POLİTİKA - 20 Ekim 2018 Cumartesi 21:24

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Bu defa ülkenin ekonomisine, can damarına saldırdılar”

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Bu defa ülkenin ekonomisine, can damarına saldırdılar”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçimlerin hemen ardından akılla, izanla ve siyasetle bağdaştırılamayacak bir dizi gelişmeyle karşı karşıya kaldıklarını belirterek, “Bu defa diğerlerinden farklı olarak doğrudan ülkenin ekonomisine ve can damarına saldırdılar.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçimlerin hemen ardından akılla, izanla ve siyasetle bağdaştırılamayacak bir dizi gelişmeyle karşı karşıya kaldıklarını belirterek, “Bu defa diğerlerinden farklı olarak doğrudan ülkenin ekonomisine ve can damarına saldırdılar. Ekonomimizde tüm göstergelerin olumlu seyrettiği bir dönemde bir anda üzerimize kur, faiz, enflasyon araçlarıyla yüklendiler. Ancak biz gereken tedbirleri aldık, mekanizmaları oluşturduk, irtibatları kurduk ve hamdolsun durumu kısa sürede kontrol altına aldık” dedi.


Bir dizi açılış ve incelemelerde bulunmak için Diyarbakır’a gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İl Başkanlığının düzenlediği teşkilat yemeğine katıldı. Bir otelde düzenlenen programda partililere hitap eden Erdoğan, bu gelişinde Diyarbakır’ı daha canlı, kararlı ve umutlu gördüğünü belirtti. Tepeden tırnağa değişen bir Diyarbakır’ın olduğunu ifade eden Erdoğan, altyapısıyla ve üstyapısıyla adeta aslına rücu eden bir Diyarbakır gördüğünü kaydetti. Kentin daha modern ve farklı olduğuna dikkat çeken Erdoğan, ancak hizmetin her şey olmadığını, hizmetin gerekli olduğunu ancak asıl olanın gönülleri kazanmak olduğunu vurguladı. Burada da partisinin ana kademe, kadın kolları ve gençlik kollarına çok ciddi görevler düştüğünü ifade eden Erdoğan, “Gece gündüz demeden bu süreci devam ettirmemiz lazım. 24 Haziran seçimlerinde Diyarbakır’da arzu ettiğimiz neticeye ulaşamadık. Cumhurbaşkanlığında yüzde 27’ye tekabül eden 227 bini biraz geçen, milletvekilliğinde ise yüzde 22’ye tekabül eden 183 bine yakın oyu ancak alabildik. Halbuki bu şehre yaptığımız yatırımların, gösterdiğimiz muhabbetin, verdiğimiz emeğin karşılığı çok daha farklı olmalıydı” diye konuştu.



“Eksikliği kendimizde arıyoruz”


Buna rağmen eksiği Diyarbakırlılarda değil, kendilerinde aradıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:


“Demek ki kendimizi Diyarbakır’a yeteri kadar iyi anlatamamışız. Buradaki insanlarımızın kalbini fethedecek adımları yeteri kadar atamamışız. İnşallah bundan sonra daha çok çalışacak, daha çok gayret edecek ve Diyarbakır’da en az ülke genelindeki seviyede bir oy desteğine ulaşacağız. Bunun için il teşkilatımızın, milletvekillerimizin ve bölgenin evladı olan tüm kardeşlerimizin gayretine, çalışmasına, desteğine ihtiyacımız var.”



“Ortak geleceğimizle yeni bir sayfa açacağız”


Bugün Gençlik Festivali’nde Diyarbakırlılarla samimi bir hasbihal gerçekleştirdiklerini ve bu hasbihal çerçevesinde samimi bir gönül seferberliği başlattıklarını aktaran Erdoğan, şunları söyledi:


“Bugünkü adım bu samimi seferberliğin inşallah ilk adımı olacaktır. Böylece 2019 Mart’ında hedeflerimize ulaşacak, ortak geleceğimizde yeni bir sayfa açacağız. Bu konuda AK Parti teşkilatlarında görev yapan her bir kardeşime büyük bir sorumluluk düşüyor. Bizim hiçbir zaman kişilerle, şahıslarla, isimlerle işimiz olmadı. Biz hep inancımızın, davamızın ve milletimizin yolunu takip ettik. Diyarbakır’da da bu yol bizi nereye çıkartırsa oraya gideceğiz. Ülkemizin ve milletimizin ihtiyaçları, Diyarbakır halkının talepleri ve tercihleri doğrultusunda en isabetli adaylarla seçime girecek, Allah’ın izniyle neticeyi de alacağız.”



“Her seçimi bir imtihan olarak yaşadık”


Ülke ve milletlerin tarihinde önemli dönüm noktalarının bulunduğunu, bu dönemlerde verilen kararların ve sergilenen duruşların toplumların geleceğine yön verdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bir süredir böyle bir dönemden geçtiğini dile getirdi. Bugüne kadar verdikleri kararlar ve sergiledikleri duruşların hep hayırla neticelendiğini belirten Erdoğan, “Bir yandan kazanımlarımızı koruma diğer yandan da geleceğimiz için önümüzde yeni alanlar açma imkanı bulduk. Fakat biz bunu yeterli görmüyoruz. Bizim çok daha büyük başarılara ihtiyacımız var. Gösterdiğimiz dirayet ve yaptığımız fedakarlıklarla bunu hak da ediyoruz. Bu süreçte her seçimi bir imtihan olarak yaşadık. Kimi zaman iftiralarla, kimi kirli ittifaklarla, kimi zaman provokasyonlarla üzerimize geldiler ama vesayetin pençesinden kurtardığımız Türkiye’yi, darbecilerin insafına bırakmadık. Siyasi hayatımız boyunca milletimizle hep perdesiz bir iletişim halinde olduğumuz için bunların hepsini boşa çıkardık. Hangi mücadeleye giriştiysek başarıyla neticelendirdik. Yeri geldi siyasi hayatımızı, yeri geldi canımızı ortaya koyduk ama yolumuzdan dönmedik” ifadelerini kullandı.



“Bu defa ülkemizin can damarına saldırdılar”


Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yönetim sistemini milletin takdirine sunduklarında ülkeyi daha ileriye götürme sözünü verdiklerini ancak seçimlerin hemen ardından akılla, izanla, siyasetle bağdaştırılamayacak bir dizi gelişmeyle karşı karşıya kaldıklarını vurguladı. Bu defa diğerlerinden farklı olarak doğrudan ülkenin ekonomisine ve can damarına saldırıldığına dikkat çeken Erdoğan, “Ekonomimizin tüm dengelerinin yerinde olduğu, tüm göstergelerin olumlu seyrettiği bir dönemde bir anda üzerimize kur, faiz, enflasyon araçlarıyla yüklendiler. Böylesine büyük bir dalgayı karşılamak ve işleri yeniden yoluna koymak elbette kolay değildi. Türkiye’nin eski dönemlerinde böylesine bir durum gerçekten çok büyük bir felaketle sonuçlanırdı. Biz gereken tedbirleri aldık, mekanizmaları oluşturduk, irtibatları kurduk ve hamdolsun durumu kısa sürede kontrol altına aldık. Maalesef bu dönemde dış saldırılar kadar içerideki fırsatçılar da canımızı yaktı. Eskiler, ’Kurt kışı geçirirmiş ama yediği ayazı da unutmazmış’ derler. Biz bu sıkıntıyı çözdük, çözeriz ama fırsatçılık yaparak ülkemizi adeta can evinden vuranları da unutmayız. Şimdi önceliğimiz üretimi, ihracatı, istihdamı yeniden şaha kaldırmaktır” dedi.



“Yatırımcı çekmek için tüm imkanları harekete geçiriyoruz”


Türkiye’nin ihracat rakamlarının çok iyi noktada olduğunu anlatan Erdoğan, “Göreve geldiğimizde, sene 2002’de, ihracatımız 36 milyar dolardı. Ama şu anda 165 milyar dolara ulaştı. Reel sektörü desteklemek için bir dizi önlem paketi hazırladık. Peyderpey uygulamaya koyuyoruz. Özellikle finansman imkanlarını genişletecek ilave tedbirler üzerinde çalışıyoruz. İstihdamı desteklemek için de gereken önlemleri alıyoruz. Ülkeye daha çok yatırım çekmek için tüm imkanları harekete geçirdik. Dünyanın parasal daralmaya gittiği bir dönemde bunun kolay olmadığını biliyoruz. Bu konuda en büyük avantajımız Türkiye’nin emsalsiz konumu ve gelecek vadeden potansiyelidir. İnşallah yılbaşına kadar bu çalışmalardan ciddi neticeler elde etmeyi bekliyoruz” diye konuştu.



“Tarihi bile burada görmek mümkün değildi”


AK Parti hükümetleri döneminde karşılaştıkları zorluklar ne olursa olsun şehirleri ve vatandaşları ihmal etmemeyi prensip edindiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün yaşanan sıkıntıların etkilerinin millete hafif yansıyorsa bunun gerisinde 17 yıldır ortaya koydukları insan ve yatırım odaklı ekonomi politikalarının başarısının olduğunu vurguladı. 16 yılda Diyarbakır’a 36,5 katrilyon yatırım yaptıklarını belirten Erdoğan, şunları söyledi:


“Diyarbakır neydi, bugünkü Diyarbakır ne? Havalimanından tutun caddelerine varıncaya kadar. İstanbul’da böyle 4 gidiş, 4 geliş yol yok. 3 gidiş, 3 geliş yollar neredeyse yok. Bütünüyle beraber şu yolların kenarlarındaki iskan konutlarıyla farklı bir Diyarbakır var. Şöyle bir 20-30 yıl öncesine gidiyorum Diyarbakır’ın, buraların hali neydi? Adeta buralar birer gecekondu şehri gibiydi. Tarihi bile burada görmek mümkün değildi. Hele hele terör örgütünün burayı yönettiği dönemde Diyarbakır ne durumdaydı? Biliyorsunuz, bütün camilerine varıncaya kadar, tarihi saat kulelerine varıncaya kadar bunları kalkıp da ateş yağmuruna tutan, buralarda çukurları açanlar, buradaki benim Diyarbakırlı kardeşimi düşünüyor diyebilir miyiz? Ama buna rağmen yine oy alıyor. Öyleyse marifet iltifata tabi değilmiş demek ki. Ama ben öyle öğrenmedim. Ben marifetin iltifata tabi olduğunu biliyordum. Öyleyse bir yerde bir eksik var. Bu eksiği hep beraber biz gidereceğiz. Ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları daha fazla çalışın. Bütün bu yapılanları anlatacaksınız, 36,5 katrilyon buraya harcadık. Peki, terör örgütünün arkasında olduğu yerel yönetim, devletin kendisine verdiği paraları nereye harcadı? Dağa, Kandil’e gönderdi. Kandil’dekilerden beslenerek bu kadar oyu aldı. Tehdit mekanizmasıyla bu oyları aldılar. Ben diyorum ki siz tehditle değil gönülleri kazanarak bu oyları alın ve bunun çalışmasını yapın. Sadece eğitimde 5 bin 365 adet yeni derslik kazandırdık. Yükseköğrenim öğrencileri için 5 bin 300 kişi kapasiteli yurt binaları inşa ettik. Bugün açılışı yapılan 33 bin seyirci kapasiteli Diyarbakır stadyumunu şehrimize kazandırdık. Sağlıkta 17’si hastane toplam 44 tesis yaptık. Bu sağlık tesislerinin içinde 400 yataklı Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile 320 yataklı Diyarbakır Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi de bulunuyor. Kamu özel ortaklığıyla inşa ettiğimiz 450 yataklı Diyarbakır Kayapınar Hastanesi ve 150 yataklı Silvan Devlet Hastanesinin yapımı da devam ediyor. Kayapınar Şehir Hastanesi de inşallah ihale aşamasında.”



“At denize, balık bilmezse halik bilir”


3 yıl önce yaşanan olaylarda Suriçi’nin büyük hasar gördüğünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Bugün orayı dolaştım, orayı gezdim, gördüm. Şimdi çok farklı bir Suriçi meydana geliyor. Kadir kıymetini bilirler veya bilmezler hiç önemli değil. Biz şunu biliyoruz, at denize, balık bilmezse halik bilir. Bu bölgedeki 3 bin 853 hak sahibiyle uzlaşma sağlayarak Sur’u yeniden ayağa kaldırdık. Bununla beraber Dicle de ayağa kalkıyor. Şimdi orada ne yapıyoruz, şehir parkını inşallah orada onlarla beraber ayrı bir güzelliği de kazandırıyoruz. Artık pikniklerinizi orada yapar hale geldiniz, daha da güzel olacak. Süleymaniye Camisi’nin çevresinde yaptığımız düzenlemelerle sahabe kabirleri ve ziyaretgahları ihya ettik. Gazi ve Melik Ahmet caddeleri üzerinde 3 bin dükkanı yeniledik. Sur’un kanalizasyon, yağmur suyu ve içme suyu altyapısını sıfırdan yaptık. Peyzaj çalışmalarıyla, çevre düzenlemeleriyle adeta yepyeni bir şehir inşa ettik. Diyarbakır’ın şehir olarak kimliğinin önemli bir parçası gördüğümüz bin 500 tarihi taş evi yeniden canlandırıyoruz. Vatandaşlarımızı ev sahibi yapmak için Diyarbakır’da TOKİ vasıtasıyla toplam 16 bin 847 konut projesini hayata geçirdik. Üretimde verimliliğin artırılması, istihdama ve bölgesel gelişime katkı sağlamak için TOKİ kanalıyla yeni sanayi siteleri kuruyoruz. Diyarbakır’a 2002 yılına kadar yapılan 44 kilometre bölünmüş yol yapılmıştı, biz bunu 423 kilometreye çıkardık. Diyarbakır il sınırları içindeki demiryollarını yeniledik ve hızlı tren için çalışmalara başladık. Diyarbakır havalimanını yeniden ele aldık ve 5 milyon yolcu kapasiteli yeni bir terminal binası yaptık. GAP’ın en önemli illerinden biri olan Diyarbakır’da 260 bin dekar araziyi sulamaya açtık. Bölgenin kalkınmasına katkı sağlayan Pamukçay Barajı’nı hizmete aldık. Silvan Barajı’nın inşaasına devam ediyoruz. Ülkemiz ekonomisine yıllık 1,2 katrilyon lira katkı sağlayacak Silvan Barajı ile 2,3 milyon dekar zirai arazi sulanacak. Diyarbakırlı çiftçilerimize bugüne kadar verdiğimiz destek 4,1 katrilyon tutarında. Şehir genelinde farklı medeniyetlere ait 777 eserin restorasyonunu yaparak, tarihi mirasa sahip çıktık. Diyarbakır’ın ilk Osmanlı eseri olan Kurşunlu Camisi’nin restorasyon çalışması devam ediyor. Bütün bu çalışmaların bıkmadan, usanmadan her fırsatta vatandaşlarımıza anlatın. Kimin bu şehrin, bu halkın, bu ülkenin hayrına çalıştığı, hizmet getirdiği, kimin de sadece kan ve gözyaşı ticaretiyle istismar peşinde koştuğu ancak hizmetlerimiz anlatılarak ortaya konulabilir.”


Cumhurbaşkanı Erdoğan, programın ardından havalimanına geçerek, kentten ayrıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Selçuklu mirası bin 100 yıllık tarihi kale turizme kazandırılıyor Tarihi eserlerin ihyası ve restorasyonu konusunda önemli çalışmalar yürüten Çorum Belediyesi, tarihi kalenin restorasyon çalışmalarına devam ediyor. Çalışma kapsamında kalenin bedenlerinin restorasyonu, aydınlatma çalışması ve kale etrafının drenaj hattı yapılacak. Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın’ın Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yaptığı görüşmeler neticesinde hazırlanan protokol, geçtiğimiz temmuz ayında Çorum Valiliği ve Çorum Belediyesi arasında imzalanmıştı. Protokole göre restorasyon maliyetinin yarısı bakanlık, yarısı da Çorum Belediyesi tarafından karşılanacak. Şehrin en önemli tarihi yapıları arasında yer alan Çorum Kalesi’nin restorasyon ihalesini kazanan yüklenici firma çalışmalarına devam ediyor. Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, şehrimizin kültürel varlıklarının korunması adına çok önemli bir adımı attıklarını belirterek, Selçuklu mirası olan 1100 yıllık Çorum Kalesi’nin şehrimizin en önemli tarihi eserlerinden birisi oldu olduğuna vurgu yaptı. Tarihi kalenin Çorum’un kimliği ve geleceği açısından son derece önemli bir yapı olduğunu ifade eden Başkan Aşgın, “Şu anda beden yüzeylerinde derz temizliği yapılıyor, özgün derz içeriği ve görseline ulaşmak için numuneler hazırlandı. Danışman hoca ile 1 numune üzerinde mutabık kalındı, derzi temizlenen yerlerde taşlarda eksiklik yok ise derz imalatı yapılacak. Eksiklik olan yerlerde taş onarımı yapılacak.” dedi. Başkan Aşgın, restorasyonunun yüzde 50’sinin Çorum Belediyesi, yüzde 50’sinin ise Kültür ve Turizm Bakanlığı hibesiyle karşılanacağını sözlerine ekledi.
Manisa Özgür Özel’e 9 yaşındaki adaşından sürpriz Manisa’nın Alaşehir ilçesinde vatandaşlarla bir araya gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kalabalığın içinde ulaşan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı hayatının en mutlu gününü yaşadı. Doğum öncesi kan uyuşmazlığı tespit edilen ve Özgür Özel’in girişimleriyle kan değişimi sağlanan minik bebeği 9 yıl sonra karşısında adaşı olarak gören Özel, çocukla yakından ilgilendi. Manisa’nın Alaşehir ilçesi Şahyar Mahallesi’nde oturan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı, kalabalığa rağmen, Özgür Özel’e ulaşıp ’hoş geldin’ demeyi başardı. Özgür Özel’in milletvekili olduğu dönem olan 31 Aralık 2015 yılında doğan Özgür Sarı, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde dünyaya geldi. Kan uyuşmazlığı nedeniyle, doğar doğmaz kanının değişmesi gereken ve 31 Aralık Yılbaşı tatili nedeniyle doktorların tatilde olabileceğini düşünen anne Raziye ve baba Serkan Sarı’nın, Özgür Özel’e ulaşıp yardım istemesiyle sağlıklı bir şekilde dünyaya gelen ve Özgür adını verdikleri evlatları 9 yıl sonra kendisinin hayata bağlanmasına vesile olan adaşıyla buluşmanın mutluluğunu yaşadı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Alaşehir’e geleceğini duyan anne Raziye ve dede Osman Sarı, tüm kalabalığı delerek, Özgür Özel’e ulaşmayı başardı. Özgür Özel de adaşıyla yakından ilgilenerek sevdi. Anne Raziye Sarı, "Oğlum karnımdayken kan uyuşmazlığı tespit edildi. Çocuk doğar doğmaz kanının değişmesi gerekiyordu. Doğum 31 Aralı gününe denk geldi. 31 Aralık yılbaşı olduğu için doktor bulamayacağız diye korktuğumuz için eşim Serkan ve dedemiz Osman Sarı, Özgür Özel’e telefon ederek yardım istedi. Özgür Özel bize hemen hastaneye gitmemizi ve danışmanının yardımcı olacağını söylemiş. Bizde hemen yola çıktık. Doktorlar bizi kapıda karşıladı. Hemen hastaneye yatırdılar ve öğlen üzeri doğum oldu. Çocuğumun kanı değişti. Eğer kanı değişmeseydi, bu gün belki hayatta olmayacaktı. Biz telefonla konuştuktan sonra yolda giderken, çocuğumuzun adını ’eli bol, ikram’ anlamına gelen Kerem adını verecektik. Özgür Özel’in ilgisi ve yardımlarından dolayı, çocuğumun sağlıklı bir şekilde doğması üzerine adını Özgür koymaya karar verdik. Çocuğumuz sağlıklı doğdu, kanı değişti, hayata tutundu, bizde adını Özgür koyduk. Bu günde Özgür Özel’le buluşturduk." dedi. Özgür Sarı da adını aldığı CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kavuştuğu ve konuştuğu için çok mutlu olduğunu söyledi.