GENEL - 08 Aralık 2017 Cuma 13:17

Arap-Arami Birliği’nden ABD’nin kararına tepki

A
A
A
Arap-Arami Birliği’nden ABD’nin kararına tepki

Beyt-Nahreyn Arap-Arami Birliği Genel Başkanı Mim Yavuz Binbay, ABD yönetiminin almış olduğu Kudüs kararının sadece bölgeyi değil, tüm dünyayı kaosa sürükleyecek bir maceraya hizmet ettiğini belirterek, karardan vazgeçilmesi çağrısında bulundu.

Beyt-Nahreyn Arap-Arami Birliği Genel Başkanı Mim Yavuz Binbay, ABD yönetiminin almış olduğu Kudüs kararının sadece bölgeyi değil, tüm dünyayı kaosa sürükleyecek bir maceraya hizmet ettiğini belirterek, karardan vazgeçilmesi çağrısında bulundu.


Beyt-Nahreyn Arap-Arami Birliği Genel Başkanı Mim Yavuz Binbay, ABD’nin Kudüs kararına ilişkin yazılı açıklama yaptı. ABD yönetiminin almış olduğu Kudüs’ü İsrail devletinin başkenti olarak tanıma kararının politik saiklerle alındığını belirten Binbay, “Bu karar, BM kararlarına aykırı, meşru uygulanabilirliliği ve bağlayıcılığı olmayan politik bir karardır. Bu karar satır aralarında sokuşturulan Ortadoğu barışına hizmeti değil tam tersine şiddeti körükleyen ve sadece bölgeyi değil tüm dünyayı kaosa sürükleyecek bir maceraya hizmet etmektedir. Kudüs bir devletin veya bir etnisitenin başkenti olmasından çok üç semavi dinin (Yahudilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık) ortak inanç başkentidir. Dünya coğrafyasının büyük bir bölümüne yayılmış üç dinin ortak sembolü politik malzeme yapılmamalıdır. Böylesine önemli bir sembolün politik malzeme yapılması en hafif değimiyle kötü niyetlilik, kendini bilmez politik aymazlıktır” dedi.



“Karardan vazgeçilmeli”


Tarih boyunca binlerce yıldır politikacıların ve devletlerin ileri sürdüğü böylesi yanlış anlayışların sonucunda bu önemli birleştirici sembolün gerçek anlamda birleştirici rolünü oynamaktan çok ayrıştırıcı, düşman kamplara dönüştürücü bir rol oynayarak sorunu günümüze aynı anlayışla taşıdığını vurgulayan Binbay, şunları kaydetti:


“Böylesi önemli bir sembol politik hesaplara malzeme yapılarak insanları çatışmalara ve kaosa sürükleyecek bir argüman olarak değil, onları birleştiren bir sembol olarak değerlendirilmelidir. Hem Kudüs’ün sembolü olduğu üç dini (Yahudilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık), hem de o coğrafyada yaşayan üç etnisiteyi (Arap-Süryani ve İbrani) sembolik olarak temsil eden Beyt-Nahreyn Arap-Arami Birliği olarak politik saiklerle alınmış, dünyadaki politik yapılanmanın yüzde 90’ının karşı olduğu ve BM kararlarına aykırı bu kararın doğru olmadığını ve bir kaosa hizmet edeceğini belirterek ABD yönetiminin dünya nüfusunun yüzde 90’nın karşı olduğu bu kararından vazgeçmesi çağrısında bulunuyoruz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Özgür Özel’e 9 yaşındaki adaşından sürpriz Manisa’nın Alaşehir ilçesinde vatandaşlarla bir araya gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kalabalığın içinde ulaşan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı hayatının en mutlu gününü yaşadı. Doğum öncesi kan uyuşmazlığı tespit edilen ve Özgür Özel’in girişimleriyle kan değişimi sağlanan minik bebeği 9 yıl sonra karşısında adaşı olarak gören Özel, çocukla yakından ilgilendi. Manisa’nın Alaşehir ilçesi Şahyar Mahallesi’nde oturan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı, kalabalığa rağmen, Özgür Özel’e ulaşıp ’hoş geldin’ demeyi başardı. Özgür Özel’in milletvekili olduğu dönem olan 31 Aralık 2015 yılında doğan Özgür Sarı, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde dünyaya geldi. Kan uyuşmazlığı nedeniyle, doğar doğmaz kanının değişmesi gereken ve 31 Aralık Yılbaşı tatili nedeniyle doktorların tatilde olabileceğini düşünen anne Raziye ve baba Serkan Sarı’nın, Özgür Özel’e ulaşıp yardım istemesiyle sağlıklı bir şekilde dünyaya gelen ve Özgür adını verdikleri evlatları 9 yıl sonra kendisinin hayata bağlanmasına vesile olan adaşıyla buluşmanın mutluluğunu yaşadı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Alaşehir’e geleceğini duyan anne Raziye ve dede Osman Sarı, tüm kalabalığı delerek, Özgür Özel’e ulaşmayı başardı. Özgür Özel de adaşıyla yakından ilgilenerek sevdi. Anne Raziye Sarı, "Oğlum karnımdayken kan uyuşmazlığı tespit edildi. Çocuk doğar doğmaz kanının değişmesi gerekiyordu. Doğum 31 Aralı gününe denk geldi. 31 Aralık yılbaşı olduğu için doktor bulamayacağız diye korktuğumuz için eşim Serkan ve dedemiz Osman Sarı, Özgür Özel’e telefon ederek yardım istedi. Özgür Özel bize hemen hastaneye gitmemizi ve danışmanının yardımcı olacağını söylemiş. Bizde hemen yola çıktık. Doktorlar bizi kapıda karşıladı. Hemen hastaneye yatırdılar ve öğlen üzeri doğum oldu. Çocuğumun kanı değişti. Eğer kanı değişmeseydi, bu gün belki hayatta olmayacaktı. Biz telefonla konuştuktan sonra yolda giderken, çocuğumuzun adını ’eli bol, ikram’ anlamına gelen Kerem adını verecektik. Özgür Özel’in ilgisi ve yardımlarından dolayı, çocuğumun sağlıklı bir şekilde doğması üzerine adını Özgür koymaya karar verdik. Çocuğumuz sağlıklı doğdu, kanı değişti, hayata tutundu, bizde adını Özgür koyduk. Bu günde Özgür Özel’le buluşturduk." dedi. Özgür Sarı da adını aldığı CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kavuştuğu ve konuştuğu için çok mutlu olduğunu söyledi.
Tekirdağ Teleferikte ailesiyle mahsur kalan makine teknisyeni: "Kazadan 10 dakika önce arayıp uyarmıştım" Antalya’da yaşanan teleferik kazasında ailesiyle birlikte mahsur kalan ve Çorlu ilçesinde yaşayan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Henüz olay yaşanmamıştı, ben arayıp uyardım ama maalesef 10 dakika sonra kaza meydana geldi. Çok üzücü bir olay fakat önüne geçilebilirdi” dedi. 12 Nisan tarihinde Antalya’nın Konyaaltı ilçesindeki Sarısu-Tünektepe teleferik hattında bulunan bir teleferik direği devrilip seyir halindeki bir kabine çarptı. Kabinin parçalanması sonucu Avukat Memiş Gümüş hayatını kaybederken, 17 kişi de yaralanmıştı. Kaza sonrası tamamen duran teleferik kabinlerinde mahsur kalan 174 kişi, yaklaşık 1 gün süren çalışmalardan sonra tahliye edildi. Çorlu ilçesinde yaşayan Cezmi Türkyılmaz, üniversitede okuyan kızını ziyaret için gittiği Antalya’da yolculuk için bindiği teleferikte, kabinlerde mahsur kalan 174 kişi arasında yer aldı. Türkyılmaz ve ailesiyle yaklaşık 7 saat sonra helikopter vasıtasıyla mahsur kaldığı kabinden kurtarıldı. Olayla ilgili konuşan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Gezi amaçlı teleferiğe bindik ve geziyi tamamladıktan sonra dönüş için teleferiğe bindik. Bu sırada direklerden bizim kabinin üzerine kıvılcım sıçradı. Bunu kızım fark etti ve bana da söyledi. Ben de bu konulara karşı bilgisi olan bir makine teknisyeniyim. Kafamı kaldırıp baktığımda direğin üzerinde makaralar kilitlenmiş dönmüyordu. Hemen kabinde yazan irtibat numarasını arayarak, görevlilere ulaştım ve kazaya sebebiyet verilmesin diye teleferiği durdurmalarını ifade ettim. Arayıp, ‘direğin üzerindeki makaralar dönmüyor. Bu yüzden çelik halat kıvılcım çıkarıyor, teleferiği hemen durdurun’ dedim. Telefonu kapattılar 5 dakika sürdü, herhangi bir durdurma olmadı. 5 dakika sonra tekrar aradım ve ‘sakın yolcu almayın, teleferiği hemen durdurun, kıvılcım ve duman çıkıyor’ dedim. 3-4 dakika sonra teleferik tekrar start alınca bir baktım arkaya etrafı toz bulutu kapladı. Telefon kayıtlarına bakılabilir muhtemelen ilk ben arayıp uyardım. Benim aradığımda stop edilip bırakılsaydı bu olay yaşanmazdı” diye konuştu.