GENEL - 05 Temmuz 2018 Perşembe 14:46

Ailesi kayıp Yusuf için endişeli

A
A
A
Ailesi kayıp Yusuf için endişeli

Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 5 gün önce hayvan otlatmaya çıktıktan sonra kendisinden haber alınamayan Yusuf Yılmaz’ın İstanbul’da görüldüğü iddia edildi.

Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 5 gün önce hayvan otlatmaya çıktıktan sonra kendisinden haber alınamayan Yusuf Yılmaz’ın İstanbul’da görüldüğü iddia edildi. Yetkililere çağrıda bulunan aile, Yusuf’un terör örgütü mensuplarınca da kaçırılabileceğini belirterek aramaların tüm Türkiye’de yapılmasına devam edilmesini istedi.


Silvan ilçesine bağlı Çatakköprü Mahallesi’nde çobanlık yapan 15 yaşındaki Yusuf Yılmaz, 5 gün önce saat 05.00 sularında hayvan otlatmak için evden çıktı. Yılmaz’ın uzun süre eve dönmemesi üzerine paniğe kapılan aile, çevredekilere haber vererek Yusuf’u aramaya koyuldu. Bir süre sonra hayvanlara rastlayan aile ve mahalleliler, Yılmaz’ı bulamadı. Jandarma, AFAD, UMKE ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığına haber verilmesinin ardından ekipler, köy çevresinde Yusuf’u arama çalışması başlattı. Yapılan tüm çalışmalara rağmen Yusuf’un izine rastlanmazken, İstanbul’dan gönderilen bir görüntü, aileye umut oldu. İstanbul’da bir dükkanda görüldüğü iddia edilen Yusuf’un görüntüleri aileye izletildi. İlk başta hal ve hareketlerinden Yusuf olduğunu bildiren aile, daha sonra yüzün net olmaması nedeni ile ikilemde kaldı. Aramaların tüm Türkiye’de devam etmesini isteyen aile, Yusuf’un terör örgütü mensuplarınca da kaçırılma ihtimalinin olabileceğini kaydetti.



Aile, Yusuf’un dağa kaçırılmasından şüpheli


Konu ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan kayıp Yusuf’un annesi Fatma Yılmaz, görüntülerin kendilerine ulaştığını ilk başta heyecanla onun olduğunu söylediklerini fakat daha sonra detaylı baktıklarında yüzünün net olmaması nedeni ile şüpheye düştüklerini söyledi. Anne Yılmaz, “Aramaların durmasını istemiyoruz, tüm Türkiye’de aranmasını istiyoruz. Ona sesleniyorum, çık evine gel, hepimiz seni çok seviyoruz yanımıza gel bir an önce. Çocuğum dağa kaçırılmışsa onun bize teslim edilmesini istiyoruz. Biz Yusuf’un dağda olmasını istemiyoruz bize geri verilsin” dedi.


Baba Mehmet Şah Yılmaz da, ilk başta yüzünü de teşhis ettiklerini fakat daha sonra net olmadığını gördüklerini söyledi. Baba Yılmaz, şöyle devam etti:


“Biz yüzünün net olmaması nedeni ile tereddütte kaldık. Kesin olarak bir şey diyemiyoruz yüzü net değil çünkü. Türkiye genelinde aramaların durmasını istemiyoruz. Arasınlar nerede olursa olsun bulup bize haber versinler. Çocuğumun bulunmasını istiyorum. Eğer çocuğum dağa kaçırılmışsa ben bunu kabul etmiyorum, kesinlikle bize teslim edilmesini istiyoruz. Dağda da olsa bana getirsinler. Eğer kaçırılmışsa ben çok net söylüyorum getirsinler.”



“Sevmediğin hiçbir şey yaptırmayacağız”


Yusuf’un ağabeyi Bünyamin Yılmaz ise, kardeşi ile herhangi bir sıkıntılarının olmadığını anlatarak, şu ifadeleri kullandı:


“Biz onunla konuşuyorduk herhangi bir şikayeti söz konusu değildi. Sorunumuz yoktu, düşmanımız yok, tartıştığımız bir gün bile yoktu. Bir sabah kalkık ve kardeşimin olmadığını gördük, 5 gün geçti üzerinden. Birileri götürdüyse, dağa kaçırıldığıysa, onu götürenlerin ellerini vicdanına koyması gerekiyor. Daha çocuk denecek yaşta benim kardeşim. Nerede olursa olsun bize getirilmesini canlı bir şekilde getirilmesini istiyoruz, artık takatimiz kalmadı. Evet işini sevmeme ihtimali var, sesleniyorum ona gelsin onun istemediği hiçbir şeyi zorla yaptırmayacağız. Ne istiyorsa gelsin onu yapsın. Bize ulaşsın artık.”


Gözyaşları içerisinde yeğeninin bulunmasını isteyen amcası Veysi Yılmaz da, Yusuf’un Türkiye genelinde aranmasına devam edilmesini istedi. Amca Yılmaz, şöyle devam etti:


“Biz Yusuf’u bulamadığımız sürece onu aramak zorundayız. Yusuf’u Türkiye genelinde aramasını istiyoruz. Çünkü hepimiz çok perişan durumdayız, çaresiz bir şekilde bekliyoruz. Yusuf neredeysen bir haber ver. Görüntülerde yüzünü teşhis edemedik, kesin bir şey söyleyemiyoruz. Dağa kaçırılma ihtimali var, binde bir ihtimal olsa bile bize bir şekilde getirilmesini istiyoruz, çocuğumuzu yanımızda istiyoruz. Çok perişan durumdayız.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.