EKONOMİ - 11 Aralık 2023 Pazartesi 12:16

Sosyal medyada gayrimenkul paylaşımını herkes yapamayacak

A
A
A

Ticaret Bakanlığının, sosyal medya sitelerine yönelik emlak ilanlarının yayınlanması hakkında düzenlemeleri artarak devam ediyor. Yeni düzenlemeler ile sosyal medyada gayrimenkul ilanı paylaşımını belirlenen kişiler yapabilecek.

Ticaret Bakanlığı tarafından, son aylarda emlak ilan paylaşımı hakkında yapılan düzenlemeler, denetlemeler ve çalışmalar konusunda denetlemeler devam ediyor. Sosyal medya hesaplarında, belgesiz emlakçılık yapmaya çalışan vatandaşların paylaşım yaptığına dikkat çeken Emlakçı Bayram Coşkun, son alınan karar ile Ticaret Bakanlığı tarafından sosyal medya sayfalarında yetkisi olmayan kişilerin emlak paylaşımı yapamayacağı kararının sevindirici olduğunu belirtti. Bayram Coşkun açıklamasında, Türkiye Tüm Emlak Müşavirleri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Ali Taylan’ın Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan’ı ziyareti sonrası yaptığı sosyal medya paylaşımında, “Bazı sosyal medyalarda kaçak yayınlanan gayrimenkul ilanları bakanlık tarafından yasaklandı. Yakında gençlerin en çok kullandığı sosyal medyalarda da bu yasak geliyor” paylaşımını değerlendirdi.

“Emlakçılara mesleğin hakkını verme adına çalışmalar başlattı”

Sosyal medyadaki emlak ilanları hakkında bilgi veren emlakçı Bayram Coşkun, “Ticaret Bakanlığımız tarafından alınan kararlar ile son yönetmelikle artık sosyal medyadaki ilan kontrolü uygulanmaya başlandı. Örneğin, ilan paylaşanların özellikle emlakçı mı, yetki belgesi sahibi mi ya da paylaşım yapanların yetki belgesine sahip bir kurumda Taşınmaz Ticareti Bilgi Sistemi’ne (TTBS) kayıtlı bir çalışan mı olduğuna yönelik geçtiğimiz günlerde TEMFED bununla ilgili bir çalışma ziyareti oldu. Bizler sosyal medya yasağının geldiğini öğrendikten sonra içeriğini araştırdık. Sarı sayfalar hariç paylaşım yapılan sosyal medyalarda kişinin yetkili olması gerekmektedir. İlanlar evin camlarında dahi olsun, tapu sahibi olmadan bu evi artık paylaşım yapılamayacaktır. Bununla ilgili yeni düzenlemelerde emlak ilanlarında akrabaları gündeme aldılar. Artık devletimiz sağ olsun emlakçılara mesleğin hakkını verme adına çalışmalar başlattı. Nasıl ki başka birçok sektörde emlakçılık yapan, belgesi olmamasına rağmen biz bunlara, kaçak veya ayakçı emlakçı diyoruz. Bunlarla ilgili alınan denetimlerin sonuna kadar destekçisiyiz, takipçisiyiz. Sağ olsun Bakanlığımız uygulamaya ve denetimlere daha özen gösterir olduğu, özellikle sarı sayfalardaki fiyat belirsizlikleri de var. Tabii hem emlak sektörünü hem piyasayı etkiledi. Buna sebep olarak da artık sahte ilanlar gerek sarı sayfalarda ve en büyük tehlikede aslında sosyal medya gruplarıydı” dedi.

“Sosyal medyadaki paylaşımlar kaldırıldı, kaldırılmaya da devam ediyor”

Sosyal medyalardaki grup yöneticileri, paylaşım yapan kişilerin emlakçı olması gerektiği konusunda bilgi veren Coşkun, “Grup yöneticilerinin emlak yetki belgesi ya da herhangi bir emlakçının yanında sigortalı çalışan ise bakanlığın TTBS sistemine kayıtlı birer kişi olması gerekiyor. Bunlar tabii sahte hesaplarla paylaşılan gayrimenkuller piyasanın dengesini değiştiriyor. Son zamanlarda özellikle çıkan haberlerde sosyal medyadaki paylaşımlar kaldırıldı, kaldırılmaya da devam ediyor. Bunun haberlerini almaya başlıyoruz. TEMFED bununla ilgili sosyal medya hesabından duyurdu. Sosyal medyalar daha düzenli ve denetim içinde olacağı bildirildi. Bizlerde sosyal medya grup yöneticilerinden rica ediyoruz, bir emlakçı arkadaşla anlaşsınlar. Emlakçı belgesi olan bir arkadaşa devretsinler. Yöneticiliğini versinler, artık ortak bir çalışma yapsınlar. Çünkü iş bu yönden dolayı zora gitti. Artık herkes emlakçı, her sektörde emlakçı var, biz sektörün işi bilen, belgesine sahip, kendini geliştiren kişiler daha fazla olsun istiyoruz. Bu konuda Bakanlığımızı destekliyoruz, Federasyonumuza teşekkür ediyoruz. Emlak sektörüne meslektaşlarımızın sahip çıkmasını istiyoruz. Özellikle başka sektörlerde emlak paylaşımı yapanları uyarsınlar, bunlarla ilgili birçok kurum var. Ticaret Bakanlığımıza bağlı sivil toplum kuruluşlarından destek alabilirler” şeklinde konuştu.

Semih Can Yılmaz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Kurum’dan DEM Parti’li Koçyiğit’e ‘şantiye şefi’ cevabı: "Bizim için büyük bir gurur" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerinde kendisine ‘şantiye şefi’ diyen DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit’e tepki göstererek, "Umarım bir gün deprem bölgesine gidip ülkenizin bu gururuna ortak olursunuz. 11 ili ayağa kaldırmak, deprem bölgesini bitirmek, şantiye şefliğiyse evet, şantiye şefliği yapmak bizim için büyük bir gururdur. Deprem bölgesinin şantiye şefiyim" dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Bakanlığın TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerinde kendisine, "Sanırsınız Çevre Şehircilik Bakanı değil de şantiye şefi" diyen DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit’e cevap verdi. "Şaşkınlıkla dinledim" Bakan Kurum Koçyiğit’e, "Şimdi DEM Parti’li Grup Başkanvekili’ni hakikaten şaşkınlıkla dinledim. Umarım bir gün deprem bölgesine gidip ülkenizin bu gururuna ortak olursunuz. Sayın Başkan şantiye şefi diyerek kendince yapılan işi küçümsüyor. 11 ili ayağa kaldırmak, deprem bölgesini bitirmek, şantiye şefliğiyse evet, şantiye şefliği yapmak bizim için büyük bir gururdur. Evet ben şantiye şefiyim. Deprem bölgesinin şantiye şefiyim" cevabını verdi. "Siz ellerinizi ovuşturdunuz, ’şimdi bittiler’ dediniz" Koçyiğit’e deprem bölgesinde ne yaptığını soran Bakan Kurum, şunları söyledi: "Diyorsunuz ki ’15. günde devlet yoktu’. Devlet oradaydı. Biz ilk saat itibarıyla oradaydık. Deprem oldu. Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 11 ilimize koştuk. Peki siz ne yaptınız? Ben size söyleyeyim. Siz ellerinizi ovuşturdunuz. ’Şimdi bittiler’ dediniz. ’Enkaz altında kalırlar’ dediniz. ’Yapamazlar, bitiremezler’ dediniz. Bitirdik. 455 bin konutu alnımızın akıyla tamamladık."
Ankara DMM’den "Türkiye’ye BioNTech aşısı gelmedi" iddialarına yalanlama Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), COVID-19 salgını sürecinde Türkiye’ye ’BioNTech aşısı gelmediği’ yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin (DMM) sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, bazı sosyal medya mecralarında, COVID-19 salgını sürecinde Türkiye’ye ‘BioNTech aşısı gelmediği’ yönünde ileri sürülen iddiaların gerçeği yansıtmadığı belirtildi. ‘BioNTech aşısı gelmediği’ iddialarının kamuoyunu yanıltmaya yönelik dezenformasyon içerdiği vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "COVID-19’a karşı geliştirilen BioNTech mRNA aşıları, klinik kullanım amacıyla doğrudan BioNTech SE firmasından temin edilmiştir. Pandemiyle mücadele kapsamında, Mart 2021 tarihinden itibaren salgının son dönemlerine kadar söz konusu aşılar mevzuata uygun şekilde tedarik edilerek vatandaşlarımızın kullanımına sunulmuştur. Öte yandan salgın gibi küresel halk sağlığı acil durumlarında, aşı ve ilaçların temininde "Acil Kullanım Ön Onayı" mekanizması tüm dünyada işletilmektedir. BioNTech mRNA aşıları da Dünya Sağlık Örgütü ve uluslararası bilimsel otoritelerin acil kullanım ön onayı değerlendirmeleri esas alınarak Sağlık Bakanlığımız Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından temin edilmiş ve uygulanmıştır. Dolayısıyla pandemi sürecinde yürütülen tüm aşılama faaliyetleri; insan sağlığının korunması önceliğiyle, bilimsel kriterler, şeffaflık ilkesi ve hukuki mevzuat çerçevesinde titizlikle gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle kamuoyunun, teknik ve hukuki kapsamından koparılarak dolaşıma sokulan, yanıltıcı ve gerçek dışı nitelik taşıyan iddialara itibar etmemesi önemle rica olunur."
Gaziantep 51 kişinin öldüğü Furkan Apartmanı davasında firari sanıklar için 10 milyon TL’lik güvence bedeli kararı Gaziantep’in Nizip ilçesinde, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkılarak 51 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan Furkan Apartmanı davasında iki firari sanık hakkında çıkarılan yakalama kararları, kişi başı 10 milyon TL güvence bedeli yatırılması karşılığında kaldırıldı. Gaziantep’in Nizip ilçesinde, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 51 kişinin ölümüne neden olan Furkan Apartmanı davası bugün görüldü. Nizip Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar Faik Ö., Eyüp Ö., Bülent B., Nejdet A., Mehmet A., Oktay A., Ömer Ş., Coşkun Ş., sanık avukatları, maktul avukatları ve maktul aile yakınları katıldı. Duruşmada söz alan maktul aile yakınları, suçluların en ağır cezayı almasını istedi. Sanıklar ise önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirterek, suçsuz olduklarını savundu. Duruşma savcısı, taraflarca yeniden bilirkişi raporu talebinin dosyaya geldiği aşama dikkate alınarak reddine ve yakalama kararı bulunan sanıklar için güvence bedeliyle haklarındaki yakalama kararının kaldırılması yönündeki talebinin de reddedilmesine karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, haklarında yakalama kararları bulunan Hasan Hüseyin S. ile Abdullah Devrim S.’nin 10 milyon lira güvence bedeli karşılığında yakalama kararlarının kaldırılmasına, diğer sanıkların mevcut durumlarının devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Ne olmuştu? Nizip Ağır Ceza Mahkemesi’nce, 19 Temmuz 2024’te görülen karar duruşmasında, mühendis sanık Yılmaz Şahin Yurtyapan hakkında ’bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 16 yıl 8 ay hapis, sanıklar Faik Ö., kardeşi Eyüp Ö. ve Nejdet A. hakkında delil yetersizliği nedeniyle beraat kararı verilmişti. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesi, Nizip Ağır Ceza Mahkemesi’nce 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 51 kişinin hayatını kaybettiği Furkan Apartmanı davasında 3 sanık hakkında verilen kararı inceledi. Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı ile tarafların itirazı üzerine yapılan değerlendirme sonucunda daire, yerel mahkeme kararını bozdu. Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı ile tarafların itirazı üzerine yapılan değerlendirme sonucunda daire, yerel mahkeme kararını bozdu. Kararda, beraat kararı verilen sanıklar Faik Ö. ve kardeşi Eyüp Ö. hakkında "kolon kesilmesi" iddiasıyla yeni bir iddianame hazırlandığı, bu nedenle olayın bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Söz konusu dosyaların birleştirilmesi ve sanıkların birlikte yargılanması gerektiğinin belirtildiği kararda, "Tüm dosyaların birleştirilmesine karar verilerek, tüm delillerin birlikte tartışılması hakkaniyetli bir yargılama için gerekli olmakla birlikte yerel mahkemece verilen hükmün bozulmasına karar verilmiştir" denildi.