KÜLTÜR SANAT - 08 Ekim 2017 Pazar 12:46

Bizans’tan kalma manastır onarılmayı bekliyor

A
A
A
Bizans’tan kalma manastır onarılmayı bekliyor

Diyarbakır’ın Çüngüş ilçesinde bulunan ve Bizans dönemine ait olan tarihi Meryem Ana Manastırı onarılmayı bekliyor.

Diyarbakır’ın Çüngüş ilçesinde bulunan ve Bizans dönemine ait olan tarihi Meryem Ana Manastırı onarılmayı bekliyor. Manastırın Doğu Roma İmparatorluğu zamanında faal olarak çalıştığını belirten Çüngüş Belediye Başkanı Zübeyir Arslanca, “1915’ten sonra tahrip olmuş. Tahrip olan kısımların restorasyon çalışmasının yapılması için başvuruda bulunduk. Cevap bekliyoruz” dedi.


Diyarbakır’ın Çüngüş ilçesinde bulunan ve Doğu Roma İmparatorluğu’ndan kaldığı tahmin edilen tarihi Meryem Ana Manastırı onarılmayı bekliyor. Merkeze yakın konumda bulunan ve günümüze kadar sadece kilise kısmı ayakta kalan manastır ile ilgili olarak çeşitli girişimlerde bulunduklarını ifade eden Çüngüş Belediye Başkanı Zübeyir Arslanca, “İlçemizde kış şartları çok ağır geçiyor. 3-5 yıl içerisinde manastıra müdahale edilmez ise böylesi bir tarih kökten tahrip olacak” diye konuştu.



“Doğu Roma İmparatorluğundan kalma”


İlçede bulunan tarihi cami ve kilise için restorasyon çalışmalarının devam ettiğini, Meryem Ana Manastırı için de yetkililerden yardım beklediklerini dile getiren Arslanca, “Bu manastır Doğu Roma İmparatorluğu zamanında faal olarak çalışmaktaydı ancak 1915’ten sonra tamamen tahrip oldu. İlçemizin Adıyaman’a bağlantı yolu olan köprü, yapılan baraj nedeniyle sular altında kaldı. Bunun neticesinde ilçe çıkmaz bir sokak konumuna geldi ve ekonomik olarak çökmüş durumda. Halbuki ilçemizde o kadar güzel şeyler var ki turizm açısından görmüş olduğunuz tarihi manastır, kilise, köprüler, hamam, camimiz var. Bunların çoğuna el atılmamış. Bu konuda yetkili olanların gelip görmesini istiyoruz. 3-5 yıl içerisinde manastıra müdahale edilmez ise böylesi bir tarih kökten tahrip olacak. ‘Yazık, günahtır’ diye düşünüyorum. Buradan Valimize içtenlikle teşekkür ediyorum. Tarihi kilise ve camimizin onarımı için yardımcı oldu. Proje ihalelerini yaptık. İhale de netleşti. Restorasyon çalışmaları için projelerimizi tekrar sunduk. Manastır ile ilgili o günün şartlarında bütçe yeterli olmadığı için uygun görülmemişti. Manastırın, tekrar en azından 1915 öncesine kadar tahrip olan kısmının restorasyonun yapılmasını istiyoruz” ifadelerinde bulundu.



“Bölgedeki en önemli manastırlardan”


Sanat Tarihçisi ve Dicle Üniversitesi (DÜ) Öğretim Üyesi Doç. Dr. İrfan Yıldız, Meryem Ana Manastırı’nın bölgede inşa edilen en önemli manastırlarından biri olduğunu aktararak şunları kaydetti:


“Bizans döneminde 6 veya 7’nci yüzyılda inşa edildiği tahmin edilmektedir. Manastırların en önemli özelliği şehrin dışında yapılması ve öğrencilerin din eğitimi aldığı yerler olmasıdır. Manastırların önemli merkezini kiliseler oluşturur. Onun yanında 1313 tarihli bir belgede hangi birimlerden oluştuğu yazılıyor. Bu belgede manastırın onarılması isteniyor. Ayrıca belgede manastırın bünyesinde mezarlık, şaraphane, fırın, hamam, öğrencilerin kaldığı odaların olduğunu öğreniyoruz. Günümüze ulaşan kısmı manastırın kilise kısmıdır. Diğer kısımları hepsi tahrip olmuş. Sadece temelleri günümüze ulaşmıştır. Mimari olarak baktığımız zaman da genelde düzgün kesme taş ve moloz taş malzeme tercih edilmiştir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli 2 kız çocuğunu taciz ettiği iddiasıyla yargılanıyor Kocaeli’de kızının 11 ve 12 yaşlarındaki 2 arkadaşını taciz ettiği iddia edilen 52 yaşındaki sanığın, 2’şer kez 3 yıl 9 aydan 14 yıla kadar hapsi istendi. İddiaya göre; Kocaeli’de yaşayan H.N.Y. (11) ile S.N.B. (12) isimli kız çocukları, 2020’nin yaz aylarında ve 2022’nin ocak ayında arkadaşlarının babası İ.K. (52) tarafından cinsel istismara maruz kaldı. Çocukların bu durumu öğretmenlerine anlatmasıyla konu polise intikal etti. Suç duyurusunun ardından İ.K. gözaltına alındı. İfadesi alınan İ.K. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Sanık hakkında "Çocuğa karşı cinsel istismar" suçundan dava açıldı. Olayla ilgili açılan davanın duruşması Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam etti. Duruşmaya tutuksuz sanık, tanıklar ve taraf avukatları katıldı. Olaya ilişkin dinlenen S.N.B’nin ablası Z.B., "Tam zamanını hatırlamamakla birlikte pandemi sonrasında kardeşim bana sanık ve kızı ile motosiklete bindiklerini söyledi. Kardeşim, sanığın motosiklette bacaklarına ve bikini bölgesine dokunduğunu söyledi. Emin olup olmadığını sorduğumda emin olduğunu söyledi. Kardeşimin cep telefonunu denetlemek amacıyla kontrol ettim. Kardeşim arkadaşına yolladığı mesajda kendisine dokunduklarını yazmıştı. Kardeşime mesajların ne olduğunu sorduğumda şaka olduğunu söyledi ve bana tepki gösterdi. Telefonunu kontrol ettiğim başka tarihte ise intihar etmek amacıyla hap içtiğini yazmıştı. Daha sonra olayı anneme anlattım. Ben anlatmadan önce de kardeşim olayı öğretmenine anlatmış. Daha sonra olay polise intikal etti" dedi. "Mağdurlar, iddia ettikleri eylemler tarihinden sonra da sürekli bize gelmeye devam etti" Tanık olarak dinlenen sanığın kızı ise "Mağdur kızlar benim arkadaşlarım olur. Evimize gelip giderlerdi. Kızlar bizim eve geldiğinde sürekli yanlarındaydım. İddia konusu olaylar yaşanmamıştır. Mağdurlar, iddia ettikleri eylemler tarihinden sonra da sürekli bize gelmeye devam etti. S.N.B. çok yalan söyler ve olayları abartarak anlatır. Bu huyu sebebiyle kendisiyle çok kavga ettiğimiz olurdu" şeklinde konuştu. Sanık ise suçlamaları kabul etmediğini belirtti. 2’şer kez 3 yıl 9 aydan 14 yıla kadar hapis talebi Cumhuriyet savcısı mahkeme heyetine sunduğu mütalaasında, sanık İ.K’nın her 2 çocuğa karşı işlemiş olduğu iddia edilen "çocuğa karşı cinsel sarkıntılık" suçundan ayrı ayrı 3 yıl 9 aydan 14 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, sanığın tutuksuz halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Adıyaman İsias Otel davasının ikinci duruşması başladı Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Otel’le ilgili davanın ikinci duruşması Adıyaman Adliyesi’nde başladı. 6 Şubat depremlerinde 39’u KKTC’li voleybol sporcusu, öğretmen ve antrenör olmak üzere toplam 72 kişinin hayatını kaybettiği Adıyaman’daki İsias Otel davasının ikinci duruşması Adıyaman Adliyesi 3. Ağır Ceza Mahkemesinde sabah saatlerinde başladı. 3’ü tutuklu toplam 11 sanığın yargılandığı davaya KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu, KKTC İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, KKTC Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, KKTC Ana Muhalefet Lideri Tufan Erhürman, otel enkazında hayatını kaybedenlerin aileleri ve çok sayıda kişi katıldı. Sabahın erken saatlerinde ellerinde kaybettikleri yakınlarının pankartlarıyla Adıyaman Adliyesine gelen aileler gözyaşlarına hakim olamadı. Burada aileler adına açıklamalarda bulunan, otel enkazında hayatını kaybeden Nazımcan Hartlap’ın annesi Hilal Düzgünce, “6 Şubat depreminin üzerinden 14 ay geçti. Bugün ortak davamız olan İsias Otel davasının ikinci duruşması yapılacak. Bizler İsias Otel’de 72 canımızı kaybettik. Rehberlerin ve şampiyon meleklerin anneleri, kardeşleri ve en yakınları buradayız. 14 aydır acımızı yaşayamıyor, faillerin yargı önünde hesap vermesi için mücadele ediyoruz. Tüm faillerin hak ettikleri şekilde ceza almaları ve aldıklarını görene kadar mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. Daha sonra konuşan Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya, "Ne olursa olsun bu dava adaletle sonuçlanana kadar hep birlikte olmaya devam edeceğiz. Katiller hesap verene kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Bu davada bilimin yol göstericiliğine güveniyoruz. Hukukun üstünlüğü kadar toplum vicdanının gücüne de inanıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti adaletinden tek beklentimiz, İsias cinayetinin faillerinin bizden aldıkları her canın bedelini ödemesidir” şeklinde konuştu. Bu davanın peşini hiçbir şekilde bırakmayacaklarını vurgulayan KKTC Başbakanı Ünal Üstel, "Bu depremde bizlerde çocuklarımızı kaybettik. Yavrularımızı kaybettik. Ve o günden bu güne kadar adalet arayışımız devam ediyor. Biz Türkiye Cumhuriyeti adaleti güveniyoruz. Birinci duruşma bundan bir müddet önce başladı ve sonuçlandı. Bugün ikinci duruşma için biz KKTC olarak bütün kesimlerimizle buradayız. Hükumet olarak buradayız, bakan arkadaşlarımızla buradayız, muhalefet başkanıyla, milletvekilleriyle ve yavrularımızın anneleriyle, yakınlarıyla, halkımızla Adıyaman’a geldik. Çünkü bu çocuklar artık KKTC’nin davasıdır. Onların acıları hepimizin acılarıdır. Biz çocuklarımızı unutmadık unutturmayacağız. Ve adalet sonuçlanana kadar biz bu işin devlet olarak takipçisi olacağız. Ülke olarak, devlet olarak Adıyaman’dayız. Ve iananıyorum ki en iyi neticeyi de bugün değilse bile en yakın zamanda adalet tecelli edecek, suçlular ise gerekli cezayı alacak diye düşünüyorum” diye konuştu.