GENEL - 28 Ekim 2014 Salı 13:00

Beyt Nahreyn Arap Arami Birliği’nden Suriye Ve Irak’a İlişkin Açıklama

A
A
A
Beyt Nahreyn Arap Arami Birliği’nden Suriye Ve Irak’a İlişkin Açıklama

Beyt Nahreyn Arap-Arami Birliği, Suriye’de savaşan yabancıların sayısının yerlilerden daha fazla olduğunu belirterek, Irak ile Suriye’de savaşan yabancıların bir an önce bu ülkeleri terk etmesi gerektiğini vurguladı. Açıklamada, ailelerini güvenli bölgelere ulaştıran Arap ve Kürt gençlerin vatanlarını savunmak için savaşa koştuğuna da dikkat çekilerek, Suriye’de savaşan ve “Beyaz Kefenliler” adı verilen grubun, hayali bir El Kaide grubu olduğu kaydedildi. Açıklamada, ABD’nin gönderdiği cephanenin yarısının IŞİD’e indirilmesinin de çok manidar olduğuna işaret edildi.
Beyt Nahreyn Arap-Arami Birliği’nce, Irak ve Suriye’de yaşananlara ilişkin yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, son dönemde birçok basın-yayın kuruluşunda, bölgede yaşanan ve katliamlara varan insanlık dramlarıyla ilgili tamamen servise dayalı magazinvari yayınlar yapıldığı belirtildi. Hatta bazı haberlerin ısıtılarak, tekrar tekrar verildiğinin bildirildiği açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bunlardan bazılarını sıralayacak olursak; ‘IŞİD’in korkulu rüyası ojeli tırnaklar’, ‘Motosiklet kulübünden Kobani’ye destek’, ‘Ezidi kadınlara şöyle birde böyle eziyet ve tecavüzler yapıldı’ başlıklarıyla haberler servis ediliyor. IŞİD katliamcıları sanki bu uygulamayı Irak ve Suriye’nin diğer bölgelerinde uygulamamışlar gibi ’Ezidi kadınlar pazarda şöyle böyle satıldı’ deniliyor. Çatışmalar ve müdahale edilmesi gereken yerler sadece bir noktaymış gibi ABD ve müttefiklerinin Suriye topraklarında IŞİD güçlerini bombalamasının hiçbir uluslararası hukuk dayanağı olmamasına rağmen ABD bombardımanlarını şov sunar gibi işleniyor. ‘İnsanlar ABD bombardımanlarını alkışlıyor’ yollu haberlerle kaybettiğimiz onurlu çocuklarımızın onurlu direnişine ve onurlu kadınlarımıza saygısızlık ediliyor” denildi.
"ÇATIŞMALAR SADECE KOBANİ MERKEZLİ GÖRÜLÜYOR"
Suriye ve Irak sorununun Türkiye’de tüm siyaset ve uzantılarının neredeyse birinci malzemesi olduğunun ifade edildiği açıklamada, bu durumun çatışmaların sadece Ayn’el Arab (Kobani) merkezli görülmesine yol açtığı aynı zamanda bunun Kürtlerin ve Arapların, hem direnişlerini hem de gelecekteki ilişkilerini olumsuz etkilediğine dikkat çekildi.
"BEYAZ KEFENLİLER HAYALİ BİR EL KAİDE GRUBUDUR"
Suriye ve Irak’ın tamamen uluslararası bir savaş alanına dönüştüğüne işaret edilen açıklamada, "Hali hazırda Suriye’deki yabancı kökenli savaşanların sayısı Suriye kökenli savaşanlardan daha fazladır. Türkiye, İran, Lübnan’dan katılımları da sayarsak hemen hemen iki katı yabancı savaşan var. Bunlar yetmezmiş gibi şimdide halklarımızın katliamlarına sebep olan malum güçlerce ‘Beyaz kefenliler’ diye bölge halklarının dinamiklerinin dışında hayali bir El-Kaide grubu servis edilmeye çalışılmaktadır. Bu girişim Arap, Kürt, Süryani, Ermeni, Türkmen, Ezidi ve diğer halklarımızın onurlu direnişini gölgeleme girişimidir. Beyt Nahreyn Arap-Arami Birliği olarak Suriye’de ve Irak’ta halkların demokratik dinamiğini yansıtacak bir barışın sağlanabilmesi için her ne sebeple olursa olsun bu ülkelere savaşmaya gitmiş tüm yabancı güçlerin Suriye’yi ve Irak’ı terk etmesi gerektiğini belirtiyoruz. Dış güçlerin müdahalesi olmadığı taktirde halklarımızın onurlu direnişi bu barbarlığa son verebilecek güçtedir. Beyt-Nahreyn Arap-Arami Birliği olarak Suriye ve Irak’ta emperyalistlerin figüranı İŞİD ve uzantılarına karşı onurlu bir direniş sergileyen Beyt-Nahreyn coğrafyasının asal halklarının dinamiklerinin direnişlerinin iradesine saygımızın bir ifadesi olarak savaşçı yollamayacağımızı ancak her türlü teknik desteği sağlayacağımızı deklere ediyoruz. Zaten ailelerini güvenli bölgelere ulaştıran Arap-Kürt ve diğer halkların gençleri vatanlarını savunmaya koşuyor" ifadelerine yer verildi.
"BARIŞ MİTİNGLERİ İLE KATLİAM SENARYOLARINI TEŞHİR EDİN"
Suriye ve Irak’ta halkların demokratik dinamiğini yansıtacak bir barışın sağlanması için Türkiye’deki tüm siyasi güçlere çağrı yapılan açıklamada, şöyle denildi:
"Katkı sunmak istiyorsanız parti ayırımı yapmadan somut sonuçları olacak hep birlikte bu katliam senaryolarının figüranı olmayacağınızı deklere eden Diyarbakır’da, İstanbul’da ve etkili olacağınız merkezlerde milyonların katılacağı barış mitingleri düzenleyin dünyaya bu katliam senaryolarını teşhir edin. Gene ayırım gözetmeden hep birlikte hem göçmenlere hem de savaş bölgelerine ulaştırılacak ortak yardım kampanyaları düzenlemeleri çağrısında bulunuyoruz. Basın yayın kuruluşları ve yazarlarına, belirsizlik politikalara destek niteliğindeki sadece gaz veren hiçbir karşılığı olmayan direnişi gölgeleyen, halkları birbirine hedef gösteren uzun süreçte halklar arası düşmanlık tohumlarının ekilmesine sebep olacak ve sonuçta katliamcıların senaryolarına destek olan yazılar yayınlamaktan vazgeçmenizi ve sorumlu davranmaya davet ediyoruz."
"CEPHANENİN IŞİD NOKTALARINA BIRAKILMASI MANİDARDIR"
Dünyanın bir ucundan diğer ucuna nokta atış yapabilen bir teknolojiye sahip olan ABD’nin havadan cephane yardımı adı altında yapmış olduğu operasyonda cephanenin yarısını IŞİD noktalarına yollamasının manidar olduğunun vurgulandığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Suriye’de, Irak’ta ölüm her yerde. Suriye ve Irak’ta IŞİD ve müttefiklerine karşı direniş Beyt-Nahreyn’in asal halklarının tüm dinamikleriyle her yerde. Sadece son bir hafta içinde bize ulaşan bilgilere göre Suriye’de Halep, Dimaşk, İdlib, Hama, Homs, Der Zor, Dara, Kuneytra ve Ayn-el Arap’da (Kobani) 274 sivil, 58 Suriyeli rejime muhalif gruplardan, 94 Suriyeli olmayan muhalif gruplardan, 23 kimliği bilinmeyen muhalif, 127 IŞİD’li, 9 Kürt, 15’i Arap kökenli YPG’li savaşçı, 32 Ulusal Savunma Gücü milisi, 42i düzenli güvenlik gücü asker ve polis hayatlarını kaybetmişlerdir. Irak ordusunun yerel milislerle birlikte yaptığı kapsamlı operasyonla Bağdat’ın 60 kilometre güney batısındaki Babil’e bağlı Curf El Sakhar kasabasında IŞİD’in kontrolüne son verilmiştir. Irak’ın, Babil kentinde ordu güçlerinin halk dinamiklerinin desteğiyle gerçekleştirdiği harekatında örgütün bölge lideri öldürüldü. Babil, IŞİD militanlarından temizlendi. IŞİD’in başkent ilan ettiği Rakka’da ise IŞİD vahşetinin sokaklardaki bir yansıması olan, kafası kesilmiş Suriye askerlerinin cesetleri ortalıkta hala sergileniyor. Katliamcı güçlere karşı Irak ordusu, Peşmerge güçleri, YPG ve diğer halk dinamiklerinin desteğiyle mücadele aralıksız devam ediyor. Bölgemize barış ve huzurun dış güçlerle değil bölge halklarının dinamiklerinin ittifakıyla gelebileceği unutulmamalıdır."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun OKA’dan Samsun’da kalkınma odaklı toplantı: 2026 destek programları görüşüldü Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın (OKA) Samsun’daki toplantısında teknopark projesinden yeşil dönüşüme, kadın girişimciliğinden 2026 destek programlarına kadar bölgenin kalkınma gündemindeki başlıklar ele alındı. Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın (OKA) 2025 yılının son Yönetim Kurulu Toplantısı, Samsun’un ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Samsun Valisi Orhan Tavlı’nın başkanlığında yapılan toplantıda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan Sanayi Master Planı’nın ilk fazında yer alan Samsun-Mersin Sanayi Koridoru hedefleriyle uyumlu şekilde yürütülen "Samsun Merkezli Bölgesel Teknopark Projesi" ele alındı. Proje kapsamında mevzuat, yönetim yapısı, ortak kurumlar ve finansal kaynaklara yönelik araştırmaların yapılması, ön fizibilite çalışmalarına başlanması ve sürecin OKA Genel Sekreterliği tarafından koordine edilmesi kararlaştırıldı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü ile Dünya Bankası desteğiyle uygulama süreci başlayan Sosyal Kapsayıcı Yeşil Geçiş Projesi ve Orta Karadeniz’de Yeşil Dönüşüm Hızlandırıcı Hibe Desteği Programı’nda başarılı olan projeler değerlendirildi. Ayrıca, 2026 yılında uygulanması planlanan Geri Ödemeli Finansman Desteği Programı’nın öncelikleri, bütçesi ve başvuru koşulları görüşüldü. Toplantıda, Yerel Kalkınma Hamlesi Programı 2025 Yılı Çağrısı kapsamında bölgede ilan edilen 16 yatırım başlığına yönelik başvuru yapan 35 işletmenin durumu ele alınırken, 2026 yılı çağrısı için Yatırım Destek Ofisleri tarafından önerilen yeni yatırım başlıkları değerlendirildi. Ajansın mali ve teknik destek programları kapsamında devam eden projeler gözden geçirilerek, 2025 yılı Fizibilite Programı çerçevesinde katma değerli üretim ve turizm temalarında yapılan başvurular karara bağlandı. Bunun yanı sıra, 2025 yılı İllerin ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması (SEGE) sonuçları hakkında istişarelerde bulunuldu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından yürütülen Türkiye Siber Vatan Programı’nın 2026 dönemi kapsamında planlanan eğitim faaliyetlerinin genel çerçevesi hakkında da kurul üyelerine bilgi verildi. Toplantıda ayrıca, 2024 ve 2025 yıllarında kadın istihdamı ve kadın girişimciliği alanında yürüttüğü çalışmalarla en başarılı kalkınma ajansları arasında yer alan OKA’nın faaliyetleri ele alındı. 2026 yılında Emine Erdoğan’ın himayelerinde yürütülen Anadoludakiler Projesi kapsamında belirlenen "Yöresel Ürünlerin Ticarileştirilmesi" teması doğrultusunda, bölgenin yöresel ürünlerinin ulusal ve uluslararası pazarlarda ticarileştirilmesine yönelik yapılacak çalışmalar da istişare edildi. Tolantıya ayrıca Amasya Valisi Önder Bakan, Çorum Valisi Ali Çalgan, Tokat Valisi Abdullah Köklü, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, Amasya Belediye Başkanı Av. Turgay Sevindi, Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, Amasya İl Genel Meclisi Başkanı Zeki Eraslan, Tokat İl Genel Meclisi Başkanı Ali İhsan Gürel, Amasya TSO Başkanı Murat Kırlangıç, Tokat TSO Başkanı Fatih Gökdere ve OKA Genel Sekreteri Mehlika Dicle katıldı.