa da yapının kayıp olan parçalarının bir araya getirilmesi için çalışmalar sürüyor. Yüzde 30’luk kısmının hala kayıp yada toprağın altında olduğu değerlendirilen mimari parçaların geçmişte evlerin temelinde kullanıldığı görüldü. Kemerhisar’da bulunan bir evin temelinde tarihi taşların kullanıldığı evin saman karışımı çamurdan yapılan sıvasının zamanla dökülmesi ile gün yüzüne çıktı. Sit alanı olan Cami Mahallesi Sırıklar Sokak’ta bulunan ve uzun süredir kimsenin yaşamadığı öğrenilen bir evin temelinde kullanılan taşın oyma motifleri görenleri büyüledi. Mahalle sakini tarihçi Ali Uzun, belde halkının duyarlılığı sayesinde kayıp olan parçaların önemli bir bölümünün toplandığını söyleyerek, "Bu bölge 1998’de sit alanı olarak ilan edildi. Daha önce İtalya’dan bir ekip, 10 yıldır da Aksaray Üniversitesi’nden Prof. Dr. Osman Doğanay tarafından titizlikle arkeolojik çalışmalar sürdürülüyor. Sadece kaza alanları değil burada örneğini gördüğümüz gibi bağda, bahçede ve genellikle ev temellerinde temel taşları, köşe taşları kullanılmış. Kabartmalı olanlar var. Hocamızın liderliğinde bu taşlar toplanıyor, beldemizin iki yerinde bu taşlardan sergileniyor. İnsanlar artık daha bilinçli ve vatandaş tarafından ilgili kurumlara bildirilip bunların toplatılmasında çaba gösteriyor. Bir tarihçi ve belde sakini olarak tarihi eser niteliği taşıyan eserleri bu şekilde görmek üzüyor. Buradaki taşlar özenle seçilip kayıt altına alınıyor. Kayıp olan yüzde 70’lik kısma ulaşıldı. Yüzde 30’u evlerin temellerinde, bahçe duvarlarında olsa da yer altında da kalmıştır, kalan kısma da zamanla ulaşılacağını düşünüyorum. Belde sakini ve tarihçi olarak bu eserleri böyle görmek üzüyor" ifadelerini kullandı.
Ankara Bakan Göktaş, Aile ve Gençlik Fonu’nun mayıs ayı içinde ödemelerinin gerçekleşeceğini duyurdu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Gençlerimizin aile kurmalarını desteklemek ve onları her türlü sosyal riske karşı korumak için Aile ve Gençlik Fonunu kurduk. Bu fonla genç çiftlerimize faizsiz kredi desteği sağlıyoruz. Bu vesileyle Mayıs ayı içerisinde başvuruları kabul edilen gençlerimizle ödemeleri yapacağımızın müjdesini de paylaşmak istiyorum” Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Ankara’da bir otelde düzenlenen ‘Türkiye ile Macaristan’ın Aile Yapısının Güçlendirilmesine Yönelik Özgün Yaklaşımlar Paneli’ne katıldı. Programa ayrıca, Macaristan Kültür ve İnovasyon Bakanı Janos Csak katıldı. Türkiye ve Macaristan arasındaki ilişkilerin bir asrı aşan köklü tarihi ve kültürel bağlara sahip olduğunu belirten Bakan Göktaş,iki ülke arasındaki dostluğun en kıymetli simgesi Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bulunan Gül Baba olduğunu dile getirerek, “Gül Baba hayatıyla, insanlar arasındaki huzur ve barışın saygı, anlayış, dostluk ve muhabbetten geçtiğini göstererek bizlere örnek olmuştur. Türkiye ile Macaristan arasındaki dostane ilişkilerin güçlenmesi ve iş birliklerinin artmasının temelinde bu anlayış vardır. Bu anlayışla her iki ülke arasındaki ilişkiler geçtiğimiz yıl aralık ayında ‘Geliştirilmiş Stratejik Ortaklık’ düzeyine çıkarılmıştır. Yine 2024 yılı ‘Macar-Türk Kültür Yılı’ olarak ilan edilmiştir. Bu tarihte gerçekleştirilen Cumhurbaşkanımızın Macaristan ziyareti sırasında Kültür ve İnovasyon Bakanlığı ile sosyal hizmetler alanında iş birliği anlaşması imzaladık. İki ülke arasındaki birlikteliğin ve dostluğun pekişmesi, bizleri gururlandırıyor, mutlu ediyor. Bu birlikteliğin güzel bir yansıması da bugün bir araya gelmemize vesile olan bu toplantıdır” ifadelerini kullandı. Her iki ülke için toplumun temeli olan ailenin hiçbir şekilde alternatifi olmayan bir kurum olduğunu aktaran Bakan Göktaş, “Aile, geçmişten bugüne kurulan önemli bir köprüdür. Zengin bir tarihi ve kültürel geçmişe sahip olan ülkelerimiz, geleneksel aile değerlerine ve nesiller arası bağlara büyük önem vermektedir. Bu anlamda aile, yeni kuşaklara kültürel kimliğin ve değerlerin kazandırılmasında önemli bir misyonu yerine getirmektedir. Bu sebeple, her iki ülke de güçlü ve dirençli aileleri teşvik etme konusunda büyük bir kararlılığa sahiptir” dedi. Bakanlık olarak geliştirilen politikaların güçlü bir uygulaması olan Aile Sosyal Destek Programı ile ihtiyaçları sahada tespit ettiklerini ve bu çerçevede 7,4 milyon haneye ulaştıklarını aktaran Bakan Göktaş, “Aile içi iletişimi geliştirmek amacıyla ‘Aile Eğitim Programımızla’ 4,2 milyon kişiye, ‘Evlilik Öncesi Eğitim Programımızla’ 1,8 milyon gencimize eğitim verdik. Geleceğin Türkiye’sini inşa edecek nesilleri yetiştirecek yegâne kurumun aile olduğuna inanıyoruz. Bu kapsamda gençlerimizin aile kurmalarını desteklemek ve onları her türlü sosyal riske karşı korumak için Aile ve Gençlik Fonunu kurduk. Bu fonla genç çiftlerimize faizsiz kredi desteği sağlıyoruz. Bu vesileyle Mayıs ayı içerisinde başvuruları kabul edilen gençlerimizle ödemeleri yapacağımızın müjdesini de paylaşmak istiyorum. Cumhurbaşkanımızın vizyonu doğrultusunda başlattığımız bu çalışmayı Türkiye genelinde yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Ülkemizin doğal kaynaklarından elde edilen gelirleri ülkemiz gençlerinin geleceği için sunmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Sivas Çiftçilere uzmanından kene uyarısı Medicana Sivas Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Bakır, çiftçilere kene uyarısında bulundu. Bakır, “Keneler sadece evcil hayvanlarda olmuyor. Tarımsal alanlara giderken kişinin dikkat etmesi gerekiyor” dedi. İlkbaharın gelmesiyle birlikte kene popülasyonunda artış yaşandı. Kırsal alanlarda yaşamını sürdüren ve tutunduğu kişide Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) virüsü bulaştıran kenelere ilişkin uzmanlardan uyarılar gelmeye devam ediyor. Medicana Sivas Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Bakır, tarımsal alanlarda çalışanlara yönelik çeşitli uyarılarda bulundu. 2003 yılından bu yana kene sorunu ile karşılaşıldığını ifade eden Prof. Dr. Bakır, “İlkbaharın gelmesi ile birlikte hem kene aktivitesinde artış hem de insanların doğadaki aktivitelerinde artış meydana geliyor. Bu nedenle kene temas riski artıyor ve kene tutunması ile gelen olgu sayısı artıyor. Buna çok yönlü bakma gerekiyor. Doğada, tarımsal alanlarda yapılması gerekenler var, hayvancılıkla uğraşan kişilerin yapması gerekenler var. Bir de kene tutulmasının ardından alınması gereken önlemler var. Bizim yöremizde çiftçilik ve hayvancılık birlikte yapılır. Çiftçilikle uğraşan kişiler kırsala gittiğinde bilmeyerek kene temasları yaşayabiliyorlar. Keneler sadece evcil hayvanlarda olmuyor. Tarımsal alanlara giderken kişinin dikkat etmesi gerekiyor” dedi. Çiftçilere açık renkli kıyafet öneriliyor Arazide çalışan veya piknik yapan vatandaşları uyaran Prof. Dr. Mehmet Bakır, “Kişilerin giyimine dikkat etmesi gerekiyor. Vücudunda açık yer bırakmaması gerekiyor. Kollar, bacaklar ve karın bölgesinin kapalı olması gerekiyor. Mümkünse çizme giyilmesini öneriyoruz. Keneler çalılık ve otluk alanlardan yürüyerek vücuda tutunur. Kapalı giyildiğinde bunun önüne geçilmiş oluyor. Açık renkli giyişiler giyilmesini öneriyoruz. Kene, açık renkli kıyafetler üzerinde kolay fark ediliyor. Görevi gereği veya piknik yapmak için araziye çıkanların döndükten sonra kene taraması yapması gerekiyor” ifadelerine yer verdi.