GENEL - 27 Ağustos 2018 Pazartesi 14:29

Diyarbakır’da FETÖ’nün yeni yuvası “kaçak dershaneler”

A
A
A
Diyarbakır’da FETÖ’nün yeni yuvası “kaçak dershaneler”

Diyarbakır’da faaliyet gösteren 12 temel lisenin kurucuları tek ders onayı alıp bütün dersleri veren ve çoğunlukla FETÖ’den ihraç edilen öğretmenlerin kayıt dışı çalıştığı bine yakına “kaçak dershane” ile ilgili avukatları aracılığıyla Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.

Diyarbakır’da faaliyet gösteren 12 temel lisenin kurucuları tek ders onayı alıp bütün dersleri veren ve çoğunlukla FETÖ’den ihraç edilen öğretmenlerin kayıt dışı çalıştığı bine yakına “kaçak dershane” ile ilgili avukatları aracılığıyla Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.


Diyarbakır’da 5580 sayılı Dershanelerin Dönüşümü Yasası çerçevesinde dershanelerini kapatıp Milli Eğitim Bakanlığının ön gördüğü yasal mevzuatlara uygun bir şekilde 3 yıldır faaliyet gösteren temel liseler, Milli Eğitim Bakanlığından tek ders ruhsatı almalarına rağmen tüm dersleri veren özel eğitim kursları ile ilgili olarak avukatları aracılığıyla haksız rekabetten dolayı Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Konu ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan avukat Melih Devran Aygün, FETÖ/PDY bağlantısı nedeniyle ihraç edilen öğretmenlerin kentteki bine yakın “kaçak dershane”de kayıtsız olarak çalıştığını ve gayrı resmi olarak bu kurumlara ortak olduklarını vurgulayarak, “Talebimiz tek ders onayı olup tüm dersleri veren, Milli Eğitime bağlı çalışan öğretmenlerin ve FETÖ/PDY terör örgütünün öğretmenlerinin kaçak olarak çalıştığı bu kaçak dershanelerin denetlenmesi ve kapatılmasıdır. Dershaneden dönüşen temel liseler yasalara uydukları için her biri 600 bin ile 1 milyon TL arasında zarara uğratılmaktadır. Bu konu ile ilgili Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduk” dedi.



“Her binanın altı kaçak eğitim kurumu doldu”


O dönemde de müvekkillerine bağlı ve FETÖ/PDY terör örgütüne bağlı dershaneler arasında haksız rekabet olduğunu ifade eden Aygün, Diyarbakır’da hemen her binanın altında dershane gibi çalışan kaçak eğitim kurumları olduğunu vurgulayarak, “O dönemde tüm SODES projeleri sorgusuz sualsiz doğrudan teminle bu dershanelere veriliyordu. Sonuçta gerçek yüzleri ortaya çıkınca FETÖ/PDY terör örgütü yüzünden yıllarca emek verdikleri dershanelerini Milli Eğitim Bakanlığının Dönüşüm Yasası çerçevesinde kapattılar ve yasalara uydular. Diyarbakır’da hemen her binanın altı dershane gibi çalışan kaçak eğitim kurumları veya tek ders onayı olup tüm kursları veren, her yaşta öğrenciyi sınavlara hazırlayan kaçak kurslarla doldu taştı. Yani yasal dershaneler FETÖ/PDY terör örgütü yüzünden kapatılırken, temel liselere dönüştürülürken müvekkillerim yasalara uydu ve temel liselere dönüştü. Diyarbakır’da her gün yeni bir kaçak kurs, dershane gibi çalışmak üzere açılıyor, reklam veriyor, seviye tespit sınavı ve hatta bursluluk sınavları yapıyor. Müvekkillerim bu kaçak kurslar ve haksız rekabetten ötürü büyük miktarda zarara uğratılmış olup kurumlarını kapatmanın eşiğine gelmiştir” diye konuştu.



“Sayıları bine yakın”


Bu türden irili ufaklı birçok kurs olduğuna ve sayılarının bine yakın olduğuna dikkat çeken Aygün, “Bu anlamda henüz net bir tespit mümkün değil. Milli Eğitim’in bu anlamda kapsamlı bir çalışması yok. Bizim tespit ettiklerimiz var. Kendilerine bu anlamda sunduklarımız var. Milli Eğitim Müdürlüğü’ne ilimizde bulunan 12 temel lisenin kurucuları adına durumu yazılı olarak ilettik. Toplantılarına katıldık. Bu kaçak kursların üzerine gidileceği ve kapatılacağı tarafımıza ifade edilirken her geçen gün yeni bir kaçak dershanenin açılmasına müsaade edilmektedir” ifadelerinde bulundu.



“Öğrencileri tehdit ederek kurslara çekiyorlar”


Kaçak özel öğretim kurslarında, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı çalışan ve devlet memuru olan öğretmenlerin de yasaya aykırı şekilde çalıştığını, ortak olduğunu iddia eden Aygün, “Ticari davranarak kendi okullarındaki öğrencileri gerek etkileyerek gerek notla korkutarak, tehdit ederek ortağı olduğu ve SGK’sız şekilde çalıştığı bu kurslara zorlayarak götürmektedirler. SGK’sız öğretmen çalıştırdıklarından ve öğretmen atamalarını temel liseler üzerinden yapmadıklarından bu kaçak dershaneler yani tek ders onayı olan özel eğitim kurslarında FETÖ/PDY terör örgütünün eski öğretmenleri kolaylıkla kayıtsız olarak çalışabilmektedir ve hatta gayrı resmi olarak ortaklık etmektedirler. Bu konunun üzerinde yetkililer önemle durmalıdır. Bunda fayda olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.



“Temel liselerin rekabet gücü kalmadı”


Temel liselerin ayda ortalama 18 bin TL civarında SGK ve stopaj ödemesi yaptığını ama kaçak kursların devlete bağlı çalışan öğretmenleri ve diğer öğretmenleri SGK’sız çalıştırmasından temel liselerin onlarla rekabet edecek gücünün kalmadığını dile getiren Aygün, şunları kaydetti:


“Tek ders onayı olan bu kaçak dersaneler 100 öğrenci ve tek ders gösterip 1000 öğrenci ve bütün dersleri verdiğinden vergi kaçırmaktadır ve kimse kaçırılan verginin peşine düşmemektedir. Bu kaçak dersanelerin yani özel öğretim kurslarının hepsi yasaya aykırı şekilde eski adıyla sözde kapatılan TEOG kursları gibi liselere giriş sınavına ve üniversite sınavlarına tüm derslerden öğrenci hazırlamaktadır. Kısaca dersanecilik kapanmasına rağmen dersanecilik yapmaktadırlar. Talebimiz tek ders onayı olup tüm dersleri veren, Milli Eğitim öğretmenlerinin ve FETÖ/PDY terör örgütünün öğretmenlerinin kaçak olarak çalıştığı bu kaçak dersanelerin denetlenmesi ve kapatılmasıdır. Dersaneden dönüşen temel liseler yasalara uydukları için her biri 600 bin ile 1 milyon TL arasında zarara uğratılmaktadır. Bu konu ile ilgili suç duyurusunda bulunduk.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Çoruh EDAŞ, yetkisiz müdahaleler nedeniyle 10 ayda bin 469 kesinti yaşandığını açıkladı Doğu Karadeniz Bölgesi’nde elektrik dağıtım hizmeti sunan Çoruh Elektrik Dağıtım A.Ş. (Çoruh EDAŞ), 2025 yılının ilk 10 ayında dağıtım şebekesine yönelik yetkisiz müdahaleler, izinsiz kazı, ağaç kesimi gibi faaliyetlerden kaynaklanan bin 469 adet elektrik kesintisi yaşandığını açıkladı. Çoruh Elektrik Dağıtım A.Ş. (Çoruh EDAŞ), dış müdahalelerin enerji arz güvenliği üzerindeki etkisine dikkat çekti. Yılın ilk 10 ayında dağıtım şebekesine yönelik yetkisiz müdahaleler, izinsiz kazı ve ağaç kesme çalışmaları ile kazalardan kaynaklanan bin 469 adet elektrik kesintisi yaşandığını açıklayan şirket, söz konusu kesintilerden toplam 2,7 milyon abonenin etkilendiğini belirtti. Aboneler ortalama 2,5 saat elektriksiz kaldı. En fazla hasar Ortahisar’da yaşandı Yılın ilk 10 ayında en fazla şebeke hasarının görüldüğü ilçe 241 kesinti ile Trabzon Ortahisar oldu. Ortahisar’ı 106 kesinti ile Trabzon Akçaabat, 49 kesinti ile Giresun Tirebolu izledi. Aynı dönemde Rize Derepazarı, İyidere, Kalkandere ve Giresun Güce ise yalnızca birer kesintiyle en az etkilenen bölgeler oldu. Yetkisiz müdahale hayati risk taşıyor Şirket, saha ekiplerinin hızlı ve koordineli müdahaleleri sayesinde günlük yaşamı etkileyen bu kesintileri büyük ölçüde kontrol altına almayı başardı. Üçüncü şahısların dağıtım şebekesine müdahaleleri ve izinsiz kazı faaliyetlerinin ciddi riskleri beraberinde getirdiğini hatırlatan Çoruh EDAŞ, şu uyarılarda bulundu: "Dağıtım yeraltı şebekesi bulunan tüm lokasyonlarda izinsiz kazı yapılmamalı. Başta can ve mal güvenliğini sağlanması ve herhangi bir hasar oluşmaması için tüm alt yapı kazılarında, bahçe düzenlemeleri, ağaç dikimi, çocuk parkı yapımı gibi kazı çalışmalarının Altyapı Koordinasyon Merkezi (AYKOME) ve/veya ilgili belediyenin koordinasyonunda elektrik dağıtım şirketinin bilgisi dahilinde olması gerekiyor. Ayrıca izinsiz kazıların yanı sıra, şahıslar tarafından gerçekleştirilen kontrolsüz müdahaleler de şebeke bütünlüğünü tehdit etmekte birlikte ciddi düzeyde can güvenliği riski oluşturuyor. Bunun için de 186 numaralı Arıza İhbar ve Çözüm Merkezimiz ile iletişime geçilebilir. Herhangi bir kazı çalışmasına dair şüpheli bir durumla karşılaşan vatandaşlarımız ise 7 gün 24 saat hizmet veren 186 Arıza İhbar ve Çözüm Merkezimizi arayabilir."
İstanbul Siemens Healthineers ve EBRD iş birliğiyle sürdürülebilirlik odaklı dönüşüm Siemens Healthineers Türkiye, sağlıkta ’yeşil dönüşüm’ hareketini temel alan projeyi hayata geçirdi. Proje kapsamında, BURTOM Sağlık Grubu’ndaki mevcut PET/BT cihazı, enerji verimliliği sağlayan yeni nesil bir sistemle değiştirildi. Bu adım; sürdürülebilir finansman, yüksek enerji verimliliği, artırılmış hasta güvenliği ve somut çevresel faydayı aynı çatı altında buluşturacak. Sağlık sektöründe önemli projeler hayata geçiren Siemens Healthineers, sürdürülebilir sağlık hizmetlerinin yaygınlaşmasına da katkı sağladığını duyurdu. GEFF Türkiye II anlaşmalı finansman kuruluşlarından QNB Leasing tarafından finanse edilerek hayata geçirilen yeşil dönüşüm projesinin ilk adımı, BURTOM Sağlık Grubu iş birliğiyle atıldı. Proje kapsamında, sağlık kurumunda halihazırda kullanılan Pozitron Emisyon Tomografisi/Bilgisayarlı Tomografi (PET/BT) cihazı, GEFF Türkiye’nin enerji verimliliği ve çevresel kriterlerine uyan yeni PET/BT sistemiyle değiştirildi. "Sağlıkta yeşil dönüşüme öncülük ediyoruz" Projenin Türkiye’deki sağlık sektörü paydaşları için güçlü bir örnek teşkil etmesini dilediklerini belirten Siemens Healthineers Türkiye CFO’su Nalan Abdullahoğlu, "Sürdürülebilir sağlık hizmetleri hem hastalar, hekimler ve sağlık kurumları açısından hem de çevresel açıdan her geçen gün kritik hale geliyor. Bu anlamda, sağlık kurumlarının sürdürülebilir adımlar atabilmesi, geliştirdiğimiz sürdürülebilir teknolojiler kadar önem taşıyor. EBRD’nin GEFF Türkiye programı bu adımların atılmasını finansman açısından kolaylaştırıyor. Sürdürülebilir teknolojilerimizle projeye dahil olarak, sektörümüze öncülük etmeye devam ediyoruz. Sağlık hizmetlerini herkes için, her yerde ve sürdürülebilir şekilde erişilebilir kılma amacımızla birebir örtüşen bu girişimi farklı sağlık kurumlarında da yaygınlaştırmayı hedefliyoruz" dedi. Sağlıkta sürdürülebilir gelecek vizyonu Sağlık sistemleri, dünyada en yüksek enerji tüketen alanlardan biri olarak dikkat çekiyor. Özellikle ileri görüntüleme cihazları, bu tüketimde kritik bir rol oynuyor. Bu durum, sağlık sektöründe çevresel etkinin azaltılmasına yönelik projelerin önemini gösteriyor. Siemens Healthineers, bu ihtiyaca yanıt olarak tüm görüntüleme çözümlerini ve laboratuvar çözümlerini sürdürülebilir şekilde tasarladığını duyurdu. Kullanılan malzemelerden enerji verimliliğine, helyum gibi kritik bileşenlerin tüketiminden üretim süreçlerine kadar her aşamada çevresel sorumluluğu ön planda tutuyor. Şirket, bu yaklaşımıyla yalnızca karbon ayak izini azaltmaya değil, aynı zamanda düşük radyasyon dozları ve yüksek görüntü kalitesi sayesinde hasta güvenliğini artırmaya da odaklandığını açıkladı. Böylece hem hastalar hem hekimler için tanı ve tedavi süreçlerini kolaylaştığı belirtilirken, sağlık kurumları için de verimliliğe katkı sağladığı kaydedildi. Bu yatırım, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından 2024 yılında geliştirilen GEFF Türkiye’nin ikinci fazı (GEFF Türkiye II) kapsamında finanse edildi. 2022 yılında başlatılan ve Climate Investment Funds (CIF), EBRD Hissedarlar Özel Fonu ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından desteklenen birinci fazın başarısı üzerine inşa edilen GEFF Türkiye II, 2025’te tanıtılan üçüncü faz GEFF Türkiye III’ün de yolunu açtı. GEFF programı, 2010 yılından bu yana 12 binden fazla yeşil projeye finansman sağlayarak toplam 3 milyar euro tutarında finansman ve teknik destek sundu. Program kapsamındaki teknik destek faaliyetleri EBRD ve program donörleri tarafından finanse ediliyor.
İstanbul GAMEON Revival 2025’de şampiyon Misa Esports Türk Telekom’un oyun performansını internet ve oyun odaklı fırsatlarla güçlendiren markası GAMEON tarafından düzenlenen GAMEON Revival 2025 şampiyonu Misa Esports oldu. Türk Telekom, oyun ve oyuncuların ihtiyaç duyduğu teknolojileri GAMEON ile sunmaya devam ediyor. Espor ekosistemine sağladığı katkılara devam eden GAMEON, esporun en köklü oyunlarından League of Legends’da hem lig sponsorluğu hem de sezon sonrası GAMEON Revival 2025 ile yıl boyunca oyuncuların yanında oldu. Yılın son turnuvası, Revival 2025’de karşılaşan Misa Esports ile Last Wall arasında oynanan ve heyecan dolu anlara sahne olan büyük finalin ardından kazanan Misa Esports oldu. 3 Kasım’da açık elemeler ile başlayan turnuva, yaklaşık bir buçuk aylık serüvenin sonunda bin 200’den fazla başvuru ve 750’den fazla seyircinin katılımıyla ESA Arena’da son buldu. Seride kazanan Misa Esports Yapılan açıklamaya göre, turnuvada final maçı, yasaklama ekranından önce başladı. Takımlar günler boyunca büyük ödül için taktik çalışmalarını yaparken şampiyon seçimi sonrası Sihirdar Vadisi birbirinden güzel oyunlarla keyifli anlara sahne oldu. Vadinin her köşesinde seri boyunca mücadeleden kopmayan Misa Esports, Last Wall karşısında 3-0 skorla galip geldi ve kupanın sahibi oldu. Turnuvada birbirinden keyifli oyunlar ve akıl dolu taktik savaşları son maça kadar sürerken grup ve play-off aşamaları ile maçlar GAMEON Twitch & YouTube ve Tivibu Spor 4 kanallarından canlı yayınlandı. ESA Arena’da düzenlenen final müsabakası ise efsane oyunların yanı sıra taraftarlara güzel anlar yaşattı. Yılın son turnuvasında birçok özel isim taraftarlarla buluştu. Orta koridorun efsane ismi Naru, tecrübeli koç Lynx Çerezz ve esporun sevilen ismi Barış G gibi birçok isim taraftarlarla bir araya geldi. Ayrıca GAMEON Revival 2025 Büyük Final etkinliğinde yer alan Monster Notebook, XPrime, Playstore.com ve Avoya gibi markalar da katılımcılarla buluşma fırsatı yakaladı ve keyifli anlara eşlik etti. Marka, oyunculara yönelik sunduğu birbirinden özel içeriklerle kurulduğu günden bu yana oyun ekosistemi içerisindeki paydaşlarına faydalar sunuyor. Game Pass, Playstore, ByNoGame gibi platformlardaki faydaların yanında oyunculara yönelik internet kampanyaları ile marka, ekosistemi geliştirmeye ve kullanıcıların internet ihtiyaçlarını karşılamaya devam ediyor.